Covıd-20 anlayışsızlık ve hoşgörüsüzlük virüsü

Zor günler geçecek ancak ‘anlayışsızlık virüsünün’ tedavisi yok!

Haberin Devamı

MALUMUNUZ, Covid-19 virüsü dünyanın kepengini indirdi. Bu virüsle mücadele devam ediyor. Sonucun da alınacağından hiç kuşkum yok. Ancak anlayışsızlık ve hoşgörüşsüzlük virüsüne çare var mı? “Neden ligleri ertelemedin?” diye federasyona saydırmayan kalmadı. Maç gününe kadar konuşmayanlar daha sonra tek suçlu olarak TFF’yi hedef gösterdiler. Ligler tatil olsa bu kez de “Biz kimin ne tezgah peşinde koştuğunu biliyoruz” derlerdi. Oysa federasyon, Bilim Kurulu ve bakanlıkların kararına uygun olarak maçları seyircisiz oynatma kararı aldı. Pekala neden tamamen iptal etmedi? Çünkü enfekte olduğu rapor edilen herhangi bir oyuncu veya teknik direktör yoktu. Alınan seyircisiz oynama kararı devletin aldığı tedbirlerle paralellik arz ediyordu. Üstelik işçi, memur işbaşı yaparken futbol işçisinin işbaşı yapmasında bir tuhaflık yoktu. ‘Ligler tatil edilsin’ diyenler kendi iş yerlerini tatil ettiler mi acaba? Yoksa bu patronların işçileri servislerle, metrolarla işlerine gelmeye devam mı ediyorlar? Bu anlayışsızlık ve hoşgörüsüzlük virüsü yıllardır içimizde ve Covid-19 virüsünden çok daha beter. Bu yüzden ben bu virüse ‘Covid-20 anlayışsızlık ve hoşgörüsüzlük virüsü’ diyorum. Maalesef tedavisi de yok.

Haberin Devamı

DERBiLERiN TEKELi KIRILDI

BiRKAÇ haftadır genç hakemlerin ivme kazandıklarını yazmış, isimler vererek bunların artık dört büyük takımın değil derbilerin hakemi olacaklarını belirtmiştim. Bu sene derbi yöneterek kariyerlerini taçlandıran Halil Umut Meler, Yaşar Kemal Uğurlu ve Abdulkadir Bitigen’i
tebrik ederim. Yeni yüzler görmek isteyen futbol dünyasının gözü aydın. Daha sırada Zorbay Küçük ve Ali Şansalan da var. Arda Kardeşler’in de bir an önce istikrar kazanıp bu kervana katılmasını diliyorum. 25 haftada üç yeni ismi derbilere kazandırmak az iş değil. Bu başarı MHK’ya yazar.

KITLIK, SAVAŞ VE SALGIN

iNSANOĞLU kıtlık ve savaşın hakkından neredeyse geldi. Kitlesel yıkımlar olmadan kıtlık veya savaşlar öyle ya da böyle bitiriliyor. Aslında salgınlarla da baş edebiliyorduk. Görece kısa sürelerde çareler üretebiliyorduk. SARS, kuş gribi ve domuz gribini hatırlayın, kitlesel yıkımlar olmadan insanoğlu bunlara çare buldu. Ancak görünen o ki salgınlar, gittikçe küçülen dünyanın bize sürekli sunacağı belaların başında
geliyor. Bizler gibi büyük kalabalıklarla spor alanlarında bulunan insanlar, her zaman daha fazla tehlike içinde olacak. Diz aralıkları bir karış olan oturma düzeni, avazın çıktığı kadar bağırıp, tükürükler saçarak maç izleme alışkanlığı en basit salgında bile sporseverleri tehdit edecek. Topun peşinde koşup spor yazarı olacağımıza, sanatın peşinde koşup sanat yazarı olmak vardı. Maksimum güzellik minimum risk yaşardık.

KADERE BAK

Haberin Devamı

AVUKAT Duygu Yaşar yıllarca TFF’de başarılı bir şekilde Baş Hukuk Müşaviri olarak görev yaptı. Geçtiğimiz yılbaşı görevinden ayrıldı. Federasyonda çalıştığı sürece kulüplerin onlarca kural itirazı elinden geçti. Eminim bunların yüzde 99’unda hakemlerin yanında yer aldı. Duygu Hanım TFF’nin savunma mekanizmalarını ezbere bilir ve itirazların nasıl da boşa çıktığına en iyi kendisi şahittir. Şimdi bilin bakalım Trabzonspor’un Gaziantep FK ile oynadığı maçta, ikinci yarının uzatma dakikalarının kısa oynatıldığına ilişkin kural itiraz başvurusunun altında kimin imzası var? Evet inanamayacaksınız ama avukat Duygu Yaşar’ın imzası var. Vallahi çok şaşırdım. Hiçbir sonuç alamayacağını bile bile bu itirazı neden yaptı? Müsabaka resmi saatinin hakem saati olduğunu bilmiyor mu? Elbette biliyor. Hakem kararının nihai olduğunu ve değişmeyeceğini bilmiyor mu? Elbette biliyor. Eminim müvekkiline bunların hepsini anlatmış ve onları uyarmıştır. Aksini düşünemiyorum bile. Neyse uzatmayayım. Sonucu bekleyip görelim.

Yazarın Tüm Yazıları