İstanbul’un ruh ikizi Lizbon

Eğer Avrupa’nın birbirine benzer şehirlerinden sıkıldım artık farklı bir Avrupa ülkesine gitmek istiyorum diyorsanız Portekiz’in Lizbon şehri sizin için biçilmiş kaftan.

Haberin Devamı

İstanbul’da yaşayanlar ve Istanbul hayranı olanlar Lizbon’u da kesinlikle sevecekler çünkü bu iki şehir birbirine çok ama çok benziyor. İstanbul gibi Lizbon da yedi tepeli bir şehir ve şehrin büyük bir kısmı 1755 Lizbon Depremi’nden sonra planlanarak yeniden inşa edilmiş. Öncelikle Lizbon’un her bir köşesini gezmek istiyorsanız mutlaka Lizbon kartı satın almalısınız. Bu size daha az maliyetli olacaktır. Konaklama için de seçebileceğiniz en iyi bölgelerden biri meşhur asansör Elevator Santa Justa’nın çevresi ya da Baixa-Chiado metro istasyonu yakınları olabilir.

İstanbul’un ruh ikizi Lizbon

Lizbon’da Görmeniz Gereken Yerler

Haberin Devamı

Lizbon’da görülecek birçok yer bulunuyor. Bunlar şöyle sıralanabilir; Üstte de belirttiğim gibi Lizbon’un meşhur asansörleri Elevator Santo Justa ve Gloria, şehrin tarihi bölgesi Alfama, görkemli yapısıyla Jeronimos Manastırı, Belem Kulesi, Elektrik Müzesi, Kaşifler Anıtı, Tejo Nehri ve 25 Nisan Köprüsü, Praça do Comércio (Ticaret Meydanı), bir Ortaçağ kalesi olan ve Lizbon’un panoramik manzarasını izleyebileceğiniz Castelo de Sao Jorge, Igreja de Sao Roque Barok Kilisesi, Tarihi Sanatlar Ulusal Müzesi, Nossa Senhora da Conceição Velha Kilisesi, şehrin ana meydanlarından biri olan ve Lizbon yerlilerinin buluşma noktası Rossio Meydanı ve şehrin merkezi olarak kabul edilen Baixa Pombalina Bölgesi. Alışveriş için Bairro Alto bölgesi ile Vasco da Gama AVM gezilebilir.

İstanbul’un ruh ikizi Lizbon

Lizbon’da Yemeğe Nereye Gideceksiniz?

Portekiz’de ne yenir sorusuna Porto’nun milli yemeklerinden biri olan ve Portekizce Bacalhau, İngilizcesi ise Cod Fish anlamındaki Morina balığı yanıtını verebiliriz. Cod Fish’ten sonra ise ikinci sırada Portekiz’in geleneksel yemeği ve bir çeşit burger olan Francesinha geliyor. Domuz etiyle hazırlanan burger özel sosu ve patates kızartmasıyla servis ediliyor. Deniz ürünlerinin ağırlıkla tüketildiği Portekiz’de ahtapot, mezgit, sardalya (sardinhas) gibi balıkları tadabilirsiniz. Diğer popüler yemeklerden şarap soslu dana pirzolası, domuz yanağı ızgarasını ve Portekiz'e özgü bir sosis olan Linguica’yı da mutlaka deneyin derim. Balık ve sebze çorbaları yine denenmesi gereken yiyeceklerden. Tatlı olarak ise Belem tatlısı olarak bilinen Pasteis de Nata (Portekiz’in meşhur hafif tatlısı muhallebili tart) ve Ricotta peyniri ile kabak reçeliyle yapılan Requeijão com Doce de Abóbora’yı öneririm. Beirao ve Ginjinha, Portekiz’in meşhur özel likörleri Beirao ve Ginjinha ile meşhur Aguardiente içkisini denemeden dönmeyin derim.

Haberin Devamı

İstanbul’un ruh ikizi Lizbon

Portekiz tatlarını deneyebileceğiniz Lizbon’da gidilmesi gereken restoranlar ise şöyle; A Cevicheria, O Talho, Cervejaria Ramiro. Buralara da yine rezervasyon şart. Öğlen yemeği için geleneksel pazar olan Mercado da Ribeira’ya gidebilirsiniz. Ayaküstü bir şeyler içmek isteyenler manzarasının muhteşem olduğu Bella Lisa Elevador’a gidebilirler. Codfish cake’in en iyisini ise Pasteis de Bacalhau’da yiyeceğinizi garanti edebilirim. Meşhur Belem tatlısını da Pasteis de Belem’de yemelisiniz.

Lizbon Gece Hayatı

Öncelikle bir arkadaşımın Pink Street’te çok beğendiği ve mutlaka gidilmesi gereken bir yer olan Pensao’ya mutlaka gidilmeli. Mekanın iç tasarımı oldukça ilginç ve sürprizlerle dolu bizden söylemesi Pink Street ve Bairro Alto’daki barlara kesinlikle gidin derim çünkü gerçekten çok eğleneceksiniz ve sabahın ilk ışıklarına kadar çılgınca dans eden insanları göreceksiniz. Club olarak ise popüler müzik sevenler için Place Club’ı mutlaka öneririm.

Haberin Devamı

İstanbul’un ruh ikizi Lizbon

Görmeden Dönmeyin: Sintra, Cascais ve Cabo de Roca

Lizbon’a gitmişken Sintra, Cabo de Roca ve Cascais’i gezmeden dönmemelisiniz. Lizbon’a yarım saat uzaklıkta bulunan Sintra adeta bir masal diyarı! Bu küçücük kentin yemyeşil bahçelerini, renkli evlerini, Arnavut kaldırımlı dar sokaklarını gezerken adeta büyüleneceksiniz ve buradan hiç dönmek istemeyeceksiniz. Tabii ki meşhur saraylarını da gezmeyi unutmayın!

İstanbul’un ruh ikizi Lizbon

Sintra’dan yaklaşık 40 dakika uzaklıktaki Cabo da Roca Avrupa’nın en batı ucu ve Atlas Okyanusu’nun (Atlantik’in) başladığı yer. Gitmişken Avrupa’nın en batısına geldiğiniz için verilen sertifikayı da almayı sakın unutmayın. Son durağınız Cascais ise Lizbon’a 40 dakika uzaklıkta bir sahil kasabası olmakla birlite tüm şirinliğiyle karşınızda belirecek. Buradaki cafe ve restoranlarda oturabilir okyanus kıyısında sahil boyunca palmiye ve balıkçı tekneleri manzaralarıyla yürüyüş yapabilirsiniz

Haberin Devamı

İstanbul’un ruh ikizi Lizbon

Yazarın Tüm Yazıları