HABER

Milli Eğitim Bakanı Tekin: Eğitimle ilgili tartışmaların zenginlik oluşturduğuna inanıyorum

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Türkiye yıllardır devam eden, eğitimle ilgili tartışmaların gerçekten bir zenginlik oluşturduğuna inanıyorum ve bunun devam etmesi gerektiğini düşünüyorum." dedi. Tekin ayrıca, 'Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde maddi altyapısı büyük oranda tamamlanmış bir zemine oturacak olan bu yeni eğitim öğretim sistematiği maarif çağı olarak tecelli edeceğine inandığım Türkiye yüzyılı idealinin gerçekleşmesi için en önemli unsur olacaktır.' ifadelerini kullandı.

İbn Haldun Üniversitesi 2023 – 2024 Akademik Yılı Açılış Töreni için Başakşehir’de bulunan ana kampüste program düzenledi. Programa Milli Eğitim Bakanı(MEB) Yusuf Tekin, Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu, İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Gündüz, İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Bilal Erdoğan, İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Atilla Arkan ve öğrenciler katıldı. Yeni dönemin açılış dersini Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin yaptı.

"TÜRKİYE YILLARDIR DEVAM EDEN, EĞİTİMLE İLGİLİ TARTIŞMALARIN ZENGİNLİK OLUŞTURDUĞUNA İNANIYORUM"

Programda konuşma yapan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Eğitim olgusu hiç kuşku yok ki, sözkonusu sorumluluğumuzun en önemli ayağını oluşturuyor. Bilimsel olanın evrenselliğini ve kültürel olanın milliliğini içeren kapsayıcı bir perspektifle eğitim olgusunu yeniden ele almak ve onu kendi özgünlüğümüzü yansıtacak şekilde tanımlamamız gerekiyor. Aslında başlangıç aşamasında söylemek istediğim şeyler de bunlardı. Belirtmek isterim ki bu gereklilik tarihsel bir sorumluluk olduğu kadar ivedi bir ihtiyaca da denk düşüyor. Eğer çağı yakalamak istiyorsak, çağdan kopmak istemiyorsak, bu gerçekten ivedi bir ihtiyaç. Eğitim sistemlerinin sürekli değiştiği ve araştırma imkanlarının hiç olmadığı kadar geliştiği günümüz dünyasında bizim kendimize has özgün ve özgür bir bakış açısını esas alan yeni bir dil ve perspektif inşa etme zorunluluğumuz sözkonusudur. Eğitim alanı doğası itibariyle dinamik bir alan. Bu dinamizm dolayısıyla da sürekli bir değişimi beraberinde getirir. Bilimsel, pedagojik ve teknolojik gelişmeler yenilenen ve dönüşen toplumsal ihtiyaçlar küresel ve yerel düzeydeki farklılaşmalar bireysel taleplerdeki çeşitlilikler bütün bunlar hayatın her alanında olduğu gibi eğitim alanında da değişimi zorunlu kılmakta, bizi hep daha iyisini aramaya yöneltmektedir. Ben bu anlamda Türkiye yıllardır devam eden, eğitimle ilgili tartışmaların gerçekten bir zenginlik oluşturduğuna inanıyorum ve bunun devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Dünyanın bütün ülkelerinde eğitim, daha doğrusu müreffeh ya da gelişmiş diye gösterdiğimiz ülkelerde eğitim ülkedeki önemli tartışma konularından bir tanesi. Bu böyle olmak durumunda. Bu alandaki değişim taleplerine yanıt vermediğimiz zaman donar kalırız ve içinde bulunduğumuz çağı da ıskalamış oluruz. Bir atasözümüzde ifade edildiği gibi 'Durgun su kirli olur'. Biz ne ülkemizin durağanlaşmasına izin verebiliriz, ne de eğitim sistemimizin kirlenmesine müsaade edebiliriz. Ülkemizin eğitim alanındaki değişim, dönüşüm hamleleri yakın zamanlara dek işin ya da daha doğru ifadesiyle sorunsalın esasına odaklı bir perspektif üzerinden yapılmadı. Ana motivasyonunu çoğunlukla konjonktürel talep ve ihtiyaçların oluşturduğu bu hamleler eğitim alanına şekli müdahaleler olarak yansıdı" dedi.

GÜNCELLENME

Bunları da beğenebilirsiniz

Son Dakika Haberler