GeriSeyahat Frig Yolu’nun şifalı köyü Ayazini
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Frig Yolu’nun şifalı köyü Ayazini

Frig Yolu’nun şifalı köyü Ayazini

Koynunda sakladığı köklü tarihin binlerce yıllık gizemini daha ilk bakışta hissettiren Frigya’nın kalbi Ayazini, kendine özgü mistik ve dingin atmosferiyle ziyaretçilerini mitolojik anlatıların bir parçası olmaya davet ediyor. Efsanevi Kral Midas, hayvan masallarıyla ünlü Ezop ve flütüyle Frig dağlarında çala-oynaya dolaşan yarı insan-yarı keçi Marsiyas’ın hikâyeleri de yol boyu size eşlik ediyor.

Gezginlere dört mevsim zengin keşif olanaklarıyla dolu yürüyüşler vaat eden Frig Vadisi’nin en çok merak ettiğim köşesi Ayazini Köyü’ne doğru ilerliyorum. Çevre düzenlemeleri ve restorasyon çalışmalarıyla alternatif bir turizm merkezine dönüşen tarihi metropolis yerleşkesi, Afyonkarahisar’ın İhsaniye ilçesine bağlı Ayazini Köyü’nde beni bekliyor. Volkanik kaya yapısıyla dikkat çeken bölge, kutsal mekânları ve ticaret yolları üzerindeki konumu nedeniyle Friglerden sonra Romalılar, Selçuklular ve Osmanlılar tarafından yerleşim alanı olarak kullanılmış. Köye uzanan ağaçlı yolun sol yanındaki kayalık yamaçlar, kol gücüyle oyulmuş irili ufaklı hücreleriyle dev bir arı kovanını anımsatıyor. Biraz ileride gözüme takılan levhada, 33 farklı ziyaret noktasını birleştiren bir rotanın başında olduğumu öğreniyorum. Frigya Karşılama Merkezi geride kaldığında Erken Bizans Dönemi kaya mekânlarına ulaşıyorum. Frigya’nın kalbi Ayazini, koynunda sakladığı köklü tarihin binlerce yıllık gizemini daha ilk bakışta hissettiriyor.

Frig Yolu’nun şifalı köyü Ayazini

Sağlık dağıtan şehir

Biraz ileride, yolun solunda karşıma çıkan Meryem Ana Kilisesi, yekpare bir kaya blokuna oyulmuş bölümleriyle nadir rastlanan bir Bizans yapısı. İnşasına 8’inci yüzyılda başlanan mabet, adını kilisenin güney narteksinin (ana mekâna açılan giriş bölümü) doğusundaki kabartmadan almış. Monogram tekniğinde yapılmış bu nakşın ‘Tanrı Anası’ anlamına geldiği tespit edilmiş. Güçlü bir akustiğe sahip kilisenin bir diğer önemli özelliği, giriş koridorunun duvarlarına kazınarak yapılmış Türk boylarına ait damgalar... Kayı, Afşar, Bayat ve Eymir gibi boylardan kaldığı belirlenen bu ilginç işaretler, Anadolu’nun Türk hâkimiyetine geçtiği dönemin tanıklığını taşıyor.

Kilise çıkışı köye doğru adımlarımı sıklaştırıyorum. Sırasıyla Nazlı Kilise, Aslanlı Mezar, Metropolis Katlı Yerleşimi, Kybele Kutsal Alanı, Açık Apsis, Nekropolis, Merdivenli Mekân ve Azizler Şapeli’ni gördükten sonra görkemli bir açık hava müzesinin ortasında olduğumu fark ediyorum. Zihnimde Kapadokya’nın taş devri yerleşimi Ürgüp’ü çağrıştıran bu bölge, içinde barındırdığı sıcak su kaynakları sebebiyle tarihte ‘Şifalı Frigya’ olarak nam salmış. Yöredeki Gazlıgöl ve Hüdai kaplıcalarının mucizevi etkisinin tespit edilmesi, kulaktan kulağa yayılan bir söylenceye dayanıyor...

