Zorluklarla yoğrulmuş karakterlerin büyüme maceraları: Lili May

Güncelleme Tarihi:

Zorluklarla yoğrulmuş karakterlerin büyüme maceraları: Lili May
Oluşturulma Tarihi: Aralık 30, 2021 16:19

Üç kitaplık bir seri olan ‘Lili May’de karanlık tarafta sıkışıp kalmış kudretli bir cadının laneti aşıp, karşı kıyıya geçmesiyle başlayan macera, kendini keşfetmeye çalışan genç bir kızın zorlu yolculuğuna dönüşüyor. ‘Lili May’ 12 yaş üstü herkes için diyen yazarı ve çizeri Hatice Aksüt’e kendi hikâyesini ve seriyi sorduk.

Haberin Devamı

Sizi üç kitaplık seri ‘Lili May’in yazarı ve çizeri olarak tanıdık. Biraz kendinizden bahseder misiniz?
Nazilli, Aydınlıyım.  Ortaokulu ve lisenin bir kısmını İzmir’de yatılı okudum. İlk gençlik yıllarım Nazilli-İzmir arası mekik dokuyarak geçti. Üniversite için Ankara’ya gittim, Bilkent Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldum. Yüksek lisansımı Amerika’da UCLA’de yaptım. Amerika’da okurken tutkum olan çizime yoğunlaştım, üniversite bünyesinde çizim dersleri aldım. Okul bitince avukat-yazar Arnau Lesperut’la evlenerek Barselona’ya yerleştim. Barselona’da İngilizce öğretmenliği yaparken, resim yine ağır bastı ve iki yıllık illüstrasyon okudum. 10 yaşımdan beri okullar, yurt dışında yaşamak derken yolculuklarım hiç bitmedi. Bavul hazırlamak en iyi yaptığım işlerden biri hâline geldi.

Haberin Devamı

Zorluklarla yoğrulmuş karakterlerin büyüme maceraları: Lili May


Resim eğitiminizi İspanya’da almışsınız. Oradaki eğitim ve sanat atmosferi sizi nasıl etkiledi?
Ne yazık ki hiç öyle toz pembe bir imaj çizemeyeceğim. Barselona’ya yerleşir yerleşmez gerçek hayatla yüzleştim, diyebilirim. İlk yılım verimsiz geçti. Yabancı olduğumu her anlamda hissettim. Bir gün hiç unutmuyorum, eşim tiyatro biletleri almış. Oyun Katalancaydı. Koca iki saatin içinde tek bir cümle yakaladım: “Annem nerede?” Süpermarkette derdimi anlatamıyorum, tiyatro benim neyime, dedim. Evet, yakınımdaki Miro, Dali, Picasso müzelerine defalarca gittim; şehrin binalarına âşık oldum, tarihi sokaklarında dolandım, güzelliklerini takdir ettim. Yine de yaşadığınız yerin dilini bilmiyorsanız, o yerin insanıyla ve kültürüyle pek kaynaşamıyorsunuz. Görsel kısım tamam ama duyduklarınızı anlamak istiyorsunuz. Özellikle Barselona’nın çift dilli olması beni çok zorladı. Ben dilleri öğrenirken, yıllar içinde birçok oyun ve müzikale gittim. Hatta Shakespeare’in Kral Lear’ını yine Katalanca olarak izledim ve büyük keyif aldım. Şimdi, o tek kelime bilmediğim, uzun mu uzun aile ve arkadaş ortamlarındaki ‘yabancı’ hallerimi hatırlayınca, ne günlerdi diyorum. Dil bilince her şey bambaşka.

Çizim tutkumdu, dediniz. Yazmaya nasıl başladınız? Lili May serisini yaratmak nasıl aklınıza geldi?
Üniversite sonrası bir kitap yazma isteğim vardı. Kâğıtlara bir şeyler karalıyor sonra da beğenmeyip atıyordum. Belki de şöyle demeliyim; kitap yazma hayali olan ve ne yazacağını bilmeyenlerdendim… 20’li yaşlarımın ortasında eşimin fantastik türde yazdığı iki romanı resimledim. Bu tecrübeden sonra, kendi yazdığım hikâyeyi resimleme fikrine sevdalandım. Bir kafeye gidip her gün notlar aldım ve ilk romanın kurgusunu oluşturdum. Lili May bu hayalle ortaya çıktı. Yazmak mı yoksa çizmek mi diye soruyorlar. Birinden birini seçemiyorum, yazmak ve çizmek iki çocuğum gibi.

Zorluklarla yoğrulmuş karakterlerin büyüme maceraları: Lili May


Peki bu seride aşk, macera, gizem; hangisi ağır basıyor? Karakterler nasıllar?
Gizem, aşk, dostluk, macera bolca var ama bu seri daha çok bir büyüme hikâyesi. Zorluklarla yoğrulmuş karakterler yazdım. Kapakta görmüş olduğunuz tüm karakterleri yakından tanıyoruz. Örneğin Cadı Senaluf kudreti ve yapabilecekleriyle şaşırtıyor ama onun bu güçlü hallerine aldanmamak lazım, o da herkes gibi emir kulu. Okuyucunun en çok güldüğü karakter, kapaklardaki çocuk, yani Falkon. Onun sözleri gediğine oturtması ve cadıyla didişmeleri hikâyeye mizah katıyor. Tabii bir de sayısız marifeti var. Hırslar, özlemler, korkular, sevinçler, üzüntüler, sayfalar çevrildikçe derinleşecek. Hele ikinci kitap öyle bir yerde bitiyor ki, okuyucularımdan sabırsız mesajlar aldım. Şimdi okumaya başlayacak olanlar, bu anlamda şanslı. Beklemek yok. Hepsi yazıldı ve bitti. Bu arada, yaş aralığı çok soruluyor, 12 yaş üstü isteyen herkes Lili May serisini okuyabilir. Annelerden okuyanlar var. Hiç kitap okumazdım bana kitap okumayı sevdirdi, diyen 12-13 yaşında gencecik okuyucularım var.

ÇİZMEK İÇİN PAHALI MALZEMELERE İHTİYAÇ YOKYazmak ve çizmek isteyen okuyucularınıza ne tavsiye edersiniz?
Çizmek isteyenlere tavsiyem, referans kullanarak, yani bakarak çizsinler. Pahalı malzemelere gerek yok. Bir çizim defteri, kalem, silgi, gölgelendirmek için de bir kulak pamuğu yeter de artar. Yazmak isteyenler, okudukları kitapları analiz etsinler. Anlatacağınız hikâye bence çok önemli. Düğümler, amaç, karakterlerin geçtiği yollar… Hem çizenlere hem yazanlara, disiplinli bir çalışma yapmalarını öneririm. Yetenekten daha önemlisi, bir işe adadığınız zaman, diye düşünüyorum. 

* Lili May serisi, Sıfırdan Yayınları'ndan çıkıyor. 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!