GeriSeyahat Otelde, gece çıkmayın, hayvanlar sizi yerse sorumluluk kabul etmeyiz, diye uyarıldık
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Otelde, gece çıkmayın, hayvanlar sizi yerse sorumluluk kabul etmeyiz, diye uyarıldık

Otelde, gece çıkmayın, hayvanlar sizi yerse sorumluluk kabul etmeyiz, diye uyarıldık

BNP Paribas Türkiye Temsilcisi Tülin Alaçam tam bir seyahat tutkunu, nedenini babasının hariciyeci olmasına baÄŸlıyor. 1980’li yılların ortalarında yaÅŸadığı kent Ä°stanbul’u keÅŸfetmek için Fest Travel’ın kapısını çalan Alaçam o gün bugündür firmanın düzenlediÄŸi tüm turlara katılıyor.Bunda Fest Travel’ın sahibi Faruk Pekin’in de etkisi büyük tabii. ‘Bizim turlarımıza gittiÄŸi yerin tarihini, kültürünü gerçekten merak edenler gelir, herkes kafa dengi olur ve çoÄŸumuz birbirimizi tanırız’ diyen Tülin Alaçam, ilk büyük Türk grubu olarak gittikleri Zimbabwe-Botswana ve Zambia yolculuklarını anlattı.Zimbabwe -Botswana ve Zambia’yı dolaÅŸma fikri nereden aklınıza geldi?- Afrika’yı artık görmek gerektiÄŸini düşündüm. Ama bildiÄŸiniz gibi Fas, Tunus, Mısır da Afrika ama benim kastettiÄŸim sahici kara Afrika. Onu en tabii ÅŸekliyle bu üç ülkeyi gezerek görebileceÄŸime inandım. Ä°lk olarak nereye gittiniz?- Ä°lk Zimbabwe’nin baÅŸkenti Harare’ye ulaÅŸtık. Harare çok fazla özelliÄŸi olmayan bir ÅŸehir. Ancak ÅŸehrin en büyük kilisesini gezerken bir düğünle karşılaÅŸtık. Dinlerin nasıl birbirine karıştığını görme ÅŸansımız oldu. Hıristiyan düğün töreninde Afrika ÅŸarkıları söyleniyordu. Åžarkılar söylenirken bunların blues’un ve cazın başı olduÄŸunu, Amerika’ya buradan gittiÄŸini hemen farkettik. Bir de tabii Afrika kadınlarının renklere çok düşkün olduÄŸunu gördük. Tayyörler bizdeki gibi lacivert, siyah deÄŸildi, turuncular, pembeler... Bunun dışında bir ÅŸey yoktu, ertesi gün Maswingo’ya geçtik.MAYMUN ELÄ°NDE ÇANTAYLA YAKALANDIMaswingo’nun özelliÄŸi ne?- Genellikle Afrikalılar’ın sazlardan evlerde oturan, ilkel kabileler olduÄŸu düşünülür. Oysa oradaki Büyük Zimbabwe Anıtı’nı gördüğünüz zaman baÅŸka bir gerçeÄŸi görüyorsunuz. 12. yüzyılda granitlerin tuÄŸla haline getirilerek sıva kullanılmadan sadece taÅŸların üstüste konulmasıyla yapılmış bir ÅŸehir burası. Bir vadideki tepeye kurulmuÅŸ bir yapı. Dini bölümleri var, içinde farklı yapılar var. Zamanında burada 100-200 bin kiÅŸinin oturduÄŸu ve bu ÅŸehrin Zimbabwe ve Botswana’yı içine alan eski Rodezya hükümdarlığından daha geniÅŸ sınırlara hükmettiÄŸi söyleniyor. Orada bir kültür oluÅŸmuÅŸ ama daha sonra yok olmuÅŸ.Tarihi yerler Maswingo ile mi sınırlı?- Hayır. Maswingo’nun ardından Bulawayo’ya gittik. Bulawayo Zimbabwe’nin ikinci büyük ÅŸehri ve çok güzel bir doÄŸal tarih müzesi var. Hayvanlar, insanlığın geliÅŸimi çok güzel sunulmuÅŸ. Ama asıl ilginç olan Matobo Parkı’ydı. Burada doÄŸanın ÅŸekil verdiÄŸi granit kayaları ve duvar resimlerini gördük. Yani 10 bin yıl kadar geriye giden, ilk insanların çizdiÄŸi duvar resimleri. Çevrelerinde gördükleri her ÅŸeyi duvara çizmiÅŸler. Hayvanların yanı sıra uçan insan resimleri var, bunların dini simgeler olduÄŸunu düşündük. Ä°nsanın Afrika’dan çıktığını kanıtlar gibi. Çok etkileyici. Maswingo ve Bulawayo’nun Afrika’nın tarihsel ve kültürel olarak en ilginç bölümü olduÄŸunu düşünüyorum. Safariyi her yerde yapmak mümkün ama Büyük Zimbabwe Anıtı ve duvar resimleri için bu bölgeleri mutlaka görmek gerekiyor.Tarihi yerlerin ardından sanırım Afrika’nın doÄŸal güzelliklerine ve safariye yöneldiniz?