Sayıların şiiri

Güncelleme Tarihi:

Sayıların şiiri
OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 23, 2017 17:00

Annemarie Schimmell imzalı ‘Sayıların Gizemi’ni okurken, evrende hiçbir inanç ve kültürün tek başına var olmadığını, bilginin de sürekli hareket edip birbirini etkilediğini fark edeceksiniz.

Haberin Devamı

Mademki ‘İhvan-ı Safa’ya göre sayıbilim, her şeyin temelini oluşturan birlik ilkesini aramanın yoludur. Doğanın üstünde bir bilimdir ve diğer bütün bilimlerin kökenidir’, o halde rakamlar sayılabilir olan şeyleri karşılamaktan öte değerlere sahiptirler. Bu değerlerin tam olarak ne olduğu, ne zaman ve ne ile ilişkilendirildiği meselesi gizemli olduğu kadar şiirsellikle doludur. Annemarie Schimmell’in ‘Sayıların Gizemi’ni okurken, evrende hiçbir inanç ve kültürün tek başına var olmadığını, kültür ve inanç yanında bilginin de sürekli hareket edip birbirini etkilediğini fark edersiniz.
Schimmell’in engin Doğu ve Batı mistisizm bilgisi ve soğukkanlı metafiziği ‘sayıların gizemi’ni düşünürken kendi kültürel kimliğimize dair indirgemeci yaklaşımlarımızı da elimizden alıyor. Sayıları sonuç yönleri ile değil sonsuz açıklıkları ve bu açıklığa bağlı sürekli yorumlanabilir olmalarıyla kültürel hayal gücümüzü kanatlandırıyor. İnsanın bir büyücü varlık olarak somut görünümlü soyut sayılar üzerinde gerçekleştirdiği bu gizemli eylem bugün de çekiciliğini koruyor. Nice tercihimizin, kaygı ve umudumuzun gerisinde bu mucizevi yanımız yatıyor. ‘Her uygarlık sayılar içine kendi işaretlerini’ yerleştirirken aslında sayıları ölümden de kurtarmış oluyor.
Sembolik değerlere düşkün ve karşılaştırmalı okumaya meraklı olanlar için çok değerli bilgiler ve yorumlar içeriyor ‘Sayıların Gizemi’. 15. yüzyıl gibi geç tarihlerde bile Batı’da ‘karanlık ve engelleyici’ olarak görülen sıfır’ın şifre, zero olarak farklı açınımlar kazanması, aslı Hintçe bilinmesine rağmen, Olmek ve Mayaların bu sayıyı (gizem, büyü, şiir mi acaba?) biliyor olmaları, bize başka bir biliş yöntemini telkin eder ister istemez; ‘bilginin tek bir sahibi hiçbir zaman yoktur’. ‘İlk varlığın sayısı’ olarak düşünülen ve her sayıya nüfuz ettiği varsayılan 1’i düşünmek, anlamak için ne çok bağlam açıyor Schimmell. Her bir sayı için kullandığı felsefi-şiirsel sıfatlarla da (9 için büyütülmüş kutsal üç) 100’e, 1000, 1001 ve 10.000’e kadar katman katman ilerliyor.
Herkesin bir sayısı var. Kendine yakın bulduğu bu sayı hakkında düşünmek, köklerine inmek için pek çok imkân sunuyor yazar bize. Salt bir kültürde, zamanda sıkışıp kalmıyor, aksine karşılaştırmalı değerlendirmelere tabi tutuyor bilgilerini. ‘Sayıların Küçük Sözlüğü’ bölümünde, 10 neden ‘tamlık ve mükemmellik’ sembolü, bunu irdeliyor. Hele 11, niçin dilsiz, nice dil döküyor.
Benim için en çarpıcı olan ‘kapsayıcı sentez’ 3 oldu. Mustafa Küpüşoğlu’nun Türkçesi rehberliğinde güvenle ilerlediğimiz kitaptaki en geniş bölüm 3’e ait. İster şiire gidin ister ilahiyata, ister Hıristiyanlığa bakın ister Budizme, 3 her yönden mutlaka bir şey söyleyecektir. İbn-i Arabi ‘tek sayıların aslı üçtür’ derken, varlığın şiirine göz kırpar. Şiir sayıların en gizemli halidir. Kaçırmayın.

SAYILARIN GÄ°ZEMÄ°Â

Sayıların şiiri

Annemarie Schimmel
Çeviren: Mustafa Küpüşoğlu
Alfa Yayınları, 2017
292 sayfa, 24 TL. 

BAKMADAN GEÇME!