Kelebek etkisi

Kozalarından çıkan yüzlerce kelebek türü, Anadolu’nun yaylalarında, vadilerinde uçmaya başladı. Şu sıralar onları izlemek, görüntülemek için en uygun zaman. Mersin, Türkiye’deki 450 endemik kelebek türünden 137’sine ev sahipliği yapıyor. Mersinli gazeteci Mustafa Ercan da onları görüntülemeye kendini adamış bir kelebek tutkunu. Günlerce peşlerinde koşuyor, ender türleri fotoğraflıyor. Yılın bu zamanı Mersin ve çevresinde görülebilecek türleri, kelebek fotoğrafçılığının püf noktalarını konuştuk.

Haberin Devamı

Mersin’de görülebilen kelebek türleri hangileri? Nerelerde görülüyorlar?
- ‘Kırlangıç kuyruk’, ‘Balkan kaplanı’, ‘fisto’, ‘yalancı Apollo’ ve ‘Akdeniz öyuklu’ya Erdemli ilçesindeki Kanlıdivane antik kentinde rastlamanız mümkün. Mezitli ilçesine bağlı Durnaz Yaylası’ndaki sedir ormanında ‘çokgözlü mavi’, ‘dumanlı Apollo’, ‘Akdeniz melikesi’ ve ‘bahadır’ bulunuyor. Toroslar ilçesine bağlı Ayvagediği üzerindeki Karatepe Orman Gözetleme Kulesi civarında ‘Acem zıpzıpı’, ‘Akdeniz mücevher kelebeği’, ‘Anadolu gelinciği’, ‘Anadolu esmergözü’, ‘Anadolu turan mavisi’ ve ‘benekli bakır’ gibi türler yakından görülebilir. Tabii bir şartla; canlının uyku ve beslenme saatlerine dikkat ederseniz... Mut, Anamur, Aydıncık, Bozyazı Gülnar, Çamlıyayla ilçelerinde de bu saydıklarımı ve benim hâlâ fotoğrafını çekemediğim türleri görmek mümkün.

Kelebek etkisi


Hangi aydan itibaren görülmeye başlıyorlar?
- Mersin yılın 300 günü güneş gördüğü için diğer kentlere göre erken ısınıyor. Bu nedenle kelebekler kendini erkenden gösteriyor. En uygun zamanlar mart, nisan, mayıs, haziran, temmuz, eylül ve ekim. Eğer kelebeğin beslenme ve uyku düzenini takip eden biriyseniz çok rahat fotoğraf çekersiniz. Arkadaşlarla sabah saat beşte evden çıkıp havanın durumuna göre iki-üç saat içinde fotoğraflamayı bitiriyoruz.

Kelebek etkisi


Fotoğraf çekerken herhalde en önemli şey sabır...
-Tabii... Sabırlı bir insan değilseniz asla fotoğraflarını çekemezsiniz. Bir de doğayla barışık olmanız gerekiyor. Kendinizi doğaya bırakarak o anın keyfini yaşamanız lazım. Gideceğiniz arazide hangi tür kelebek var, özellikleri, rengi, kanat ölçüsü ne ve hatta özsuyunu en çok sevdiği bitki hangisi gibi bilgileri kontrol ederek yola çıkmalısınız.

Kelebek etkisi


Peki fotoğraf çekerken arı ya da sivrisinek gibi diğer canlılar sorun çıkarmıyor mu?
- Evet, bu durum işin doğasında var. Örneğin sultan kelebeği, Tarsus ilçesine bağlı Kulak mahallesini kendine yaşam alanı olarak seçmiş. Çünkü okaliptüs özüyle besleniyor. Yaşam alanında yoğunlukla dikenli bitkiler olması nedeniyle kuş türleri sultan kelebeği ile beslenme imkânı da bulamıyor. Orada fotoğraf çekmek hatta sultanı yakından görmek isteyenlerin bölgenin yaşam koşullarını da bilmesi gerekiyor. O alanda yoğun bir sivrisinek nüfusu var. Zaman zaman sivrisineklerin hışmına uğruyoruz. Bir haftalık şişkinliklerle dolaştığımız oluyor.

