Zeki Müren’le Antalya sohbetlerimiz

Zeki Müren’le ne zaman ne vesileyle tanıştığımı tam olarak anımsamıyorum. Ama İstanbul’dan tanışıyorduk.
Uzun süre aynı ortamda bulunmamız Antalya’da oldu.
Hürriyet’in bir toplantısı için gitmiştim. Zek Müren o yıllarda Antalya’da yaşıyordu.
Ben Derya Motel’de havuz kenarında bir odada kalıyordum. Antalya’da şimdiki gibi çok lüks oteller yoktu.
Zeki Müren de akşamüstü gelir, birlikte onun odasının önündeki balkonda çay içerdik.
O sadece ıhlamur ve çay içerdi. Yazın sıcağında bile ağzına soğuk bir şey koymazdı. Dondurma falan yemezdi. Nedenini sorduğumda, bir ay sonra İzmir’de fuarda bir dizi konser vereceğini söyledi. Sesine son derece dikkat ederdi.
O da benim gibi, akşamüstleri sıkılırdı. Aşktan, akşam üstünden konuşurken birden, ‘Bir Dost Bulamadım Gün Akşam Oldu’yu söylemeye başladı. Ardından da sevdiği bir kaç şarkıdan ses alıştırmaları yaptı.
Aşkın bitişini şöyle özetlemişti:
“Sabahleyin uyandığında yanındaki sevgiliye çok terlemişsin dediğin gün aşk bitmiştir.”
Bu söz bana bir halk şairinin sözünü çağrıştırdı. Nice zorluklardan sonra, aşığına kavuşunca ne diyor biliyor musunuz?
“Zülfün zülfün dediğim meğer saçının teli imiş.”
Konsere hazırlanma sorumluluğu beni etkilemişti.
Daha sonra çok sevdiğim, besteci rahmetli Yusuf Nalkesen’le onun Caddebostan Gazinosu’ndaki konserine gittim.
Kulise gelenlerle sohbetleri zekice yapılmış esprilerle süslüydü. Zalim bir ironisi vardı. Nalkesen’in ‘O ağacın altı’ şarkısı meşhurdu, hemen hemen bütün solistler söylüyordu. Kuliste şarkının nasıl söyleneceğini göstermişti.
Ayrıca o günlerde de Hürriyet’te aynı başlıkla o bestenin romanı yayınlanıyordu.
Hangi şarkıyı istediğimi sorduğunda, seçimi ona bıraktım.
Sahneye çıktı, söyleyeceği şarkıyı bana adadığını belirtti ve başladı:
“Sen kimseyi sevemezsin sevmeyeceksin” şarkısıydı söylediği. Sanırım Antalya’daki konuşmalarımız onda bu izi bırakmıştı.
Daha sonra, Hürriyet’in düzenlediği, Boğaz Köprüsü temalı başlıklı beste yarışmasında da aynı jüride görev yapmıştık.
Yan yana oturduğumuz jüri toplantısı sırasında kulağıma diğer jüri üyeleri hakkında fısıltı halinde yaptığı esprilere katıla katıla gülmüştüm.
Tabii kimse anlam verememişti bu bu ani gülme krizlerime.
Yazının amacına geldi sıra.
Zeki Müren’in radyo kayıtlarını, albümlerini mutlaka dinleyin.