Paylaş
Bu bir kategorize etme şeklidir. Bu protein ailesi içinde bir alt aile vardır ki bu da insanlar için toksiktir. Toksik olanlar arpa, buğday ve çavdarda bulunur.
Ben genellikle gluten kötü değildir, kötü gluten insan için kötüdür derim. Bu da buğday, arpa, çavdarda bulunan, hiç bir insanın sindiremeyeceği glutendir.
Bedenimizde en hızlı yenilenen hücreler bağırsaklarımızın iç çeperini oluşturan hücrelerdir. 3-7 gün içinde bağırsak çeperinin tamamı yenilenir. Tost yeriz yenilenir, makarna yeriz yenilenir, ekmek yeriz yenilenir, kurabiye yeriz yenilenir. Günler, haftalar, aylar, yıllar sonra bir gün bir waffle yersiniz ve bu bağırsaklarınızın iç çeperini yine delersiniz ama o hiç gelmeyeceğinizi düşündüğünüz gün gelmiştir ve bağırsak çeperiniz artık iyileşmez.
Çünkü insanlar her buğday yedikten sonra hemen, her an hasta olmazlar ama buğday herkes için problemi tetikler ve tolere edip bağırsağın onardığı şeyler artık gün gelir onarılamamaya başlar. Bu da artık inflamasyonun yani yangının başladığına işarettir. Organlarına ve dokuna zarar almaya başladıkça fonksiyon bozuklukları ortaya çıkar.
Fonksiyonel bozukluklar ortaya çıkmaya başladıktan kısa bir süre sonra da hastalıklar ortaya çıkar.
Alzheimer hastalığını düşünün. 60 ve 70’lerde kimse alzheimer değildi. Hastalığın ortaya çıkması yıllar alıyor. 20’li 30’lu yaşlarda alzheimer başlıyor ve bu rahatsızlığın açık açık kendini göstermesinden yani ortaya çıkmasından önce beyin hücrelerini yıllar içinde öldürmeye başlıyor zaten. Herkes her buğday tükettiğinde bağırsaklarına zarar veriyor. Bu belli bir şey. Bilimsel kaynakları okuyup, araştırdığınızda siz de göreceksiniz. Bunu söyleyen bilim.
Bazen de insanlar bağırsaklarının, sindiriminin çok iyi olduğunu söylüyor ve sonra neden gluten konuşuyoruz ki? Birşey yok bende diyor ama sonra kendisinde depresyon ve eklem ağrısı olduğundan bahsediyor.
İste bu eklemlerdeki ağrı inflamasyon yani yangıdan ileri geliyor.
Depresyon da iltihabi yani inflamasyon neurotranstters diye adlandırılan sinir hormonlarının üretiminin değişmesinden ortaya çıkar. Yani neurotransmitter'lardaki dengesizlikler.
Yapılan araştırmalarda %73 çölyak hastasında beyne giden kanın eksik olduğu bulunmuştur. Bu durum da depresyon ve anksiyeteye yol açar. Bu aslında şöyle bir şey, bacaklarını bağdaş kur ve 3 saat öylece otur. Şimdi de kalk koş demek gibi yapılamaz çünkü bacaklarındaki kaslarını harekete geçirecek yeteri kadar kanın yok.
Bu zayıf halkalar kendini semptomlar olarak göstermeye başlayacak. Nasıl mı? Depresyon, anksiyete veya autisim olarak ortaya çıkıyor.
Ama yapılan bilimsel çalışmalar glutensiz beslenen çölyak hastalarının %93’ ünün iyileştiğini, kan akışlarının düzeldiğini, depresyon ve anksiyetelerinin geçtiğini gösteriyor.
Özetle tüm yazıda anlatılmak istenen, gluten yemeyi bırakın. Ateşe gaz atmayı bırakın der Dr. Tom O’Bryan.
Siz değerli okuyucularım için birebir çevirdim.
Kaynak: @instituteforfxmed/ Celiac Disease & Non-Celiac Gluten Sensivity/ Dr. Tom O’Bryan
Paylaş