- Evet ilk olarak Hwange Game Park’a gittik ve orada safariye katıldık. Buradaki safariler daha doÄŸal ve daha az planlı. ÖrneÄŸin Güney Afrika’da safariye çıkarsınız, yollar asfalttır, biri bir yerde hayvan gördüğü zaman hemen telsizle diÄŸerlerine haber verir, bir anda hayvanın çevresini 30 tane cip sarar. Burada böyle bir durum yok. Ortam daha doÄŸal bu nedenle de çevredeki tüm hayvanları görme ÅŸansınız daha düşük. Gece Hwange’de bir safari lodge’da kaldık. Bunlar çok konforlu safari konaklama otelleri. Bizim kaldığımız lodge’un önünden biraz ilerlediÄŸinizde hayvanları gözlemleyebiliyorsunuz. Otelde ‘Gece lodge’dan dışarı çıkmayın, hayvanlar sizi yerse sorumluluk kabul etmeyiz’ ÅŸeklinde uyarılar vardı. Ayrıca pencereleri kapatmamız isteniyordu çünkü maymunlar içeri girebiliyor. Gerçekten de bir arkadaşımızın odasına girmiÅŸ. Kapalı olan her ÅŸeyi açmış ve dağıtmış, öyle ki ıslak mendillerin bile kapaklarını açmış. Sonunda içinde ilaç bulunan bir çantayı alıp çıkmış. Elinde bir çantayla çatıda yakalandı. TÄ°MSAHIN TADI BÄ°RAZ KAUÇUÄžU ANDIRIYORDUSafarinin ardından gittiÄŸiniz Viktoria Çavlanı, ününü hakedecek kadar etkileyici bir yer mi?- Hem de çok. Biz kurak zamanda gittik. YaÄŸmurlardan sonra gitsek hiçbir ÅŸey göremeyecektik çünkü kurak zamanda bile o kadar çok su geliyor ki kolay kolay fotoÄŸraf makinenizi bile çıkaramıyorsunuz. Viktoria Çavlanı Zimbabwe - Zambia sınırında bulunuyor. Yaklaşık 1700 metreden su 70-80 metrelik bir alana akıyor ve döne döne yoluna devam ediyor. Zimbabwe’de 1900’lü yıllarda Viktoria Çavlanı’nın bulunduÄŸu yere iki ülkeyi birbirine baÄŸlayan demir köprüyü ve çavlanın dumanlarını gören çok şık bir otel yapmış Ä°ngilizler. Sömürge döneminden kalma bir otel, saat 17.00’de papyonlu garsonlar çay servisi yapıyorlar. Botswana’daki rotanızda nereleri vardı?- Botswana’da ülkenin en büyük milli parkı Chobe’ye ulaÅŸtık ve orada iki gün safari yaptık. Tamamıyla Afrika stili yapılmış lodge’larda kaldık. Orada hem karadan hem de tekneyle safari yapılabiliyor. En fazla hayvanı orada gördük.EndiÅŸelendiÄŸiniz oldu mu?- Hayır, hiçbir ÅŸekilde endiÅŸelenmedim. Çünkü rehberlerin son derece profesyonel olduklarını farkettim. Hayvanların gözünden anlıyorlar. ÖrneÄŸin bir yerde gergedanın beÅŸ metre yakınına kadar gidebilirken bir baÅŸka turda filin bir bakışı karşısında hızla oradan uzaklaÅŸtık. En çok fil, gergedan, hipopotam, ceylan türleri -ki ben bu kadar çok türü olduÄŸunu Afrika’da öğrendim- gördük. Kedilerden bir tek aslan gördük. En güzeli ÅŸimdi çoÄŸunun adını hatırlamadığım kuÅŸlardı. Bir de doÄŸanın birbirini nasıl tamamladığını görebiliyorsunuz. Fil ya da gergedan sudan çıkıyor, hemen kuÅŸlar üstüne çıkıp üstüne yapışan canlıları yiyor.Safari dışında Afrika’nın günlük yaÅŸamı hakkında neler düşünüyorsunuz?- Gelirlerinin çok iyi olmadığı her hallerinden belli ama hepsi çok sempatik insanlar. Sabah yola çıktığınızda ‘Günaydın, nasılsınız?’ demeden yanınızdan geçmiyorlar. Botswana’da pırlanta madenleri bulunması nedeniyle orası daha sorunsuz ve geliÅŸmiÅŸ bir yer. Bana en ÅŸaşırtıcı gelen Zimbabwe’nin tütün üreten bir ülke olduÄŸu halde sokaklarda sigara içen bir tek Afrikalı’ya rastlamamış olmam.Yemekler nasıldı?- Yemekler özellikle et sevenler için çok cazip çünkü et ihraç ediyorlar. Çok et sevmememe raÄŸmen impala ve timsah etini denedim. Ä°mpalayı diÄŸer etlerden ayıramadım ama timsahın tadı biraz kauçuÄŸu andırıyordu.Seyahatte ne okuyorGideceÄŸi ülke ile ilgili kitaplarNe dinliyorYolda müzik dinlemiyorNe yiyor, ne içiyorHer ÅŸeyi denemeye çalışıyorNe giyiyorOrtama uygun, rahat kat kat kıyafetlerNeyle seyahat ediyorUçaklaNerede kalıyorÄ°yi otellerdeKimle seyahat ediyorFest Travel grubuylaÇantasının olmazsa olmazlarıFotoÄŸraf makinesi, film, pil ve kitapÂ
False