Üç farklı şehriyle Toskana

Yemyeşil doğası, sanat dolu şehirleri, birbirinden lezzetli yemekleri, iyi şarapları ve şirin kasabalarıyla ne ararsanız bulabileceğiniz bir yer Toskana... Ben çok keyifli bir İtalya seyahati geçirdim ve tüm detayları sizlerle paylaşmak istiyorum çünkü Toskana havaların ısındığı ve güneşin ışıl ışıl parlamaya başladığı bu günlerde gidilecek en güzel ve en mutlu edecek rotalardan biri.

Haberin Devamı

İtalya’nın 20 bölgesinden biri Toskana… Hatta Rönesans’ın doğduğu topraklar olarak adlandırılıyor ve birçok bölgesi UNESCO Kültür Mirası Listesi’nde yer alıyor. Sanatla dolu şehirleri dışında kartpostallara taş çıkartan güzellikteki doğası ve üzüm bağları çok meşhur. Size bu güzel bölgedeki üç farklı şehre giderseniz yapmadan dönmemeniz gerekenlerden kısaca bahsedeceğim…

Üç farklı şehriyle Toskana

1- SANATIN ŞEHRİ: FLORANSA

Müzeleri gezmeden olmaz: Şehrin en önemli müzesi Uffizi. Burayı görmeden olmaz. Rönesans’ın en önemli ustalarının eserleri Avrupa’nın en önemli müzelerinden biri sayılan Uffizi’de sergileniyor. Hatırlatayım yılın her günü önünde uzun kuyruklar oluyor.

Haberin Devamı

Floransa’ya bir de kuş bakışı bakın: Bunun için en uygun iki yer Duomo ve Çan Kulesi. Özellikle Duomo’nun ihtişamı sizi büyüleyecek.

Mercato Centrale’de kendinize bir ziyafet çekin: Mutlaka gezilmesi gereken yerler listesinin üst sıralarında yer alan Floransa’nın meşhur kapalı pazarı Mercato Centrale tam bir lezzet şöleni sunuyor. Alt katında şarküteri çeşitlerinden meyvelere kadar her türlü yiyeceği bulabiliyorken, üst katında ise birbirinden lezzetli ufak kafe ve restoranlarda yemek yiyorsunuz.

Ponte Vecchio’da manzaranın tadını çıkartın: Floransa’nın en meşhur köprüsü Ponte Vecchio inşaa edildiği 14. yy.’dan beri ayakta durmayı başarmış. Özellikle 2. Dünya Savaşı’nda Floransa’daki tüm köprüler yıkılırken burası ilginçtir ki hiç bombalanmamış. Ponte Vecchio Köprüsü aynı zamanda üzerinde bulunan kuyumcu dükkânlarıyla meşhur.

Üç farklı şehriyle Toskana

Floransa sokaklarında kaybolun: Floransa’nın o daracık sokakları süprizlerle dolu. Sokak sanatının en güzel ve renkli örnekleri ile sürekli karşılaşıyorsunuz ve evlerin önlerindeki bisikletler sanki özellikle keyifli fotoğraflar çekmeniz için bırakılmış gibi.

2- TARİHİ YAPILARIYLA SİENA

Tarihi dokusuyla insanı etkileyen bu şehir; daracık ve inişli çıkışlı sokakları, güzel meydanları ve tarihi yapılarıyla tam bir ortaçağ şehri… Floransa ve Siena arasında asırlar boyu hep bir çekişme olmuş ve bu rekabet yaşamdan sanata kadar birçok alana yayılmıştır. Peki burada nereleri gezmeli?

Haberin Devamı

Piazza del Campo Meydanı: İdari dokuz bölgeyi temsil eden ve bu nedenle dokuz parçadan oluşan bu meydan Siena’nın meşhur at yarışlarının da aynı zamanda gerçekleştiği alan.

Üç farklı şehriyle Toskana

Mangia Kulesi: Siena’nın ana meydanı Piazza del Campo’da bulunan bu kuleye çıktığınızda şehrin tüm güzelliği ayaklarınızın altına seriliyor.

Siena Katedrali: Siyah beyaz renkleri, devasal kapısı ve ince işciliği ile tam bir başyapıt olan katedral Siena’da mutlaka gezilmesi gereken tarihi yapılardan biri.

Damak çatlatan lezzetler: Siena’nın geleneksel tatlısı olan Panforte’ye oradaki tüm pastanelerde rastlamanız mümkün. Bademli ve portakallı keke benzeyen bu lezzeti denemelisiniz.

Haberin Devamı

3- ÜZÜM BAĞLARIYLA CHİANTİ

Her ne kadar Floransa ve Siena Toskana’nın en önemli şehirleri sayılsa da Toskana denildi mi benim aklıma uçsuz bucaksız bağlar, yemyeşil alanlar ve kartpostal gibi manzaralar geliyor. İşte bu duyguları tam anlamıyla yaşayacağınız bölüm Chianti. Castellina in Chianti’ye çok yakın olan ‘Querceto di Castellina’ bağ evinde konakladım. Rüya gibi olan bu bağ evinin bir yanı orman diğer yanı ise göz alabildiğince bağlarla örtülü. Burada organik şarap üretiliyor, şarap tadımları yapılıyor, agro turizm hizmeti veriliyor, hatta ailenin annesi ayın belli tarihlerinde konukları için özel yemekler bile düzenliyor.

Üç farklı şehriyle Toskana
Üç farklı şehriyle Toskana


Otelde konaklayanlar için şaraplar indirimli ve tadımlar da ücretsiz. O sonsuz bağlarda da arzu ettiğiniz zaman dolaşabiliyorsunuz. Bağ manzarası yerine “Ben azıcık orman tarafına geçeyim” derseniz orada da sizi manzaralı bir havuz bekliyor. Toskana ruhunu her an yaşayacağınız bu bağ evinin konumu da komşu şehir ve kasabaları keşfetmek için çok uygun. Chianti, sokaklarında keyifle dolaşıp, ufacık mağazalarında vakit geçirip, tarihi yapılarını hayran hayran izleyebileceğiniz sevimli bir yer. İnanılmaz lezzetli bir dondurmacı keşfettim. Hemen kasabanın giriş kısmında bulunan Gelateria di Castellina isimli bu mekânda İtalya’ya has limonlu veya fesleğenli lezzetler de bulmanız mümkün.

Yazarın Tüm Yazıları