Fevzi Kızılkoyun

Bir özel dedektif daha casusluktan yakalandı: Mossad’ın hafiyeleri

6 Nisan 2024

MİT, yaptığı istihbari çalışmalarda özel dedektif Ahmet Ersin Tumlucalı ve eşinin 2011-2020 yılları arasında İsrail gizli servisi MOSSAD ile bağlantılı olduğunu ve 9 kişiden oluşan bir casusluk şebekesi kurduğunu belirledi. MİT ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi tarafından yürütülen ortak operasyon neticesinde Tumlucalı, eşi ve “Köstebek” çetesinin diğer 7 kişilik ekibi gözaltına alındı.

VİYANA, ZÜRİH, BERLİN HATTI

MİT’in tespitlerine göre Tumlucalı, Jorg Neubach ve Gavin Alto kod isimlerini kullanan MOSSAD ajanları ile Avusturya -Viyana, İsviçre-Zürih, Almanya-Münih-Frankfurt-Berlin’de yüz yüze görüşmeler yaptı. MOSSAD ajanları ile iletişimini gizli haberleşme yöntemleriyle sürdürdü.

Avusturya, İsviçre ve Almanya’daki görüşmeler sırasında ise hem yaptığı çalışmalar karşılığında para, hem de yapacağı yeni işler için talimatlar aldı. MOSSAD’ın operasyonlarında kullanılmak üzere Orta Doğu ülkelerinden ticari taksi, kamyon ve TIR’lara ait resmi belgeler temin etti. Tumlucalı’nın, yaklaşık 9 yıl boyunca MOSSAD’a çalıştığı saptandı.

ORTADOĞULU İSME YAKIN TAKİP

Yazının Devamını Oku

Karabük’te olanlar itiraf mı iftira mı... Hürriyet olay yerinde

27 Mart 2024

Her şey Karabük Üniversitesi’nden öğrencilere ait olduğu iddia edilen Instagram’daki ‘itiraf’ sayfasından yapılan ve Türk öğrencilerin, üniversitenin Afrikalı öğrencileriyle cinsel birliktelik yaşayıp daha sonra zührevi hastalıklara yakalandıklarını öne süren çok sayıda paylaşımla başladı. ‘Karabük Üniversitesi İtiraf Sayfası’ (kbuitiraf.et) isimli hesapta, öğrencilerin kimi HPV kimi de HIV şüphesiyle hastaneye gittiğini anlattı. Sosyal medyada kısa sürede yayılan ‘itiraf’ mesajlarında Afrikalı öğrencilerin bu hastalıklarla ilgili belirti göstermediği ama taşıyıcı olabildikleri öne sürüldü. Hatta daha da ileri gidilerek üniversitenin adeta bir fuhuş merkezi olduğu iddia edildi. Bazı kesimlerce yalanlansa ve ‘iftira’ olarak nitelense de tüm bu iddialar doğal olarak kent halkını da okulda öğrenim gören öğrencileri ve ailelerini de tedirgin etti. İddiaları araştırmak için Karabük’e gittik. İşte tarafların görüşleri:


Hürriyet muhabiri Fevzi Kızılkoyun, Karabük’te taraflarla konuştu.

ÜNİVERSİTE YETKİLİLERİ: ‘YABANCI ÖĞRENCİLERE SAĞLIK RAPORU ZORUNLU’

Hürriyet’e bilgi veren üniversite yetkilileri, yabancı uyruklu öğrencilerle ilgili birçok yeni düzenleme getirdiklerini belirterek, “Bu söylentilerin önüne geçmek için Şubat 2024’te aldığımız karar ile üniversitemize kayıt olmak isteyen tüm yabancı uyruklu öğrencilere Sağlık Kurulu Raporu alma zorunluluğu getirdik. Sağlık Kurulu Raporu almayan veya herhangi bir bulaşıcı hastalık taşıyan öğrenciye kayıtlarımızı kapattık. İkinci bir adım ise daha önce yabancı uyruklu öğrenciler aracı şirketler kullanılarak üniversiteye geliyordu. Bu da çeşitli söylentileri beraberinde getiriyordu. Bunun önüne geçmek için artık aracı şirketleri devre dışı bıraktık. ÖSYM tarafından yapılan TR-YÖS sınavında başarılı olan öğrencilerle üniversite tarafından yapılan sınavda başarı gösteren yabancı uyruklu öğrencileri alıyoruz” dedi.

İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ: 2024’TE SADECE BİR ÖĞRENCİDE HASTALIK ÇIKTI

İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri Hürriyet’e sosyal medyadaki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, herhangi bir HIV ve HPV vakasında artış olmadığını söyledi. Karabük’te bulaşıcı hastalık sayısının Türkiye ortalamasının altında olduğuna dikkat çeken yetkililer, “Bu konuda üniversite ile birlikte birçok çalışma yürütüyoruz. Taramalar yapıyoruz, yaptığımız çalışmalarda bugüne kadar herhangi bir anormallik görülmedi. 2024 yılında sadece bir yabancı öğrencide bulaşıcı hastalık belirlendi. Bugüne kadarki sayılar da ortalamanın çok altında” ifadelerini kullandı. 

YABANCI UYRUKLU ÖĞRENCİLER: SÖYLENTİLER YALAN ÇOK TEDİRGİNİZ

Yazının Devamını Oku

Eşi kollarında ölen Leyla yaşama zeytin fidanlarıyla tutundu

17 Mart 2024

KAHRAMANMARAŞ merkezli depremlerde en büyük yıkımın olduğu yerlerden biri Gaziantep’in Nurdağı ilçesiydi. İlçeye bağlı İçerisu köyü Molla obasında bulunan 14 evin 13’ü yerle bir oldu. Evi yıkılanlardan biri de 53 yaşındaki Leyla Yalvaç’tı. Leyla- Hasan Yalvaç çifti ile 16 yaşındaki lise ikincisi sınıf öğrencisi kızları Cansu Gül, depreme uykuda yakalandı. Leyla ile kızı Cansu Gül, 1 saat sonra yardıma gelen komşuları tarafından enkazdan çıkarıldı. Ancak eşi Hasan Yalvaç enkaz altında hayatını kaybetti. Herkes köyü terk ederken o hiçbir yere ayrılmadı, tek başına kaldı. Çiftçilikle 4 kızını okutan, eşinin hayalleri için köyünü terk etmeyen Leyla Yalvaç, hikâyesini Hürriyet’e anlattı.

HASANIMIN HAYALİYDİ

“Eşim, zeytin ağaçlarını çok severdi. ‘Zeytin bahçemiz olsun’ derdi. Eşimin hayalini gerçekleştirmek için köyü terk etmedim, konteynerde yaşıyorum. Evin önündeki bahçeyi düzenledim zeytin ağacı dikmek için. Param yoktu, imkânım yoktu. O sırada Türk Kızılay ekibi geldi. Bu isteğimi onlara anlattım, sağ olsunlar bana 150 zeytin fidanı aldılar. Bahçeme diktim, eşim için gözüm gibi bakıyorum şimdi. Her gün fidanlarla ilgileniyorum. Eşimin, hayalini ve hatıralarını böyle yaşatıyorum. İlkokul mezunuyum. İçimde ukde kalmıştı. 4 kızım bir oğlum var. Çiftçilik yaparak hepsini okuttum. Büyük iki kızım ve oğlum üniversiteyi bitirdiler. Küçük iki kızımdan biri bu sene üniversite sınavına girecek, diğeri lise ikide. Ben okuyamadım ama kızlarım okuyacak, meslek sahibi olacaklar.”

ANILARIMI BIRAKIP GİDEMEM

Leyla Hanım, köyünü terk etmeyi hiç düşünmüyor, “Burada anılarım var, yaşanmışlıklarım var. Bırakıp gidemem” diyor.

TÜRK KIZILAY’DAN KADINLARA DESTEK

- Türk Kızılay, depremden sonra büyük zarar gören tarım ve hayvancılığın bölgede tekrar canlanması için çiftçi nakit destek programı başlattı. Bu kapsamda Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep, Adıyaman, Osmaniye ve Malatya’da başta kadınlar olmak üzere çiftçilere tohum, gübre, yem, ilaç ve tarımsal ekipman alımları desteği verdi. Şu ana kadar 860 çiftçiye toplamda 22 milyon 980 bin lira destekte bulunuldu.

Yazının Devamını Oku

Toprak altında kalan işçiler son anda alana gelmiş... Faciayı önlemek için oradalarmış

17 Şubat 2024

ERZİNCAN’IN İliç ilçesindeki Anagold Altın Madeni’nde göçük meydana gelen alanda olay günü yapılan rutin kontrollerde liç alanın üst tarafında çatlaklar fark edildi. Topraktaki çatlaklar üst yönetime bildirildi. Edinilen bilgilere göre, toprak kayması tehlikesine karşın sahada çalışma durduruldu ve alan boşaltıldı. Kırıcı vardiya amirleri Kenan Öz ve Ramazan Çimen, alanda çalışan 100’e yakın işçinin riskli bölgeden ayrılmasını sağladı. Kendileri de bölgeden ayrıldı.

ÖLÜMÜNE GÖREVLENDİRME

Maden yönetimi, kısa süreli periyotlarla Öz ve Çimen’i riskli sahayı kontrol etmeleri, durum tespiti yapmaları için görevlendirdi. Alanı boşaltan işçilerin “büyük tehlike var, gitmeyin” uyarısına rağmen vardiya amirleri Öz ve Çimen, verilen görev nedeniyle riskli alana girdi. O sırada  Adnan Keklik de biri yabancı 2 mühendisi bölgeye götürdü. Mühendisler kısa süreli incelemelerin ardından dönerken, Keklik’te vardiya amirleri Öz ve Çimen’in bulunduğu araca geçerek riskli bölgede kontrollere devam etti. Görevlendirme ile riskli alanda bulunan 3 kişi, saat 14.28’de göçüğün oluşmasıyla içinde bulundukları araçla birlikte toprak altında kaldı.

CEVAP BEKLEYEN SORULAR

Olayın ardından başlatılan soruşturmada bazı soruların da cevabı aranıyor. “Acil eylem planı devreye sokuldu mu? Risk olmasına rağmen vardiya amirleri neden bölgeye gönderildi? Vardiya amirleri göndermek yerine havadan dronla neden kontrol yapılmadı? Saha boşaltılmasına rağmen farklı noktadaki konteynerdeki işçilere neden haber verilmedi? Kamyon şoförünün orada çalışmasına nasıl izin verildi?” gibi soruların cevapları soruşturmayla ortaya çıkarılacak.

KONTEYNERDE 5 MADENCİ VARDI

Toprak altında kalan konteynerdeki 5 işçi Şaban Yılmaz, Abdurrahman Şahin, Hüseyin Kara, Mehmet Kazar ve Fahrettin Keklik’in taşeron firmaya bağlı çalıştığı öğrenildi. Konteynerde dinlenmeye geçen işçilerin, risk nedeniyle çalışmaların durdurulmasından ve saha boşaltılmasından haberleri olmadığı iddia edildi. Toprak altında kalan kamyon şoförü Uğur Yıldız’ın da uyarılmadığı, toprak kayma riskinden habersiz farklı bir bölgede çalışma yaptığı belirlendi.

Yazının Devamını Oku

Altın madeniyle gelen çıkmaz... İliç’in kaderi nasıl değişti

16 Şubat 2024

ERZİNCAN’ın 10 bin nüfusuyla en kalabalık 4’üncü ilçesi konumundaki İliç, eskiden küçükbaş hayvancılık yetiştiriciliğiyle biliniyordu. Geçimini hayvancılıkla sağlayan ilçe meşhur Erzincan Tulum Peyniri’nin da yüzde 70’ine yakınını üretiyordu. Ancak 2010 yılında maden sahasının açılmasıyla mera alanları daraldı, hayvancılık geriledi. Bugün maden sahasında şirkete veya taşeron firmalara bağlı 3 bin kişi çalışıyor, 1300’ü İliç’ten. Zor bir coğrafyada olan ilçe, “zehir mi, ekmek kapısı mı?” çıkmazını yaşıyor.

‘YOĞUN BAKIMDA GİBİYİZ’

Maden sahasının açılmasının ilçede neleri değiştirdiğini vatandaşlarla konuştuk. Hürriyet’e konuşan İliçlilerin çoğu, maden ocağının bölgeye yarar değil zarar getirdiğini düşünüyor. Esnaflık yapan Mehmet Taş, “Maden geldikten sonra herkes hayvanını satıp işe girmeye çalıştı. Çünkü ilk geldiklerinde çok para veriliyordu. Şimdi maden kapansa insanların yapacağı bir iş kalmadı. Kaldı ki bu maden yarın kapansa dahi 20 yıl daha bölgeye, çevreye zararı devam edecek. Çünkü her tarafa kimyasal sızdı, siyanür sızdı. Yoğun bakımdaki hasta gibiyiz. Madenin açılması bölgeye yarar değil zarar getirdi. Kimseye bir katkısı olmadı. Kısa süreli maaş alanlara bir faydası oldu, hepsi bu” dedi.

‘GENÇLERE İŞ KAPISI’

Sabırlı Köyü’nden Ahmet Bircan Öncü de madenden şikâyetçi: “Eskiden sadece bizim köyde 35 bin koyun vardı. Sonra maden sahası geldi. İlk geldiklerinde biz köylülerle toplantılar yaptılar, ‘size yem-saman yardımı yapacağız’ dediler. Sonra bu yardımlar yapılmadı. Meralarımızı da maden sahasına dahil ettiler. İnsanlar da hayvanlarını sattı, madende çalışmaya başladı. Ben de 12 yıl madende çalıştım. Siyanür, çimento ve kirecin etkisiyle gırtlak kanseri oldum. Bana çıkış verdiler. Tamam ekmek kapısı ama bize zararı daha fazla oldu. Suyumuza, toprağımıza zarar verdiler.” Mahmut Arpacı ise altın madeninin kendileri için kazançlı olduğu görüşünde: “İlçenin gençleri artık madende çalışıyor. Bölge için bir iş kapısı oldu. Çevreye, bölgeye bir zararı var mı? Suyumuza, toprağımıza zehir karıştı mı, bilmiyoruz. Öbür tarafta ise burası gençler için ilçe için bir ekmek kapısı. Başka bir yatırım yok, çalışabilecekleri bir iş de yok. Ben de madende çalıştım bir zararını görmedim. Şu an toprak altında kalanlar bizim arkadaşlarımız. Keşke bu olmasaydı.”

ACI BEKLEYİŞ

Altın madeninde yaşanan faciada toprak altında kalan işçilerin aileleri, devlet yetkilileri ve şirket çalışanlarından bilgi almak için dün yine madendeydi.

Yazının Devamını Oku

Facia 5.5 saat önce geliyorum demiş! Gözaltı sayısı 8'e yükseldi

15 Şubat 2024

ANAGOLD Çöpler Altın Madeni’ndeki facianın ardından hemen bölgeye gittik. Edindiğimiz bilgilere göre facia şöyle yaşandı: Maden sahasında sabah mesaisi başladığında, liç alanında (dışarı çıkarılıp istiflenen toprak) rutin kontroller yapıldı. Sabah saat 09.00’da toprağın üst katmanında oluşan çatlaklar fark edildi. Çatlakların olası bir toprak kaymasına neden olabileceği değerlendirildi. Hemen bilgi verildi, raporlama yapıldı.

100 İŞÇİ SAHADAN ÇIKARILDI

Bunun üzerine o bölgede çalışmalar durduruldu, saha boşaltıldı. Normal şartlarda bu sahada 100’e yakın işçi çalışıyordu. Alan boşaltıldıktan saatler sonra 3 bölge amiri (sorumlu) kontrol amaçlı aynı noktaya hareket etti. Saat 14.28’de alana vardıklarında araçlarından inmeye fırsat bulamadan toprak kütlesi nehir gibi üzerilerine aktı ve içinde bulundukları araçla birlikte toprak seline kapıldılar.

5’İ KONTEYNERDe 4‘Ü ARAÇTA

O sırada boşaltılmış bölgede konteyner içerisinde de 5 işçi vardı. Onlar da içerisinde bulundukları konteynerle birlikte kayan toprağın altında kaldı. Göçüğün yaşandığı noktadan farklı bir bölgede çalışma yapan kamyon şoförü de aracıyla birlikte sel gibi gelen toprağa kapıldı. Bu arada, dar alanda toprak yığılmasının da göçüğe neden olduğu değerlendiriliyor.

MOBİL TAKİP SİSTEMİ

Kayan toprak kütlesi altında kalan 9 işçiye ulaşılması için gece-gündüz aralıksız çalışma yürütülüyor. 562 araç, 5 dron, 2 kimyasal-biyolojik ve nükleer araç, 5 metale duyarlı radar cihazı ve 5 kurtarma köpeği çalışmalarda kullanılıyor. Dün sabahın ilk ışıklarıyla çalışmalar zaman zaman yağan yağmurun altında devam etti. Yapılan çalışmalarda akşam saatlerine kadar bir sonuç elde edilemedi. Bölgede yeni gelişebilecek bir kaymayı izleme ve göçük altındaki işçiler ile araçların yerlerini belirleme amacıyla da mobil takip sistemleri ve yer radar ekipmanları kuruldu.

10 MİLYON METREKÜP TOPRAK AKTI

Yazının Devamını Oku

Sabah kapora alıp akşam çalıyorlar: Aynı aracı 8 kişiye sattılar

10 Şubat 2024

Ankara’da yaşayan Halil Ç., satın almak istediği ikinci el araç için B.K.A., G.Ç. ve E.G.A. ile anlaştı. Satış için de 65 bin lira kapora verdi. Satıcılar, aracı Halil Ç.’nin istediği yere getirip, güven vermek için de araç anahtarını kendisine teslim etti. “Aracın belgeleri yanımızda değil, araç sende kalsın, anahtarı da bu. Yarın gelip noterden satışını yaparız” diyerek ayrılan satıcılar, gece gelip ikinci anahtarla arabayı alıp kayıplara karıştı. Satış için sabah kalkıp aracı bıraktığı yere giden Halil Ç., aracın yerinde olmadığını gördü. Önce çalındığını zanneden Halil Ç., sonrasında aracının satıcılar tarafından götürüldüğünü ve dolandırıldığını anladı.

DOLANDIRICI VİCDAN YAPTI

Satıcıları telefonla defalarca arayan Halil Ç., herhangi bir cevap alamadı. Kendisine aracı satanlardan E.G.A. ise birkaç gün sonra geri arayarak, “Kusura bakma, bu işi B.K.A., G.Ç. ile birlikte yaptık. Bana bu işten 8 bin lira düştü. Bu miktarı size iade ediyorum, sizi dolandırdığım için pişmanım” dedi. Ardından da Halil Ç.’nin verdiği banka hesap numarasına söz konusu 8 bin lirayı geri gönderdi. Dolandırıcıların aynı aracı 8 kişiye daha sattığı, kapora alıp aracı teslim etmedikleri belirlendi.

SORUŞTURMA BAŞLATILDI

Dolandırıldığını anlayan Halil Ç., adliyeye giderek şüphelilerden şikâyetçi oldu. Savcılık, şüpheliler hakkında dolandırıcılıktan soruşturma başlattı. Halil Ç.’nin avukatı Ali Erdem Gündoğan, “Bu da yeni bir dolandırıcılık yöntemi. Önce aracı sattıyorlar, kapora alıp aynı aracı çalıp, kayıplara karışıyorlar. Bu yöntemle birçok kişiyi dolandırıyorlar” dedi.

 

Yazının Devamını Oku

Kırmızı bültenle aranan PKK’lıya nokta operasyon: Küstah tehdit sonu oldu

9 Şubat 2024

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), PKK’nın Pençe-Kilit Operasyon bölgesindeki Türk askerlerine yönelik eylem hazırlığında olduğunu belirledi. Saldırı için ise örgütün sözde askeri konsey üyesi “Şivan Gever” kod adlı Yunus Demir’in özel olarak görevlendirildiği bilgisine ulaşıldı. Bunun üzerine MİT bölgeye özel eğitimli saha ajanlarını sızdırdı. Saha ajanları hedef listesine alınan Demir’i takibe başladı. Yapılan hassas çalışmaların

ardından Demir’in yeri belirlendi. Uygun koşulların oluşmasının ardından Irak’ın Gara bölgesine yapılan operasyon ile Demir ve beraberindeki teröristler etkisiz hale getirildi.

SALDIRI HAZIRLIĞINDAYDI

Demir, geçtiğimiz aralık ayında terör örgütünün yayın organlarında Türkiye’nin sınırdaki üs bölgelerine saldırılar yapacağına dair tehditlerde bulunmuştu. Gara Dağı’ndaki  açıklamalarıyla gündeme gelen Demir, PKK’nın suikast, sabotaj, intihar saldırısı gibi silahlı eğitimlerinden sorumluydu. PKK tarafından Pençe-Kilit Harekât bölgesinde bulunan Türk askerlerine yönelik saldırılar için özel olarak bölgeye gönderilen Demir’in son olarak Gara Dağı’nda üs bölgelerine yönelik saldırı hazırlıkları yaptığı öğrenildi.

BAŞINA 10 MİLYON ÖDÜL KONULMUŞTU

- Interpol tarafından “Kırmızı Bülten” ile aranan Demir, İçişleri Bakanlığı’nın terörden arananlar listesinin “kırmızı” kategorisinde de yer alıyordu. Başına 10 milyon lira ödül konulmuştu. Örgütün, “medya savunma alanları” olarak adlandırdığı bölgenin sözde sorumlularındandı. Türk güvenlik güçlerine yapılan eylemlerin planlanmasından da  sorumluydu. Hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı bulunan Demir’in, 1995-2012 yıllarında Şemdinli, Çukurca, Yüksekova ve Derecik sınırındaki çok sayıdaki karakol saldırısına bizzat katıldığı bu saldırıları yönettiği de kaydedildi.

 

Yazının Devamını Oku

Sevmeyeni sevdireceğiz kararsızları ikna edeceğiz

31 Ocak 2024

AK Parti Genel Merkezi’nin yeni konferans salonunun açılışı ve 31 Mart yerel seçim beyannamesinin açıklandığı programda konuşan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, özetle şunları söyledi: “Evlatlarımıza büyük, güçlü, müreffeh, itibarlı bir Türkiye bırakma hedefimize çelme takması için kimsenin eline malzeme vermemeliyiz. Sizlerin de gördüğü gibi, içeride ve dışarıda, Türkiye’nin tökezlemesini, siyasi ve ekonomik olarak yeniden eski zayıf günlerine dönmesini bekleyen bir güruh var. Şehirlerimizi Türkiye Yüzyılı’na hazırlayacak adımları atmakla, bu sinsi niyetleri de boşa çıkarmış olacağız.

HİÇ KİMSEYİ ATLAMADAN...

Şehirlerimizi algı belediyeciliğinden kurtarıp, gerçek belediyecilikle tanıştırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Size, 14 Mayıs seçim beyannamemizi kamuoyuyla paylaşırken işaret ettiğim çalışma tarzını tekrar hatırlatmak istiyorum. Seçim günü olan 31 Mart’a kadar; gelmeyene gideceğiz, küskünü barıştıracağız, sevmeyeni sevdireceğiz, her eve, her işyerine gireceğiz, kalbini kazanmadık kimse bırakmayacağız, kararsızları ikna edeceğiz, zaten gönlünde olduklarımızı ihmal etmeyeceğiz. Hiç kimseyi atlamadan, teker teker herkese dokunacağız. Siyasetin sokakta yapıldığını unutmayacağız. Seçimin sandıkta kazanıldığını bileceğiz. Her seçimin önemli olduğunu, Türkiye Yüzyılı’nın ilk seçimi 31 Mart’ın da çok önemli olduğunu aklımızdan asla çıkarmayacağız. Sizlerden, seçim gününe kadar geçecek her anı değerlendirmenizi, seçim günü sandığı da namusumuz görerek sahiplenmenizi istiyorum.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’nde yapılan programda 8 başlıktan oluşan seçim beyannamesini açıkladı. Erdoğan salona eşi Emine Erdoğan ile geldi. 

ENGELLENDİK EDEBİYATI 

Amacımız, şehirlerimizi ve oralarda yaşayan insanlarımızı bu hizmetsizlik girdabından, bu şov ve ajans belediyeciliği illüzyonundan kurtarmaktır. Eser ortaya koyamamanın, halka hizmet getirememenin hiçbir bahanesi olamaz. Siz bakmayın birilerinin engellendik edebiyatı yapmalarına... Şu anda bu engellendik diyenler AK Parti belediyelerinin aldığı paralardan çok daha fazlasını aldılar ve alıyorlar. Bunun ispatını her zaman yaptık ve yapıyoruz. Bunların tamamı safsatadan, sorumluluktan kaçmaktan ibarettir.

KAMU KAYNAKLARI EŞİT

Bakanlıklarımız ve kurumlarımız defalarca, belediyelere kamudan aktarılan kaynaktan bu belediyelerin aldıkları payı açıkladılar. Diğer belediyelere ne veriliyorsa, hangi kritere göre tahsisat yapılıyorsa, bunlar için de aynısı geçerlidir. Ne bir eksik, ne bir fazlasıyla, her belediye kamu kaynaklarından adil bir şekilde yararlanmaktadır. Bakınız, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni aldığım zaman bizim borcumuz, 2.5 milyar dolardı, devrederken 1.5 milyar dolarla devrettim. Ama şimdi 3 milyar dolar İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin borcu var. 

Yazının Devamını Oku

Sikke sitemi

15 Ocak 2024

KARAMAN’ın Ermenek ilçesine bağlı İkizçınar köyünde ava giden emekli Adem Algül, köyün üst tarafındaki dağlık alanda amfora (antik testi) içerisinde 247 gümüş sikke buldu. Hemen evine dönen Algül, durumu ailesi ve yakınlarıyla paylaştı. Bazılarının “El altından satarsan çok zengin olacaksın” telkinlerine rağmen Algül, sikkeleri devlete teslim edeceğini söyledi. Algül, özel aracıyla Ankara’ya giderek sikkeleri Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürlüğü’ne teslim etti. Burada tek tek sayımı yapılan sikkeler, Taşınır Kültür Varlıkları Müze Müdürlüğü tarafından incelemeye alındı. Yapılan incelemede sikkelerin envanterlik eser olarak değerlendirilip kültür varlığı olarak “Müze Envanter Defteri”ne kaydedilmesine uygun bulundu. O dönem hüküm sürmüş 20 ayrı devlete ait olduğu değerlendirilen sikkelerin, aynı dönem deniz aşırı ticaret yapan bir tüccara ait olduğu varsayımı üzerinde duruluyor. Sikkelerin Millattan Önce 5. ve 6. yüzyıllara ait olduğu tahmininde bulunuluyor.

İTİRAZ ETTİ ÖDÜL 2 BİN LİRA DÜŞTÜ

Sikkeleri teslim eden Algül’e 155 bin 350 lira “kıymet takdiri” olarak ödeme yapılmasına karar verildi. Milyonlarca liralık değere sahip olan sikkeler için önerilen ödülle şoke olan Algül, bir üst komisyon tarafından yeniden sikkelere değer biçilmesini istedi. Ancak üst kurulda verilen ödül miktarını 2 bin lira daha aşağıya çekti.

Algül, avukatı Veli Kargın aracılığıyla Ankara İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Avukat Kargın, “Biçilen değer çok düşük olmasının yanında, sikkelerle beraber teslim edilen Amfora için ise değer belirlenmemiş, adeta yok sayılmıştır. Aksi halde insanlar buldukları tarihi eserleri başka şekilde satar. Tarihi ve kültür varlıklarımızın yurtdışına kaçırılmasının önü açılır. Ödül ile ilgili yasal düzenlemenin amacı da budur, bu nedenle verilen ödülün, teşvik edici ve tatminkâr olması gerekir” dedi. 

‘PİŞMAN DEĞİLİM HAKKIMI ARIYORUM’

Emekli olduğunu, köyde zar zor geçindiğini belirten Adem Algül, “Köyün dağlık yamacında yabani hayvanlar tarafında kazılan yerde sikkeleri buldum. Herkes bunları satarsam çok zengin olacağımı söyledi. Ancak ben bunları devletime teslim edeceğimi söyledim. Verilen ödül miktarıyla şok oldum, teslim ettiğim sikkelerin değeri milyonlarca liraydı. Müzayedelerde teslim ettiğim sikkelerden bazılarının tanesi bile milyon lirayı aşıyor. O kadar yol gittim, masraf yaptım. Daha yüksek bir ödül bekliyordum. Verilen ödül tatmin edici olmalı ki kimse başka yollara sapmasın, bulduğu kültürel değerleri devlete teslim etsin. Sikkeleri devlete teslim ettiğim için pişman değilim, sadece hakkımı arıyorum” dedi.

Yazının Devamını Oku

Mossad casuslarını ‘Köstebek’ buldu

3 Ocak 2024

İSRAİL gizli servisi Mossad adına casusluk yaptıkları yönünde bilgi alınan bazı kişilerle ilgili MİT, İstanbul İstihbarat ve Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri koordineli çalışma başlattı. Yapılan teknik ve fiziki takipte, bu kişilerin Mossad adına Türkiye’de ikamet eden Filistinliler ve bazı yabancı uyruklu kişilere yönelik keşif, takip, darp ve kaçırma eylemlerini amaçladıklarına yönelik bilgiler elde edildi. Büyük bir gizlilik içinde yapılan takip çalışmasında 46 kişinin kimlikleri ve kaldıkları adresler deşifre edildi. Yapılan tespitlerin ardından İstanbul merkezli 8 ilde ‘Köstebek’ adı verilen eşzamanlı operasyon başlatıldı. Özel harekât polislerinin de katıldığı operasyonda 57 adrese baskın düzenlendi. 

