Gıda hijyeninin siz de takipçisi olun

Kışla ve okullardaki toplu zehirlenmeler, bilhassa toplu yemek üretilen ve tüketilen yerlerdeki gıda hijyeninin önemini bir kez daha ortaya koydu. Peki sayılı tatil günlerimizi geçirdiğimiz, saatlerce açık büfede gıdaların bekletildiği otellerde durum ne?

Haberin Devamı

Gıda Güvenliği Derneği Samim Saner, gıda güvenliği koşullarını yerine getirmeyen birçok otelin yanı sıra çok bilinçli otel ve restoranlar da bulunduğunu belirtiyor. Müşteri ve tüketicilerin, otellerin gıda güvenliği bilinç geliştirilmesi gerektiğini belirten Saner, “Soğuk hattı yoksa nedenini sormak, sıcakta tutulması gereken bir yiyeceği ortam koşullarında ısıtmadan servise sunan bir yeri tüketici olarak uyarmak, tatlı ve salata aldıktan sonra soğuk barı açık bırakan kişiye kapatmasını hatırlatmak, kıyafeti ve görünüşü kirli aşçı ve garsonlar için yöneticileri uyarmak kişisel olarak yapılabilecekler” diyor.

Saner, “herşey dahil sistemle” birlikte maliyetlerin düşürülmesinin turizm alanında hijyen ve kalite bakımından ciddi bir gerilemeye neden olduğunu belirtiyor. Maliyet düşürüldükçe gıda güvenliğinden taviz vermeye başlandığını belirten Saner, “Her şey dahil sistemde sunulan açık büfelerde servisin çok uzun olması tehlikeyi katlayarak arttırıyor. Örneğin sabah kahvaltısı 7.00- 11.00, öğle servisi 12.00-15.00, akşam servisinin 19.00-22.00 arası olduğu düşünülürse, bu zaman zarfında mikropların nasıl rahat ve huzurlu bir şekilde çoğaldıklarını anlamak zor değil. Ancak uyulması gereken gıda güvenliği kuralları sağlandığı sürece bu tehlikeler kontrol altına alınabilir” diyor.

Haberin Devamı

SOĞUKLAR 10 DERECENİN ALTINDA,
SICAKLAR 65 DERECENİN ÜZERİNDE

Otellerin gıda hijyeninde temel sorunlar öncelikler ekipmanlar, tezgahlar, işi yapan personel, çiğ üründen pişmiş ürüne bulaşma, saklama, sunumda yaşanıyor. Özellikle açık büfelerin çok uzun süre ortada durduğunu hatırlatan Saner, “Bu bekleme sırasında mikropların üremesini durdurmak veya yavaşlatmak için tüketilecek ürün sıcak tüketilen bir ürün ise kesinlikle sıcak, soğuk tüketilen bir ürün ise de soğuk olarak servise sunulmalı. Soğuk servisde yiyecekler, servis sürecinde 10 derecenin altında soğuk hatta, sıcak servis edilecek ürünler ise, 65 derecenin üzerinde lambalı ısıtıcılar veya benmarilerde tutulmalı. Burada da önemli bir kural, çok büyük miktarlarda yiyeceklerin servise çıkarılması yerine azar miktarlarda çıkarılması ve bittikçe mutfaktan takviye yapılması” diyor.

Ayrıca zeytinyağlı, salata, sütlü tatlı ve pasta gibi soğuk tüketilen gıdaların, soğuk hatlarda bulunması şart. Bu tip gıdaların ortam sıcaklığında ve üstü açık bir şekilde sunulması çok yüksek bir zehirlenme riskini beraberinde getiriyor. Saner, “Öksüren var, hapşıran var, sinekler dolaşıyor, pencereler açık ve üstüne üslük ortam da çok sıcak olduğu için hem bulaşma kaynaklarına açık hem de bulaşan bakterilerin üremesi için her türlü ideal şart oluşuyor. Sıcaklık 10 derecenin üstüne çıkmasıyla beraber mikropların üreme hızı korkunç bir şekilde artıyor” diyor.

Yazarın Tüm Yazıları