Umut kalpte hep yeşerir...

Güncelleme Tarihi:

Umut kalpte hep yeşerir...
Oluşturulma Tarihi: Mart 25, 2022 15:35

Özgür Balpınar, Asım’ın varoluş sancıları, sorgulamaları, hayalleri, acıları ve umutları etrafında dönemin köy atmosferini de toplumsal gerçekçi bir üslupla sunuyor. Pamukta çalışan ve en büyük eğlencesi futbol olan çocuklar, kumar tutkunu babalar, büyük şehre hayallerini aramaya kaçan gençler, siyanürle altın çıkarılmasını “Devlet köye el uzattı” diye sevinçle karşılayanlar...

Haberin Devamı

‘Göğü Yere İndirelim’, ‘Yeryüzünün Kalbi’, ‘Düşler Atlası’ ve ‘Dünyayı Sırtında Taşıyan Balık’ kitaplarıyla tanıdığımız Özgür Balpınar son romanı ‘Portakal Çiçekleri’yle 1960’ların Çukurova’sına, Yılan Kale yamacındaki Sirkeli Köyü’ne götürüyor bizleri.
Çocukluk, sınırları büyüklerce belirlenmiş dar bir bölgede çizgiye basmadan oyunlar oynamaya çalışmakmış, bunu yaşayarak öğrendim” diyen 12 yaşındaki Asım’ın örselenmiş kalbinde umudu yeşertme yolculuğu yan hikâyeler ve karakterler, efsaneler, yerel öğeler ve doğayla zenginleşiyor. Bir yanda Çukurova’nın gelincikler, portakal ağaçları, çakırdikenler, yabangülleriyle örtülü renk cümbüşü doğası ve verimli toprakları, diğer yanda o topraklarda gündelikle çalışan, ağaçtan meyve koparması bile yasak köylüler. Çocukların ve gençlerin dünyasında kavga, şiddet, sevgisizlik olarak yankılanan yoksulluk.
Babası ve iki ağabeyiyle ağanın tarlasında çalışan Asım, dalından bir portakal koparamamanın içine dert olduğu bir günde, kendi ağaçlarına sahip olmanın, meyvelerini herkesle paylaşmanın hayalini kurarken kurumaya yüz tutmuş, çakırdikenlerle çevrili, yapayalnız bir ağaçla karşılaşıyor. Babasının işi için birkaç yıl kaldığı şehirde ‘köylü’, köyde ise ‘şehirli’ diye küçümsenen, maçlarda bile bu yüzden sadece kaleci yapılan, evde de yalnız hisseden Asım o günden sonra her fırsatta bu portakal ağacının yanında alıyor soluğu, onu canlandırmak için çabalıyor. Ağaç Asım için umudu simgelerken bu işte ona en büyük desteği İstanbul’da üniversite okuyup dönmüş köylüsü Cevahir Ağabey veriyor.
Özgür Balpınar, Asım’ın varoluş sancıları, sorgulamaları, hayalleri, acıları ve umutları etrafında dönemin köy atmosferini de toplumsal gerçekçi bir üslupla sunuyor. Pamukta çalışan ve en büyük eğlencesi futbol olan çocuklar, kumar tutkunu babalar, büyük şehre hayallerini aramaya kaçan gençler, yurtdışına işçi yazılanlar, siyanürle altın çıkarılmasını “Devlet köye el uzattı” diye sevinçle karşılayanlar...
Asım’ın “yaşayarak öğrendim” dediklerinin bir kısmı bunlar işte. Ama diğer taraftan Asım bir ağacı bahara cesaretlendirmek için baltayla korkutup etrafında dans eden insanları, eli kulağındaki 27 Mayıs’a rağmen siyanürü protesto edenleri, Cevahir Ağabey gibi, bir çocuğu olsun ‘Küçük Kara Balık’la tanıştırmayı dert edinen insanları da görüyor büyürken. Hayal kırıklıklarını da tadıyor aşkı da, tek dostunu kaybedip karanlığa da düşüyor, oradan tekrar ‘hayata çıkma’ direncini de buluyor.
Asım’ın birlikte Yılan Kale’ye altın aramaya gittiği arkadaşlarına surların arasındaki boşluktan gerçek hazineyi göstermesi gibi, Özgür Balpınar da yaşamın oyukları arasındaki hazinelere ulaşan yolu işaret ediyor okurlarına; daha güzel bir dünyaya olan inancını yitirmeden, her şeye rağmen umutla hayallerinin peşinden koşmak.

PORTAKAL ÇİÇEKLERİ

Umut kalpte hep yeşerir...

Özgür Balpınar
Timaş Genç Yay., 2022
168 sayfa.

BAKMADAN GEÇME!