12’Sİ KAÇMIŞ

Kapıların koçbaşı ile kırılarak girildiği adreslerde çoğu yabancı 34 kişi gözaltına alınırken, 12 kişinin ise önceden yurtdışına kaçtığı ortaya çıktı. Şüphelilerin, Türkiye’de bulunan Filistinliler ve ailelerine yönelik eylemlerde kullanmak üzere İsrail İstihbarat Servisi’ne eleman temin ettiği, adam kaçırma, keşif ve takip gibi faaliyetler yürüttüğü öğrenildi. Aramalarda 143 bin 830 Euro, 23 bin 680 dolar, muhtelif miktarda farklı ülkelere ait nakit para, 1 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda fişek ve dijital materyal ele geçti. 

YÜKLÜ PARA, HACK’LEME YALAN MAKİNESİ

- İsrail istihbaratının, aracı-canlı kurye olarak kullandığı kişileri sosyal medyada verdiği ilanlarla temin ettiği, para transferlerinin illegal bahis-kumar parası olduğunu belirterek ikna ettiği de kaydedildi.

- İlk temasın ardından operasyonel Telegram ve WhatsApp uygulamalarıyla irtibatı sürdüren İsrail servisinin, ödemelerde aracı-canlı kurye kullandığı, kripto para ve havale sistemini kullanarak paranın izini kaybettirmeye çalıştığı ortaya çıktı.

- Bu elemanlara parça parça iş yaptırarak, asıl hedefine yönelik eylem planını oluşturduğu, bilgi toplama, hedeflerin fotoğraf-video ile görüntülenmesi, takip, hedef araçlara GPS cihazı yerleştirme, darp-yaralama, soygun, kundaklama, tehdit gibi işlerin yanı sıra web sitesi kurma-yönetme, internet haber gazetesi tasarlama, yalan haber yayma gibi dezenformasyon çalışmaları da yürüttüğü belirlendi.

Yazının Devamını Oku

Depremin yıktığı Antakya’da enkaz arkeolojisi

28 Aralık 2023

Birçok medeniyete ev sahipliği yapan, tarihi dokusu ve kültür varlığıyla bilinen Hatay’da deprem büyük yıkıma neden oldu. Her sokak, cadde, mahalle yıkıldı, enkaza dönüştü. Tüm tarihi yapılar da yıkıldı, enkaza dönüştü veya ağır hasar aldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, tescilli tarihi kültür varlıklarını kurtarmak için harekete geçti. Hatay Afet Bölgesi Kazı Başkanlığı kuruldu.

10 AYDIR ESER ARIYORLAR

Sanat tarihçiler, arkeologlar, mimarlar, restorator mimarlar, inşaat mühendisleri ile gönüllü üniversiteliler, yüksek lisans ve doktora öğrencileri 10 aydır enkazdan tarihi eser topluyor. Yaklaşık 3070 dönümlük alanda yapılan çalışmalarda çıkarılan tarihi yapılarda kullanılan kesme ve moloz taşlar, ahşap gibi özgün malzemeler oluşturulan “Kültür Enkazı Döküm ve Ayrıştırma” sahasına taşınıyor. Burada ayrıştırılan ve numaralandırılan tarihi malzemeler yeniden inşa edilecek yapılarda kullanılarak Antakya’nın tarihi dokusu yaşatılmaya çalışılacak. Hatay Afet Bölgesi Kazı Başkanı Doç. Dr. Muhammet Arslan, Hürriyet’e şunları söyledi:

720 KÜLTÜR VARLIĞI DEPREMZEDE

“Şehirlerimiz ve kültür varlıklarımız da depremzede oldu. Depremin 20’nci gününde çalışmalara başladık. 720 tane tescilli kültürlü varlığımız bulunuyordu.  Dünyada bir ilk olan ‘enkaz arkeolojisi’ni yaptık.  Enkaz arkeolojisine uygun bir metodolojiyi belirleyerek çalışmaları yürüttük.

Yazının Devamını Oku

Türk Kızılay’dan deprem bölgesine kış yardımı

22 Aralık 2023

Türk Kızılay ihtiyaç sahibi depremzedelere 60 TIR yardım dağıttı. 1 milyon 2 bin depremzedeye yardım ulaştırıldı. İhtiyaç sahiplerine kışlık kıyafet ile 54 bin gıda kolisi dağıtıldı. Temiz suya ulaşım için de 8 sistem kuruldu, 3 bin 800 ev tipi su arıtma cihazı takılırken, 10 bin su bidonu dağıtıldı. Depremzede kadınlara ise bakım ve hijyen malzemelerinden oluşan 40 bin paket ulaştırıldı. Öğrencilere 2 bin 900 kırtasiye seti desteği verildi. Soğuk ve yağışlara karşı 114 bin 500 izolasyon malzemesi (branda, silikon), 37 bin ısıtıcı ve 50 bin battaniye dağıtıldı. Depremzedelere yardım dağıtımına katılan Kızılay Genel Başkanı Fatma Meriç Yılmaz, çalışmaları şu sözlerle özetledi: “Büyük bir afet yaşadık, yıldönümüne de yaklaşıyoruz. Biz depremin başından sonuna kadar tek bir şeyi vurguladık, altını çizdik. Dedik ki son depremzede yuvasına kavuşana ve yastığa başını huzurla koyana kadar biz buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz, ayrılmayacağız. Bu sözümüzü tutmaya
çalışıyoruz.”

BAŞKAN YILMAZ DAĞITTI

Türk Kızılay’ın yardım çalışmalarına katılan Genel Başkan Fatma Meriç Yılmaz, çocukları tek tek giydirdi, kolileri görevlilerle birlikte kapı kapı dağıttı.


 

Yazının Devamını Oku

Özel dedektiflere en çok gelen soru: Eşim beni aldatıyor mu

17 Aralık 2023

Başta Avrupa olmak üzere birçok ülkede yasal düzenleme ile çalışan özel dedektifler için Türkiye’de mesleğin çerçevesini çizen yasal bir düzenleme yok. Ancak suç da sayılmıyor. Sanık-şüpheli ve mağdur-şikâyetçi tarafından lehine veya aleyhine delillerin sunulmasını önleyen bir düzenleme yok. Bu nedenle de artık birçok kişi delil toplanılması veya araştırma yapılması için özel dedektiflere gidiyor.

DELİLLER HUKUKA UYGUNSA

Dedektifler tarafından toplanan deliller, hukuka uygun olduğu takdirde ise yargılama dosyasına giriyor. Buradaki tek kritik nokta ise dedektiflik yapılırken hukuka aykırılık teşkil edilmemesi, özel hayat ihlali yapılmaması, hukuki sınırları aşacak şekilde çalışma yürütülmemesi. Örneğin, bir olaya yönelik yapılan bir araştırmada gerçeği aydınlatmak için toplanan güvenlik kamerası görüntüleri, delil tespiti için harici olarak yapılan inceleme, olay yerine ilişkin fotoğraf çekilmesi mahkemeye sunulabilir ve savunma hakkının bir parçası olarak kullanılabilir. Ancak, kişiyi tuzağa düşürme amacıyla yapılan takip ve fotoğraflama veya kişinin bilişim cihazı üzerinde izni olmadan mesaj-arama kayıtlarını belgeleme ise suç teşkil ediyor.

BİR NUMARALI MÜŞTERİLERİ

Özel dedektifleri tercih edenlerin başında ise kadınlar geliyor. Boşanma aşamasında oldukları eşleri veya ayrıldıkları sevgilileriyle ilgili bilgi almak isteyen kadınlar, özel dedektiflere koşuyor. Kadınların araştırılmasını istedikleri konuların başında ise “Eşim veya sevgilim beni aldatıyor mu?” geliyor. Burada elde edilen fotoğraf, bilgi, belge gibi delil oluşturulabilecek veriler ise dava dosyalarına sunuluyor. Özel dedektiflerin topladıkları deliller ise “özel hayatın gizliliğini ihlal” veya “hukuka aykırılık” olmadığı takdirde yargılamaya konu dosyalarda yer alabiliyor. Boşanma davalarında ise aile mahkemeleri, gizli çekilmiş veya takip edilerek elde edilen fotoğrafları delil olarak kabul etmiyor.

TCK’DA DÜZENLEME YOK

TÜRKİYE’DE YASAL DA DEĞİL SUÇ DA

- Kanunda özel dedektiflik ile ilgili bir düzenleme yok. Ancak, suç sayılacak bir düzenleme de bulunmuyor. Özel dedektifliğin ve harici delil toplamaya ilişkin içtihat kapsamında çizilen sınırları var. Bu da özel hayat ihlali, yasadışı delil toplama gibi. Bu arada Yargıtay’ın özel dedektiflik ile ilgili aldığı iki ayrı karar da bulunuyor. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, 2016/5174 ve 2018/12127 sayılı Kararı’nda hizmetleri karşılığında ücretlerini alamayan özel dedektiflerin başlattığı icra takibini haklı buldu. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ise 2014/9209 ve 2014/16818 sayılı Kararı’nda ise boşanma aşamasında olduğu eşinin başka birisiyle ilişkisi olduğu gerekçesiyle, eşinin ilişki yaşadığı kişiye karşı manevi tazminat davası açan davacı tarafın dosyaya sunulan özel dedektif tarafından çekilen fotoğrafları delil olarak saydı.

Yazının Devamını Oku

Kadın-erkek eşitliğinden uzak toplumlara Türkiye ‘ablalık’ yapabilir

23 Kasım 2023

Dönem başkanı Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen konferansa konuk olarak davet edilen Türkiye’yi, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Leman Yenigün temsil etti.

ERKEN YAŞTA EVLİLİKLER

Fas’tan Nepal’e, Zimbabve’den Nikaragua’ya geniş bir coğrafyada kadın-erkek eşitliği için mücadele eden yetkililerin sunum yaptığı konferansta, erken evlilik, kız çocuklarının eğitim olanaklarına eşit erişimi, kadınların ekonomik ve sosyal hayata aktif katılımı, şiddetten korunma, kadınların karar mekanizmalarında yer alması ile kadın liderliğinin desteklenmesi gibi toplumsal cinsiyet eşitliği önündeki güncel engeller tartışıldı. Hareketin gelecek dönem başkanlarından Uganda’nın Aile Bakanı Betty Amongi Ongom, “Birçok ülkede kadınlar hâlâ yasalar önünde eşit değil. Her 5 kadından 1’i 18 yaşından önce evleniyor. Şiddet ayrı, istihdam ayrı, adalete erişim ayrı, evde ücretsiz bakım ayrı bir sorun. Bunlar kadınlar olarak en büyük sorunlarımız. Buradaki sözlerimiz eyleme dönüşmediği sürece havada kalacak” dedi. Yenigün de, “Kadınların bilgi, yetenek ve tecrübelerinden faydalanmayan ülkeler ekonomik ve sosyal kalkınma yarışında geride kalır. Sosyal ve ekonomik büyüme ile sürdürülebilir kalkınma hedeflerimize ulaşmak için kadınların hayatın her alanında katma değer oluşturmasını teşvik etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

KAZANIMLARIMIZ ÖNEMLİ

Konferansın davetlisi olarak Azerbaycan’da bulunan Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü ise “Aslına bakarsanız burada bulunmam, Cumhuriyet’in 100. yılında kadın-erkek eşitliği konusunda bulunduğumuz konum itibarıyla çok değerli. Türkiye’de kadınlar olarak bu alanda kazanımlarımız çok fazla ve bu noktaya sivil toplum devlet işbirliğinin de yoğun olduğu dönemlerden geçerek geldik. Kadın-erkek eşitliğinden uzak topluluklara, bağlantısız hareket üye derneklerine, gençlerine, alanda çalışan sivil toplumlarıyla birlikte devlet yöneticilerine işbirliği ve yasal zemine dayalı kazanımların önemini anlatmak bizim görevimiz. Bu noktada Türkiye’nin abilik ve ablalık rolü dedikleri o rolü çok iyi üstlenebileceği bir konumu yakaladığını düşünüyorum. Biz de hem sivil toplum hem kurumsal alanda üzerimize düşeni yapmaya hazırız” dedi.

BAĞLANTISIZLAR HAREKETİ NEDİR?

- Resmi olarak herhangi bir büyük güç blokunun yanında veya karşısında yer almayan 120 ülkeden oluşan bir forum olan Bağlantısızlar Hareketi (Non-Aligned Movement/NAM) Birleşmiş Milletler’den sonra dünya çapındaki en büyük devletler topluluğunu oluşturuyor. Bağlantısızlar Hareketi’ne 2019 yılından bu yana liderlik eden Azerbaycan, yıl sonunda bu görevi Uganda ve Özbekistan’a devredecek.

Yazının Devamını Oku

Önce Dilan-Engin Polat çifti, sonra Bahar-Nihal Candan kardeşler... Fenomen ve paranın kara ilişkisi

16 Kasım 2023

Fenomenler kendi takipçi ve izlenme sayılarını örnek gösterip buradan para kazandıklarını iddia ediyorlar. Ancak platform gelirlerinin ne olduğu ile ilgili bir muhatap yok. Sadece vergi müfettişlerine cevap veriyorlar. Bu da kara para aklamak isteyen suç örgütlerin işine geliyor. Kara parasını aklamak isteyen suç örgütleri önce az tanınmış veya takipçi sayısı az olan kişilere ulaşıyor. Ardından para ile bu kişilerin reklamları yapılarak gündeme getiriliyor, parlatılıyor. Söz konusu kişi ünlü yapıldıktan sonra ise çok para kazanıyormuş algısı oluşturuluyor.

NASIL SİSTEME DAHİL EDİLİYOR

Gündeme getirilen ve ünlü yapılan kişiler ve yakın akrabalarına şirketler kurduruluyor. Hiçbir üretim yapmayan, fason veya tabela olarak nitelendirilen bu şirketlerin de reklamları yapılarak, çok para kazanılıyor algısı oluşturuluyor. Fason şirketlerin de reklam yüzleri belirleniyor. Tüm reklamlar söz konusu kişi üzerinden dönüyor. Daha sonra ise bu şirketler üzerinden naylon faturalar kesiliyor. Yurtdışında yasadışı (uyuşturucu-bahis-insan kaçakçılığı gibi) alanlardan para kazanan suç örgütleri, bu paraları fenomenler üzerinden kurdurdukları şirketlere aktarıyor. Kara parayı bu şirketler üzerinden sisteme dahil ederek yasal hale getiriyor. Tekrar yurtdışına kayıt altında çıkarılıyor.

YÜZDE KAÇINI ALIYORLAR

Suç örgütleri kara paralarını aklamak için kullandıkları fenomenlere ise komisyon olarak paranın yüzde 20’si ödeniyor. Örneğin 100 milyon lira kara parasını aklamak isteyen suç örgütü, fenomene 20 milyon lira ödüyor. Üzerine fason şirketler kurulan ve fenomenlerle bağlantılı olan kişiler ise ortalama paranın yüzde 5 ile 10’u arasında komisyon alıyor. 

Öte yandan savcılık dün Polat çiftinin şirketlerine kayyum atadı.

Dilan ve Engin Polat’ın avukatının yaptığı tutukluluk itirazı, sulh ceza hâkimliği tarafından reddedildi. 

NEDEN GÜZELLİK MERKEZLERİ

Yazının Devamını Oku

Firari müteahhidi depremzedeler buldu: Yakaladık kaçamazsın

11 Kasım 2023

Asrın felaketi’ olarak adlandırılan büyük depremlerde Hatay’ın merkez Antakya ilçesi Cebrail Mahallesi’ndeki  Emlakbank Konutları 11’inci kısmında bulunan 96 daireden oluşan 6 blok yıkıldı. Enkaza dönüşen bloklarda oturan 370 kişi hayatını kaybetti. Depremden sonra başlatılan soruşturmalar kapsamında blokların müteahhidi Mehmet Özat hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Hatay’ı terk eden Özat, daha sonra izini kaybettirdi. Yaklaşık 9 aydır aranan müteahhit, düne kadar ortada gözükmedi.

KOLUNDAN TUTUP BIRAKMADILAR

Dün 12.00 sıralarında Ankara Çankaya’daki Bilkent Center AVM’ye giden 2 depremzede kadın, Özat’ı otoparkta gördü. Tanınmamak için şapka takan müteahhidi yakalayan depremzede kadınlar kolundan tutup bırakmadı ve hemen polisi aradı. Bunun üzerine olay yerine giden Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri firari müteahhit Özat’ı yakalayarak gözaltına aldı. Gerekli adli işlemler yapılmak üzere Polis Merkezi’ne götürülen Özat’ın uzun süredir Ankara’da saklandığı, depremzede kadınlar tarafından tanınıp yakalanınca şok geçirdiği öğrenildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Özat “Taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme” suçundan tutuklandı.

‘SEN ÖZAT’SIN KİMLİĞİNİ GÖSTER’

Özat’ı yakalayıp polise teslim eden depremzede iki kadından Sinem  Boyacı, o anları şöyle anlattı: “AVM’de kendisini gördüm. ‘Ben o değilim’ dedi. Kimliğini göstermesini istedim. ‘Sen aranan müteahhit Mehmet Özat’sın’ dedim. Başındaki şapkasını aldım, titremeye başladı. Sonra da ‘Benim arandığımdan haberim yoktu’ dedi. Kaçmaya çalıştı. Kolundan tutarak kaçmasını engelledik. Önce AVM güvenliği sonra da polisler geldi. Onlara teslim ettik, karakolun önüne kadar da takip ettik.”

AİLEMDEN 9 KİŞİ ÖLDÜ

- Emlakbank Konutları’nda annesi dahil 9 yakınını kaybettiğini söyleyen Sinem Boyacı, “Bu kişiden şikâyetçi olan yüzlerce depremzede var. Suçlu değilsen niye kaçıyorsun, paraları yerken iyi miydi? Cezanı çekeceksin, hesabını vereceksin. Adaletin yerini bulmasını, ölen yakınlarımızın ruhlarının huzur bulmasını istiyoruz” dedi.

Yazının Devamını Oku

10 ayda 300 çete çökertildi: Suç örgütlerine 370 operasyon

9 Kasım 2023

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki konuşmasında özetle şunları söyledi:

TEK TEK ÇÖKERTİYORUZ: En küçüğünden en büyüğüne kadar, mahalle mahalle, sokak sokak organize suç örgütlerine operasyonlar düzenliyoruz. 1 Ocak-1 Kasım 2023 tarihleri arasında, organize suç örgütlerine yönelik yapılan 370 operasyonda 5 bin 411 şüpheli gözaltına alındı. Bunlardan bin 800’ü tutuklandı, bin 481’i hakkında adli kontrol kararı verildi. Bu dönemde 1’i uluslararası, 13’ü ulusal, 33’ü bölgesel, 253’ü yerel organize suç örgütü çökertildi.

721 TERÖRİST ETKİSİZ: 1 Ocak 2023- 1 Kasım 2023 itibarıyla bölücü terör örgütü PKK/KCK’ya yönelik 3 bin 54’ü şehir, 16 bin 702’si kırsal olmak üzere toplam 19 bin 756 operasyon yapıldı. Kırsalda yapılan operasyonların 43’ü büyük, 417’si orta, 16 bin 242’si küçük çaplı operasyonlardı. Yapılan bu operasyonlarda; 84’ü ölü, 525’i sağ, 5’i yaralı ve 107’si teslim olmak üzere 721 terörist etkisiz hale getirildi. Operasyonlar kapsamında 6 bin 11 şüpheli gözaltına alınırken, bin 178’i tutuklandı, bin 297’si hakkında adli kontrol kararı verildi.

126 SALDIRI ENGELLENDİ: 1 Kasım itibarıyla FETÖ’ye yönelik 5 bin 875 operasyon yapıldı. 8 bin 286 şüpheli gözaltına alınırken bin 343’ü tutuklandı, bin 400’ü hakkında adli kontrol kararı verildi. DEAŞ’a yönelik bin 149 operasyon düzenlendi. Bu operasyonlar sonucunda 227 terörist etkisiz hale getirildi. 2 bin 57 şüpheli gözaltına alınırken, 524’ü tutuklandı, 507’si hakkında adli kontrol kararı verildi. Son 10 ayda 104’ü bombalı eylem olmak üzere toplam 126 eylem, güvenlik güçlerimizin fedakâr çalışmaları neticesinde önlendi. Terör örgütlerine karşı yapılan operasyonların bir ayağını da terörizmin finansmanı ile mücadele oluşturmaktadır. Terörü ülkemizin gündeminden çıkartmaya kararlıyız.

UYUŞTURUCUYA KARŞI NARVAS: Narkotik Veri Analiz Sistemi (NARVAS) ile gelen bütün ihbarları doğru kabul edip, işlem başlatıyoruz. Proje ile suç haritaları hazırlayarak riskli bölgeleri tespit ediyor, narkoalan bölgeleri oluşturuyor, önleyici faaliyetleri sonuç odaklı konumlandırıyor, elde edilen verilerle planlı ve projeli çalışmalar yapıyor. NARVAS projesinin 1 Ocak 2024 itibarıyla da 81 ilimizde yaygınlaştırılması planlanmaktadır.”

4 MİLYON 644 BİN GÖÇMEN VAR

- Yerlikaya, “Düzensiz göç çağın en önemli küresel konularının başında geliyor. Geçici koruma altındaki Suriyeli sayısı 3 milyon 254 bin 904, ikamet izni ile kalanlar 1 milyon 129 bin 614, uluslararası koruma kapsamında kalanlar 259 bin 468 olmak üzere ülkemizde toplam 4 milyon 643 bin 986 düzenli göçmen bulunuyor. Hep ifade ettik, bizim asıl mücadele alanımız düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı organizatörleriyle” dedi.

MUHALEFET TEŞEKKÜR ETTİ

Yazının Devamını Oku

MİT’ten film gibi operasyon... PKK hücresinde aşk randevusu

3 Kasım 2023

MİT, Suriye’de terör örgütü PKK ile birlikte hareket eden MLKP’nin sözde sorumlularından “Yılmaz Behrareş” kod adlı Osman Nuri Ocaklı’yı hedef listesine aldı. Ocaklı, MİT’in 12 Haziran 2023’te düzenlediği operasyonda etkisiz hale getirildi. İçişleri Bakanlığı’nın terörden arananlar listesinin “Kırmızı” kategorisinde yer alan teröristin başına 10 milyon lira ödül konulmuştu.

AJANLAR KILIK DEĞİŞTİRDİ

Hürriyet’in ulaştığı detaylara göre, Ocaklı’nın yerini belirlemek için MİT’in saha ajanları terör örgütü PKK’nın sözde kalelerinden Suriye’nin Kobani bölgesine sızdı. Yerel kıyafetler giyen ve örgüt üyesi gibi davranan ajanlar, teröristi takibe başladı. Ancak sürekli kılık ve yer değiştirmesi nedeniyle operasyon için uygun yer ve zaman oluşmadı. Ocaklı’nın örgütün kadın yöneticilerinden H.A. ile yasak aşk yaşadığını belirleyen saha ajanları, bu sefer her ikisini de takibe başladı.

BULUŞMA ELE VERDİ

Örgüt içerisinde ilişkilerinin yasak olması nedeniyle ikilinin gizli buluştuğu belirlendi. Sevgilisiyle PKK’nın sözde yöneticileri için oluşturduğu güvenli evlerde buluşan Ocaklı’yı, son “pembe oda” görüşmesi ele verdi. Saha ajanlarından gelen bilgiler doğrultusunda MİT operasyonel ekibi harekete geçti. Uygun yer ve zamanın oluşmasının ardından MİT, aşk randevusundan çıkan Ocaklı’yı nokta operasyonuyla etkisiz hale getirdi. Ocaklı’nın hem örgüt içerisinde yasak olmasına rağmen kadın yönetici ile aşk yaşaması hem de alkol tüketiminin tartışma yarattığı öğrenildi.

ÖLÜMÜNÜ GİZLEDİLER

Yazının Devamını Oku

Yere çakılıp hayatını kaybetti... Korsan eğitim sonu oldu

1 Kasım 2023

ANKARA Gölbaşı’nda 16 Eylül’de meydana gelen olayda endüstriyel tasarımcı bir çocuk babası Onur Kılıçlı (35), yelken kanat ile uçarken yere çakılarak hayatını kaybetti. Kılıçlı’nın gördüğü ilanlar sonrası Kara Havacılık Komutanlığı’nda helikopter pilotu olarak görev yapan yüzbaşı A.Y.M.’den yelken kanat eğitimi aldığı belirlendi. A.Y.M. ile birlikte İngilizce öğretmeni B.C.’nin de korsan eğitimde görev aldığı belirlendi. Olay sonrası Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında şüpheliler A.Y.M.  ile B.C. gözaltına alındı. Sulh Ceza Hâkimliği’ne çıkarılan şüpheliler adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.

KILIÇLI’YI SUÇLADILAR

Kılıçlı’nın ilk eğitim uçuşunu yerde yaptığı, ikinci eğitim uçuşunda ise yelken kanat ile uçarken yere çakıldığı belirlendi. Şüpheli yüzbaşı A.Y.M. ifadesinde, “Benim yelken kanat sporuna özgü sertifikam var. Bu sporu yapmak isteyenler gerek bilgi edinmek gerekse eğitim almak için bana sosyal medyadan ulaşırlar. Olay günü ilk uçuşu ben yaptım. Sonrasında Onur Kılıçlı uçuş yaptı. Eğitim için kendisinden herhangi bir ücret almadım. Havadayken telsizle kendisini iletişim kurup, neler yapması gerektiğini iletiyordum. Söylenenlerin dışına çıktı” dedi.

Onur Kılıçlı

Şüpheli öğretmen B.C. ise “Onur, uçuş öncesi bana ‘Adrenalin sporunu sevdiğini, bugün havadan farklı bir şeyler yapacağını söyledi. Onur, 6-7 metre yükseldi, serbest bırakması gereken bağı bırakmadı. Bağı bırakmadığı için de yelken kanat ters döndü ve yere düştü” ifadelerini kullandı.

MOTOR ARIZALANIP ONARILMIŞ

ŞÜPHELİLERDEN şikâyetçi olan Onur Kılıçlı’nın eşi Margarita Kılıçlı “Eşim 25 bin TL karşılığında 15 ders alacağını söylemişti. WhatsApp grubunda kaza gününün sabahı motorda arıza olduğuna dair bilgi vermişler, sonra arızayı giderdiklerini söylemişler. Önce ‘arızalı’, sonra ‘onarıldı’ dedikleri motor halatlı tow dedikleri bir hızlandırma motoruymuş. Uçuş eğitimi vermeye yetkili olmayan birisinin verdiği korsan eğitim sonucu eşim öldü. Web sitesinde biyografisini kazanın ardından değiştirmiş ve ‘eğitim vermiyorum’ ifadesini eklemiş. Biz başka Onur’lar ölsün istemiyoruz” dedi.

Yazının Devamını Oku

Uyuyan hücrelere şafak baskını! PKK’ya dev operasyon: 90 gözaltı

4 Ekim 2023

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), terör örgütü PKK’nın Batılı ülkelerden aldığı askeri, teknik ve eğitim desteğiyle kurduğu istihbarat yapılanması SEL’in (Saziya Ewlekariya Leşkeri-Askeri İstihbarat Kurumu) Türkiye ayağının tespiti ve çökertilmesi için çalışma başlattı. MİT bünyesinde oluşturulan özel ekip 10 ay boyunca Kuzey Irak, Suriye ve Türkiye içerisinde titiz bir çalışma yürüterek, örgütün istihbarat ağını takibe aldı.

MİT AJANLARI ÖRGÜTE SIZDI

Bu amaçla MİT saha ajanları örgütün istihbarat yapılarına sızdırıldı. İçeriden alınan bilgilerle deşifre edilen şüpheliler, yakın takibe alındı. MİT, emniyet istihbarat birimleriyle ile koordinasyon sağlayarak örgüt istihbaratının Türkiye ayağına yönelik operasyon için düğmeye bastı. Şanlıurfa merkezli İstanbul, Antalya, Adana, Bursa, Diyarbakır, Gaziantep, Mardin, Mersin, Denizli, Konya, Kayseri, Batman, Isparta, Balıkesir, Şırnak, Kocaeli ve Amasya’da eş zamanlı olarak saat 05.00’te yüzlerce adrese şafak baskını yapıldı. İlk etapta 90 şüpheli gözaltına alınırken, baskın yapılan adreslerde ise çok sayıda örgütsel dökümana el konuldu. Operasyon yapılan adreslerden bazılarının PKK’nın Türkiye içindeki ‘uyuyan hücreleri’ olduğu öğrenildi. Bu hücrelerin, Suriye-Türkiye arasında silah-mühimmat-patlayıcı, eylemci ve kadro aktarımı faaliyetlerinde bulunduğu kaydedildi.

