10 adımda Mersin’i keşfe çıkalım

Bu iki çukur da Silifke yolu üzerinde, bir yeraltı deresinin yol açtığı erozyonla tavanın çökmesi sonucu meydana gelmiş. Önce derinliği 128 metre olan Cehennem’e bir göz atın. Serda Büyükkoyuncu “Mitolojiye göre Zeus, alevler kusan 100 başlı ejderha Typhon’u buradaki bir kavgada yendikten sonra, onu Etna Yanardağı’nın altına kapatmadan önce bir süre Cehennem çukurunda hapsetmiş. Bu çukuru yukarıda kurulan balkondan görebiliyorsunuz ama Cennet’i görmek için 452 basamak inmeniz gerek. Burada ağaçların arasından sızan ışık, manzarayı daha da güzelleştiriyor” diyor. Ziyaretiniz bitince âdet gereği Silifke yoğurdundan yapılan köpüklü ayran içmeyi ihmal etmeyin.

Bir kâhin, krala “Kızını yılan sokacak” der, Kız Kulesi’ndeki gibi. Ve kale yapılır... Nurgül Büyükkalay “Burası bir korsan adası. Bizanslıların yaptığı düşünülen kale ve saray var. Karaya 600 metre. Yüzerek ya da deniz bisikletiyle gidebilirsiniz” diyor.

Mersinli yazarımız Ebru Erke öneriyor: “Marinadaki Günaydın Restoran ve klasiklerden Göçtü’de kebap yemek leziz. Balık için Rina Balık, tantuni için Denizhan ve Memoş. Cezerye almak isterseniz de Hasan Yozgat veya Dondurmacı Halil’e uğrayın.

Yerköprü Şelalesi Milli Parkı’nın içindeki şelaleyi görmemizi öneren Burcu Gürtürk Kadak “Ermenek Çayı üzerindeki şelaleye 40 dakikalık bir yolu yürümeniz gerekiyor. Şelale ve geçeceğiniz kanyon o kadar büyüleyici ki kesinlikle değiyor” diyor.

Adını üzerindeki insan kabartmalarından alıyor. Kayalarda 11 erkek, 4 kadın, 2 çocuk, 1 dağ keçisi ve 1 kartal figürü var. Bu gizemli kayalara ulaşmak biraz zorlu. Ancak dünyada eşine az rastlayacağınız bu arkeolojik eserleri mutlaka listenize alın.

Mavi Bayraklı koyun berrak sularına bırakın kendinizi. Mersin şehir merkezine 120 kilometre uzaklıkta. Plajı kum, denizi dalgasız ve sığ. Caretta carettaların da ziyaret ettiği koy her daim temiz. Plaja giriş ücretsiz. Koy çevresinde çeşitli kamp alanları var.

Silifke’ye bağlı turistik bir belde olan Narlıkuyu’da sahil boyunca balıkçılar, masmavi deniz ve zengin bir tarih bulacaksınız. Burak Özberk “Cennet obruğundan gelen soğuk tatlı yeraltı suyunun karıştığı noktadaki Narlıkıyu yaz aylarında çok ilgi çekiyor” diyor.

Türkiye’deki ilk amfora müzesi Silifke’de. Arslan Eyce’nin büyük emekle oluşturduğu koleksiyon, dünyanın sayılı müzeleri arasında. Saffet Emre Tonguç “1800’lerden kalma bir ambar binasında MÖ 7-MS 18’inci yüzyıl arasında üretilen yüzlerce amfora var” diyor.

Dünyada tarımın ilk yapıldığı yerlerden biri olan Yumuktepe Höyüğü, Mersin’de. Canan Demiray “Burada bulunan yabani buğday, mercimek, bezelye; orak ve benzeri taş aletler, tarımsal faaliyetin Neolitik döneme uzandığının gösteriyor” diyor.

İsmini içindeki tamamen durgun gölünden alan Aynalıgöl Mağarası’nın oluşumu Buzul Çağı’na kadar gidiyor. Mersin’in Aydıncık ilçesindeki bu doğal güzellik, sarkıt ve dikitleri, toplam 555 metre uzunluğuyla bölgenin en önemli karstik yapılarından biri.