Kelebek etkisi


Kelebek fotoğrafı için illa doğaya çıkmak mı lazım? En son nisan ayında kelebekler şehri istila etmişti örneğin. Şehirde de fotoğraflayabilir miyiz?
- O istisnai bir durum. Çoğalmak amacıyla yapılmış bir göçün sonucuydu. Gerçekten bu işe gönül verecekler mutlaka doğaya çıkmalı. Çünkü kelebeklerle insan elinin az değdiği, tarım ilaçlarının az kullanıldığı bölgelerde karşılaşırsınız. Son yıllarda bal tüketiminin artması arılara ve arıcılara dikkati çekti. ‘Arı olmadan hayat olmaz’ sloganıyla kampanyalar düzenleniyor ve büyük ilgi görüyor. Ancak yapılan araştırmalar kelebeğin de arı kadar önemli olduğunu gösteriyor. Arılar ve kelebeklerin içinde bulunduğu uçan böcek familyası, polen taşıyıcılar olarak besinlerin yüzde 75’inden sorumlu. Uçan böceklerin sayısının azalması, bu böceklerle beslenen kuşlar ve diğer hayvan türlerini etkileyerek besin zincirinde büyük kırılma yaratabilir. Bu da öncelikle çiftçilerin bilinçsizce tarım ilacı kullanılmasına bağlanıyor.

Kelebek etkisi


Haziranda Türkiye’de başka nerelerde kelebek fotoğrafı çekilebilir?
- Antalya bu konuda çok şanslı. 2015’te kelebek parkı kuruldu. 25 ülkeden 50 tür kelebeğe ev sahipliği yapıyor. Antalya’nın da kendine özgü endemik türleri var. Bu türlerden biri ‘bavius mavis’. Dağlardaki çiçekli vadileri sever, nisanın ortalarından haziranın ortalarına kadar görülebilir. Diğer bir tür ise ‘Anadolu şehzadesi’dir. Nadir bir türdür. Sadece yüksek rakımlı dağlardaki vadilerde bulunur. Mayısın başından ağustosun sonlarına kadar kendini gösterir. Öte yandan Konya da Türkiye’de başı çeken yerlerden. Gaziantep’te geçtiğimiz aylarda bir kelebek parkı açıldı ama bu parklardaki kelebeklerin hepsi tropikal türler.

Haberin Devamı

Kelebek etkisi


“Ayarları önceden hazırlanmış
makineyle daha rahat çekersiniz”

Haberin Devamı

Kelebek fotoğrafçılığı için hangi ekipmanlar gerekli?
-Elinizde bir DSLR gövde ve uygun bir objektif varsa rahat fotoğraflar çekebilirsiniz. Ben şu anda ‘f:28, 105 mm makro objektif’ kullanıyorum. Kelebeğe fazla yaklaşmak zorunda kalmıyorsunuz. Böyle bir objektifin en yakın odak mesafesi yaklaşık 30 santimetre. Eğer arazide kendinize yük olarak görmeseniz tripod da şart.

Kelebek etkisi


Makro objektif şartsa yeni başlayanlar için biraz maliyetli bir hobi diyebilir miyiz?
- Evet ama imkânlar ölçüsünde ekipman oluşturmak gerekiyor. Makine neyse de objektif çok önemli. Ortalama 10 bin liralık bir ekipmanla insan dilediği gibi makro fotoğraflar çekebilir.

Kelebek etkisi


Kelebekler hızlı canlılar. Çekim yaparken hangi modu kullanmak gerekiyor? Bunun bir püf noktası var mı?
- Genelde ‘manuel modu’ kullanıyorum. Dediğiniz gibi kelebekler hızlı canlılar. Bazen bir çiçeğin üzerinde dakikalarca durup özsuyu emerken uzun uzun poz verebilirler. Bu kanat üstü, kanat altı olabilir. Bazen de konmasıyla kalkıp gitmesi bir olur. Eğer kullandığınız makineye hakimseniz çok rahat fotoğraf çekebilirsiniz. Değilseniz bu sizi çok zorlayabilir. Vizörden gördüğümüz kelebeği çekmek üzere makine ayarlarıyla uğraşırken uçup gidebilir. Ayarları önceden yapılan bir makineyle kelebeği daha rahat çekme imkânı bulursunuz.

Haberin Devamı

Kelebek etkisi
“Mersin Fotoğraf Derneği Makro Atölyesi, 137 endemik türü fotoğraflayarak kitaplaştırmayı ve sergi açmayı planlıyordu. Projeyi haberleştirmek için onlarla yola çıktım. İlk gün yeteri kadar görüntü alamayınca diğer fotoğrafçılarla birlikte birkaç kez daha çekim yapmaya gittim. Bu çekimlerin bana terapi gibi geldiğini fark ettim. Sonrasında tutkuya dönüştü.“

Yazarın Tüm Yazıları