DAĞILMAMAK İÇİN SON ÇIRPINIŞLAR

Sınır ötesi ve yurtiçindeki operasyonlarla büyük darbe yiyen PKK, hareket kabiliyetini önemli ölçüde kaybetti. Örgütün, “moral-motivasyon kaybının önüne geçmek ve etkinliğini muhafaza ettiği algısı yaratmak” için özellikle metropollerde eylem yapma arayışında olduğu, İçişleri Bakanlığı’na yönelik saldırının da bu amaç doğrultusunda yapıldığı ifade edildi.

BAKAN YERLİKAYA DETAYLARIYLA ANLATTI: KAHRAMANLAR OPERASYONU 

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, yurt genelinde terörle mücadeleye yönelik “Kahramanlar” operasyonu başlatıklarını duyurdu. Bakan Yerlikaya şu detayları verdi: “Mersin, Van, Şanlıurfa, Mardin ve Aydın’da 12 şüpheli terör örgütü üyesi yakalandı. Bölücü terör örgütünün istihbarat yapılanmasına yönelik Şanlıurfa merkezli Mardin, Diyarbakır, Gaziantep, Mersin, Şırnak, İstanbul, Bursa, Batman, Denizli, Adana, Kayseri, Antalya, Konya, Isparta ve Kocaeli olmak üzere 16 ilde yapılan operasyonlarda ise 55 şüpheli terör örgütü mensubu yakalandı. Aziz milletimizin bilmesini isterim ki teröristlerin hiçbirine göz açtırmayacağız.

Yazının Devamını Oku

İçişleri Bakanlığı’na terör saldırısı... Suriye’den gelmişler

3 Ekim 2023

ANKARA’da ‘hassas bölge’ olarak nitelendirilen ve güvenliğin en üst düzeyde olduğu İçişleri Bakanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü’ne yönelik terör saldırısıyla ilgili çok yönlü soruşturma yürütülüyor. Saldırıyı yapan teröristlerden aracı kullananın, araştırmalar ve DNA incelemesi sonucu “Kanivar Erdal” kod adlı Hasan Oğuz olduğu ortaya çıktı.

Oğuz’un uzun süredir terör örgütü PKK’nın dağ kadrosunda bulunduğu, suikast, eylem, canlı bomba konularında eğitimlere katıldığı kaydedildi. Bakanlığa girmeye çalışırken üzerindeki bombanın patlamasıyla parçalanan ikinci teröristin ise kimliğinin belirlenmesine çalışılıyor. Şu ana kadar yapılan DNA ve kayıt çalışmalarında kimliği belirlenemeyen ikinci teröristin yabancı uyruklu olma ihtimali de değerlendiriliyor.

Aracı kullanan teröristin kimliği belirlendi.

İÇERİYE GİREMEYİNCE BOMBAYI PATLATMIŞ

Soruşturma kapsamında yapılan incelemede ise ilk teröristin uzun namlulu silahlarla nizamiye girişindeki polislere ateş açarak içeriye girmeye çalıştığı, başaramayınca da kendisini patlattığı öğrenildi. İkinci teröristin ise önce roketatar ile ateş açmaya çalıştığı, ancak roketatar ateş almayınca silahla çatışmaya girdiği sırada başından vurularak öldürüldüğü ortaya çıktı.

İkinci terörist nizamiyeyi geçemeyince kendini patlattı. Saldırıda roketatar da kullanıldı ancak ateş almadı.

ROKETATAR VE BOMBALAR SURİYE’DEN

Teröristlerde fabrikasyon olan 9.700 gr RDX ihtiva eden C-4 patlayıcı madde, el bombası, roketatar, suikast silahı olarak bilinen Glock marka susturucu takılı tabanca çıkması dikkat çekti. Yapılan ilk incelemelerde roketatar ve patlayıcının Suriye üzerinden yasadışı yollardan Türkiye’ye sokulduğu belirlendi. Teröristlerin de yine Suriye üzerinden yasadışı yollardan Türkiye’ye girdiği değerlendirilirken, sonrasında teröristlere yardım ve yataklık eden kişilere yönelik çalışma başlatıldı.

Yazının Devamını Oku

Son dakika: Ankara'da bombalı saldırı girişimi... Bakan Yerlikaya: 2 terörist bombalı saldırı eyleminde bulundu

1 Ekim 2023

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, saat 09.30 sıralarında İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü giriş kapısı önüne hafif ticari araçla gelen 2 teröristin bombalı saldırı girişiminde bulunduğunu açıkladı. 

İki teröristi etkisiz hale getiren polis memurlarından Erkan Karataş ile Alim Reis Demirel yaralandı. Yaralı polisler hastanede ziyaret eden Yerlikaya, 'Terörü lanetliyoruz, hiçbir zaman emellerine ulaşamayacaklar. Alim Reis, Erkan kardeşimiz ve mesai arkadaşları bu saldırı girişimini akamete uğrattılar. Bu sabah çok büyük bir kahramanlığa şahit olduk. İki polisimiz hafif ve orta yaralı.' ifadelerini kullandı.

'BÜTÜN DAİRELERİMİZ İNCELEME BAŞLATTI'

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, bombalı saldırı sonrası İçişleri Bakanlığı önündeki açıklamasında, "Sabah 09.30 itibarıyla İçişleri Bakanlığımızın Emniyet Genel Müdürlüğü girişinde alçak, hain terör saldırısı girişiminde bulunulmuştur. Şükürler olsun kahraman polisimizin cevvaliyeti, kararlılığı, sezgisiyle onlar araçtan iner inmez silahla mukavemette bulunulmuş, bu esnada teröristlerden biri kendini patlatmış, diğeri kendini patlatmaya fırsat bulamadan başından vurulmuş, etkisiz hale getirilmiştir. Ankara'mıza, tüm hemşerilerimize geçmiş olsun diliyorum. Kahraman polisimi kutluyorum. Erkan'ımı, Alim Reis'imi ve buradaki arkadaşlarını alınlarından öpüyorum. Birazdan da onları ziyarete gideceğim. Başhekimimizle, rektörümüzle devamlı görüştüm. Gerek Erkan gerek Alim Reis'in tedavileri devam ediyor ve hayati tehlikeleri bulunmamaktadır" dedi.

'Türkiye Yüzyılı'nda terörün en ufak bir etkisinin olmamasına gayret ettiklerini söyleyen Yerlikaya, "Bunu da aziz milletimizin hayır dualarıyla, devletimizin kararlılığıyla başaracağımıza hiç kimsenin şüphesi olmasın. Arkadaşlarımız; Emniyet Genel Müdürümüz, İl Emniyet Müdürümüz, bütün dairelerimiz bu olay yerinden, başlangıç yerine gelinceye kadar tüm detaylarıyla inceleme başlattı. Adalet Bakanımız açıklama yaptı, konuyla ilgili adli soruşturma da başlatıldı. Detaylara ulaşalım, zaman içerinde bunları aziz milletimizle paylaşacağız.

Pek çok telefon geldi. Sayın genel başkanlar aradı, her biri 'geçmiş olsun' dileklerini iletti. Sayın Cumhurbaşkanımız anbean takip ediyor. İlk anından itibaren sürekli kendisine bilgiler arz ettik, talimatlarını aldık. Bize dua eden, bizim yanımızda yer alan ve terörü lanetleyen bütün hemşerilerime ve aziz milletimize minnettarız. Sizleri seviyoruz, göreceksiniz; hükümetimizin ve aziz milletimizin kararlılığıyla hem terör örgütleri hem suç çeteleri, zehir tacirleri hepsinden ama hepsinden bizim gücümüz, dirayetimiz, kararlılığımız üstesinden gelecektir" diye konuştu.

Yazının Devamını Oku

AFAD Başkanı afet planını Hürriyet’e anlattı: Enkaza askeri polisi sokacağız

1 Ekim 2023

Erzurum Valisiyken koordinatör vali olarak Hatay’a atanan, aylarca burada çalışan Okay Memiş, AFAD Başkanlığı’na atandıktan sonra Hürriyet’e konuştu. Başkan Memiş, AFAD’ın afet planını şu sözlerle anlattı:

100 BİN KİŞİLİK EKİP KURULUYOR

“AFAD’ın şu an 2 bin 900 kişilik arama-kurtarma ekibi var. Ama bu yeterli değil. Çok yakın bir süreçte arama kurtarma ekibimizin sayısı 8 bin olacak. Kadroları aldık, yakın zamanda alımlar başlayacak. Afet olacak ama buna nasıl müdahale ettiğiniz çok çok daha değerli. Son depremde afete ilk müdahalede zorlandık, eksiklerimiz oldu, bunu fark ettik. Arama-kurtarma sayısını artırmamız gerekir. Sivil toplum kuruluşları da dahil 35 bin kişilik arama-kurtarma ekibimiz var ama bu da yeterli değil. 100 bin kişilik arama-kurtarma ekibi kurmak için çalışmalara başladık, sayıyı 100 bine çıkaracağız.

TSK HAZIR OLACAK

Peki nasıl çıkaracağız? TSK gibi dünyanın en dinamik ordusuna sahibiz. Onlardan afet müdahalesinde yardım isteyeceğiz. Afet olduğu anda TSK hazır olacak. Jandarmamız, polisimiz hazır olacak. Afette çok daha etkin kullanacağız. Onlara malzeme desteği sağlayacağız, eğitimleri AFAD üzerinden yapacağız. Bu çalışmaları başlattık. Depremin yıldönümü olan 6 Şubat’a kadar belli bir rakama ulaşacağız. Hedefimiz olan 100 bin sayısına da kısa zamanda ulaşacağız. Bu rakama askerimiz, jandarmamız, polisimiz, madencimiz, sivil toplum kuruluşlarındaki arama kurtarma ekipleri de dahil. Afet durumunda enkaza askeri, polisi, jandarmayı, madenciyi sokacağız.”

İSTANBUL DEPREMİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ

Son yaşanan deprem afetlerini tüm eksikliklere rağmen çok iyi yönettiğimizi düşünüyoruz. Evet eksikler vardı ama 50 bin insanımızı da enkazdan sağ çıkardık. Şimdi burdan ders alarak muhtemel İstanbul, İzmir depremleri için çalışıyoruz. Artık acı da olsa bir tecrübemiz var. Nerelerde eksiğimiz var, neler yapılabilir, neler olabilir? Bunları yaşayarak öğrendik. Depremin büyüklüğü ne kadar olursa olsun bizim çözüm üretmemiz gerekir.

Yazının Devamını Oku

CEO’ya 50 milyonluk boşanma davası

22 Eylül 2023

BİR şirkette mühendis olarak çalışan G.P. (50), iddiasına göre CEO olan eşi M. P.’nin (53) kitapları arasında aşk mektupları buldu. Daha önce de eşiyle aralarında sorun olan G.P., avukatı Yasin Girgin aracılığıyla boşanmak için Ankara’da aile mahkemesine başvurdu. Eşi ile bir kadının el yazısıyla birbirlerine yazdıkları mektup ile notları delil olarak dosyaya sunan G.P., boşanma sürecinde eşinin kendisine ve çocuklarına fiziki şiddet uygulayabileceğini de iddia ederek, mahkemeden koruma kararı almasını, eşine 6 ay uzaklaştırma cezası verilmesini de talep etti.

AYLIK 500 BİN TL NAFAKA

G.P., CEO eşinden 25 milyon maddi, 25 milyon ise manevi olmak üzere 50 milyon lira tazminat, aylık da 250 bin lira nafaka istedi. G.P., ayrıca 18 yaşından küçük olan kızı için de ayrıca 250 bin lira nafaka talep etti. Eşinin mal kaçırma ve üçüncü kişilerin üzerine devretme ihtimali olduğunu da iddia eden G.P., banka hesapları, araçlar ve gayrimenkulleri dahil olmak üzere tüm mal varlığına da boşanma davası sürecinde tedbir konulmasını istedi. Eşinin aylık gelirinin 2 milyon 500 bin lira olduğunu belirten G.P., eşinin son 3-4 yılda mal varlığını da kendisinden gizlediğini, bu nedenle bildiğinden daha fazla mal varlığı olduğunu ileri sürdü.

İSTANBUL’DA AYRI EV AÇTI

- Dava dilekçesinde eşiyle uzun zamandır iletişim kuramadığını iddia eden G.P., “Eşim CEO olduktan sonra davranışları değişti, farklı bir özgüven geldi. Artık iletişim kuramaz olduk. İş nedeniyle sık sık İstanbul’da olduğu için orada kendisine ev alıp, yerleşti. İki çocuğumla birlikte biz de İstanbul’a taşınmak istedik, ancak eşim kabul etmedi. ‘Gelirseniz de size başka bir ev tutarım’ diyerek yanına taşınmamızı istemedi. Evlendiğimizde hiçbir şeyimiz yoktu, ikimizin çalışmasıyla, birikte, ortak çaba ile her şeyimizi aldık. Her şey son 3-4 yılda değişti. Bana, ‘Ayrılalım ama birlikte yaşayalım, kimsenin bilmesine gerek yok, ailelerimiz de bilmez’ deyip, boşandığımız takdirde birlikte daha mutlu yaşayacaklarını söylüyordu. Evinde bir kadınla el yazısıyla birbirlerine yazdıkları cinsel içerikli ve ilişkilerinin olduğunu kanıtlayan mektup ile notlar buldum. Bu kadınla da uzun süreli ilişkileri olduğunu belirledim” ifadelerini kullandı.

Yazının Devamını Oku

Hürriyet gerilimin tırmandığı Laçin Koridoru'nda... Kaçakçılığa geçit verilmiyor

16 Ağustos 2023

AZERBAYCAN Karabağ zaferinden sonra 30 yıldır Ermenistan’ın işgalinde olan şehirlerinin çoğunu geri aldı. Moskova-Bakü-Erivan arasında 10 Kasım 2020’de imzalanan üçlü anlaşma Laçin’in de Azerbaycan’a iadesini öngörüyordu. Yaklaşık 2 yıl sonra 26 Ağus-tos 2022’de Laçin’in kontrolü tamamen Azerbaycan’a geçti. Azerbaycan, Ermenistan’ı Dağlık Karabağ’a bağlayan Laçin Koridoru üzerinde bir kontrol noktası oluşturdu. Kontrol noktasının amacının ise bu bölgeye yasadışı şekilde silah, mayın ve insan taşınma-sını önlemek olduğu belirtildi. Azerbaycan’ın bu adımı Ermenistan’ın tepkisini çekerken, başta ABD, Rusya ve Batı ülkelerinden peş peşe gelen açıklamalarla, yaşanan gerilim de uluslararası arenaya taşındı.

Laçin koridorunda Azerbaycan bayrakları çekilirken geniş güvenlik önlemleri alındı.

7 SAATLİK ZORLU YOLCULUK

Bakü’den 7 saatlik kara yolculuğunun ardından gerilimin merkezindeki Laçin Koridoruna ulaştık. Yolculuk boyunca 2 kez Azer-baycan askerlerince oluşturulan kontrol noktalarında aracımız durdurularak, pasaportlarımız incelendi. Yorucu yolculuğun ar-dından Laçin Koridoru’ndaki Azerbaycan’ın oluşturduğu kontrol noktasına vardık. Azerbaycan bayraklarının çekildiği alanda Azeri askerlerin aldığı geniş güvenlik önlemleri vardı.

SİVİL ERMENİLERİN GEÇİŞİ

Kontrol noktasında Azerbaycan askerleri görev alırken, Rus askerleri ise gözlemci olarak bulunuyor. Dağlık Karabağ’dan Erme-nistan’a geçmek isteyen bir grup sivil Ermeni vatandaşı, ellerinde bavullarıyla kontrol noktasında geçiş için bekliyordu. Dağlık Karabağ’dan gelen sivil Ermeniler, pasaport kontrolü ve eşyalarının X-ray cihazından geçirilmesinin ardından Ermenistan tarafına geçti. Ermenilerin işlemleri Azerbaycan askerlerince yapılırken, Rus askerlerinin de olası bir olumsuz duruma karşın kontrol nok-tasında beklediği görüldü. Koridorun Ermenistan tarafında ise kontrol noktasından yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta Ermenistan’a ait 200’e yakın TIR ve kamyonun beklediği görüldü.

İNSANİ YARDIM VE SİVİL GEÇİŞLERE İZİN VERİLİYOR

Yazının Devamını Oku

52 ilin emniyet müdürü değişti

3 Ağustos 2023

Aralarında Ankara ve İzmir’in de bulunduğu 52 ilin emniyet müdürü değişti. Kararnameye göre, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanı Mahmut Çorumlu, Samsun Emniyet Müdürü Dr. Ömer Urhal, Polis Başmüfettişleri Selami Yıldız ile Caner Tayfur Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı; Polis Başmüfettişi Rüştü Yılmaz ise 1. Hukuk Müşavirliği görevine getirildi. 24 il emniyet müdürü ile Emniyet Genel Müdür Yardımcıları Ahmen Şengün ve Resul Holoğlu da merkeze alındı. Kararnameyle İzmir’e Konya Emniyet Müdürü Engin Dinç, Ankara’ya ise Adıyaman Emniyet Müdürü İbrahim Ergüder getirildi.

Yazının Devamını Oku

MSB bilgilendirdi: Bir haftada 44 terörist öldürüldü

28 Temmuz 2023

Aktürk özetle şu bilgileri verdi: “Irak ve Suriye’nin kuzeyi dahil, 1 Ocak’tan itibaren Terörle Mücadele Harekâtı bölgesinde 44’ü son bir haftada olmak üzere 892 terörist, 24 Temmuz 2015’ten bugüne kadar ise 38 bin 235 terörist etkisiz hale getirildi.

SINIR GÜVENLİĞİ: Geçtiğimiz bir hafta içerisinde sınırlarımızdan yasadışı yollarla geçmeye çalışan 193 şahıs yakalandı. Bu şahıslardan 15’i FETÖ mensubu olmak üzere 20’si teröristtir. 2 bin 900 şahıs ise hududu geçemeden engellendi. Yıl içinde hudutlardan yasadışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 4 bin 258’e ulaştı. Bunlardan FETÖ mensubu olanlar 216’ya, toplam terörist sayısı ise 326’ya yükselmiştir. Hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 128 bin 812 olmuştur. Yıl başından bu yana icra edilen operasyonlarda toplam 4 bin 492 kilogram uyuşturucu, bin 51 uyuşturucu hap ve 23 muhtelif silah ele geçirildi.

SURİYE’DEKİ FAALİYETLER:  Son bir haftada harekât bölgelerimize terör örgütü tarafından 2 taciz ve saldırı gerçekleştirilmiş, 30 terörist etkisiz hale getirilmiştir. 1 Ocak’tan itibaren de etkisiz hale getirilen terörist sayısı 661’e ulaşmıştır. 

Yazının Devamını Oku

Putin’den Afrika hamlesi! Tahıl ve yatırım sözü verdi

28 Temmuz 2023

Ukrayna savaşı yüzünden Batı’yla ilişkileri durma noktasına gelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çin’den sonra şimdi de Afrika kozunu sahneye sürdü. Rusya’nın ikinci büyük şehri St. Petersburg’da dün başlayan Rusya-Afrika forumunda bir dizi temasta bulunan Rusya lideri, Afrika kıtası için Mısır merkezli bir tahıl programı uygulayacağını ilan etti. Putin forumda kıtlık çeken en az dört Afrika ülkesine 3-4 ay içerisinde hibe tahıl gönderme sözü verdi.

KATILIMCILAR AZALDI

Afrika’daki 54 bağımsız ülkeden 49’u zirveye temsilci gönderdi. Liderler düzeyinde temsil edilen ülke sayısı ise 17 oldu. 2019’daki zirveye 43 lider katılmıştı.

‘BUĞDAY HİBE EDECEĞİZ’

Forumun açılışında konuşma yapan Putin, Tahıl Koridoru anlaşmasının 17 Temmuz’da Rusya tarafından askıya alınmasından Batı’nın suçlu olduğunu öne sürdü. “Avrupa limanlarında bir yılı aşkındır bloke edilen 262 bin ton yapay gübre bekletiliyor. Anlaşmayı bu yüzden dondurduk” diyen Putin, “Batılı ülkeler Rus tahılı önündeki yaptırım engellerini kaldırmadı. Krizin yegâne sorumlusu Batı devletleridir” dedi.

Rus lider “Kendi tahıl ihracatı programımızı çalıştıracağız. Tahılın büyük bölümünü gerçekten buna ihtiyacı olan Afrika ülkelerine ulaştıracağız. Somali, Orta Afrika Cumhuriyeti, Mali, Burkina-Faso ve Eritre gibi kıtlık yaşanan ülkelerin her birine 3-4 ay içinde en az 25 bin ton hibe buğday ulaştıracağız” diye konuştu.

MISIR, RUS ÜSSÜ OLUYOR

Yazının Devamını Oku

Haraç çetesinden sınırları aşan plan

24 Temmuz 2023

Türkiye’de 25 farklı suçtan aranırken Gürcistan’a kaçan çete lideri Ercan Yılmaz, 3 yıl önce Ordu’da esnaflık yapan Z.B.’den adamları aracılığıyla haraç istedi. Haraç vermeyi kabul etmeyen Z.B. çete tarafından silahla tehdit edilince, ailesini de alarak Ankara’ya taşındı. Çete, ailenin peşini bırakmadı, 3 yıl sonra Ankara’daki adreslerine de ulaştı. Mart ayında Z.B.’nin Ankara’daki işyerini kurşunlayan haraç çetesi, “Biz seni her yerde buluruz, istediğimiz parayı vereceksin” mesajı bıraktı. Z.B. yine haraç vermeyi kabul etmeyince bu sefer saldırı için plan yapıldı. Gürcistan’da firari bulunan çete lideri Ercan Yılmaz’ın talimatıyla çete üyeleri harekete geçti.

ÖNCE KEŞİF SONRA SALDIRI

Aydın’dan korsan taksi ile Ankara’ya gelen çete üyeleri Z.B.’nin işyerinin bulunduğu alanda saldırı için keşif yaptı. Çete üyeleri Aydın’a dönüp saldırıda kullanılacak silah ile kiralık aracı alıp tekrar Ankara’ya geldi. Aracı bir noktaya bırakan çete üyeleri, İstanbul’dan gelen kiralık tetikçi Alper Calayır ile saldırı sırasında aracı kullanacak Oğuzhan T.’ye aracın konumunu ve görüntülerini attı. Tetikçi Alper Calayır ile Oğuzhan T. saldırı sırasında kullanacakları aracı alıp Z.B.’nin işyeri önünde beklemeye geçti. Z.B.’yi vurmayı planlayan saldırganlar onun yerine işyerine gelen oğlu C.B.’yi vurdu. Ayağına iki kurşun isabet eden C.B. yaralanırken, tetikçi Alper Calayır ile Oğuzhan T. olay yerinden araçla kaçtı.

ARAÇ TERK EDİLMİŞ BİR HALDE BULUNDU

Ankara Organize Suçlarla mücadele ekipleri, tetikçinin içinde bulunduğu aracı olay yerinden 15 kilometre uzaklıkta Altındağ’da terk edilmiş halde buldu. Güvenlik kamera görüntülerini inceleyen ekipler, olayda kullanılan tabancayı ise ters yönde Ankara Şehirlerarası Otobüs Terminali’nin önündeki çöp kutusunda buldu. Ekipler İstanbul, Ankara, Aydın, İzmir, Denizli, Sakarya ve Ordu’da çok sayıda adrese eşzamanlı baskın yaptı. Operasyonlarda aralarında Calayır’ın da bulunduğu 13 şüpheliyi gözaltına aldı. Çete üyelerinin 100 bin, İstanbul’dan gelen tetikçi ile kendisini taşıyan aracı süren kişinin ise bu iş için 200 bin lira aldığı öğrenildi.

Yazının Devamını Oku

Atak’lara yüzde 100 yerli silah

22 Temmuz 2023

TÜRKİYE’NİN 143 yıllık tarihiyle savunma sanayindeki ilk şirketlerinden olan Sarsılmaz, alanında dünyanın en büyük fuarlarından biri olan “IDEF-23”ten önce Düzce’deki fabrikasının kapılarını basın mensuplarına açtı. Şirketin yeni nesil üretimi olan ve Türk Silahlı Kuvvetleri için üretilen “SAR- 556 hafif makineli tüfek” ile “25 mm kara topu” ise ilk kez tanıtıldı. Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Jandarma ve Özel Kuvvetleri’nin kullanmaya başladığı SAR-556 hafif makineli tüfek, yüzde 100 yerli olarak tasarlandı.

DÖNER NAMLULU

Sarsılmaz şirketi ATAK helikopterlerin önündeki döner namlulu silahı da üretti. Mekaniği, yazılımı ve elektronik yapısı, helikopterle haberleşecek tüm unsurlarıyla bir sistem olarak üretilen silah testlerden başarıyla geçti. İkinci aşama olarak da ATAK helikopterlerinde test amaçlı kullanılmaya başlandı. Böylece Türk yapımı olan ATAK helikopterlerinde artık ABD ve İtalya ortak yapımı olan silahlar yerine Sarsılmaz şirketince üretilen tamamı yerli silahlar kullanılacak.

80 ÜLKEYE İHRACAT

Sarsılmaz Yönetim Kurulu Başkanı Latif Aral Aliş, “Bir ordunun tüm ihtiyaçlarını üretebilecek kabiliyete sahibiz. Son yıllarda devletimizin desteği ile savunma sanayisindeki gelişmeleri yönlendiren baş aktörlerden biri olduk” dedi. Genel Müdür Yardımcısı Öner Özyılmaz ise “Bugün Avrupa’nın en büyük silah üretim tesisine sahibiz. 80’den fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. En büyük alıcılarımızdan biri de ABD” ifadelerini kullandı.

SAVUNMAYA KADIN ELİ

Ağır ve makineli silahlar, farklı özelliklere sahip tabancalar ile av tüfekleri başta olmak üzere her türlü silahın üretildiği fabrikada çalışan kadın sayısı dikkat çekiyor. Mühendisinden, tasarımcısına ve montajcısına 200’ün üzerinde kadın çalışan, savunma sanayisine katkı veriyor.

Yazının Devamını Oku

En kıymetli emanetler! Depremin en ağır bilançosu: 3 bin 500 çocuk yetim

17 Temmuz 2023

Türkiye, 6 Şubat tarihinde merkez üssü Kahramanmaraş olan iki depremle sarsıldı. Deprem Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman başta olmak üzere 11 ilde büyük yıkıma neden oldu. Asrın felaketi olarak anılan depremde 50 binin üzerinde kişi hayatını kaybetti. Şehirler yıkıldı, bazı bölgeler adeta haritadan silindi. Depremde en büyük dramı ise çocuklar yaşadı.

2500’Ü DEPREM BÖLGESİNDE

Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman başta olmak üzere deprem bölgesinde 3 bin 500 çocuk ya annesini ya babasını ya da her ikisini enkaz altında bıraktı. Yetim ve öksüz kalan 3 bin 500 depremzede çocuğun 2 bin 500’ü halen deprem bölgesinde birinci derecedeki akrabalarının yanında yaşarken, 1000’e yakın çocuk diğer illerdeki birinci derecedeki akrabalarının yanına gönderildi.

40’I DEVLET KORUMASINDA

Enkaz altından çıkarılan refakatçisi (ailesi-yakını) olmayan 1914 depremzede çocuk, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nca kayıt altına alındı. Yapılan kimlik belirleme çalışmalarının ardından bu çocuklardan 1850’si ailesine veya birinci derecedeki akrabalarına teslim edildi. Hastanelerdeki tedavileri tamamlanan 40 depremzede çocuk Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı kuruluşlara yerleştirilerek devlet korumasına alındı.

BİRİ YENİ AİLESİNDE

Depremzede bir çocuk evlat edindirilirken iki depremzede çocuk koruyucu aile yanına yerleştirildi. Halen hastanelerde altı depremzede çocuğun tedavisi devam ediyor. 15 depremzede çocuk ise hastanede tedavisi devam ederken hayatını kaybetti.

Yazının Devamını Oku

Dolandırıcıların işe sokma tarifesi

11 Temmuz 2023

ANKARA’da savcılıklara giden yüzlerce kişi, dolandırıldıklarını belirterek şikâyetçi olunca Mali Suçlarla Mücadele ekipleri, 12 ilde eş zamanlı “Hayalet İz” adı verilen bir operasyon yaptı. Gözaltına alınan 20 şüpheliden 8’i tutuklandı. Şüphelilerin, dolandırdıkları kişilere kendilerini farklı unvanlarla tanıttıkları ortaya çıktı.

SAHTE UNVANLAR

Şüphelilerden Türk Silahlı Kuvvetleri’nde astsubayken ihraç olan M.D.’nin kendisini TSK’da komutan, Z.Y.’nin MİT Marmara Bölge Sorumlusu, Ş.B.’nin TBMM’de başdanışman, A.Ş.’nin MİT Suriye sorumlusu ve aynı zamanda İnterpol temsilcisi, H.S.’nin Adalet Bakanlığı’nda müsteşar aynı zamanda “hukuk tanısı”, N.Y.’nin MİT Avrupa sorumlusu ve İnterpol Türkiye temsilcisi, A.S.’nin Suriyelilere Türk vatandaşlığı verilmesinden sorumlu ve F.Ş.’nin ise Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti devlet görevlisi olarak tanıttığı ortaya çıktı.