Efsaneye göre Frigya Kralı Midas’ın kızı büyür, güzelleşir. Fakat zarafeti dillere destan genç kıza nazar değer ve vücudunun her yerinde çıbanlar çıkar. Ülkenin bütün hekimleri seferber olsa da durum nafiledir. Dünyalar güzeli prenses, her geçen gün çirkinleşir. Çıbanların verdiği acı da genç kızın aklını oynatmasına yol açar. Ağlaya-inleye kendini yollara vurur. Yüreği kızının acılarından yanan Kral Midas, peşine gözcülerini takar. Prenses döner dolaşır, Ayazini yakınlarına gelir. Otların arasında yerden fışkıran bir memba görür. Atar kendini suya, kana kana içer. Bir anda suyun vücuduna değdiği yerlerde bir farklılık hisseder. Büyük bir ferahlık yaşayınca bedenini çimlerin üzerine bırakıverir. Derin bir uykuya dalar. Uyandığında çıbanları kurumuştur. Prensesin iyileştiğini anlayan gözcüler, onu krala götürürler. Kral Midas, kızını eskisi gibi sağlıklı görünce çok şaşırır ve sorar: “Söyle, seni kim iyileştirdi?” Eski güzelliğine hızla kavuşan prenses “Beni birisi değil, ülkende çıkan bir su iyileştirdi” der. Bunun üzerine Midas, bu suyun herkese sağlık vermesi için buraya bir hamam yapılmasını emreder. İşte Gazlıgöl, o gün bugündür insanlara sağlık dağıtır.

Frig Yolu’nun şifalı köyü Ayazini

Dünyanın ilk apartmanı

Köyün girişindeki geniş meydana yaklaşırken bu coğrafyanın insanlığa bahşettiği efsanevi Kral Midas’ın, ‘fabl’ denen hayvan masallarıyla ünlü Ezop’un ve flütüyle Frig dağlarında çala-oynaya dolaşan yarı insan-yarı keçi Marsiyas’ın hikâyelerini geçiriyorum aklımdan... Farklı uygarlıklardan miras tarihi ve kültürel izlerin iç içe geçtiği Ayazini, kendine özgü mistik ve dingin atmosferiyle ziyaretçilerini mitolojik anlatıların bir parçası olmaya davet ediyor. Peki, bize zengin bir kültürel miras bırakan Frigler kimdi?

Büyük göçler sonucu bölgeye yerleşen Frigler, MÖ 9’uncu yüzyılın başlarından itibaren Eskişehir, Kütahya, Ankara ve Afyonkarahisar’ın büyük bir bölümünü kapsayan güçlü bir devlet kurdular. Friglerin bilinen ilk kralı Gordios’tu. Gordios’un ölümünden sonra oğlu Midas tahta çıktı. Bu dönemde Frigya Krallığı, Kızılırmak’ın batısında kalan topraklarda hüküm sürüyordu. MÖ 700’lü yıllara doğru, Doğu Anadolu’ya giren Kimmerlerin saldırısı sonucu güçlerini yitirdiler. Bugün kullandığımız birçok müzik aletinin mucidi olan Frigler, ‘Şirinler’in şapkasına ilham veren başlıktan ‘fibula’ adı verilen çengelliiğne ye dek pek çok eşyayı insanlığa kazandırmış. Dünyanın ilk apartmanı da onların armağanlarından biri olmuş. Bu bilginin doğruluğu konusunda kapsamlı bir araştırmam olmasa da yapının sol yanındaki büyük panoda böyle yazıyor. Avdalaz Vadisi’nin girişindeki bu devasa kaya bloku, primitif bir apartmana dönüştürülmüş. 3 bin yıllık geçmişe kapı aralayan bu çarpıcı yerleşim alanının bilgi panosunda Kral Midas’ın kızının Gazlıgöl’de iyileştikten sonra burada yaşamını sürdürdüğü, dünyanın ilk alaturka tuvaletinin de burada kullanıldığı belirtiliyor. Meydanın tek ilginç yapısı bu apartman değil. Köyün girişinin sol yanındaki yamacı süsleyen kayalar da oyularak günümüz apartmanları gibi geniş hacimli yerleşim yerlerine dönüştürülmüş. Civardaki kaya mezarları da ayrıca görülmeli.

Gün yavaş yavaş ağarıp çevremdeki hayalet kayalıkların saman sarısı rengini kızıla boyarken meydandaki heykele dalıyor gözlerim. Efsane Kral Midas’ın sırrını kuyuya fısıldayan Frigyalı berberi betimleyen bu yapıtın yanı başında “Midas’ın kulakları eşekkulakları” sözünü tekrarlayıp bu büyülü coğrafyaya veda ediyorum.

False