Hakkı,Metin,Lefter! O güzel günler burada biter!

Bugün Baba Hakkı’nın ölüm yıldönümü. Bugün Beşiktaş taraftarı, takımlarını kapalıdan izlediğine inandıkları kaptanlarını anacak. Bugün futbolseverler her türlü taraftarlık duygusundan azade Beşiktaşlılarla birlikte olacak.Kimse transferden, maliyetten, paradan ve hatta başarıdan filan söz açmayacak

Haberin Devamı

Hakkı Yeten gibi, Lefter Küçükandonyadis gibi, Metin Oktay gibi, insana tuttuğu takımı unutturan futbolcular vardır. Üstelik bu isimler, oynadıkları kulüplerle özdeşleşmiş, o kulüplerin sembolü olmuşlardır. Taraftarlık rüzgârının çok kuvvetli estiği futbol ikliminde, bir kulübün sembolü olmuşken, aynı zamanda bütün futbolseverlerin sevgilisi olabilmenin sırrını sadece başarıyla çözmek imkânsızdır.

Bütün matematiği gol atmak üzerine kurulu bir oyunda gol rekorları kırılır, mevzu değil. Herhangi bir mevkide çok iyi top oynanır, istatistiklere girilir, doğaldır. “Tarihe geçmek” kalıbının çok kolay kullanıldığı bir zeminde karıştırdığımız bir şey var.  Başarı, istatistiklere geçendir. Oysa gönülden sevilmek için başarıyla birlikte çok başka şeyler gerekir.

Haberin Devamı


Başka türlü bir şey

 

Hakkı,Metin,Lefter O güzel günler burada biter



Hakkı Yeten, o çok başka şeylerin cömertçe bahşedildiği insanlardan biridir. Ona “Baba” lakabını getiren 17 yıl formasını giydiği Beşiktaş’ta 439 maçta 382 gol atarak ulaştığı başarı değildir. Sırrı, hem Galatasaray hem de Fenerbahçe’ye 30’ar gol atmasında da değildir. Baba Hakkı’nın sırrına ermek için attığı gole, tuttuğu rakip futbolcuya bakılmaz. Onun sırrı vakardadır, centilmenliktedir, hem kibarlık hem bıçkınlıktadır, tadından yenmez bir tatlı sertliktedir, rakibe saygıda, kimi zaman şövalyeliktedir.

/images/100/0x0/55eb26f9f018fbb8f8aeaf76
Bir dönemin çocuklarına ismini veren Metin Oktay’a duyulan aşkı da istatistiklere geçen gollerine bağlamak olanaksızıdır. Metin Oktay, yıllar sonra Fenerbahçe ağlarını yırtan golünü anlatırken, bir yandan da “Fenerbahçe çok büyük takım” cümlesini kurmuş biridir. Sporda “rekabet” diye adlandırılan şeyin,  piyasa koşullarındaki rekabetten başka bir şey olduğunu defalarca ispatlamış bir futbolcudur. Transfer teklifini geri çevirirken kurduğu cümle, Türkiye futbol tarihinin en kral cümlesidir: “Bizi sevenleri üzmeyelim baba.”  Metin Oktay; para, pul, maç başına anlaşma laflarının çok uzağındaki bir ülkenin taçsız kraldır. Onca korkunun arasında Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idamlarına karşı durmuş, imza kampanyasına adını koymuş kral bir adamdır.

Haberin Devamı



Lefter Küçükandonyadis’
i sadece sembolü olduğu Fenerbahçe’nin değil, tüm futbolseverlerin sevgilisi yapan şeyi, 400'ün üzerinde inanılmaz gol ile açıklamak mümkün değildir. Lefter, bu topraklarda yaşanan büyük acının ortağıdır. Kimselere ona yakıştığı kadar yakışmayan çubuklu formada, Türk olmayan bir Hıristiyan Türkiyelinin mücadelesi vardır. /images/100/0x0/55eb26f9f018fbb8f8aeaf78

Varlık Vergisi’ne, 6-7 Eylül vahşetine, Türkiyeli Rumların ikinci sürgününe tanıktır. 50 kez milli olmanın şanı “Bir Rum’a kalmasın” diyenleri sessizliği ile cezalandırmış, tanıklığını nefret söylemine döndürmeden, acılarını paylaşmadan, tek söz etmeden gitmiştir. Lefter’in insanlığı“Ya sev ya terk et”e verilmiş en şahane cevaptır.  Lefter, takımlarüstü bir büyüklüğün adıdır. Öldüğünde ardından “Cennet artık çift forvet!” diyen Galatasaraylılardır, “Baba’mızın yanına uğurladık!” diyen Beşiktaşlılar.


Son Tulumbacı: Vodina’lı Baba Hakkı

 

Haberin Devamı

Turgut Özakman anlatırdı. Kulüpler ve isimler önemli değil. Zamanın ünlü bir futbolcusu kendisine yapılan“… pabucu yarım çık dışarıya oynayalım!” tezahüratına çok alınır. Kulübün bir ileri geleni, tezahüratı yapan kulüpten yine ileri gelen bir arkadaşına bu tezahürata çok alındıklarını söyler. Cevap nettir:“Aman efendim! Çok ayıp! Ama bizimkiler değildir! Bizimkiler pabuç demezler, iskarpin derler!”

O güzel günler burada bittiyse,“Ya ya ya, şa şa şa!” tezahüratı, hiç inanmadığımız ama çok sevdiğimiz bir Yeşilçam filmi kadar uzaksa, oralardan kalkıp akıl almaz sloganlara geldiysek, taraftarlar birbirini bıçaklıyor, kulüpler birbirini boğazlıyorsa, aklıselime hasretimizden ölüyorsak, sorumlusu bellidir. Endüstriyel futbolun para hesapları; rakibe saygıyı da, centilmenliği de, adil olmayı da, vefayı da unutturmuştur. Şimdi istatistiklere geçen, mutlak başarı hırsının rakamlarıdır.

Haberin Devamı

Bugün Hakkı Yeten’in; Baba Hakkı’nın, Vodina’lı Hakkı’nın, Cemal Süreya’nın deyimiyle “son tulumbacı”nın 24. ölüm yıldönümü.


Bugün Beşiktaş taraftarı, takımlarını kapalıdan izlediğine inandıkları kaptanlarını anacak. Bugün futbolseverler her türlü taraftarlık duygusundan azade Beşiktaşlılarla birlikte olacak. Kimse transferden, maliyetten, paradan ve hatta başarıdan filan söz açmayacak. Çünkü başarı, istatistiklere geçendir.  Oysa gönüllerin kadife kaplı köşesinde yer edinebilmek için, başarının yanında çok başka şeyler gerekir.

O çok başka şeyleri anlayabilmek için Baba Hakkı’nın adı yeterlidir.




Yazarın son yazıları

# 13 Nisan 2013 Benzemez kimse sana
# 9 Nisan 2013Ben tekim,siz hepinizsiniz
# 6 Nisan 2013  Akil adımlar
# 23 Mart  2013 Beni rahatta dinleyin
# 19 Mart 2013Sardı korkular
# 16 Mart 2013 Futbolcuyum, futbolcu!

 

Haberin Devamı

YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN  >>


 

Yazarın Tüm Yazıları