EVRAK TOPLATMIŞLAR

Diğer şüphelilerin de çeşitli bakanlıklarda üst düzey görevli olarak kendilerini tanıttığı, sahte unvanlarla vatandaşları dolandırdıkları belirlendi. Dolandırıcıların, daha inandırıcı olmak için kendilerine gelen kişilerden sahte cihaz ile parmak izleri aldıkları, biyometrik fotoğraf, adli sicil kayıtları ile özgeçmişlerini de istedikleri belirlendi.

YÜZLERCE MAĞDUR ŞİKÂYETÇİ

PARMAK İZİMİ BİLE İSTEDİLER

Yazının Devamını Oku

MSB’den bilgilendirme: 1 milyon Suriyeli evine döndü

7 Temmuz 2023

Deprem felaketi ve seçim süreci nedeniyle ara verilen bilgilendirme toplantıları, bundan sonraki süreçte haftalık olarak yapılacak. Toplantıda konuşan Milli Savunma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Deniz Albay Zeki Aktürk, özetle şunları söyledi:

- TERÖRLE MÜCADELE: “1 Ocak’tan itibaren terörle mücadele harekâtı bölgesinde 19’u büyük, 301’i orta çaplı olmak üzere 320 operasyon yapıldı, 21’i son bir haftada olmak üzere 794 terörist, 24 Temmuz 2015’ten bugüne kadar ise Irak ve Suriye’nin kuzeyi dahil 38 bin 137 terörist etkisiz hale getirildi. 15 Temmuz 2016’dan bugüne kadar 24 bin 195 personel FETÖ’den ihraç edildi. 363 personel hakkında ise idari süreç devam ediyor.

- SINIR GÜVENLİĞİ: Son bir haftada tüm hudutlarımızda yasadışı yollarla geçmeye çalışan 46 şahıs yakalandı. Bu şahıslardan 1’i FETÖ mensubu olmak üzere 3’ünün terörist olduğu belirlendi. 2 bin 561 şahıs ise hududu geçemeden engellendi. Ocaktan itibaren ise tüm hudutlarımızda yasadışı yollarla geçmeye çalışan 3 bin 736 şahıs yakalandı. Bu şahıslardan 174’ü FETÖ mensubu olmak üzere 268’i teröristtir. 118 bin 425 şahıs ise hududu geçemeden engellendi.

- GÖÇMENLER: Suriye’de hayatın normalleşmesine yönelik insani yardım ve altyapıyı destekleme faaliyetlerimiz ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile koordineli olarak yürütülmekte. Bu faaliyetlerimiz sonucunda, 470 binden fazlası İdlib’e olmak üzere 1 milyondan fazla Suriyeli evlerine ve topraklarına gönüllü, güvenli ve saygın bir şekilde döndü. Ancak terör örgütlerinin; başta Tel Rıfat, Münbiç ve Fırat’ın doğusu olmak üzere diğer bölgelerden de sivillere ve birliklerimize saldırı arayışları sürmektedir.

- TSK’YA 30 BİN PERSONEL: Personel ve askeri öğrenci alımları diğer kamu kurumları ile koordineli olarak yasalar ve ilgili mevzuata uygun, idari ve adli denetime açık, şeffaf ve denetlenebilir bir şekilde yapılmaktadır. Bu yıl içinde toplam 30 bin 62 personel alımı için planlamalar yapılmış olup alım çalışmaları devam ediyor.

BAKAN GÜLER SÜRPRİZİ

- Bilgilendirme toplantısı başladıktan 10 dakika sonra Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler salona girdi. Kürsüye çıkarak kısa bir tanışma konuşması yapan Güler, “İletişim ve etkileşimin baş döndürücü bir hızla arttığı, dezenformasyon ve bilgi kirliliğiyle mücadelenin büyük önem taşıdığı günümüzde, hakiki ve güvenilir bilgiye ulaşma her zamankinden daha kıymetli hale geldi. Bu anlayışla Bakanlık olarak tüm faaliyetlerimizi büyük bir şeffaflık içinde icra ediyoruz” dedi.

Yazının Devamını Oku

Hatayspor’un tesislerine girdik... Tezahüratların yerini sessiz çığlıklar almış

1 Temmuz 2023

HATAYSPOR’un antrenmanlarını yaptığı, maçlara hazırlandığı Osman Çalgın Tesisleri’ndeki sahalara çadırlar kuruldu. Şu an yüzlerce depremzede bu çadırlarda yaşıyor. Bir dönem futbolcuların antrenman yaptığı, maçlara hazırlandığı, kamp yaptığı tesisler çadırkente dönüşmüş durumda. Futbolcu ve teknik heyetin kullandığı idari bina ise depremin izlerini taşıyor.

SON TAKTİK TAHTASI

Binanın dış cephesinde çatlaklar göze çarparken, iç bölümlerine girdiğimizde insanı duygulandıran bir manzara karşılıyor bizi. Bir tarafta soyunma odaları, diğer tarafta yerlere dağılmış eşyalar, futbolcu ve teknik heyetin dinlenme alanları. Depremden hemen önce son taktiklerin yazıldığı taktik tahtası ise olduğu gibi duruyor.

Son Kasımpaşa maçı öncesi taktiklerin yazıldığı tahta, olduğu gibi duruyor.

Tahtada 27 futbolcunun isimleri de yer alıyor. İdari binanın karşısında ise tesislerin ve depremzedelerin güvenliğini sağlayan askerlerin kaldığı büyük sahra çadırı göze çarpıyor. Tesislerin girişinde yine Mehmetçik 7/24 nöbet tutuyor.

ACI VE HÜZÜN STADI

Yazının Devamını Oku

‘Umut Çarşısı’nda bayram bereketi... Hürriyet Hatay’da

28 Haziran 2023

KENT merkezinde neredeyse sağlam bina kalmayan, büyük yıkım yaşayan Hatay’da deprem sonrası büyük bir göç yaşanmıştı. Enkaz ve molozların kaldırılması, konteyner ve çadır kentlerin kurulmasıyla kente geri dönüşler de başladı. Özellikle çocukların eğitimi için giden aileler, okulların tatile girmesi ve Kurban Bayramı nedeniyle Hatay’a gelmeye başladı. Dönüşlerle birlikte kentte trafik artarken, nüfus hareketliliğinde de gözle görülür artış oldu. Nüfusun artmasıyla var olan barınma sorunu daha da artarken, barınma sorunun çözülmesi için ise kenttin birçok noktasında yeni konteyner kentlerin kurulmasına da devam ediliyor.

DÜKKÂNLAR AÇILDI

Hatay denince akla ilk gelen noktalardan biri olan tarihi Uzun Çarşı’da birçok esnaf tekrar hizmet vermeye başladı. Eskiden yerli ve yabancı turistlerin uğrak yerlerinden biri olan çarşı, depremden sonra ilk kez bu kadar insan kalabalığına ev sahipliği yaptı. İşyeri ayakta kalan esnaf, yıkıntı ve enkazlar arasında kalan dükkanlarını açtı. Çarşıdaki sokaklar yeniden canlanırken, insan hareketliliği arttı. Konteyner ve çadırlarda kalan depremzedeler, açılan dükkânlarda bayram alışverişi yaptı. Depremden sonra Hatay en canlı, en kalabalık günlerini yaşadı. Depremzedeler alışveriş yapmanın yanı sıra eş dostla çarşıda karşılaşıp sohbet etti. Birbirlerinin hal hatırını sorarak gözyaşları içinde eski güzel günleri andı. Çarşı içindeki, bilinen ve meşhur bazı restoranlarla, Çınaraltı’ndaki künefeciler de yeniden hizmet vermeye başladı.

ESNAF: BİZE İYİ GELDİ

Çarşı’daki künefe dükkânında yıllardır hizmet veren Fatih Uzunparmak, “Depremden sonra burada kaldık, yardım çalışmalarında bulunduk. Sanki herkes şehri terk etmiş gibiydi. Şimdi insanlarımız geri dönmeye başladı. Hasret gidermek, tekrar şehrini görmek için dönüyorlar. Antakya bir aşktır, bırakılmıyor. Hiçbir şey olmasa da gelip bir tanıdığımızı görmek bile acılarımızı unutturuyor. Geçen bayram işyerimiz kapalıydı, bu bayramda zor şartlarda da olsa dükkânımızı açtık. Hatayımızı tekrar kaldırmamız gerekir. El birliğiyle Hatayımızı tekrar yaşatacağız. Şu an barınma sorunu var, insanlar kalacak yer bulursa emin olun giden tüm Hataylılar geri döner. Benim evim az hasarlı, ama gidip oturamıyorum, çünkü su yok, elektrik yok. Benim gibi durumda olan çok sayıda kişi var. Hataylıyı başka şehirde yaşatamazsınız, biz başka yerde yaşayamayız. Çarşıdaki kalabalık bize iyi geldi, umut oldu. Yaralarımızı hep birlikte saracağız” dedi.

Yazının Devamını Oku

Hürriyet Hatay’da: Çadırda yaz iki kat sıcak

26 Haziran 2023

Hatay’da depremzedelerin çoğu konteynerkentlere yerleştirilirken, halen çadırkentlerde kalanlar da var. Depremzedeler düzenli kurulan, altyapısı tamamlanan çadır ve konteynerkentlerde yeni yaşamlarına uyum sağlamaya çalışırken, birçok sorunla da mücadele ediyor. Termometrelerin 36 dereceyi gösterdiği Hatay’da etkili olan sıcak hava da bu sorunların başında geliyor. Özellikle klima ve vantilatör olmayan konteyner ve çadırlarda sıcak hava depremzedelerin yaşam koşullarını daha da zorlaştırıyor. Bölgede en acil ihtiyaç klima. Bunun için de tüm Türkiye’nin desteği gerekiyor.

GÖLGE BULMAK ZOR

Şehir içinde kurulan düzensiz çadırlarda yaşayan depremzedeler sıcaklardan daha fazla etkileniyor. Sıcaklığın iki kat daha fazla hissedildiği çadırlarda gün içinde barınmak mümkün olmazken, depremzedeler ağaç gölgelerinde vakit geçiriyor. Az sayıda insanın olduğu Hatay merkezde sıcak havanın etkili olduğu öğle saatlerinde insanların sokaklardan çekilmesiyle kent adeta hayalet şehre dönüyor.

NEFES ALAMIYORUZ...

Orta hasarlı olan evine yakın yere çadır kuran Ayfer Oruçhan, “Birçok sorunumuz var, temiz su, hijyen gibi. Şimdi sıcakların bastırmasıyla yaşamımız daha da zorlaştı. Gün içinde sıcaklarda çadırlarda kalamıyoruz, gidecek yerimiz de olmadığı için bulduğumuz gölgeliklere sığınıyoruz. Kayaların, ağaçların, çalılıkların gölgelerinde günü geçiriyoruz. Sıcaklarda çadırların içinde durulmaz oluyor, nefes alamıyoruz. Çadırda uyuyan oğlumun sıcaktan burnu kanadı. Durulması mümkün olmuyor. Çadırlarımızda klima yok, serinleyecek bir yerimiz yok” diye dert yanıyor.

Yazının Devamını Oku

Kırmızı Bülten’li PKK’lı teröriste MİT’ten operasyon

24 Haziran 2023

MİT, PKK’nın karar alma ve talimat verme konusunda en üst organı olan “yürütme konseyi” üyelerini öncelikli hedef olarak belirledi. “Esad Faraşin” veya geçmiş dönemde Avrupa’da sorumlu düzeyde faaliyet yürüttüğü için “Esad Avrupa” kod isimlerini kullanan Abdurrahman Çadırcı, MİT tarafından hedef listesinin üst sıralarına alındı. MİT, örgüt içindeki kaynaklarından terörist Çadırcı’nın Suriye’de olduğunu belirledi. Saha ajanlarından gelen bilgi ve istihbaratlar doğrultusunda operasyon için kapsamlı planlama yaptı.

Yerel halkın ve gençlerin, örgüte katılımına ikna edilebilmesi için ideolojik çalışmaları önemsediği bilinen Çadırcı’nın çevresine, ajanlar yerleştirildi. Sahadaki ajanlardan alınan günlük raporlar doğrultusunda operasyon hazırlıkları tamamlandı. Uygun yer ve zaman belirlenince Suriye’nin Kamışlı kentinde yapılan nokta operasyon ile Çadırcı, etkisiz hale getirildi. 

PKK’NIN ELEBAŞILARDAN

PKK’nın kuruluşundan itibaren faaliyet yürüten Çadırcı, 1997-1999 döneminde Avrupa’da sorumlu düzeyde faaliyet gösterdi. 1997 yılında sözde ‘sürgünde Kürt parlamentosu’ üyesi olarak Almanya Frankfurt’ta bulunan Çadırcı, 1999 yılında sözde parlamentonun başkan yardımcısı oldu. 2000 yılında Irak’a geçerek PKK’nın Kandil kampında sözde ‘basın akademisi’ sorumlusu olan Çadırcı, aynı zamanda sözde ‘Kürdistan ulusal kurtuluş cephesi’ temsilciliğine de getirildi. Türkiye’nin talebi üzerine 2001 yılından itibaren Interpol tarafından uluslararası ‘Kırmızı Bülten’le aranan Çadırcı, 2002 itibarıyla sözde ‘kuzey Kürdistan ulusal platformu’ sözcüsü görevine getirildi. 2003 yılında örgütün Almanya sorumluluğuna getirilen Çadırcı, 2015 yılında KCK sözde merkez komite üyesi oldu ve 2018 yılından itibaren KCK sözde yürütme konseyi üyesi oldu. Türkiye tarafından terörden arananlar listesinin ‘Kırmızı Kategorisi’nde yer alan Çadırcı’nın başına 10 milyon lira ödül konulmuştu.

 

Yazının Devamını Oku

Avukatın sevgilisi tutuklandı

17 Haziran 2023

Ankara Çankaya’da bir rezidansta önceki gün Ankara Barosu’na kayıtlı 24 yaşındaki avukat Belen Nesil Coşğun, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için geliştirilen mobil uygulama KADES’ten üst üste 3 kez “yardım çağrısı” gönderdi. Polis ekipleri harekete geçti. Ekipler, genç kadını asansör kapısı önünde kanlar içinde yerde buldu. Göğsünün altından silahla vurulduğu belirlenen Coşğun hayatını kaybetti. Ekipler evde bulunan Coşğun’un erkek arkadaşı Muhammet B.’yi cinayet şüphesi ile gözaltına aldı. İncelemelerde, yatak odasında kan izleri tespit edildi. Olayda kullanılan silah yorganın arasında bulundu.  

KASTEN ÖLDÜRME

İfadesinde “Banyoya girdiğimde odadan silah sesi geldi. Yatakta yaralıydı, kucağıma alıp asansörün önüne kadar getirdim ve 112’ye haber verdim” diyen Muhammed B., ‘kasten öldürme’ suçundan tutuklandı. m / ANKARA

Yazının Devamını Oku

Kılıçdaroğlu’ndan ‘devam’ mesajı: Gemiyi limana götüreceğim

14 Haziran 2023

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçimlerin ardından dün ilk kez katıldığı partisinin Meclis grubunda, değişim talepleri ve kurultayda yeniden adap olup olmayacağı tartışmalarına ilişkin önemli mesajlar verdi. Ayakta alkışlar eşliğinde kürsüye çıkan Kılıçdaroğlu değişimin önünü tıkamayıp sonuna kadar açacağını vurgularken özetle şöyle konuştu:

KAZANAMADIK

“Bize oy veren 25 milyonu aşkın vatandaşımızla aynı duygularla sandığa gittik. Bir değişim yapacaktık, otoriter bir rejimi demokratik yollarla yolcu edecek, ülkemize demokrasiyi getirecektik. Beklediğimizi alamadık, açıkça ifade etmek gerekirse kazanamadık. Bundan sonra da vazgeçmeyeceğiz, inançla, kararlılıkla yola devam edeceğiz. Bu ülkeye demokrasiyi gerçek anlamda getirmek için yolumuza devam edeceğiz.

DEĞİŞİP YENİLENECEĞİZ

25 milyon oy aldık. Yeni kazanacağımız gençlerle, kadınlarla 25 milyonu 30 milyon yapmak da CHP’lilerin boynunun borcudur. Saraya seslenmek isterim, bu iradeyi asla teslim alamayacaksınız. Biz değişeceğiz, yenileneceğiz, güçleneceğiz ve memleketin bu yalan ve iftira siyaseti içinde olmasına asla izin vermeyeceğiz. Devleti kuran partiyi terör örgütleriyle bir arada göstermeye çalışan utanmaz sahtekârlar oldu. Bugüne kadar hiçbir zalimin karşısında diz çökmedik, çökmeyeceğiz.

KAPTANIN GÖREVİ

Omuzlarımızdaki yükün farkındayız. Kılıçdaroğlu bu büyük mücadelenin sadece bir neferidir. CHP’nin bir üyesi, genel başkanı olma şerefini ömrüm boyunca taşıyacağım, bu benden aileme kalacak en kıymetli mirastır. Genel başkan olarak partimizin uzun hedefli yapısını da düşünüyorum, düşünmek zorundayım. Kimse unutmasın, gemiyi limana sağlam götürmek kaptanın görevidir. Gemiyi limana sağlam götüreceğimi herkes bilsin. Benim CHP kültüründen öğrendiğim en büyük derslerden biri de budur.”

DEĞİŞİMİN ÖNÜNÜ AÇACAĞIM

Yazının Devamını Oku

Sandalye dağılımı kesinleşti! YSK Başkanı duyurdu

31 Mayıs 2023

Seçime katılan 24 siyasi partiden 7’si TBMM’ye girmeye hak kazandı. Meclise hiçbir bağımsız aday giremedi. Milletvekili seçimlerine ilişkin itiraz sürecinin sona erdiğini, itirazların değerlendirip sonuçlandığını belirten Yener, özetle şu bilgileri verdi:

TOPLAM KATILIM % 87.O5

“28’inci dönem milletvekili kesin sonuçları ilan edilmek üzere Resmi Gazete’ye gönderilmiştir. Yapılan seçimler sonucunda yurtiçinde yüzde 88.92, yurtdışında yüzde 53.80 oranında katılım olduğu görülmüştür. Yurtiçi, yurtdışı ve gümrükler dahil olmak üzere Türk halkı toplam yüzde 87.05 oranında seçimlere katılım sağlamıştır.

ÇOĞUNLUK CUMHUR’DA

Yapılan seçimler sonucunda Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 268, Yeniden Refah Partisi’nin 5, Milliyetçi Hareket Partisi’nin 50, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin 61, Türkiye İşçi Partisi’nin 4, Cumhuriyet Halk Partisi’nin 169, İYİ Parti’nin 43 milletvekili kazandığı anlaşılmış olup, sonuçların siyasi partilerimize ve Türk demokrasisine hayırlı olmasını diler, kamuoyuna saygıyla sunarız”

AK PARTİ’DE MECLİS YÖNETİMİ BELLİ OLDU

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında dün toplanan MYK toplantısında, AK Parti Meclis grup yönetimi belirlendi.

Yazının Devamını Oku

Erdoğan’la devam

29 Mayıs 2023

NEFESLERİN tutulduğu cumhurbaşkanlığı seçimleri dün yapılan ikinci turla tamamlandı  Seçimin ilk turunda Erdoğan yüzde 49.52 oy alırken, Kılıçdaroğlu ise yüzde 44.88’de kaldı. Yüzde 5.17 oy alan Sinan Oğan ikinci turda Erdoğan’ı destekledi. İlk tur öncesi yarıştan çekilen Muharrem İnce ise tarafsız kaldı. İlk turda yüzde 50 artı 1’i yakalayamayan Erdoğan, ikinci tura Meclis’te Cumhur İttifakı çoğunluğunun moraliyle katıldı.

OY KAYBETMEDEN KAZANDI

2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 52.6 oy alan Erdoğan, bu seçimde de oy oranını koruyarak yüzde 52.14 ile yeniden seçildi. Erdoğan, 14 Mayıs ve 28 Mayıs cumhurbaşkanlığı seçimleri ile birlikte bugüne kadar genel ve yerel seçimler ile referandumlarla 17’nci seçim başarısına ulaşmış oldu. Kılıçdaroğlu ise ilk tura göre oy oranını yüzde 47.86’ya çıkarmasına karşın kaybetti.

KATILIM YÜZDE 84.29’A DÜŞTÜ

İlk turdaki yüzde 86.98’lik katılım oranı bu kez yüzde 84.29’a düştü. Özellikle Doğu ve Güneydoğu’da seçime katılımın ülke geneline kıyasla daha düşük olması da dikkat çekti. İkinci tur öncesinde liderler katılımın düşük olmaması konusunda seçmenlerini sık sık uyarmıştı.

Yazının Devamını Oku

‘Dönüş’ün temelleri atıldı

25 Mayıs 2023

İÇ savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin, ülkelerine gönüllü olarak geri dönmeleri için Suriye’de terörden arındırılmış bölgelerde çeşitli çalışmalar yürütülüyor. İlk etapta Fırat Kalkanı bölgesinde 5, Barış Pınarı bölgesinde 4 olmak üzere toplamda 9 alanda konut projesi başlatıldı. Bu kapsamda, Cerablus, El Bab ve Tel Abyad’da kalıcı konutlar yapılacak. Suriyelilerin gönüllü geri dönüş çalışmaları kapsamında hedeflenen toplam 240 bin aile için 240 bin konut yapımı projesiyle 1 milyon Suriyeli’nin geri dönüşü planlanıyor.

OKUL, CAMİ, ÇARŞI...

Cerablus Ras-ul Cavz bölgesinde 5 bin dairelik konutların temeli atıldı. Konut projesi içerisinde cami, çarşı, ilköğretim okulu, lise ve sağlık merkezi gibi tesisler de olacak. Asfalt yollar, açık alanlar, bahçeler, elektrik şebekesi ve su deposu gibi altyapı çalışmaları da yapılacak. AFAD ve Göç İdaresi Başkanlığı’nca yürütülen “Gönüllü, güvenli, onurlu geri dönüş” çalışmaları kapsamında kalıcı konutların yanı sıra dönen Suriyelilerin iş istihdamına yönelik de projeler hayata geçiriliyor.



Yazının Devamını Oku

Her türlü küskünlüğü bir tarafa bırakın sandığa sıkı sıkı sarılın

12 Mayıs 2023

Ankara’da Pursaklar, Mamak ve Sincan ilçelerinde düzenlenen mitinglerde konuşan Erdoğan, özetle şunları söyledi:

“Siyasi tarihimizde eşi benzeri görülmemiş kalabalıkların verdiği mesaj şuydu: Milletimiz, kazanımlarına el uzatanları, geleceğine göz dikenleri, kendisiyle değil terör örgütleriyle yol yürüyeni affetmez. Bay bay Kemal şunu bilesin ki bu ülkeyi böldürtmeyeceğiz. Yanına kimi alırsan al, kimlerle yol yürürsen yürü bu milletle yol yürümeyenleri 14 Mayıs’ta göreceğiz. Eser ve hizmet değil, ayrımcılık peşinde koşanları benim milletim affetmez. Milletimiz meydanlarda verdiği bu mesajı inşallah pazar günü sandığa da yansıtacaktır. Tek parti faşizminin alışkanlığıyla iktidarı milli irade de değil, kaosta, darbede vesayette arayanları yine sandık korkusu sarmışa benziyor. Kayıplarına bahaneler uydurmak için şimdiden çalışmaya başladılar. Kendileri dahil tüm partilerin temsilcilerinin olduğu sandık kurullarına bile güvenmiyorlar.

SIKINTILARI GÖRÜYORUZ

Elbette insanımızın günlük hayatında karşısına çıkan sıkıntıları görmezden gelmiyor değiliz. Ülkemizin başına gelenleri yaşayıp da ekonomik olarak hâlâ ayaklarının üzerinde durabilecek başka yer var mıdır, bilmiyorum. Yıkılmadan atlattığımız her badire önümüze yeni fırsatlar çıkarıyor. Enerjide, sanayide, ihracatta, istihdamda sağladığımız başarıların gerisinde dünyadaki gelişmeleri bu şekilde kendi lehimize çevirebildik. Biz bu mücadeleyi verirken muhalefet ne yaptı? Büyükşehirlerde aklınıza gelen her şeyi ücretsiz yapma vaadinde bulunmuşlardı. Yaptılar mı? Hayır.

KENDİMİZLE YARIŞIYORUZ

Bunun için 21 yıldır muhalefetle değil, kendimizle yarışıyoruz. Türkiye Yüzyılı vizyonumuz kendi kurduğumuz altyapının üzerinde yükselttiğimiz bir büyük hedefin adıdır. Karşımızda bizim 21 yılda yaptıklarımızı 21 haftada yıkacak bir zihniyet var. Kendinizin ve evlatlarınızın geleceği için her türlü kırgınlığı ve küskünlüğü bir tarafa bırakın, sandığa sıkı sıkıya sarılın. Kumar masasında oturmaya alışkın olanlar, yine kumar masasında oturmaya devam ediyorlar. Meral Hanım, kumar masasından ayrılamadı.

GERİ ÇEKİLMEYE MECBUR BIRAKTILAR

Bunlar bize öyle bir hırsla saldırıyorlar ki hadi bize saldırılarını anladık, düne kadar kendileriyle birlikte olanlara da acımıyorlar. Tehditler, şantajlar, bakanlık pazarlıkları gırla gidiyor. Bay bay Kemal ne ile geldi, kasetle. Şimdi cumhurbaşkanı adaylarından birini saf dışı bıraktı. Nasıl bıraktı, herhalde o da şöyle; yarın (bugün) bilemediniz cumartesi ortaya çıkar. Artık ne yaptılarsa bir adayı geri çekilmeye mecbur bıraktılar. Anlaşılan FETÖ yöntemleri yine işbaşında. Bay bay Kemal sen kasetle geldin bunu biliyoruz.

Yazının Devamını Oku

Uyuşturucu baronu bazadan çıktı! Kritik isim böyle yakalandı

4 Mayıs 2023

Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele ekipleri, bir yıldır takip ettikleri uyuşturucu örgütüne yönelik operasyon başlattı. Ankara merkezli 52 ilde eşzamanlı yapılan operasyona, 2 bin 841 polis, 57 narkotik köpeği katıldı. Özel harekât polislerinden destek alınan operasyonda, ayrıca 4 hava aracı da (helikopter - İHA) görev aldı. Örgütün tepe noktasındaki ikinci isim olan Mustafa K.’nin de aralarında bulunduğu 598 kişiden 524’ü gözaltına alındı.

POLİSİN DİKKATİ YAKALATTI

Örgütün kritik isimlerinden biri olan Abdulselim Ertürk’ün İstanbul Esenyurt’ta olduğu belirlendi. Şafak vakti polis, Ertürk’ün kaldığı lüks daireye baskın yaptı. Kapıyı Ertürk’ün eşi açtı, evde arama yapan polis ekipleri ilk etapta Ertürk’ü bulamadı. Bu sırada Ertürk’ün eşi, şüpheli hareketlerde bulunarak, yatak odasındaki yatağın üzerine oturması polisin dikkatini çekti. Yatak bazasını kaldıran ekipler, uyuşturucu baronu Abdulselim Ertürk’ü yatak altında uzanmış halde buldu. Yatak bazasından çıkarılan baron, önce yüzüstü yere yatırıldı, ardından kelepçe takılarak gözaltına alındı. Ertürk’ün örgütle torbacılar arasında bağlantı sağladığı, torbacılardan gelen uyuşturucu paralarını toplayarak örgütün hesaplarına aktardığı, torbacılara uyuşturucu sevkiyatını yönettiği, bu nedenle örgütün kritik isimlerinden biri olduğu kaydedildi.

630 MİLYON LİRALIK PARA HAREKETİ

Örgütün, yöneticileri dışında kimsenin kimseyi tanımadığı yöntemle Türkiye genelinde büyük bir uyuşturucu ağı kurduğu belirlendi. Türkiye’deki eroin ve metamfetamin piyasasını kontrol eden örgütün, banka hesapları da incelemeye alındı. Örgüt yöneticilerinin 6 aylık hesap hareketleri incelemesinde uyuşturucu satışından elde edildiği belirlenen 630 milyon liralık para hareketine ulaşıldı. Ayrıca örgüt yöneticilerinin kripto hesaplarına da ulaşılırken, buradan dönen para trafiğinin tespiti için de çalışma başlatıldı. Operasyonda 15 kiloya yakın eroin, değişik miktarlarda metamfetamin, esrar ve kristal uyuşturucu ele geçirilirken, örgüt yöneticilerine ait 12 taşınmaz ile 19 araca da el konuldu.

Yazının Devamını Oku

MİT baskın düzenleyince intihar yeleğini patlattı... DEAŞ elebaşına nokta operasyonu

2 Mayıs 2023

TERÖR örgütü DEAŞ’ın lideri Ebu Hüseyin El Kureyşi, MİT’in Suriye’de düzenlediği operasyon sırasında öldü. Hürriyet, Kureyşi’ye yönelik operasyonun detaylarına ulaştı. Türkiye sınırına 5 kilometre uzaklıktaki Cinderes’e bağlı Miski Köyü’nde çiftlikte kalan Kureyşi yakın takibe alındı. Tüm detaylarıyla planlanan operasyon kapsamında MİT özel ekibi gece köye sızdı. Cumartesi saat 06.00’da ise Kureyşi’nin kaldığı eve operasyon düzenlendi. Yakalanacağını anlayan DEAŞ lideri Kureyşi, üzerindeki intihar yeleğini patlattı.

ÇİFTLİK EVİNE BASKIN

MİT’in hedef listesinde olan Kureyşi’nin Suriye’deki güvenli bölgeye geçtiği istihbaratı alındı. Bunun üzerine MİT saha ajanları istihbari çalışma başlattı. Yerel unsurlardan alınan destekle yapılan çalışmalarda DEAŞ lideri Kureyşi’nin Afrin’in Cinderes Bölgesi’nde olduğu belirlendi. Kureyşi’nin, Cinderes’e 2 km uzaklıktaki Miski Köyü’nde bir çiftlik evinde yaşadığı ve örgütü buradan yönettiği anlaşıldı. Türkiye sınırına 5 km uzaklıkta, Hatay’ın Kumlu ilçesi Hamam Köyü’nün karşısındaki Miski Köyü’ndeki çiftlik evi, havadan ve karadan gözetlenmeye başlandı. Köye giren çıkanlar, Kureyşi’nin kaldığı eve gidenler takibe alındı. Kureyşi’nin takipten kurtulmak için kurye kullandığı, talimatlarını kuryeler aracılığıyla örgüte ilettiği öğrenildi. Yakalanmamak için sürekli yer değiştiren Kureyşi’nin, tekrar başka bölgeye kaçma hazırlığı yaptığı da belirlendi.

‘TESLİM OL’ ÇAĞRISI YAPILDI

Uzun zaman Kureyşi’nin kaldığı çiftlik evi gözetleyen MİT, saha ajanlarından gelen bilgiler doğrultusunda operasyon için harekete geçti. MİT operasyonel ekipleri 28 Nisan cuma gecesi Suriye’ye geçti. Gece karanlığından yararlanarak Kureyşi’nin kaldığı çiftlik evinin yakınına kadar ilerlediler. Kureyşi’ye ‘Teslim ol’ çağrısı yapılmasının ardından yanıt alamayan operasyon ekibi, sabah saat 06.00’da önce evin çevre ve bahçe duvarlarını, ardından arka bahçe kapısı ile yan duvarını patlatarak içeriye girdi.

Yazının Devamını Oku

Rengârenk 1 Mayıs

2 Mayıs 2023

İSTANBUL’da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarının adresi Maltepe’deki miting oldu. Binlerce kişi çalan şarkı ve türküler eşliğinde dans edip halay çekti. Maltepe Sahili’ndeki 1 Mayıs etkinlikleri dün saat 14.30’da başladı. Programı oyuncu Orhan Alkaya sundu. Program başlamadan önce 6 Şubat depremlerinde ve 1 Mayıs 1977’de ölenler anısına 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Programa daha sonra 1 Mayıs marşıyla devam edildi. İşçilerin marşı haline gelen Çav Bella şarkısı eşliğinde alandaki vatandaşlar dans edip eğlendiler.

3 DİLDE MESAJ

Oyuncu Genco Erkal şiir okudu. Orhan Alkaya 1 Mayıs andını kalabalığa tekrarlattı. 1 Mayıs sanatçı korosu şarkılar söyledi. Alandaki kalabalık halaylar çekip dans ederek 1 Mayıs’ı kutladı. Katılımcı kurumların ortak metni Türkçe, Arapça ve Kürtçe olarak 3 dilde okundu. Programda konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, ülkenin dört bir yanında 1 Mayıs meydanlarında yan yana, omuz omuza olduklarını söyledi. Çerkezoğlu, “İnanıyoruz ki bu 1 Mayıs 2023 1 Mayıs’ı, Taksim’in yasaklı olduğu son 1 Mayıs olacak. Gelecek yıl Gezi Parkı’nda buluşacağız” dedi.

İSTANBUL NOTLARI

- Taksim ve çevresi bariyerlerle kapatıldı.

- Alana sendikaların girişlerine izin verildi. Sendikalar Kazancı Yokuşu’na ve Cumhuriyet Anıtı’na çelenk bıraktı.

Yazının Devamını Oku

Ah Hatay... 5 Şubat'ta bu boşluklarda hayat vardı

25 Nisan 2023

KAHRAMANMARAŞ merkezli depremde en fazla yıkımın yaşandığı Hatay’ın Antakya ilçesinde enkazlar kaldırılınca binaların yerini boş alanlar aldı. Binlerce insanın yaşadığı, yerli-yabancı turistlerin yoğun olduğu ve kent hayatının merkezi olan sokaklar yerini sessiz meydanlara bıraktı. Dümdüz ve boş alanların ortasında, kenarlarında ayakta duran binaların çoğu ise ağır hasarlı. Önümüzdeki günlerde yıkımına başlanacak bu binaların da yıkılıp enkazının kaldırılmasıyla pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Hatay, adeta bir ovaya dönüşecek.

2 BİN İŞ MAKİNESİ ÇALIŞIYOR

Yaklaşık 2 bine yakın iş makinesinin çalıştığı, binin üzerinde kamyon ile moloz ve enkazların taşındığı kentte, çalışmalara bayram nedeniyle ara verildi. Her sokak ve her caddede, iş makineleri ile hafriyat kamyonlarının bulunduğu kentte, bayramdan sonra tekrar çalışmalara başlanacak. Daha önce acil yıkılacak binalar kaldırılırken, bir hafta içinde de ağır hasarlı binaların yıkımına başlanacak. Başta Antakya ve Defne ilçeleri olmak üzere kentin hemen hemen her bölgesinde çok sayıda ağır hasarlı bina bulunuyor. Şu an büyük risk taşıyan ağır hasarlı bu binalar önce kontrollü yıkılacak, ardından da enkazları kaldırılacak. Enkaz kaldırma çalışmaları sırasında toz bulutu kaplayan Hatay’da bayram nedeniyle çalışmalara ara verilince toz bulutu az da olsa kalktı.

Öte yandan çalışmaların durmasıyla tümüyle boşalan kent merkezinde, jandarma ve polis hırsızlık gibi asayiş olaylarına karşın güvenlik önlemlerini artırdı. Boş sokak ve caddelerde devriye gezen jandarma ve polis ekipleri, şüpheli araçları durdurup kontrol etti.

Yazının Devamını Oku

23 Nisan’ı ‘Rauf Bey’de kutladılar

24 Nisan 2023

RAUF Bey Gemisi, 9 Nisan’da Hatay’ın İskenderun ilçesine demirledi. İskenderun Balıkçı Barınağı rıhtımına demirleyen gemi depremzede çocuklar için “yatılı okul” oldu. 8’inci ve 12’nci sınıfta öğrenim gören 300’ü kız 600 depremzede öğrenci, gemiye yatılı olarak kabul edildi. Her türlü ihtiyaçları karşılanan öğrenciler, gönüllü öğretmenler tarafından Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavı ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) hazırlanıyor. Karadeniz Holding’in depremzede çocuklar için hazırladığı gemideki 24 sınıfta sınavlara hazırlanan depremzede çocuklar, her hafta deneme sınavlarına tabi tutuluyor. Deneme sınavlarında ilk 20’ye giren öğrenciler ise ödüllendiriliyor. Bu arada sınavlarda başarı gösterecek öğrencilere ise Karadeniz Holding tarafından eğitim hayatları boyunca burs verileceği öğrenildi.

ATATÜRK POSTERLİ BAYRAKLI YÜRÜYÜŞ

‘Rauf Bey Akademi’ olarak tanımlanan gemideki depremzede öğrenciler, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı da kutladı. Sabah erken saatlerde ellerinde Türk bayrakları ile yürüyerek Atatürk Anıtı’na çelenk bırakan öğrenciler, daha sonra Atatürk posterleri, Türk bayraklarıyla donatılan gemiye döndü. Gemide öğrenciler için birçok etkinlik düzenlendi. Her tarafı bayraklarla donatılan gemide balonlar uçuruldu. Öğrencilere, üzerinde isimleri yazılı hediye paketleri verildi. Müzik eşliğinde eğlenceli anlar yaşayan öğrencilerden bazıları sahneye çıkarak, şarkılar söyledi. Hep bir ağızdan söylenen şarkılar eşliğinde kısa süreli de olsa yaşadıkları deprem travmasını unutan öğrenciler, ardından geminin önüne çıkarak toplu fotoğraf çektirdi.

SÜHEYLA SULTAN DA DEPREM BÖLGESİNDE

Yine Karadeniz Holding tarafından deprem bölgesine gönderilen Süheyla Sultan Gemisi ise depremzede aileleri ağırlıyor. Yan yana demirleyen gemilerden Süheyla Sultan’da 1050 depremzede ailesiyle barınırken, Rauf Bey gemisi ise sadece 8’inci ve 12’nci sınıflarda okuyan depremzede öğrencilere yatılı okul olarak ev sahipliği yapıyor.

Yazının Devamını Oku

Acının merkez üssünde iki güzel yürek

23 Nisan 2023

BÜYÜK yıkımın yaşandığı Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş’ta yaralar elbirliğiyle sarılmaya çalışılıyor. İlk günlerde depremzedelerin yardımına koşan birçok kişi bölgeden ayrılırken, depremin üzerinden 77 gün geçmesine rağmen hâlâ orada kalan gönüllüler de var. Hürriyet, depremin ilk gününden bu yana Hatay’da günüllü olarak depremzedelerin yardımlarına koşan iki “güzel yürekli” kadınla konuştu. 

İNGİLTERE’DEN KOŞUP GELDİ

Antalyalı Elvan Okur, 13 yıl önce İngiltere’ye yerleşti. Bu ülkenin vatandaşı olan Okur, depremin ilk günü Londra’dan Antalya’ya uçtu. Aynı gün kendi imkânlarıyla yardım malzemesi doldurduğu bir TIR ile 20 saatlik yolculuğun ardından Hatay’a ulaştı. O günden beri bölgede depremzedelere yardım dağıtıyor ve yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “İngiltere’deydim, sabah deprem haberini gördüm. Ülkemin başına gelen bu afetin ne kadar korkunç boyutta olduğunu öğrendim. ‘Bir şeyler yapmam, acılara ortak olmam lazım’ diyerek, akşamında Londra’dan Antalya’ya geldim. Kendi imkânlarımla yardım malzemeleri doldurduğum TIR’a binip yola çıktım. 20 saatlik bir yolculukla Hatay’a ulaştım. Yanıma iki mont almıştım. Hatay’a gelir gelmez üşüyen birine getirdiğim montlardan birini verdim. Kendi imkânlarımla getirdiğim bir TIR yardımın yanı sıra, bölgeye toplamda 8 TIR yardımın gelmesini sağladım. Yardım getiren TIR’ların da ücretlerini kendim ödedim.”

‘HERKES GİDERSE YALNIZ ACI KALIR’

- İlk günlerden bu yana deprem bölgesinden ayrılmayan Elvan Okur, Türk Kızılay’ın yardım dağıtımına da katılıyor. Kızılay’a gönüllü destek oluyor: “Karşılaştığım, karşıma çıkan her ihtiyaç sahibini Allah’ın bana gönderdiği bir emanet olarak gördüm. Onun için de elimden ne geldiyse yaptım, yapmaya çalışıyorum. Şunu çok duydum,‘Biz gerekeni yaptık, elmizden geleni yaptık.’ Hayır, bu doğru değil. Bu ortak ve büyük bir acı. Bu yaraların sarılması uzun bir zaman alacak. Eğer herkes ‘Ben yapacağımı yaptım’ deyip geri çekilirse bu insanlar yalnız kalır. Lütfen bu insanları yalnız bırakmayalım. Bu halkı yalnız bırakmayacak çok fazla gönüllü olduğuna inanıyorum. Deprem bölgesinde kendi aracımla şehirlerarası yolculuk yaparak çocuklara hediyeler dağıtıyorum. Herkes geri çekilirse bu insanlar yalnız, acılarıyla baş başa kalır.”

ÇAYLAR HEDİYE HANIM’DAN

- Hediye Özkaradeniz, 2020 yılında İzmir depremini yaşadı. Çifte felaketi duyar duymaz da 18 arkadaşıyla bölgeye geldi.

Yazının Devamını Oku

Bir kent yeniden aydınlanıyor! Hatay’da hayat ışıkları

21 Nisan 2023

Türkiye’yi derinden sarsan depremler, Hatay’da büyük yıkıma neden oldu. Başta Antakya ve Defne ilçeleri olmak üzere binlerce bina yıkıldı, kent enkaza dönüştü. Birçok bölge adeta haritadan silindi. Depremden önce ışıl ışıl cadde ve sokaklarıyla bilinen, yerli ve yabancı çok sayıda turisti ağırlayan Hatay’a günlerce elektrik verilemedi, kent karanlığa gömüldü. Ama aradan geçen zamanda yaralar sarılıyor, gidenler geri dönüyor. Hatay şimdi yeniden ayağa kalkıyor. Esnaf tek tek işyerlerini açarken, cadde ve sokaklardaki ışıklar eski ihtişamı kadar olmasa da yeniden yanmaya başlıyor.

OTELLER DE AÇILDI

Hürriyet ekibi olarak bayram öncesi ziyaret ettiğimiz kentte, ayakta kalabilen nadir yapılardan olan bir otelde konakladık. Defne ilçesi Darmaşta Mahallesi’nde dağ eteğine yatay mimari ile inşa edilen 48 odalı “Teras Aqua Park Otel, etrafındaki birçok yapı yıkılmasına rağmen hiç hasar almadı. Deprem sonrası afetzedelere kapılarını ücretsiz açan otelde şimdi kamu kurumlarında çalışan görevliler, işinsanları ve kente görevli gelenler konaklıyor.

HER ŞEY SİZ GÜLÜN DİYE...

Hatay’ın Samandağ ilçesinde gönüllü öğretmenlerin öncülüğünde eğitim alanları oluşturuldu. Gönüllü öğretmenler, kurdukları çadır sınıflarda öğrencilere eğitim desteği veriyor. Tomruksuyu köyünde 3 çadırla başlayan çalışma bugün 650 öğrenci, 35 gönüllü öğretmeniyle “Eğitim Yerleşkesi”ne dönüştü. Özel eğitime ihtiyaç duyan çocuklar için de 2 sınıf açıldı. Gönüllü öğretmen İsmail Gezgin, “40 yıllık bir eğitimciyim. ODTÜ Mezunlar Derneği’nin verdiği 3 çadırla başladık. Sonra Malezya’dan destek olarak eğitim çadırları geldi. İsmini bilmediğimiz kişilerden destekler geldi. Geliştik, çoğaldık. Çocukları hem eğitimsiz bırakmamak hem de sınavlara en iyi şekilde hazırlamak için buradaki herkes elinden geleni yapıyor” diyor. 

Yazının Devamını Oku

Adıyaman’da yeni hayat... Konteyner çarşı-pazar

18 Nisan 2023

Kahramanmaraş merkezli depremlerin en büyük yıkıma neden olduğu kentlerin başında gelen Adıyaman’da şehir merkezinde yıkılan binaların enkazları tamamen kaldırılmış durumda. Ancak kenti gezerken başınızı çevirdiğiniz her noktada depremin izlerini görmek mümkün. Cadde, sokaklar, yemek-yardım dağıtan kuruluşlar, yemek almak için sırada bekleyen depremzedeler... Depremde ayakta kalan az sayıdaki bomboş binalar... Sokaklar terk edilmiş.



BAKKAL, BERBER...

Kent merkezinin birçok noktasında ‘konteyner çarşı’lar kurulmuş. Depremde işyerleri yıkılan esnaf, kurulan çarşılardaki konteynerlerde hizmet vermeye çalışıyor. Kimi tekrar ocak başına geçerken, kimi pasta-börekleriyle, çay-kahvesiyle gelenleri ağırlıyor. Çarşılarda açılan yemek dışındaki bakkal, berber, kırtasiye, tuhafiye ve zücaciye gibi yerler de depremzedelere hizmet sunuyor.

Fevzi Kızılkoyun

Yazının Devamını Oku

Eski bankacının kredi çetesi! 500 milyonluk VIP vurgun

17 Nisan 2023

ANKARA merkezli yürütülen operasyonda ‘batık kredi’ çetesi ortaya çıkarıldı. Malvarlığı bulunmayan işsiz kişileri bulup adlarına yüksek miktarda kredi çektiren çetenin 500 milyon liralık vurgun yaptığı belirlendi. Organize Suçlarla Mücadele ekipleri, yaptıkları operasyonla çete lideri Raşit K. ile nüfus memuru Seyit D.’nin de aralarında bulunduğu 70 kişiyi yakaladı. Şüphelilerden Raşit K., Seyit D. ve 15 çete üyesi sevk edildikleri adliyede tutuklandı.




LÜKS OTELLERDE KONAKLATTI

Liderliğini zimmetine para geçirdiği için işten atılan eski bankacı Raşit K.’nin yaptığı örgütün çalışma yöntemi de deşifre edildi.

Yazının Devamını Oku

Canlı yayında bağış şovu yapıp parayı ödemeyenler ifşa edilecek

18 Mart 2023

Büyük depremin ardından bölgeye yardım için başlatılan “Türkiye Tek Yürek” kampanyası 15 Şubat akşamı hemen tüm TV kanallarından canlı olarak yayınlandı ve büyük ilgi gördü. Kumbarasını bozduran çocuklardan, koyununu satan köylüsüne, emekli maaşını bağışlayan vatandaştan, memuruna, işçisine herkes iyilik için yarışa girdi. Merkez Bankası, THY, kamu bankaları, diğer kamu kuruluşları, Savunma Sanayii gibi kurumlar da yüksek miktarlarda bağışlarda bulundu. Gecede canlı yayınlara bağlanan birçok işinsanı da milyonlarca lira bağış yapacağını söyledi. Gecenin sonunda 115 milyar liradan fazla para yardımı sözü verildi. Kampanyanın üzerinden haftalarca geçmesine rağmen söz verilen yardım parasının sadece 74 milyar 200 milyon lirası AFAD’ın hesabına yatırıldı.


Türkiye oyuncusundan sporcusuna, işinsanından öğrencisine, işçisinden memuruna depremzedelere yardım için seferber olmuştu.

AFAD TEK TEK ARADI

Yatırılan paranın çok büyük miktarı ise kamu kurum ve kuruluşlarından geldi. 15 Şubat akşamı canlı yayınlanan televizyon programlarına bağlanarak kendisinin veya şirketinin reklamıyla şov yapan birçok isim söz verdiği yardım paralarını henüz yatırmadı. AFAD, yardım sözü veren, listede ismi geçen ve bugüne kadar parayı yatırmayanlar ile iletişime geçti. Ulaşılan bu kişiler ise farklı bahaneler öne sürdü. “Binam var, kamulaştırırsanız söz verdiğim parayı yatıracağım”, “Ani ödemem çıktı, ödeyemiyorum”, “Para bekliyorum, aldığımda ödeme yapacağım” ve “Konteyner alacağım veya kalıcı konutlara destek olacağım” gibi gerekçeler sundukları öğrenildi.

İFŞA LİSTESİ

AFAD yetkilileri, yardım kampanyasına katılma sözü veren ve şu ana kadar ödeme yapmayanlarla iletişime geçtiklerini belirterek, “Bağış-yardım konusu isteğe bağlı, bir zorunluluk söz konusu değil. Söz verip sonradan bu sözünü yerine getirmeyenlerle ilgili etik ve ahlaki bir durum ortaya çıkıyor” dedi. AFAD’ın ilerleyen süreçte ödeme yapan kurum ve kuruluşların listesini yayınlayacağı, böylece söz verip ödeme yapmayanların “ifşa” edileceği belirtildi.

Yazının Devamını Oku

10 milyon ödülle aranıyordu... Tepe isim öldürüldü

12 Mart 2023

Şırnak Jandarma Bölge Komutanlığı koordinesinde, Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanlığı ve Şırnak Jandarma Komutanlığı birlikleri, Şırnak Besta Giresinumu bölgesinde operasyon başlattı. Terör örgütü PKK’nın hareketlilik gösterdiği bölgede yapılan operasyonda, 7 terörist etkisiz hale getirildi. Çatışma bölgesinde yapılan arama-taramada öldürülen teröristlerden birinin PKK’nın yurtiçindeki en üst düzey ismi, sözde Botan saha sorumlusu ‘Leyla Amed’ kod adlı Hamiyet Yalçınkaya olduğu belirlendi.

KIRMIZI KATEGORİDEYDİ

Yalçınkaya’nın, Kandil’den aldığı talimatla Türkiye’ye geçiş yaptığı, 21 Mart’taki Nevruz kutlamaları öncesi eylem hazırlığında olduğu belirlendi. İçişleri Bakanlığı’nın ‘Aranan teröristler listesi”nde ‘kırmızı’ kategoride yer alan Yalçınkaya’nın, başına 10 milyon lira ödül konulmuştu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Twitter’daki hesabından, “Durmak yok. Eren Abluka Bestler Dereler Operasyonu’nda Türkiye'deki en üst düzey terörist olan, sözde Botan saha sorumlusu kırmızı kategorideki ‘Leyla Amed’ kod adlı Hamiyet Yalçınkaya sarı torbada. Kahraman jandarmamıza tebrikler” paylaşımında bulundu. 

Yazının Devamını Oku

Onlar da depremi hissetti

6 Mart 2023

Hatay’da Amanos Dağları eteğindeki Ceylanlı köyü, depremde büyük yıkım yaşadı. Fay hattının geçtiği Kırıkhan’a bağlı 800 haneli köyde yollar yarıldı, yapılar 5-10 metre kaydı. 40 kişi depremde hayatını kaybetti, yüzlerce hayvan telef oldu.

İlk başta dağ eteğindeki akarsu vadisine kurulan Ceylanlı köyü, sonrasında düzlük alanlara genişledi. Bir dönem belde olması da gündeme gelen köy, büyükşehir yasasından sonra mahalleye dönüştü. Roma dönemine ait mozaikler ile Oğuz aşiretlerinin yerleşim yeri kalıntılarının izlerini de taşıyan Ceylanlı köyünde, halk arasında Sütlü (Memekli) olarak bilinen Beş Kızlar (Beş Kardeşler) Kaya mezarları bulunuyor. Bir dönem Hatay’da hüküm süren Antakya Haçlı Prensliği’nin prensleri ile Oğuz aşiretleri beylerinin ceylan avlanma sahası olması nedeniyle “Ceylanlı” ismini alan köy, depremden sonra tekrar ayağa kalkmaya çalışıyor. 


Depremzede çocuklar istasyona gelerek ceylanlarla oynuyor.

ZARAR GÖRMEDİLER

Kırıkhan’daki Dağ Ceylanları Üretim İstasyonu’na girdik. Suriye sınır hattına yakın İncirli köyündeki üretim istasyonu şu an 50 “gazella gazella” türü dağ ceylanına ev sahipliği yapıyor. Üretim istasyonu ve ceylanlar depremde zarar görmemiş. Ancak “gazella gazella”lar depremden etkilenmiş. Ceylanlar, deprem anı ve sonrasındaki ilk iki gün ürküp, huysuzlaşmış. Şimdi ise doğal alanlarında sağlıklı bir şekilde varlıklarını sürdürüyorlar.

Yazının Devamını Oku

Hatay vatandır terk edilemez

4 Mart 2023

Depremin ilk günlerinde göç eden birçok Hataylı ailesini, çocuklarını güvenli bir şehire bıraktıktan sonra kente geri dönmeye başladı. Felaketin ardından hayalet şehre dönen Hatay’da, çadır ve konteyner kentlerin yavaş yavaş kurulmasıyla insan sayısı da artmaya başladı. Yıkımın az olduğu şehrin dış mahallelerinde ise az da olsa işyerleri açılmaya başlandı. Benzinlikler hizmet vermeye başlarken, yıkımın az yaşandığı bölgelere ise düzenli elektrik verilmeye başlandı. Yavaş yavaş insan hareketliliğinin başladığı kentte, “Hatay vatandır, terk edilemez” kampanyasıyla da göç edenlerin geri dönmeleri için çalışmalar yürütülüyor. Kampanyayı yürüten isimlerin Hürriyet’e değerlendirmeleri özetle şöyle:

GEÇİCİ MİSAFİRLİĞE GİTTİLER DÖNECEKLER

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş: “Hatay, dünya mirasi bir şehir. Ama Türk yurdudur. Hem dünya mirasına sahip çıkacağız hem de Hataylıları buraya geri getireceğiz. İlklerin ve enlerin şehri Hatay terk edilemez, bırakılamaz. 13 medeniyet, 27 kültürün yüklendiği sorumluluk var. Hatay Atatürk’ün bize emanet ettiği bir şehir. Hatay Türkiye’nin Doğu’daki kalesi, Mavi Vatan’ın en önemli şehridir. Başka devletlerin emeli olan terör koridorunun Güney’den Akdeniz’e açılmasını engelleyecek en önemli nokta da Hatay’dır. Hatay’ı tekrar hak ettiği şekilde cazip bir şehir haline getireceğiz. Gidenleri geri getireceğiz. Çok büyük acılar yaşadık, büyük kayıplar verdik. Ama Hatay’ı tekrar ayağa kaldıracağız. Hataylılar geçici misafirliğe gitti, geri dönecekler. Geri getireceğiz. Hatay bizim ana yurdumuz, hiçbir yere gitmiyoruz. ‘Hatay vatandır, terk edilemez’ kampanyasını da destekliyorum.”

MOLOZUYLA TOPRAĞIYLA BİZİM VATANIMIZ

“Hatay vatandır, terk edilemez” kampanyasının öncülerinden HAYAD Başkanı Rahmi Vardı: “Burası kadim topraklardır. 6 Şubat’ta asrın en büyük felaketini yaşadık. Bu vatan topraklarını, kutsal emanetlerini insanlar terk etmeye başladı. Evimiz, binamız, tarlamız gitti diye burası vatan olmaktan çıkmadı. Burası molozuyla, toprağıyla, suyuyla, yıkıntısı ve enkazıyla da bizim vatanımızdır. Üstü bizim vatanımız, altı bizim mezarımızdır. Depremin ilk gününden beri hem depremzedeyiz hem de sahadayız. Sahada insanları ayakta tutabilmek için elimizden gelen her şeyi şeyi yapıyoruz, birinci derecede ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz. Tek mücadelemiz Hataylıların şehirlerini terk etmemesidir. Bu amaçla ‘Hatay vatandır, terk edilemez’ dedik. Çok ciddi bir karşılık bulduk. Buradan tüm Hataylılara çağrıda bulunuyoruz; ailelerini, çocuklarını güvenceye alsınlar, ama bu toprakları terk etmesinler, geri gelsinler. Burası bizim toprağımız, gelsinler hep beraber bu toprakları ayağa kaldıracağız.”

Yazının Devamını Oku

Konya Büyükşehir Belediyesi sessiz sedasız çalıştılar

3 Mart 2023

Konya Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi arama-kurtarma ekipleri, 168 depremzedeyi enkazdan sağ olarak çıkardı. Konya Su ve Kanalizasyon İdaresi (KOSKİ) ekipleri de Hatay’da depremzedelerin suya erişimini sağlamak için zarar gören hatları onarmaya başladı. Acil su ihtiyacının giderilmesine yönelik 7 su kuyusu açtı. Ardından ana isale, içme suyu ve kanalizasyon hatları ile vanaları onardı. Serinyol, Samandağ ve İskenderun’da altyapı çalışmalarını tamamladı ve temiz su verilmeye başlandı. Antakya ve Defne ilçelerinde vatandaşların su ihtiyacının karşılanması için çeşme yerleştirdi. Tatlı su tankerleriyle mahalle mahalle gezerek depremzedeye su ulaştırıldı.



KONTEYNER KENT KURUYORLAR

AFAD’ın kurduğu çadır kentlere su deposu yerleştirirken, 550 kabin ile seyyar tuvalet, 184 kabin ile duş hizmeti de veriyor. Konteyner kentler kurmak için çalışma başlattı. Altyapı ve üstyapı çalışmaları tamamlanan bölgede 487 konteynerin kurulumuna başlanırken, ikinci etapta 1000 konteynerlik kent yapımı için de çalışılıyor. Her gün 23 bin civarında ekmek çıkarırken, mobil mutfaklarıyla 16 bin kişiye günlük üç öğün yemek veriyorlar. Ayrıca 598 yardım TIR’ı Hatay’a gönderildi. 50 TIR un, 10 TIR besi ve süt yemi, 10 ton köpek maması da bölgeye sevk edildi.

YAPMAMIZ GEREKENİ YAPTIK

Yazının Devamını Oku

Varto depreminden kaçtıktan 57 yıl sonra ikinci kuşak da felaketi yaşadı

2 Mart 2023

Trabzon’un Çaykara lçesinde 1959 yılında farklı zamanlarda meydana gelen heyelanlarda can kayıplarının yaşanmasının ardından bu bölgedeki vatandaşlar, ülkenin farklı noktalarında iskân edildi. Heyelanlarda zarar gören Ulucami (Zeno), Şahinkaya (Şur), Kabataş (Fotinos) köylerinde oturanlar Hatay’ın Kırıkhan ilçesine gönderildi. “408 Evler Mahallesi” olarak bilinen mahalleye yerleşen Trabzonlular, 64 yıl sonra deprem felaketi ile bu kez bir başka afeti, depremi yaşadı.

‘MUŞLULAR TEPESİ’ DİYE BİLİNİYOR

Muş’un Varto ilçesinde 19 Ağustos 1966’da meydana gelen 6.9 büyüklüğündeki depremin ardından göç eden Muşlular da yine Kırıkhan’da, Trabzonluların yaşadığı mahallenin hemen üst tarafındaki evlere yerleştirildi. Öyle ki sonradan göç edenlerle nüfusları yoğunlaşınca bulundukları bölgenin ismi “Muşlular Tepesi” olarak anılmaya başlandı. Evlerini, topraklarını bırakıp depremden kaçarak yüzlerce kilometre ötedeki Hatay’a yerleşen Muşlular 57 yıl sonra bu kez göç ettikleri Hatay’da depreme yakalandı. Evleri yıkıldı, yakınlarını kaybettiler, şimdi çadır kentlerde yaşıyorlar.

YARIM ASIRDIR KOMŞULAR 

Bölgeye gittiğimizde ilk olarak Kırıkhan’da, ilçe merkezine yakın bölgede yaşayan Trabzonlularla görüştük. Trabzonlu Mehmet Şahin, “Dedelerimiz, babalarımız heyelan felaketinden kaçıp buraya gelmişler. Biz çocukları ise deprem gecesi başka bir afeti, küçük kıyameti yaşadık, bir alttan, bir sağdan, bir soldan vuruyordu. Anahtarı bulup dışarı çıkamadım. Bir ara sarsıntı durunca kendimizi dışarıya attık, inanılmaz yağmur yağıyordu. Çok soğuktu, herkes dışardaydı. Yine de şükürler olsun ki bizim mahallemiz sağlam. Gidin Muşlu komşularımızla görüşün, onların bir çok evleri yıkıldı, çadırlarda yaşıyor” dedi.

Yazının Devamını Oku

Sarsıntıyı erken hissediyorlar

2 Mart 2023

Depremlerin ardından, hayvanların sarsıntıları önceden hissedip hissetmediği konusu da gündeme geldi. Bazı depremzedeler sarsıntıyı önceden hisseden evdeki can dostları sayesinde dışarı çıktıklarını söyledi. Bu konuyu uzmanlara da sorduk. Türkiye’nin sayılı kuş veterinerlerinden Burak Uçar şunları söyledi:

“Hayvanlar bizim farkında olmadığımız frekansları ve ses titreşimlerini ayırt edebilir. Kuşlar ve köpekler için de bu geçerli. Örneğin titreşime karşı en hassas yılanlardır. Bir yaprak daha havadayken yere düşünce çıkaracağı titreşimi hisseder. Kuşlarda ise diğer hayvanlardan farklı olarak ultraviyole (UV) görüş vardır. Güneşten gelen ışınları, UV özelliklerine göre ışın dalgalarını görürler. Deprem anında ise iyon transferi söz konusudur. Yerin altından çıkan iyonizayon olayını kuşlar görebilir. Yine deprem manyetik alanla da alakalıdır. Kuşlar için bu çok önemlidir.

KAFESTE ÇIRPINIR

Tabii kuşların insanlardan farklı olarak tehlike anında kanat çırpma ve uçma şansı var. Ancak evdeki bir muhabbet kuşu kaçamadığı için kafeste çırpınıyor ve kendini sağa-sola çarpıyor. Muazzam hassas canlılardır. Örneğin eskiden madenciler kömür madenlerine inerken yanlarında kanarya götürürlermiş. Çünkü havada zehirli bir gaz varsa, koku duyusu gelişmiş olduğundan dolayı ilk olarak kanaryayı öldürürmüş ve bu olursa madenciler derhal kaçarmış.

TAMAMEN BİLİMSEL

Şehir efsanesi zannedilen bu tarz konular tamamen bilimsel ve daha önce de tespit edilmişlerdir. İnsanlık bu metotları yıllarca kullandı. Hiçbir teknolojik alet, UV görüşe sahip bir kuş kadar hassas olamaz. Bir posta güvercini İstanbul’dan Erzurum’a gidip gelebiliyor. Hepsi UV görüşle alakalı. Bir de şu var; bu tepki her kuşta yüzde 100 aynıdır diyemeyiz. Nasıl ki her insanın tat ve koku duyusu farklıysa, bazılarının gözü bozuk ve gözlük takıyorsa, kuşlar için de bu geçerli.”

‘HUZURSUZ OLUYORLAR’

- Hayvan davranışları konusunda uzman olan Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nde İç Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ebru Yalçın ise şunları söyledi: “Hayvanlar bizden çok daha iyi duyabildikleri için, yerdeki titreşimi ve sarsıntıyı da daha iyi anlayabiliyor. Dalga boyu farklı olan sesi, ışığı görüp duyabiliyorlar. Yerküredeki sarsıntılar yukarı doğru geldikçe erkenden bir huzursuzluk başlıyor. Sadece muhabbet kuşları da değil, bazen bu tür büyük yer sarsıntılarından 2-3 gün önce bile karıncalar yön değiştiriyor ya da kuşlar uçma rotalarını değiştirebiliyor. Elektromanyetik alandaki değişimlerin de hayvanları şaşırttığı ve huzursuz ettiği söyleniyor. Japonya’daki büyük depremlerde de benzer gözlemler yapılmış.”

Yazının Devamını Oku

Çekyatta 23 gün

1 Mart 2023

Asi Nehri kenarında, enkazların başında bir çekyat ve üzerinde yatan bir depremzede. Mehmet Toksöz; Kunduracı Abbuş Sokak’ta elektronik malzemeler, güvenlik ve ses sistemleri üzerine işyeri vardı. Ancak depremde yerle bir oldu. Evi de yıkılan ve depremin ilk gününden bu yana enkaz başındaki çekyatta yatıp kalkan Toksöz, “Kurtulduk diye seviniyoruz ancak bir dakikada hayatımız sıfırlandı. Her şeyimizi kaybettik. Evim yıkıldı, işyerim yıkıldı. 23 gündür enkaz başında yatıp kalkıyorum, işyerimde değerli eşyalarım vardı, kimse almasın diye bekliyorum. Büyük bir felaket yaşadık, her şeyimizi kaybettik. Allah düşmanıma böyle bir felaket yaşatmasın. Daha biz enkazdayken borcunu isteyen oldu” diyor.

HAYAT ÇOK RİSKLİ

Hatay’da riskli birçok bina bulunuyor. Girilmemesi için uyarı yapılan binalara giren depremzedeler, alabildikleri kadar eşyalarını alıyor. Bazı binalarda ise getirilen vinçlerle depremzedelerin eşyalarını taşıması dikkat çekiyor. Yarısı yıkılan binadaki evine girerek eşyalarını alan Sezai Yüksek’in, “Yıkılan binaya girip birkaç eşya aldık, günlük ihtiyacımız olan eşyalar. Riskli ama ne yapalım? Acil ihtiyaç duyduğumuz eşyaları alıyoruz” sözleri yaşanan çaresizliğin özeti.

 

Yazının Devamını Oku

5 bin 60 kamu binası kullanılamaz halde

28 Şubat 2023

11 ilde valilik, kaymakamlık, belediye, il müdürlükleri, sağlık kuruluşlarına ait 522 kamu binası çöktü.

2 bin 965 kamu binası ağır hasar gördü, 561 kamu binası da acil yıkılacaklar listesine alındı. Sayısı 4 bin 48’i bulan binalara orta hasarlı kamu binaları da eklendiğinde toplam 5 bin 60 kamu binası kullanılmaz hale geldi.

İllere göre; Hatay’da 998, Kahramanmaraş’ta 736, Gaziantep’te 680, Malatya’da 474, Adıyaman’da 435, Diyarbakır’da 80, Elazığ’da 23, Kilis’te 41, Osmaniye’de 215, Adana’da 19 ve Şanlıurfa’da 77 kamu binası ağır hasarlı, acil yıkılacak ve yıkık olarak tespit edildi. 1752 ibadethane de kullanılmaz hale geldi.

Yazının Devamını Oku

Son madenciler de döndü... Bir parçamız burada kaldı

27 Şubat 2023

Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin ardından arama-kurtarma çalışmalarına katılmak için ilk gelenler onlar oldu. Ülkenin dört bir yanından gelen madenciler, enkaz altında kalanları kurtarmak için depremin vurduğu illere dağıldı. Günlerce enkaz başında sabahladılar, bazen elleriyle bazen de yanlarından ayırmadıkları kazma kürekleriyle enkazları kazıyarak can kurtardılar. Depremin büyük yıkıma neden olduğu Hatay’a da ilk gelenlerden olan madenciler, arama-kurtarma çalışmalarının tamamlanmasının ardından kentten ayrıldı. TSK helikopteriyle Adana’ya götürülen madenciler, buradan Zonguldak’a gitmek için yola çıktı. TSK helikopteriyle Adana İncirlik Üssü’ne inen Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlı madencilere Hürriyet, eşlik etti.



HÜZÜNLÜ VEDA

Hayatlarında ilk kez bindikleri helikopterde yorgunlukları yüzlerinden okunuyordu. Bazısı helikopterden son kez Hatay’a bakarken, bazısı ise oturduğu yerde uzaklara dalıp gidiyordu. Madenci Erdal Gümüş, yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Büyük bir felaket yaşadık, büyük yıkım. Her enkaza koşmaya, bir can kurtarmak için durmadan çalıştık. İlk geldiğimizde yanımıza yaklaşan bir kişi ablasının enkazda olduğunu söyleyip ‘Ancak siz kurtarırsınız’ diyerek bizi enkaza götürdü. Gittiğimizde ses geliyordu. Ellerimizle, yanımızdaki küçük kazma ve küreklerimizle enkazı kazdık. Karşılaştığımız manzara beklediğimizin de ötesindeydi. Vücudu tamamen kumun içindeydi, zor bir çalışma oldu. 5-6 saat bir çalışmanın ardından sağ salim çıkardık. Ailesine teslim ettik. Daha sonra takip ettik, sağlık durumunun da iyi olduğunu öğrenince daha çok sevindik.”


Yazının Devamını Oku

En zorlu 33 saatin hikayesi

27 Şubat 2023

6 Şubat günü saatler 04.17’yi gösterdiğinde, Türkiye büyük bir felaketle uyandı. Kahramanmaraş merkezli depremden hemen sonra Jandarma Genel Komutanlığı Havacılık Başkanlığı’nda alarm verildi. Ankara, Aydın, Diyarbakır ve Van’daki helikopter pilotlarına “Deprem bölgesine gidin” talimatı ulaştırıldı. Yaklaşık 45 dakika sonra, saat 5’te Ankara’daki jandarma birliğinde, Sikorsky ve Mİ-17’den oluşan 10 helikopter hazırlandı. Birliğin komutanı da pilotlar da helikopterlerinin başına geçti:



Fevzi KIZILKOYUN VE Selahattin SÖNMEZ Hatay'dan bildiriyor...

GÖRÜŞ MESAFESİ SIFIRDI

Yazının Devamını Oku

Kardaki imdat çığlığı... Film değil gerçek: Deprem felaketinde mahsur kalan aile böyle kurtuldu

26 Şubat 2023

Türkiye’nin acısını derinden hissettiği Kahramanmaraş merkezli 2 deprem, ancak film sahnelerinde görebileceğimiz gerçek hayat hikâyelerine de sahne oldu. Deprem felaketine olumsuz hava koşulları da eklenince kırsal alandaki bir çok bölgeye ancak 2-3 gün sonra ulaşılabildi. Birçok yolun depremde zarar görmesi ve ağır kış koşulları nedeniyle karadan ulaşılamayan kırsal bölgelere, havadan helikopterlerle yardım taşındı. Jandarma Genel Komutanlığı Havacılık Başkanlığı’na bağlı helikopterler, Kahramanmaraş’taki kırsal bölgelere yardım ulaştırırken film senaryolarına konu olabilecek olaylara tanıklık etti.

Hürriyet muhabiri Fevzi KIZILKOYUN Hatay'dan bildiriyor...

AYAKLARIYLA YAZDILAR

Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu ilçesinde, 4 kişilik aile deprem nedeniyle 3 gün köydeki evlerinde mahsur kaldı. Elektrikleri yoktu, telefonları çekmiyordu, kar nedeniyle yolları kapalıydı, dünya ile bağlantıları kopmuştu. Kırsal alanlara yardım götüren helikopterlerin dikkatini çekmek için karların üzerine ayaklarıyla büyük harflerle “YARDIMET” yazdılar.

ATEŞ YAKIP DUMAN ÇIKARDILAR

Yazının Devamını Oku

Kahraman hemşireler

25 Şubat 2023

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi İnayet Topçuoğlu Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde görevli hemşireler Gazel Çalışkan, Devlet Nizam ile Şeyma Alakuş, deprem anında dışarı çıkmayıp canlarını düşünmeden kuvözdeki bebekleri korumaya çalışmıştı. Hastanenin güvenlik kamerasına yansıyan o anlarda hemşirelerin çabaları takdir toplamıştı. İşte Gazel Çalışkan ve Devlet Nizam hemşirenin Hürriyet’e yaşadıklarını ana ilişkin anlattıkları...

Hemşire Gazel Çalışkan: O gece nöbetteydim, bebeklere anne süttü hazırlıyordum. Birden çok gürültülü ses geldi, ardından şiddetli bir şekilde sarsılınca deprem olduğunu anladık. Beraber nöbet tuttuğumuz Devlet’e seslendim, sesimi duyuramıyordum. Sallantıdan dolayı o gelemiyordu, ben gidemiyordum. Sonra buluşup hemen bebeklerin olduğu üniteye koştuk. Sadece, ‘Bebekleri tut’ dediğini hatırlıyorum. O ana ilişkin çok şey hatırlamıyorum. Kuvözlere koştuk, bebekleri korumak istedik. Sarsıntı geçene kadar sadece kuvözleri tuttuk, elimizden başka bir şey gelmiyordu. İlk ne olduğunun da çok farkında değildik, korku, panik her şey vardı. Ne yaptık, ne yaşadık hiç farkında değildik. Sonrasında görüntüleri izleyince olan bitenin farkına vardık. O an tek düşüncemiz bebeklere bir şey olmamasıydı.

‘HAYATIMIZIN EN BİTMEYEN ANI’

Hemşire Devlet Nizam: Korkunç bir geceydi, ben Gazel’i, Gazel beni çağırıyordu. Ama hiçbir şekilde birbirimize sesimizi duyuramıyorduk. Gazel, gelip kapıyı açıp beni içeriye aldı, o an tek söylediğim ‘Kuvözleri tut, bebekleri koru’ oldu. Sarsıntının geçmesini bekledik ama geçmiyordu. Yüksek sesle bir-iki-üç-dört diye saymaya başladık, sarsıntı bitmek bilmiyordu. Hayatımızda böyle bir şey görmedim. Ama o an düşündüğümüz tek şey bebeklerdi, burada çalıştığınızda bebeklerle aranızda bir bağ oluşuyor. Bizim de öyle, onun için de tek düşündüğümüz bebeklerdi. Kendimiz, ailemiz, ölüm hiç aklımıza gelmedi.

 

Yazının Devamını Oku

18 bin Suriyeli ülkesine döndü: Elveda Türkiye

24 Şubat 2023

Savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan ve deprem felaketinin vurduğu illerde kalan Suriyelilerin gönüllü olarak ülkelerine dönüşü başladı.

Depremden sonraki 14 gün içinde 18 bin 70 Suriyeli ülkelerine döndü. Giden Suriyelilerin çoğunun, ülkelerine kesin dönüş yaptığı öğrenildi.


Fevzi Kızılkoyun, Selahattin Sönmez Hatay'dan bildiriyor

Cilvegözü Sınır Kapısı’ndan 2 çocuğuyla ülkesine dönen Aya Mustafa, “Ülkemizde savaş var, ölmemek için, korktuğumuzdan Türkiye’ye geldik. Depremden sonra burada daha çok korkuyoruz, savaştan beter” dedi. Eşi ve 3 çocuğuyla Suriye’ye dönen Haven ise “Çocuklarım savaşta ölmesin diye Türkiye’ye gelmiştim. Acı ve dram burada da bizi buldu. Birçok akrabam depremde öldü. Ölüm korkusu artık her yerde. Ülkeme dönüyorum, Türkiye’yi çok seviyorum, çok teşekkür ediyorum. Elveda Türkiye” ifadelerini kullandı.


Yazının Devamını Oku

Al bayrak hüzünlü... Tarihi Antakya Lisesi de yıkıldı 

24 Şubat 2023

Harabeye dönen okul binasının tek sağlam kalan bölümü ise Türk bayrağına boyanan cephesi oldu. Kahramanmaraş merkezli 2 depremin ardından büyük hasar alan Antakya Lisesi bahçesinde battaniyelerle kurdukları alanlarda yatıp kalkan depremzedeler, “Al bayrak sağlam kaldı ama hüzünlü” diyerek, sağlam kalan cepheyi işaret etti.

 

Yazının Devamını Oku

Ruhsal travmalara psikolojik ilk yardım

13 Şubat 2023

AFET bölgelerindeki gönüllü ve görevli birçok uzman psikiyatr, psikolog, depremzedelerle bire bir iletişim kurarak travmayı atlatmalarına yardımcı olmaya çalışıyor. Hürriyet ekibi olarak Hatay’da depremzedelere psikolojik destek veren uzmanlara eşlik ettik. En çok yaşanan travmaları, depremzedelerin içinde bulunduğu psikolojik durumu ve onlara nasıl yaklaşılması gerektiğini uzmanların dilinden dinledik...

KAYGI, STRES, ÖFKE NÖBETİ

Türk Kızılay Uzmanı Sait Ali Nur:

İnsanların çoğu korku içinde, yüksek seviyede kaygı duyuyor. Şok, duygusal tepkisizlik gibi durumlarla karşılaşıyoruz. Kimi yakınını halen enkaz altında bekliyor. Gerçekliğe yabancılaşmış olduklarını da gözlemleyebiliyoruz. Etraflarında duydukları seslere karşı irkilme tepkileri veriyorlar, öfke nöbetleri geçirdiklerini görüyoruz. Bazen ne yaşadıklarını bile hatırlamıyorlar.

Yazının Devamını Oku

Enkazlarda umut arayışı

13 Şubat 2023

 

Hatay’da her sokak, cadde, mahallede depremde yıkılan ve enkaza dönüşen binalar var. Antakya başta olmak üzere birçok bölge adeta haritada silinmiş durumda. Sağlam hiçbir yapının kalmadığı noktalarda enkaz kaldırma çalışmalarına başlandı. Arama kurtarma ekiplerinin çalışmalarının ardından enkazda kimsenin kalmadığı belirlenen molozlar kaldırılıyor. Hatay’da yıkılan binaların yanı sıra çok sayıda yan yatan, büyük hasar gören bina da bulunuyor. Sürekli artçı depremlerin yaşandığı kentte, bu binalar büyük risk taşıyor. Özellikle araç ve yaya trafiğinin yoğun olduğu bölgelerdeki bu binalar riski daha da artırıyor.

Fevzi KIZILKOYUN-Rıza ÖZEL Hatay'dan bildiriyor...
SPOR SALONLARI YATAKHANE OLDUEnkaz kaldırma çalışmaları devam ederken, oluşan moloz yığınları, toz-toprak içinde depremzedeler de yaşama tutunmaya çalışıyor. Birçok depremzede günlerdir sokakta, enkaz başında, parklarda yaktıkları ateş başlarında geçiriyor. Kentte Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi de kapılarını depremzedelere açtı. Depremzedelere yapılan birçok yardımın koordine edilmesinin merkezi konumuna gelen üniversite kampusundaki, spor salonları da depremzedelere yatakhane oldu. Yüzlerce depremzede spor salonunda, parkelerde serdikleri battaniyeler üzerinde uyuyor. Oluşan moloz yığınları, toz toprak içinde depremzedeler de yaşama tutunmaya çalışıyor. Şehirde birçok noktada çadırkentler kurulmaya başlanırken, depremzedeler de çadırkentlere yerleştirilmeye başlandı. Çadırkentler içinde çocuklar için de oyun alanları oluşturuldu.

Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi’ndeki spor salonu kapılarını depremzedelere açtı. Depremzedeler salonun parkelerine serdikleri battaniyeler ve matlar üzerinde bir arada uyuyor.

Yazının Devamını Oku

Şatafatlı hayat cezaevinde bitti

6 Şubat 2023

Ankara, İzmir, Antalya ve Muğla başta olmak üzere 20 ilde yüzlerce kişiden “yüksek kâr vaadiyle” 150 milyon lira toplayarak saadet zinciri oluşturan çete, ilk etapta sisteme dahil olanlara belli miktarlarda ödemeler yaptı. Sisteme sıcak para akışı durunca ödeme yapamayan çete üyeleri, ortadan kayboldu. Şikâyetler üzerine Ankara Mali Suçlarla Mücadele ekipleri, 6 aylık teknik ve fiziki takip başlattı. Geçtiğimiz gün yapılan operasyonla çetenin üst yöneticileri olduğu belirlenen Mustafa Özcan, Gökhan Yıldız ile çete üyeleri Halil Taşkın, Murat Fidan, Gökhan Çetin ve R.A.’yı gözaltına aldı. Para kaptıran 60 mağdur da ifade verip çete üyelerinden şikâyetçi oldu.

‘HEPSİ PORSCHE, CİP ALDI’

Emniyetteki işlemlerinin ardından mahkemeye çıkartılan çete üyeleri birbirlerini suçladı. Çetenin 4 üyesi, “Biz de mağduruz, biz de kandırıldık, toplanan paralar nereye gitti bilmiyoruz” diyerek çete yöneticisi Mustafa Özcan ve Gökhan Yıldız’ı suçladı. Çetenin üst yöneticisi olduğu iddia edilen Özcan’ın ise “Ne mağduriyeti, hepsinin toplanan paradan haberi vardı. Hepsi Porsche, Mercedes, cip aldı” demesi mahkeme kayıtlarına geçti. Mahkeme, Mustafa Özcan, Gökhan Yıldız ile çete üyeleri Halil Taşkın, Murat Fidan ve Gökhan Çetin’in tutuklanmasına karar verirken, R.A. ise adli kontrol şartı ile serbest kaldı.

APARTMAN YAPTIRMIŞLAR

Yazının Devamını Oku

Bu nasıl aile: Boşanma davası akıl almaz ilişkileri ortaya çıkardı

9 Ocak 2023

Ankara Aile Mahkemesi’nde açılan boşanma ve Batı Adliyesi’nde görülen babalık davaları dosyalarında ortaya çıkan çarpık ilişkiler, hukukçulara bile “Pes” dedirtti. Dava dosyasına göre, Çankırı’nın bir köyünde yaşayan Vedat Ö., 16 yaşındayken babasıyla kavga edince dayısı M.K.’nin evine yerleşti. Yıllarca dayısında kalan Vedat Ö., dayısının eşi S.K. ile ilişki yaşamaya başladı. Askere gidip vatani görevini tamamlayan Vedat Ö., döndükten sonra dayısının ve eşi S.K.’nin kızları F.Ö. ile evlendi, ardından da Ankara’ya taşındı.

Vedat Ö., kayınvalidesi olan anne ile ilişkisine devam ederken, kızı ile de sürdürdüğü evliliğinde iki çocuğu oldu. Vedat Ö. kas hastalığına yakalanınca eşi F.Ö. ile evliliklerinde sorun çıkmaya başladı. Vedat Ö. ile F.Ö., boşanmak için mahkemeye başvurunca yıllardır süren çarpık ilişki gerçeği de ortaya çıktı. Dayısının 4 çocuğundan son 2 çocuğunun babasının Vedat Ö. olduğu öğrenildi. Başka bir deyişle Vedat Ö. kayınbiraderi ve baldızının babası çıktı. Yıllardır enişte dedikleri kişinin babaları olduğunu öğrenen çocuklar “babalık” davası açtı.

‘EŞİM, KARDEŞLERİMİN BABASI’

Eşi Vedat Ö.’nün, annesi ile yıllarca ilişki yaşadığını öğrenen F.Ö., “Boşanma aşamasında olduğum eşim, bana ‘İki kardeşin aslında benim çocuklarım’ deyince şok oldum. Kocam, annemle yıllarca yasak ilişki yaşamış. Eşim, kardeşlerimin babası çıktı” dedi. Vedat Ö.’nün kayınvalidesinden 2, eşi F.Ö.’den de 2 çocuğu olduğu ortaya çıktı.

Ankara’da 2022 yılında açılan ve halen devam eden davalarda dayı M.K. ile yeğeni ve aynı zamanda damadı Vedat Ö. ile çocukların DNA testleri dosyaların seyrini belirleyecek. Dayı M.K.’nın ise Vedat Ö. ile yasak aşk yaşadığını öğrendiği eşi S.K. ile boşandığı öğrenildi.

 

Yazının Devamını Oku

Sinan Ateş suikastına 17 kişi karışmış... İşte cinayetin şeması

8 Ocak 2023

30 Aralık’ta Eski Ülkü Ocakları Başkanı Doç. Dr. Sinan Ateş’in Ankara’da silahlı saldırıda öldürülmesinin ardından çok yönlü soruşturma başlatıldı. Ankara Emniyet Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet büro ekiplerince yürütülen soruşturmada HTS kayıtları, banka hesapları ve telefon görüşmelerinden tespit edilen 17 isimden Eray Özyağcı dışındaki 16’sı gözaltına alındı. Dün adliyeye sevk edilen 5 zanlıdan, azmettiricilikle suçlanan Doğukan Çep ile keşif görevi yapmakla suçlanan Suat Kurt ve 1 kişi tutuklandı, 2 zanlı ise adli kontrolle serbest bırakıldı. Tutuklu sayısı 13’e yükseldi. Bu şüphelilerden cinayette kritik olduğu belirtilenler şöyle: 

EN TEPEDE DODO LAKAPLI ÇEP VAR

Doğukan Çep: Suçlamalara göre cinayetin planlayıcısı, azmettiricisi ve aynı zamanda tetikçi ile bağlantı kurup Ankara’ya gönderen kişi. Şu an şemanın en tepesinde olan “Dodo” lakabı kullanan Doğukan Çep’in, cinayet talimatını kimden aldığı, bağlantıları araştırılıyor.


17 şüphelinin 14’ünün uyuşturucu madde kullanma ve uyuşturucu madde ticaretinden sabıkalı olmaları dikkat çekti.

‘AMACIMIZ KORKUTMAKTI’

Gözaltına alınırken verdiği ilk ifadesinde, “Sinan Ateş ocak başkanıyken bize sahip çıkmadı. Yargıtay’daki dosyam için yardımcı olmadı. Korkutmak ve gözdağı amaçlı olarak olayı planladık. Öldürme amacımız yoktu” dediği öğrenildi.

Eray Özyağcı:

Yazının Devamını Oku

O cinayette 3 gözaltı

1 Ocak 2023

Doç. Dr. Sinan Ateş ve yanındaki arkadaşı Selman Bozkurt, Çankaya ilçesi Kızılırmak mahallesi 1456’ncı sokakta önceki gün, motosikletli bir kişinin silahlı saldırısına uğramıştı. Başından vurulan Doç. Dr. Ateş, olay yerinde hayatını kaybetti, arkadaşı Bozkurt ise omzundan yaralandı. Polis, kaçan şüphelinin yakalanması için çalışma başlattı. Yapılan araştırmalar sonunda Sinan Ateş’in öldürülmesiyle ilgili 3 kişi gözaltına alındı. Ankara Valiliği’nden yapılan açıklamada, “Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş cinayeti faillerinden olduğu değerlendirilen 1 kişi ve olaya karışan 2 kişi olmak üzere 3 kişi gözaltına alınmıştır. Olayla ilgili diğer kişi ve faillerin yakalanmasına yönelik çalışmalar devam ettirilmektedir” denildi. 

 

 

Yazının Devamını Oku

Eski Ülkü Ocakları Başkanı silahlı saldırıda öldürüldü

31 Aralık 2022

Olay sırasında bölgede olan bir vatandaş, “Saldırgan motosikletle geldi, bir kişiydi. Diğer taraftakiler 2 kişiydi. Biri yaralıydı, yerde yatıyordu. Silahla birbirlerine ateş açtılar. Her yer mermi kovanıyla doldu. Ben sesleri duyunca kaçtım, yere toprağın üzerine yattım” dedi. Ateş’in, olaydan 2 saat önce, Twitter’da yaptığı paylaşımla İzmir’de 2015 yılında karşıt görüşlü öğrencilerin kavgasında yaşamını yitiren Ülkü Ocakları Ege Üniversitesi sorumlusu Tarih bölümü öğrencisi Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nu andığı görüldü.                  

 

Yazının Devamını Oku

Yasadışı bahiste ikinci dalga

14 Aralık 2022

Ankara Emniyeti Siber Suçlarla Mücadele ekipleri, milyon dolarların döndüğü ‘yasadışı bahis’ ile ilgili yaptığı çalışmada geçen şubat ayında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) uğradığı silahlı saldırıda öldürülen Halil Falyalı’nın ismine ulaşılmıştı. Yaklaşık 8 aylık teknik ve fiziki çalışmanın ardından ekim ayında yapılan operasyonlarda 36 kişi gözaltına alınmıştı. Operasyonun ikinci dalgasında ise İstanbul, Ankara, İzmir ve Aydın’ın bulunduğu 30 ilde eşzamanlı baskınlar yapıldı. Operasyonda 150 kişi gözaltına alınarak, sorgulanmak üzere Ankara’ya getirildi. Şüphelilerin 808 milyon liralık mal varlıklarına el koyuldu.

Halil Falyalı

4 DAKİKADA 11 HESAP

Türkiye’yi bölgelere ayırdıkları, her bölgeye sorumlu kişi atadıkları belirlenen yasadışı bahis örgütünün, elde edilen parayı aklamak için de ücret karşılığında ev kadını, işsiz kişiler üzerinden hesaplar açtıkları belirlendi. Örgütün hesap açtıkları kişilere aylık 800 ile 1000 lira arasında ödeme yaptığı öğrenildi. Örgütün transfer-para hareketlerine ilişkin analiz çalışmalarında yasadışı bahisten elde edilen paranın 4 dakika gibi kısa sürede 11 farklı hesaba aktarıldığı ve paranın gittiği son hesap sahibinin ise parayı kripto paraya çevirdiği de ortaya çıktı. Kripto paraların ise Falyalı ile eşi ve bunlara ait kumarhanelerde müdür olarak görev yapan kişinin de bulunduğu 11 kişilik grubun kripto hesaplarına transfer edildiği kaydedildi.

Yazının Devamını Oku

100. yıl bütçe maratonu

6 Aralık 2022

BAHÇELİ: 6’LI MASA ADAYIM SINIF ARKADAŞIM

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bütçe görüşmelerine verilen arada gazetecilerle sohbet ederken ‘6’lı masanın aday anketi’ sorusuna şu yanıtı verdi: “Tercihim sınıf arkadaşımdır.”

Bütçe görüşmelerine verilen arada kulise çıkarak kurmaylarıyla çay içip sohbet eden Devlet Bahçeli, çevresini saran gazetecilerin de sorularını yanıtladı. Gazetecilerin, 6’lı masanın Cumhurbaşkanı adayı için anket yapacağı iddialarıyla ilgili sorusu üzerine, “Televizyonda bahsettiler, en sonunda 15 Ocak’a kadar zannediyorum, aday belirlemede bir anket yapalım, ankette kim çıkarsa ona karar verelim, müracaat edilirse siz de bu ankete katılır mısınız dediler. Ben henüz cevap vermedim” diyen Bahçeli, “Cevap verecek misiniz?” sorusu üzerine de gülerek, “Var tabii düşüncem. Söyleyeyim mi size?” dedi ve şöyle konuştu:

KEMAL BEY DEĞİL Mİ

“Eğer birisi ankette bana gelip, böyle bir 6 kişi anket yapıyoruz, siz bu ankette kime ‘evet’ dersiniz, veya ‘benimsersiniz’ dediği zaman tercihim sınıf arkadaşımdır.”

Bahçeli ile Kemal Kılçdaroğlu’nun üniversiteden sınıf arkadaşı olduğunu bilen gazeteciler hemen, “Kemal Bey değil mi?” diye sordu. Bahçeli de yine gülerek, “Sınıf arkadaşım derim” demekle yetindi.

KILIÇDAROĞLU BELİRTİ OLMAYINCA GELDİ

Hafta sonu İstanbul’da partisinin yeni vizyonunu açıklayan Kılıçdaroğlu dün de bütçe için Meclis’teydi. Vizyon toplantısına da katılan eşi Selvi Kılçdaroğlu’nun COVID-19 test sonucunun pozitif çıkması üzerine gözler Kılıçdaroğlu’nun üzerindeydi. Salona en erken gelen lider olan Kılıçdaroğlu’nun test yaptırıp yaptırmadığını soruşturunca, yakın çevresinden, “Genel Başkan’da, bu rahatsızlığın hiçbir semptomu görülmedi. Semptom göstermeyenlere de malum test önerilmiyor. O nedenle test yaptırmadı. Zaten Hanımefendi de İstanbul’da, kızının yanında” bilgisi aktarıldı.

Yazının Devamını Oku

FETÖ imamının firar macerası... Yunanistan dövüp yolladı Türkiye kurtardı

28 Kasım 2022

Hakkında yakalama kararı bulunan FETÖ’nün firari mahrem imamlarından Ömer Alaca, 6 Kasım 2022 tarihinde İzmir’den bir tekneyle Yunanistan’a kaçtı. Yunan polisi tarafından yakalanarak işkence edilen Alaca, başka kaçakçılarla birlikte şişme bota konularak denizde ölüme terk edildi. Türk Sahil Güvenlik ekiplerince kurtarılan Alaca, hakkında FETÖ soruşturması yürütülen Ankara’ya getirildi. FETÖ’nün Maliye Bakanlığı yapılanmasından sorumlu mahrem imam olduğu ve ByLock kullandığı belirtilen Alaca, tutuklandı. Alaca Yunanistan’a kaçışını ve yaşadıklarını ifadesinde özetle şöyle anlattı:

6 BİN EURO’YA KAÇTIM

“Yunanistan’a gitmek için Mehmet olarak bildiğim kişiyle bağlantıya geçtim. Beni Yunanistan’a götürebileceğini söyledi. Mehmet’in yönlendirmesi ile İstanbul’dan İzmir Bornova’ya gittim. Hakan isminde birisiyle buluştum. Bu şahsı takip ederek gösterdiği tekneye bindim. Tekneye binmeden Hakan’a 6 bin Euro’yu elden verdim. Teknede 10 kişi daha vardı. Bu kişiler de benim gibi kaçak yollarla Yunanistan’a gidiyordu. Gece deniz yoluyla Yunanistan’a bir adaya gittik, adaya vardığımızda hava yeni aydınlanıyordu. Adaya varınca hepimiz kendimizi bir yerlere attık. Ben de kendimi bir kayalığın dibine bıraktım. Hava tam aydınlandığında önce bir hışırtı duydum. Üzerlerinde üniforma benzeri kıyafetler bulunan, Yunanistan polisi olduğunu düşündüğüm 3 kişi yanımıza doğru koşmaya başladı. Saklanmaya çalıştım, ancak bulunduğumuz yer kayalık ve tehlikeliydi. Teslim olmak zorunda kaldım.

SOYDULAR İŞKENCE YAPTILAR

Teslim olmama rağmen fiziki şiddet uyguladılar. Yunan polisi ile İngilizce konuştum. Üstümü aradılar, cep telefonumu aldılar. Daha sonra resmi olmayan bir araca bindirdiler. Benimle birlikte yakalanan bir kişi daha vardı, bizi tekneye götürdüler. Tekneye bırakıp ayrıldılar. Yerde yüzüstü yatırılmış 2-3 kişi daha vardı. Bize Yunanca bağırmaya, darp etmeye başladılar. Üzerimizde bulunan her şeyi aldılar. 1000 Euro paramı, kulaklığımı ve rahmetli annemden kalma yüzüğü aldılar. Copla dizime, koluma ve sırtıma vurmaya başladılar. İçlerinden birisi de yüzüme 3-4 kez tokat attı.

YUNANİSTAN ÖLÜME TERK ETTİ

Daha sonra tekne hareket etti, başka bir tekneye yanaştı. Bizi bu tekneye aldılar, ikinci teknede başka mülteciler de vardı. Tekne denize açıldı, kısa süre sonra bizi teknenin arkasında bulunan bota attılar. Botu çekerek denizin ortasına sürüklediler. Şişme botun içinde 40-50 kişi vardık, 3-4’ü Türk’tü, gerisi yabancı. Denizin ortasında botta ölüme terk edildik.

BİZİ TÜRKİYE KURTARDI

Yazının Devamını Oku

Devremülkte aşk oyunu!

27 Kasım 2022

Ankara Emniyet Mali Suçlarla Mücadele ekipleri Ankara, İstanbul, Bursa, Afyonkarahisar, Eskişehir ve Bolu’da devremülk sahiplerini dolandıran çeteyi takibe aldı. Yaklaşık 6 aylık teknik-fiziki takibin ardından 17 ilde eşzamanlı baskın yapıldı, 40 kişi gözaltına alındı.

‘YABANCILARA SATACAĞIZ’

Yapılan incelemede, devremülk sahiplerinin kimlik ve iletişim bilgilerini çalan çete üyeleri, kurdukları çağrı merkezleri üzerinden bu kişilere ulaştı. Çete adına çalışan kadınlar, devremülk sahiplerini arayarak, “Devremülklerinizi yabancı yatırımcılara yüksek fiyattan satacağız” diyerek görüşmeye davet etti. Ardından bu kişileri kısa süreli kiraladıkları lüks ofislerde ağırladılar. Devremülk satışının yapılabilmesi için reklam-ilan vereceklerini belirtip bu kişilerden 20 ila 50 bin lira arasında para aldılar. Aldıkları vekâletnamelerle devremülkleri satıp paralarını vermediler.

Mağdurları ağlarına düşürmek için kadınları kullanan çetenin genç, fiziği düzgün kadınlardan “Kedicikler” grubunu oluşturduğu öğrenildi. Ulaştıkları erkeklere yakınlık gösteren çete üyesi kadınlar, bu yöntemle çok sayıda kişinin çete tarafından dolandırılmasını sağladı.

OYUNA BÖYLE GELDİLER

Kadınlar ofiste ağırladıkları devremülk sahiplerine ilgi gösterip oyalarken, çetenin onlar adına internet bankacılığı üzerinden krediler çektiği de belirlendi. Çetenin kadınları nasıl kullandığı elle yazdıkları notlara da yansıdı. Polis tarafından ele geçirilen notlarda, “3 defa (parası) alındı, 4 mülkü var. 1 tane kaldı. Burcu’ya âşık, tekrar alınır” ve başka bir kişi için ise “Bu kişi biraz saf, kızlar ilgi göstersin, tamamdır” dedikleri görüldü. Kedicik grubundaki kadınlardan 7’si gözaltına alınırken, 13’ünün ise ifadelerine başvurulacağı öğrenildi.

Birçok paravan şirket kuran çetenin, dolandırıcılık paralarını önce bu şirketlerin hesabına aktardığı, kısa süre içerisinde ise paraları 3’üncü kişilerin hesabına aktararak çektiği belirlendi. Şu ana kadar yapılan incelemelerde çetenin yaklaşık 50 milyon liralık vurgun yaptığı öğrenildi.

PARALARI PAVYONDA YEDİLER

Yazının Devamını Oku

Kadına şiddete karşı kadın subaylar sahada

25 Kasım 2022

BUGÜN 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. Türkiye’nin kanayan yarası kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin önüne geçilmesi için “Kadına El Kalkamaz” sloganıyla 4’üncü ulusal eylem planı uygulamaya konuldu. Bu kapsamda “5 milyon erkeğe, bilgilendirme ve farkındalık oluşturma” eğitimleri verilmeye başlandı. Kadın subayların, erkeklere yönelik eğitimlerine katıldık. Köy köy, mahalle mahalle gezerek eğitim veren ekipteki Jandarma Teğmen Ferda Altunok ve Astsubay Üstçavuş Duygu Akbal, eğitim çalışmalarını, erkeklerin karşılarında kadın askerleri gördüklerindeki tepkilerini Hürriyet’e anlattı. Erkeklere, “Şiddet, insan hakları ihlalidir, suçtur” diyen kadın subaylar, kadınlara ise “Şiddet karşısında sessiz kalmayalım, hep birlikte şiddetin karşısında olalım. Biz buradayız, yanınızdayız” mesajını gönderdi.

EVLERİNE ÇİÇEKLE DÖNÜYORLAR

Jandarma Teğmen Ferda Altunok: Şiddetin kabul edilemez bir olgu olduğunu anlattıktan sonra, şiddete karşı hep beraber mücadele etmemiz gerektiğini söylüyoruz. Erkekler, şiddeti sadece fiziki müdahale olarak algılıyor. Psikolojik, ekonomik, cinsel şiddetin çok farkında değiller. Eğitimlerde bu algıyı da kırıyoruz. Görüştüğümüz, eğitim verdiğimiz bir çok erkek, o gün evine, hediyelerle veya çiçeklerle gidiyor.

SUÇ OLDUĞUNU ANLATIYORUZ

Astsubay Üstçavuş Duygu Akbal: Üniversiteler, fabrikalar, köy kahvehaneleri gibi yerlerde farkındalık eğitimleri veriyoruz. Eğitimlerimizde, aile bütünlüğü, çocukların şiddet ortamında büyüdüğünde oluşan olumsuzluklar, şiddetin topluma etkisi, şiddetin insan hakları ihlali olduğu gibi konularda bilgilendirme yapıyoruz. Şiddetin olağan olmadığını, her türlüsünün suç oluşturduğunu bildiriyoruz.

KADINLARA ÇAĞRI: SUSMAYIN

Kadın subaylar, hemcinslerine de şiddete karşı susmamaları çağrısında bulunup, “Biz her zaman sizin yanınızdayız” mesajı gönderdi.

Yazının Devamını Oku

Düzce'deki kentsel dönüşüm yıkımı önledi

24 Kasım 2022

MERKEZ üssü Gölyaka İlçesi olan deprem büyük paniğe neden oldu. Uykuda depreme yakalanan Düzceliler panik halinde kendilerini sokağa attı. Yüzeye yakın olması nedeniyle sarsıntıyı çok yüksek hisseden Düzceliler, geceyi sokakta geçirdi. Depremin merkez üssüne yakın bölgedeki köylerde ahırlar yıkıldı, aralarında Düzce Adliyesi’nin de bulunduğu bazı binalarda hasar ve çatlaklar oluştu. Gölyaka ilçesi Gaziantep Caddesi’nde 125 yıllık 2 katlı Han Restaurant depremin etkisiyle tamamen yıkıldı. İşyeri sahibi Ahmet Seyok (73), “En büyük şansımız depremin gece olması. Akşam 22.00 gibi olsaydı, içeride en az 30 kişi olurdu. 1999 depreminde herhangi bir hasar almamıştı” dedi.

Düzce’de meydana gelen depremde kent merkezindeki Cedidiye Camisi’nin minberi yıkıldı. 1883 yılında yapılan tarihi caminin diğer bölümleri zarar görmezken, yıkılan minberin sonradan yapıldığı öğrenildi.

ÇADIRLAR KURULDU

5.9’luk depremin ardından yapıları hasar gören ya da yaşadıkları korku nedeniyle geceyi evlerinde geçirmek istemeyenler için çadırlar kuruldu. Kızılay ve AFAD bölgeye battaniye ve çadır gönderdi. AFAD’dan yapılan açıklamada, “Bölgeye 10 bin adet battaniye ile 480 aile tipi, 20 genel maksat çadırı gönderilmiştir. 10 adet mobil baz istasyonu yönlendirilmiştir. Bölgeye 1 mobil koordinasyon TIR’ı ile 1 sosyal çalışma TIR’ı sevk edilmiştir. Gelişmeleri takip ediyoruz” denildi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da halka psikolojik destek sağlamak üzere 10 ekip görevlendirdi. Kızılay da sıcak yemek ve içecek dağıtımı yaptı.

BİRÇOK KENT UYANDI

DEPREM İstanbul, Ankara, Bolu, Sakarya, Kocaeli, Zonguldak, Bartın, Çankırı, Eskişehir, Kütahya, Bilecik, Bursa, Yalova, Tekirdağ ve Edirne’de de hissedildi. Çoğu yüksekten atlamaya bağlı olarak, 1’i ağır 93 kişi yaralandı.

Yazının Devamını Oku

Kadere ne oldu? Arkadaşı: Şakalaşırken yanlışlıkla oldu... Annesi: Bu bir kaza değil, kadın cinayeti

23 Kasım 2022

Ovacık’ta açık alanda oturdukları sırada silah patladı. Kader Yiğit, arkadaşı 18 yaşındaki Yusuf Can Benli’nin elindeki pompalı tüfek ile göğsünden vuruldu. Bir anda yere yığılan Yiğit’e arkadaşları müdahale etti. Çağrılan acil sağlık ekipleri olay yerine vardığında Kader Yiğit ölmüştü. Yapılan işlemlerin ardından Yiğit’in cesedi otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

İFADELER ÇELİŞKİLİ

Olaydan sonra silahı ateşleyen Yusuf Can Benli ile orada bulunan 3’ü erkek bir kız 4 kişi gözaltına alındı. Yusuf Can Benli ifadesinde, “Şakalaşırken, yanlışlıkla, kaza ile oldu” dedi. Diğer 4 görgü tanığının da ifadesi alındı. Görgü tanıklarının ifadelerinde çelişkiler vardı. Bu da olayın cinayet olabileceği ihtimalini artırdı. Bunun üzerine mahkemeye çıkarılan Yusuf Can Benli tutuklandı.

‘KAZA SÜSÜ VERİLİYOR’

Kader Yiğit’in ailesi, şüphelilerden şikâyetçi oldu. Aile, “Yanlışlıkla olan bir şey yok, bu bir kadın cinayeti. Kader’i öldürdüler. Kaza süsü vermek istiyorlar” dedi. Aile, avukatları aracılığıyla verdiği şikâyet dilekçesinde, “4 görgü tanığı da farklı ifadeler veriyor. İfadeleri çelişkili, Kader uzun namlulu silahla vuruluyor. Uzun namlulu silahın kullanılmasında yanlışlıkla birini öldürmek olmaz, hayatın olağan akışına aykırı. Olayın aydınlatılması gerek, şüphelilerin yargı önünde hesap vermelerini istiyoruz” ifadelerine yer verildi.

HAYATI DRAM

Kader Yiğit, Keçiören’de oturan 3 çocuklu bir ailenin en küçük kızıydı. Babası annesine şiddet uygulayınca aile dağıldı. Kader ile 2 kardeşi devlet korumasına alınarak, Çocuk Esirgeme Kurumu’na yerleştirildi. Yıllarca Çocuk Esirgeme Kurumu’nda kalan 3 kardeş daha sonra buradan ayrılarak anneleriyle yaşamaya başladı. Kader Yiğit hayatını kaybetmeseydi gelecek yıl 18 yaşına girecekti ve devletin yetiştirme yurtlarında kalanlara tanıdığı hak ile kamu kuruluşlarında kadroya yerleştirilecekti.

 

Yazının Devamını Oku

Bakan Soylu: Saldırı Menbiç’te planlandı

19 Kasım 2022

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, bakanlığının 2023 yılı bütçesine ilişkin yaptığı sunumda, İstiklal Caddesi ve Mersin’de gerçekleştirilen terör saldırılarıyla ilgili konuştu. Bakan Soylu, özetle şunları söyledi:

PKK’NIN SİVİL KATLİAMLARINDAN BİRİ:

“İstiklal Caddesi saldırısı PKK’nın daha önce defalarca gördüğümüz sivil katliamlarından birisidir. Faili hemen bulduk, şimdi arkasındaki tüm yapıyı deşifre ediyoruz. 2016-2022 arasında teslim olarak ifade veren 1248 örgüt mensubundan 393’ü, PKK’ya HDP aracılığıyla katıldığını söyledi. Mersin saldırısı da Menbiç’ten oldu, İstiklal Caddesi saldırısı da Menbiç’ten oldu. Menbiç’te de sizin ağalarınız durmaktadır, bu kadar basit, Amerika durmaktadır, PYD/PKK durmaktadır.

AYAKKABI NUMARALARINI BİLİYORUZ:

Sadece son 3 yılda ABD Senatosu’ndan PKK/PYD’ye 2 milyar dolar yardım yapıldı. Tüm bunlar olurken, örgüte katılım 30 yıldır ilk kez 3 yıl üst üste 100’ün altına düştü. Son 3 yılda teslim olanların sayısı katılanların sayısını aştı. 3 Aralık 2016’da yaşanan Reina saldırısından sonra şehirlerimizde büyük terör olayı yaşanmamışken, birdenbire son 2 ayda Mersin ve İstiklal Caddesi saldırılarının yaşanması, özellikle yüzyılın seçimi yaklaşırken Türkiye’yi yeniden küresel istikrarsızlık cenderesine çekme denemesidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti dağlardaki teröristin ayakkabı numarası dahil her şeyini bilmektedir. Son 3 yılda toplam 25, bu yıl da 18 canlı bomba eylemi engellenmiştir. 29 Ekim 2023’te dağlarda bir tek terörist kalmayacak.”   

4 BELEDİYENİN İSMİNİ VERDİ

Bakan Soylu konuşmasında ayrıca ismini verdiği 4 belediye hakkında önümüzdeki hafta basın toplantısı yapacağını söyledi: “Mersin, İstanbul Büyükşehir, Adana Seyhan ve İstanbul Ataşehir Belediyelerinin, terör örgütlerine neler yaptıklarını haftaya basın toplantısıyla açıklayacağım. Hem terör örgütleriyle anlaşma yapacaksınız, onlarla iş tutacaksınız hem de diyeceksiniz ki suçlusu İçişleri Bakanı’dır.” CHP’li vekiller Soylu’nun açıklamasına tepki göstererek, “Şimdi burda açıkla, niye açıklamıyorsun” dediler.

SUNUMDA GERGİN ANLAR

Yazının Devamını Oku

Tarihi köprüyü böyle satmışlar

7 Kasım 2022

KÖPRÜ YOK, SİZ Mİ KALDIRDINIZ: Dava dosyasına giren bilgilere göre, Jandarma ekipleri devriye gezerken köprünün olmadığını fark etti. Jandarma, Karayolları Genel Müdürlüğü’ne yazı yazarak “Köprüyü siz mi kaldırdınız” diye sordu. Karayolları Genel Müdürlüğü, “Hayır, haberimiz yok” cevabı verince soruşturma başlatıldı. Yapılan incelemede köprünün iş makineleriyle bir hafta içerisinde yıktırıldığı, çıkan demir ve hurdaların kamyonlarla taşındığı belirlendi. Detaylı incelemenin ardından köprüyü yıkıp, demir ve hurdaları alan şüphelilerin ismine ulaşıldı.

CİMER KÖPRÜYÜ BANA VERDİ: “Köprüyü bana verdiler” diyerek satan Z.K. gözaltına alınıp tutuklandı. 2.5 ay cezaevinde kalan ve şu anda tutuksuz yargılanan Z.K. ifadesinde, “Beypazarı’na gezmek amacıyla geldiğimde köprüyü gördüm. Yıkımı ve kaldırılması için CİMER ile Karayolları’na başvurdum. Ardından Karayolları Genel Müdürlüğü’ne gittim, Beni 4. Bölge Müdürlüğü’ne gönderdiler. Buradan bir mühendisin yanına yönlendirdiler. İsmini hatırlamadığım mühendis, ‘Sen gazisin sana yardımcı olunmayacak da kime yardımcı olunacak, köprünün kaldırılmasına başlayabilirsin’ dedi. CİMER’e yaptığım müracaat ile köprünün yıkımının bana verileceğini düşünerek yıkıma başladık. Köprü yıkımı için anlaştım. Köprüden çıkan demir karşılığında Y.Ç.’den 60 bin lira aldım” dedi.

HURDA İÇİN SATIN ALDIK: Köprüyü satın alan Y.Ç. ise “Hurdacılık yapıyorum, köprüden çıkacak demirleri satın aldım. Z.K. köprüyü Karayolları’nın kendisine verdiğini söyledi. ‘Nasıl aldın?’ diye sorduğumuz da ‘15 Temmuz gazisi olduğum için bana verdiler’ dedi. Köprünün yıkımı ve çıkan demirler için toplamda 98 bin lira ödeme yaptım. Z.K.’ye verilmek üzere D.K.’nin hesabına 60 bin lira yatırdım” ifadelerini kullandı. Şimdi köprüyü satan Z.K. ile köprüyü satın alan Y.Ç. ve D.K. ‘hırsızlık’tan yargılanıyor.

SELDE ZARAR GÖRDÜ

Beypazarı Kirmir Çayı üzerinde 1936 yılında inşa edilen köprü, 42 sene kullanıldı. 500 metre uzunluğundaki köprü, 1978 senesinde yaşanan sel afetinde ağır hasar alınca hemen yanına yenisi yapıldı.

DEVLETTEN ÇALDILAR

Davanın tarafı Karayolları Genel Müdürlüğü ise avukatları aracılığıyla mahkemeye bilgi vererek, “Yeni köprü yapıldığı için kaldırılan köprü Karayolları tarafından kullanılmıyordu. Bu köprülerin yıkımı açık arttırma usulü ihale ile yapılmaktadır. Z.K. hiçbir izin almadan, art niyet ile açıktan hırsızlık suçu işlemiştir. Kurum zarara uğratılmıştır. Köprü Karayolları’nın malıydı, kimseye verilmedi, açıktan hırsızlık yapılmış” dedi.

Yazının Devamını Oku

Hürkuş’u da ilk o havalandırdı: ‘İlk uçuş’ların aranan pilotu

5 Kasım 2022

Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda 15 yıl savaş pilotu olarak görev yapan Murat Özpala (51), 2010 yılında mecburi hizmet süresi bitince Türk Havacılık ve Uzay Sanayi’ne (TUSAŞ) geçti. Türkiye’nin ilk milli uçağı “Hürkuş”un da test pilotu olan Özpala, küçücük bir çocukken başlayan ve sonrasında ayakları neredeyse hiç yere basmayan gökyüzü serüvenini Hürriyet’e anlattı:

‘MARTI’YLA KANATLANDI

“Pilot olmak çocukluk hayalimdi. Çocukluğumda okuduğum ‘Küçük Prens’ ve ‘Martı’nın etkisiyle pilot olmayı kafama koydum. Bu kitaplar hayal kurmamı sağladı, yeryüzünden uzaklaşma, gökyüzüne çıkma hayali beni pilot olmaya itti. Eğitimlerimin ardından Hava Kuvetleri Komutanlığı’nda 1996 ile 2010 yılları arasında savaş pilotu olarak görev yaptım. Birçok operasyonda yer aldım. 2010 yılında Hava Kuvvetleri’nde mecburi hizmetim bittiği için buradan ayrıldım, TUSAŞ’a test pilotu olarak geldim.

BU TOPRAĞIN ÇOCUKLARI

O dönem ilk ben vardım, bugün bir takımız. Birçok genç arkadaşımıza da eğitimler veriyoruz. Kendi uçağımız, kendi pilotumuz. Bu toprağın çocuklarının yaptığı uçak, yine bu toprağın çocukları tarafından test ediliyor, uçuruluyor. Bundan daha büyük gurur olur mu? Gençlerimize sesleniyorum ‘Yüksekleri hedefleyin, gökyüzüne bakın, hayal kurun.’ Ve ne mutlu bize ki artık kendi kanatlarımızla uçuyoruz. Hayallerimize kendi kanatlarımızla ulaşıyoruz.”

HÜRKUŞ’LA İLK UÇUŞ: ÖMRÜMÜN EN MUHTEŞEM 13 DAKİKASIYDI

Yazının Devamını Oku

10 ayda 141 bin kaçak göçmen yakalandı

31 Ekim 2022

Operasyonlarda 141 bin 140 yabancı uyruklu düzensiz göçmen ile göçmen kaçakçılığına aracılık eden, yabancı uyruklularının da bulunduğu 7 bin 152 organizatör (insan kaçakçısı) gözaltına alındı.

10 ayda sınır dışı edilen kaçak göçmen sayısı 97 bin 448’e ulaştı.

ARAÇLARA EL KOYULDU

Göçmen kaçakçılığında kullanılan 2 bin 833 kamyon-kamyonet-otobüs ve otomobile el konuldu, 1301 tekne, bot ve bot motoru bağlandı.

Aramalarda insan kaçakçılarının haberleşmelerini sağlayan 1163 araç telsizi ile bir termal kamera, bir gece görüş dürbünü, 2 dürbün, 618 sahte pasaport, 138 sahte kimlik, 524 cep telefonu, 160 ruhsatsız av tüfeği-tabanca ele geçirildi.

TAKSİLERE ÇİFTE CEZA

ÜLKE içindeki göç hareketliliğine karşı da yeni önlemler hayata geçirildi. Taksilerin il dışına yabancı yolcu taşıması halinde “yabancılardan iller arası seyahat belgesi” istemesi zorunluluğu getirildi. Seyahat izin belgesi olmayan yabancıları iller arası taşıyan taksicilere para cezasının yanı sıra göçmen kaçakçılığına aracılık etmekten işlem yapılıyor.

Yazının Devamını Oku

İhmaller zinciri faciayı getirmiş

28 Ekim 2022

AMASRA’da 41 kişinin hayatını kaybettiği maden faciasında ihmaller zinciri ortaya çıktı. Ön inceleme raporunda metan gazı ölçümlerinde, sondajlamada ve dinamitle patlatmada ihmaller tespit edildi. Bunun üzerine Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir ile yöneticilerin de bulunduğu 25 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.

6 SAVCI YÜRÜTÜYOR

Amasra’da 41 madencinin hayatını kaybettiği patlamaya ilişkin “ihmal” şüphesiyle başlatılan soruşturmayı 6 Cumhuriyet Savcısı yürütüyor. Soruşturma kapsamında birçok delile el koyularak incelemeye alındı. Yapılan incelemelerin ardından hazırlanan ön inceleme raporunda ise maden faciasının ihmaller zinciriyle meydana geldiği belirlendi. Ön inceleme raporuna göre, patlamaya neden olan metan gazı ölçümlerinde, sondajlamada ve dinamitle patlatmada ihmaller olduğu ortaya çıktı. Metan gazı ölçümlerinde sıkıntı olduğu, normal değerlerinin üzerinde metan gazı olmasına rağmen dinamit patlatıldığı, dinamitle patlatma işleminin güvenli alanda yapılmaması nedeniyle de facianın geldiği kaydedildi. Ayrıca metan gazı ölçüm sensörlerinin normal değerlerinin üzerine (1.69) çıkmasına rağmen madenin boşaltılması gerekirken boşaltılmadığı, çalışmaların devam ettiği de belirlendi.

GÖZALTINA ALINAN 21 KİŞİ

Ön inceleme raporunun ardından TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir’in aralarında bulunduğu 25 kişi için gözaltı kararı verildi. Hakkında gözaltı kararı verilen ve akşam saatlerinde gözaltına alınan şüphelilerden bazılarının görev ve isimleri şu şekilde: Müessese Müdürü Cihat Özdemir, İşletme Müdürü Selçuk E., Personel Müdürü Süleyman B., emniyet mühendisi Şahan G., ikinci kartiye mühendisi Levent T., sondaj mühendisi Hakkı Oğuz Karakuş, iş güvenliği mühendisi Volkan S., birinci kartiye mühendisi Hakan M., motor garajı aspiratör mühendisi Hüseyin O., mühendis Musa A., mühendis Recep S., mühendis Serkan K., sondaj şefi Tayfun U., hazırlık şefi Selami Y., emniyet şefi Ferhan G., ikinci kartiye şefi Şenol K., emniyet çavuşu Mustafa O., birinci kartiye çavuşu Umut A., mühendis Serkan Ö., mühendis Hidayet G. ve elektrik sorumlusu Onur Ş.

Yazının Devamını Oku

Deliller toplanıyor

17 Ekim 2022

Delil niteliği taşıyan teknik cihazlar, maden işçilerinin listeleri, vardiya saatleri, içeride yapılan çalışmalar, sensörlerle ilgili kayıtlar, metan gazı ölçüm cihazları, yeraltındaki maden işçilerinin takip edildiği cihazlara el konuldu. Ayrıca sorumlu müdür, müdür yardımcıları, teknik yöneticiler, işçi çavuşlarının da şüpheli olarak ifadeleri alınacak. Patlama anında madende olan ve sağ kurtulan işçilerin de olay anına ilişkin anlatımlarına başvurulacak.

GAZ SIZINTISI İDDİALARI

Bu arada soruşturma kapsamında bilirkişiler de görevlendirildi. Patlamadan bir, iki hafta önce veya patlamanın yaşandığı gün metan gazı yoğunluğu ve gaz sızıntısı iddiaları da araştırılıyor. Toplanacak delillerin incelenmesi ve alınacak ifadelerin ardından gözaltılarla ilgili karar verilecek. Bartın Barosu da soruşturmaya müdahil olmak için başvurmaya hazırlanıyor.

YANGIN BARAJI

PATLAMA yaşanan ocakta yangın kontrol altına alındı. Yangını tamamen söndürmek için ocakta oksijen bağlantısını kesmek amacıyla barajlar oluşturuldu. Hasar tespit çalışmaları yapılırken, içerideki metan gazı oranı da sürekli kontrol ediliyor. Patlamanın olduğu kottaki bölüm tamamen kapatılırken, kömür üretimine de ara verildi.

Yazının Devamını Oku

Üç arkadaş aynı gün işe başlamıştı

17 Ekim 2022

Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) ait Amasra Müessese Müdürlüğü’ne bağlı maden ocağındaki grizu patlamasında hayatını kaybeden 41 madenci arkalarında çok acı hikâyeler bıraktı.

Ölenlerden üçü Ahatlar köyünden üç arkadaştı. 27 yaşındaki Okan Akgül, 31 yaşındaki Mehmet Bulut ve 27 yaşındaki Şaban Yıldırım üç yıl önce aynı gün işe girmişti.

Dün köylerinde büyük bir acı vardı. Evlerinde helallik alındıktan sonra üçünün de tabutu yan yana konuldu. Ardından da köy mezarlığında yan yana kazılan mezarlarda toprağa verildiler.

ACI HİKÂYELERİNİ HÜRRİYET’E ANLATTI

Ölen üç arkadaş ile aynı köyden olan ve patlamanın yaşandığı madende çalışan Bülent Arçın, hikâyelerini Hürriyet’e şöyle anlattı:

“Aynı madende çalışıyorduk, ben sabah vardiyasındaydım, eve varmadan patlamayı duyduk. Haber alır almaz oraya koştuk, ilk giden ve madene inenlerden biriyim. Madene indik, arkadaşlarımızı kurtarmaya çalıştık. Bazılarını yaralı kurtardık, bazılarının ise cesedini çıkardık. Her yer toz dumandı. 2009 yılında madende çalışmaya başladım, Ahatlar köyünde tek ben vardım. 2019’da ise köylümüz olan ölen üç arkadaşımız işe başladı. Çok sevinmiştim, aynı köyden dört kişi olduk diye. Şimdi de bu acıyı yaşıyoruz, yakın arkadaşlardı, aynı gün işe başladılar, aynı ekip, aynı vardiyada çalışıyorlardı. Aynı noktada da şehit oldular. Üçünün de cesedini yan yana bulduk. Şimdi de yan yana toprağa veriyoruz, dayanılmaz, tarif edilemez bir acı...”

KOLLARIMDA ÖLDÜ

Yazının Devamını Oku

‘Artık madenlerde hiçbir risk hiçbir eksik istemiyoruz’

16 Ekim 2022

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Bartın’da maden kazasının olduğu bölgede yaptığı incelemelerin ardından özetle şunları söyledi:

- MİLLETÇE ÜZGÜNÜZ: “Türkiye Taş Kömürü İşletmeleri Amasra maden ocağında meydana gelen grizu patlaması sebebiyle milletçe üzgünüz. Patlamada hayatını kaybeden işçilerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum. Madenden yaralı olarak kurtulan ve halen tedavisi süren işçilerimize Rabbimden acil şifalar diliyorum. Devletimiz madenin eksi 300 ve eksi 350 kotlarında yaşanan patlamanın hemen ardından tüm kurumlarını seferber etmek suretiyle kaza mahalindeki çalışmalara başlamıştır.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, patlamada yaralanan işçileri ziyaret etti.

- ZAMANLA YARIŞTILAR: Türkiye Taş Kömürü İşletmelerinden AFAD’a ve belediyelere kadar tüm kurumlarımız bir an önce işçilerimize ulaşmak için adeta zamanla yarışmışlardır. Enerji ve Tabi Kaynaklar, İçişleri Bakanlığımız ve Çalışma Bakanlığımız derhal olay yerine gelerek başlatılmış olan çalışmaların koordinasyonunu yürütmüşlerdir. Biz de patlama haberini aldığımız andan itibaren sürekli olarak İçişleri Bakanımla irtibat halinde olduk.

- SORUŞTURMALAR BAŞLADI: Elbette bu patlamanın nasıl yaşandığı, varsa sorumluların kimler olduğu yürütülecek adli ve idari soruşturmayla ortaya çıkacaktır. Bu soruşturmalara çok yönlü olarak zaten başlanmıştır. Şu andaki önceliğimiz yeraltındaki işçilerimize ulaşmaktı. En son 41’inci işçimize ulaştık. O da rahmetli olmuş. Ciğerimizi yakan bu elim hadiseyi tüm boyutlarıyla soruşturacak, en ufak bir ihmali dahi karşılıksız bırakmayacağız.

- ÖLÜMLERİ KABUL EDEMEYİZ: Her konuda olduğu gibi çalışma hayatında da önce insan diyoruz. İnsan hayatının güvende olmadığı hiçbir faaliyet bizim için muteber değildir. Bu anlayışla maden ocaklarımızda hâlâ önemli sayıda ölümlerin olduğu kazaların yaşanıyor olmasını tabii ki kabul edemeyiz. Artık madenlerimizde hiçbir eksik, hiçbir gereksiz risk görmek istemiyoruz.”

Yazının Devamını Oku

Gar baskını

11 Ekim 2022

MALİ Suçlarla Mücadele polisi, son zamanlarda piyasaya sürülen sahte paraların izini sürerek, kalpazan Yavuz Y.’yi teknik ve fiziki takibe aldı. Takibe takılmamak için sahte para basan kalpazanlarla ‘ankesörlü’ telefon üzerinden iletişime geçen Yavuz Y., İstanbul’dan aldığı sahte paraları cips kutularına koyarak hızlı trenle Ankara’ya gitti. Garda indiğinde ise karşısında polisi buldu. Yavuz Y., gözaltına alındı. Polis, üstte cips olan kutuların alt tarafında ise rulo şeklinde sarılmış, küçük poşetlere konulmuş 100 ve 200’lük şeklinde 15 bin TL sahte para buldu.

BAĞIŞ STANTLARINI DA DOLANDIRMIŞLAR

Emniyet’teki sorgusunun ardından mahkemeye çıkarılan Yavuz Y., tutuklanarak cezaevine gönderildi. Soruşturmayı derinleştiren polis, 10 kişinin daha ismine ulaştı.

Bu arada kalpazanların, bastıkları paranın kalitesine göre yüzde 20 ile 30 arasında komisyon aldıkları öğrenildi. Kalpazanların, sahte paraları özellikle pazar, seyyar satıcılar, taksi ve dolmuşlarda kullandığı, ayrıca yardım için kurulan stant ve bağış yerlerine giderek, ‘20 lira yardım yapacağım’ deyip 100 veya 200 lira sahte para verdikleri, para üstü olarak da gerçek parayı aldıkları belirlendi.

‘TRENDE YEMEK İÇİN ALDIM’

SAHTE paraları İstanbul’dan Ankara’ya trenle götüren kalpazan Yavuz Y., polisi karşısında görünce cips kutuları için “Trende yemek için cips aldım” dedi. Tutuklanan Yavuz Y. ifadesinde “Paraları İstanbul’da tanımadığım bir kişiden komisyon karşılığında aldım. İcra borcum vardı, borcumu kapatacaktım” savunmasında bulundu.

Yazının Devamını Oku

MİT SİHA’yla vurdu

19 Eylül 2022

MİLLİ İstihbarat Teşkilatı (MİT), Türkiye’ye yönelik saldırıları yöneten ‘Rojhat Karakoçan’ kod adlı Mehmet Gürbüz’ü yakın takibe aldı. PKK/YPG’nin Ayn El Arab, Ayn İsa, Sırrin, Tabka ve Rakka’yı kapsayan Fırat Bölge elebaşı olan Gürbüz’ün tüm hareketleri MİT saha ajanları tarafından adım adım takip edildi. Gürbüz’ün PKK’nın etkili olduğu, Türkiye’ye yönelik saldırılarda üs olarak kullanılan Ayn İsa’ya geçtiği bilgisi üzerine operasyon için düğmeye basıldı. Gürbüz ve yanındaki koruması, Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) ile vurularak öldürüldü.

GRAD FÜZELİ SALDIRI PLANI

MİT, Gürbüz’ün öldürülmesinin ardından PKK/YPG’nin intikam almak için Türkiye’ye yönelik saldırı yapacağı bilgisine ulaştı. Türkiye’ye saldırı için Ayn İsa’daki depolardan Grad füzeleri çıkartan PKK’lılar adım adım takibe alındı. Havadan takibe alınan Grad füzesi ve mühimmat yüklü kamyonet hareket halindeyken yine SİHA tarafından vuruldu. Grad füzesi ve mühimmat imha olurken, kamyonetteki 3 PKK’lı da öldü.

KIRMIZI BÜLTENLE ARANIYORDU

2011 yılında Çemişgezek’e bağlı Yenibaş Jandarma Karakolu’na düzenlenen saldırıda yer alan Gürbüz, 2015 yılında Tunceli Pülümür Kalman Tepesi’nde sivil vatandaşların kaçırılması olayına da karışmıştı. Gürbüz, Barış Pınarı Harekâtı öncesi Tel Abyad’a geçerek buradaki PKK’lıları Türkiye’ye karşı organize etti. Tel Abyad ve Resulayn terörden temizlenince PKK’nın Türkiye’ye karşı saldırılarda üs bölgesi olarak kullandığı Ayn İsa’ya geçti. Gürbüz, 2018 yılından bu yana İnterpol tarafından Kırmızı Bülten ile uluslararası aranıyordu.

 

 

Yazının Devamını Oku

MİT’ten Gara operasyonu... PKK’nın bombacısı öldürüldü

1 Eylül 2022

AVRUPA’dan PKK’ya katılan ve örgütün özel güç mensuplarına saldırı-sabotaj eğitimleri veren, sözde akademiler sorumlusu “Rezan Amed” kod adlı Ümit Tarhan, MİT saha ajanlarınca izlenmeye başlandı. Türkiye’ye yönelik eylemlere katılan, eylemlerde kullanılan patlayıcıları hazırlayan ve örgüt bombacıların eğitimini bizzat veren Tarhan, etkisiz hale getirilecek kritik hedefler listesine alındı. Tarhan’ı yakın izlemek için örgütün kritik kamplarından Gara’ya görevlendirilen MİT saha ajanları, Tarhan’ı adım adım izlemeye başladı. Saha ajanlarının gönderdiği istihbari bilgiler izlenirken son olarak Avrupa’dan temin edilen elektronik ve mekanik malzemeleri teslim almak için Gara’dan ayrılan Tarhan’a yönelik operasyon kararı alındı. MİT operasyonel ekipleri, nokta operasyonla Tarhan ve beraberindeki bir teröristi, Irak’ın kuzeyindeki Duhok-Gara’da etkisiz hale getirdi.

SALDIRI EĞİTİMİ

Almanya Berlin’de örgüte bağlı yapılar içinde aktif olarak görev alan Tarhan, 2009 yılında örgütün kırsal kadrosuna katıldı. Kandil alanında 2010’da basın çalışmaları yürüten ve ardından sözde özel güç arşiv biriminde görev alan Tarhan, 2015 yılında Suriye Ayn el Arab’a (Kobani) geçerek saldırı- sabotaj birimi içinde “sorumlu” olarak yer aldı. Suriye’den Türkiye’ye patlayıcı ve bombaların geçirilmelerini organize eden Tarhan, bomba düzenekleri ve el yapımı patlayıcıları ise bizzat kendisi hazırladı. Örgüt mensuplarını patlayıcı hazırlama konusunda eğiten Tarhan, 2017 yılında tekrar Irak’a geçti. Avrupa’dan patlayıcı malzeme teminini üstlendi, ‘terör akademisi’nde saldırı-sabotaj eğitimleri verdi.

 

Yazının Devamını Oku

Thodex'in kurucusu Kripto Faruk'un 350 milyonluk tatlı hayat böyle bitti

31 Ağustos 2022

TÜRKİYE’nin ‘Kırmızı Bülten’le uluslararası aradığı ‘Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer, 17 ay sonra Arnavutluk’un liman kenti Vlora’da yakalandı. Gözaltına alındığında sahte isim söyleyen Özer’in, parmak izi verileri ve fotoğrafı Türkiye ile paylaşıldı. Yüz ve parmak izi eşleşmesinde, yakalanan kişinin Özer olduğu ortaya çıktı. İade işlemleri çalışmalarını tamamlayan Türk İnterpol’u, Özer’i Türkiye’ye getirmek için harekete geçti.

17 AY ÖNCE FİRAR ETTİ

Kripto para borsası Thodex üzerinden binlerce kişinin dolandırıldığı iddiası üzerine başlatılan soruşturmada Thodex kurucusu ve CEO’su Faruk Fatih Özer (29), 20 Nisan 2021 tarihinde İstanbul Havalimanı’ndan Arnavutluk’a kaçtı. Türkiye’nin talebi üzerine firari Özer ile ilgili İnterpol üzerinden ‘Kırmızı Bülten’ çıkarıldı. Arnavutluk polisi önceki gün Özer’i, ülkenin önemli liman kentlerinden biri olan Vlora’da gözaltına aldı.

POLİS FOTOĞRAFINI TÜRKİYE’YE YOLLAYINCA

Gözaltına alındığında sahte bir isim söylediği iddia edilen Özer’in, parmak izi alındı ve yakın plan fotoğrafı çekildi. Özer’in parmak izi ve fotoğrafı Türkiye ile paylaşıldı. Yüz tanıma sistemi ve parmak izi verileri eşleşince gözaltına alınan kişinin Özer olduğu, biyometrik kimlik doğrulamasıyla da netleştirildi. Bunun üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü İnterpol Daire Başkanlığı’nca Özer’in iadesi için çalışma başlattı. Arnavutluk’un liman kentinde yakalanan Özer’in, deniz yoluyla Arnavutluk’tan kaçmayı planladığı da iddia edildi.

İADE İŞLEMLERİ BAŞLADI

Yazının Devamını Oku

MİT’ten Kamışlı’da nokta atışı

22 Ağustos 2022

MİLLİ İstihbarat Teşkilatı (MİT) örgütü PKK/YPG’nin yeni katılanlara silah kullanma, bomba yapımı ve suikast yöntemlerini öğreten ‘Hebat Derik Akademisi sorumlusu’ Mıhyedin Gulo’yu takibe aldı. Gulo’nun Suriye Kamışlı’da olduğu belirlenince operasyon için planlama yapıldı. Detaylı çalışmaların ardından Kamışlı’ya sızan MİT ajanları Gulo’yu etkisiz hale getirdi. Operasyonun ardından MİT ajanları, bölgeden ayrılarak Türkiye’ye giriş yaptı.

Gulo, terör örgütüne yeni katılanları silah, bomba ve suikast konularında eğitiyordu. Gulo’un, Türkiye ve Suriye’de bulunan birliklere yönelik birçok eylemin koordinesi ve planlamasında etkin rol aldığı öğrenildi. Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye Milli Ordusu’na karşı Barış Pınarı ve Zeytin Dalı Harekâtları’nda örgüt saflarında faaliyet gösteren Mıhyedin Gulo, son olarak Suriye Haseke bölgesinde YPG’ye ait ideolojik-silahlı eğitim merkezinde sorumlu düzeyde bulunuyordu.

Yazının Devamını Oku

‘Demir Yumruk’ta tahliyeye ‘rüşvet’ incelemesi

21 Ağustos 2022

DEMİR çelik sektörüne yönelik başlatılan ve ‘Demir Yumruk Operasyonu’ olarak bilinen soruşturma kapsamında gözaltına alınan Hulusi Belgü, Murat Yeşilbaş ve Mehmet Akif Çetin tutuklandı. Forum AVM’lerinin sahibi Hulusi Belgü, Murat Yeşilbaş ve dolmuş parası yokken 24 yaşında milyonluk şirket sahibi olduğu belirtilen Mehmet Akif Çetin’le ilgili, dosyada çok önemli deliller olduğu öğrenildi. Ancak 12 Ağustos’ta Ankara 18’inci Asliye Ceza Mahkemesi üçünü de serbest bıraktı.

İKİNCİ KEZ TUTUKLAMA

Soruşturmayı derinleştiren Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı dosyada Belgü, Çetin ve Yeşilbaş hakkında yeni deliller elde edildiği gerekçesiyle bir kez daha gözaltı kararı verdi ve üç şüpheli tekrar gözaltına alındı. Belgü, Yeşilbaş ve Çetin nöbetçi hâkimlikçe bir kez daha tutuklandı.

Belgü, Yeşilbaş ve Çetin’in serbest bırakılmasında “rüşvet” iddiası gündeme geldi. Buna göre Belgü ile Çetin, cezaevinde aracılar vasıtasıyla bağlantılar kurdu ve serbest bırakılmalarına karşın 4 milyon dolar rüşvet verildi. İddialar üzerine, Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) inceleme başlatıp iki müfettiş görevlendirdi.

Yazının Devamını Oku

MİT’ten PKK/YPG’ye yeni darbe

17 Ağustos 2022

SON dönemlerde Irak ve Suriye’de PKK’nın üst düzey yöneticilerine yönelik operasyonlarıyla dikkat çeken MİT, bu sefer de terör örgütü PKK/PYD’nin en güçlü olduğu ve “kalesi” olarak nitelendirdiği Kamışlı’da operasyon yaptı. MİT saha ajanlarının yaptığı çalışmada ‘Dijvar Silopi’ kod adlı Muhsin Yağan’ın Suriye’nin kuzeyine, Kamışlı kentine geçtiği belirlendi. PKK-YPG’nin sözde ‘Kamışlı eyaleti yöneticisi’ pozisyonuna getirilen Yağan’ı takibe alan saha ajanları, uygun zaman ve koşullar oluşunca operasyon için bilgi aktardı. Bunun üzerine Kamışlı’ya sızan MİT operasyonel ekibi ve saha ajanları, Muhsin Yağan’ı etkisiz hale getirdi.

KARAYILAN YOLLAMIŞ

Terör örgütü PKK’ya 1990’lı yıllarda katılan Yağan, Türkiye’de Şırnak kırsalında faaliyet yürüttükten sonra Irak-Kandil, İran-Kelareş, Irak-Zap, Gare, Metina, Mahmur bölgelerinde sözde sorumlu düzeyde görevlerde bulundu. Son olarak 2020 yılında örgüt elebaşlarından Murat Karayılan’ın talimatıyla Suriye Kamışlı’ya geçen Yağan’ın, güvenlik güçlerine yönelik sınır hattındaki çok sayıda terör eyleminin planlayıcısı ve uygulayıcısı olduğu, sınır hattındaki Türk askerlerine yönelik yeni saldırı talimatlarını verdiği öğrenildi.

SOYLU: TENDÜREK TERTEMİZ

“Eren Abluka-32” operasyonu kapsamında jandarma, Tendürek Dağı’nda çalışma yürüttü. Aranan teröristler listesinin Turuncu kategorisinde bulunan “Evindar” kod adlı Tuğba Tambahçeci ile gri kategoride yer alan “Eylem” kod adlı Devlet Taşir etkisiz hale getirildi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sosyal medya hesabından, “Tendürek tertemiz. 2 teröristi daha etkisiz hale getirerek, tamamen temizledik” dedi.

Yazının Devamını Oku

Türkiye’nin ilk kadın generali Özlem Yılmaz... Kadına şiddetin tuğgenerali

14 Ağustos 2022

JANDARMA’nın ve Türkiye’nin ilk kadın generali olan Özlem Yılmaz, çocukluk hayallerinin peşinde koşarak asker oldu. “Vatanı savunmanın kadını erkeği olmaz” diyerek hayalini kurduğu üniformayı giyen Tuğgeneral Yılmaz’ı etkileyen en büyük olaylardan biri ise 2017 yılında yaşandı.

DEVRE ARKADAŞI ŞEHİT OLDU

Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Şenoba’da askeri helikopterin gerilim hattına takılarak düşmesi sonucu şehit düşen 13 asker arasında, devre arkadaşı Yarbay Songül Yakut da bulunuyordu. “Yarbay Songül Yakut’un temelini atmış olduğu çalışmalara elimizden geldiğince katkı yapmaya çalışıyoruz” diyen Özlem Yılmaz, kadın subay ve astsubayların sorumluluklarına vurgu yapıyordu.

KAPI KAPI DOLAŞIP ANLATTI

Jandarma Genel Komutanlığı özellikle kırsal alanda kadına yönelik şiddettin durdurulması ve çocuk istismarının önlenmesi için başta kadın subay ve astsubaylar olmak üzere 10 bine yakın personelle sahada çalışıyor. Kadınlarla daha rahat iletişim kurmaları, kadınların sorunlarını tüm detaylarıyla rahat anlatmaları için de bu alanda çoğu kadın olan subaylar ve astsubaylar görevlendirildi. Generalliğe terfi eden Yılmaz, başında bulunduğu Aile İçi Şiddetle Mücadele ve Çocuk Şube ekipleriyle kırsal alanda, jandarmanın sorumluluk bölgelerinde kapı kapı dolaşarak kadına yönelik şiddettin önlenmesi için çalaşmalar yapıp, eğitimler verdi, kadınlara sahip oldukları hakları anlattı. Broşür ve bilgilendirme metinlerinin kadınlara ulaştırılması çalışmaları yürüttü. Kadınların yanı sıra erkekleri de bilgilendirdi.

HÜRRİYET’E KONUŞMUŞTU: HAKKINIZI ARAYIN SEYİRCİ KALMAYIN

Türkiye genelinde 10 bin personelle sahada çalışmalar yapan Jandarma Genel Komutanlığı Aile İçi Şiddetle Mücadele ve Çocuk Şubesi’nin komutanıyken 2018 yılında Hürriyet’e konuşan Yılmaz şunları söylemişti: “Kadına yönelik şiddet toplumun kanayan bir yarası. Yaraya pansuman yapmakla kalmamalıyız, yarayı tümüyle iyileştirmeliyiz. Başta kadın subay ve astsubaylar olmak üzere sahada, kırsal alanda kadınlara ulaşıyoruz. Aile baskısından, eş korkusundan, toplumsal baskıdan şiddete sessiz kalan kadınlar var. Tüm kadınlara sesleniyorum, susmayın, hakkınızı arayın, şiddete karşı koyun, bize ulaşın. Tüm vatandaşlarımıza şunu iletmek istiyorum, yaşadığınız çevrede yardıma, korumaya muhtaç, ihmal veya istismar edilen, sokakta çalışan-çalıştırılan çocuk veya şiddete maruz kalan kadın gördüğünüzde seyirci kalmayın. 7 gün 24 saat ‘156 Jandarma İmdat’ hattına veya www.jandarma.gov.tr internet adresine bildirin.”

Yazının Devamını Oku

Suriye Milli Ordusu Komutanı Seyf Ebubekir Polat, Hürriyet’e konuştu: Şanlı Türk bayrağı sığınağımız oldu

13 Ağustos 2022

DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun önceki günkü, “Muhalif olan Suriyelilerle rejim arasında bir barışın olması gerektiğini, Türkiye olarak da böyle bir durumda buna destek olabileceğimizi söyledik” açıklamasından sonra Suriye’nin kuzeyinde gece saatlerinde tansiyon yükseldi. Bir grup Türk bayrağını yakarken, bazı gruplarında Türkiye aleyhine slogan attıkları görüldü. Eylemler dün de sürdü.

CANIMIZI FEDA EDERİZ

Suriye Milli Ordusu(SMO) Hamza Özel Kuvvetler Tümeni Komutanı Seyf Ebubekir Polat, Hürriyet’e yaptığı açıklamada, “Şanlı Türk bayrağı, başta biz Suriyeliler olmak üzere tüm mazlumlara sığınak oldu. Ne zaman dara düşsek yanımızda oldu. Gerekirse senin bayrağın ve ülken uğruna canımızı feda ederiz” dedi.


Suriye’nin Azez ve Cerablus kentlerinde Türkiye’ye destek gösterileri olurken bazı bölgelerde de Türkiye karşıtı eylemler düzenlendi.

HEM PROTESTO HEM DESTEK

Suriye’nin kuzeyinde protesto gösterileri önceki gece sabah saatlerine kadar devam etti. Konvoy yapıp Suriye rejimi, Beşar Esad ve Türkiye aleyhine sloganlar atan gruptan bazı kişiler Türk bayrağını yaktı. Azez ve birçok kentte “Kardeşlik sınır tanımaz” yazılı levhaların üzeri boyandı. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait askeri araçlar hedef alındı. Türkiye karşıtı eylemler dün de bazı bölgelerde devam etti.

Türkiye karşıtı eylemlere sahne olan Suriye güvenli bölgedeki yerleşim yerlerinde protestolar devam ederken, destek eylemleri de dikkat çekti. Cuma namazı sonrası toplanan yüzlerce Suriyeli, ellerinde Türk ve Suriye bayrakları ile yürüyüş yaptı.

Yazının Devamını Oku

MİT'ten PKK'ya büyük darbe! Sözde eyalet sorumlusu öldürüldü

13 Ağustos 2022

Haftanin eyalet sorumlusuyken, Türkiye’nin çok sayıda şehit verdiği eylemlerin talimatını veren ve aynı zamanda katılan Rebani için “özel ekip” kuruldu. Her adımı yakından takip edildi. Terör örgütü PKK tarafından Suriye’de görevlendirildiği tespit edilince, MİT’in saha ekipleri Rebani’yi Suriye’de izlemeye başladı. Son olarak Suriye Kamışlı kentindeki yeri tespit edilen teröristle ilgili bilgiler saha ajanları tarafından Türkiye’ye aktarıldı ve operasyon için plan yapıldı. Planlamanın ardından MİT’in operasyonel ekipleri Suriye’ye sızdı. Rebani ile beraberindeki sözde Amude-Derbesiye eyaleti genel istihkam sorumlusu “Ruhaz Amude” kod adlı Mazlum Esat da öldürüldü. Operasyondan sonra MİT saha ajanları ile operasyonel ekipleri yine büyük bir gizlilik içerisinden Kamışlı’dan güvenli bir şekilde ayrılarak Türkiye’ye döndü.

32 YILDIR PKK’DAYDI

1990 yıllında terör örgütü PKK’ya katılan İran asılı Yusif Mehmud Rebani, Türkiye’nin çok sayıda şehit verdiği eylemlerin sorumlusuydu. Sözde “Doğu Kürdistan Demokratik ve Özgürlük Kongresi”nin kurucu eş başkanı ve PKK’nın silahlı kanadı “HPG Askeri Konseyi”nin de kurucu üyeleri arasında yer alıyordu.

Yazının Devamını Oku