‘Tekrar etme hali mükemmelliğe ulaştırıyor’

Güncelleme Tarihi:

‘Tekrar etme hali mükemmelliğe ulaştırıyor’
Oluşturulma Tarihi: Aralık 02, 2022 12:45

New York’taki dördüncü sergisini ‘İşimi beğendin mi?’ başlığıyla Fremin Gallery’de açan Ardan Özmenoğlu, “New York seyircisi orijinalliğin peşinde ve bunu bulduğu zaman peşini bırakmıyor” diyor.

Haberin Devamı

Eserlerinin birçoğunda kendi biyografisinden beslenirken aynı zamanda kültürel kimlik, kolektif hafıza gibi kavramları sorgulamayı da seven Ardan Özmenoğlu, New York’taki dördüncü solo sergisiyle seyircisini selamlıyor. Fremin Gallery’de açılan ‘İşimi beğendin mi?’ sergisi yine tekrar fikrine dayanıyor. Tekrar etme halinin mükemmelliğe giden yol olduğunu düşünen Özmenoğlu ile cam, neon ve post-it gibi malzemelerin iç içe geçtiği sergisi hakkında konuştuk.

‘İşimi beğendin mi?’ New York’taki dördüncü serginiz. Şimdiye dek nasıl tepkiler aldınız, ‘işlerinizi beğeniyorlar mı’?
İşlerimi galiba beğeniyorlar ki bu dördüncü sergiyi yapabildim! Farklı ülkelerde sergi açmak sizi başka izleyicilerle tanıştırıyor. Bu çok sevdiğim bir tecrübe, eserlerimi başka ülkelerde ve başka insanlarla paylaşmak. İzleyicilerle buluşma bence bir sanatçının yaşadığı en heyecanlı ve romantik anlardan biri. Sergim 3 Kasım’da açıldı ve aralık sonuna kadar devam edecek, şu ana kadar aldığım izlenimler serginin etkileyici olduğu yönündeydi. New York’ta sergim olması bana çok güzel duygular hissettiriyor. Dünyanın merkezlerinden birinde sanat eserlerimi paylaşıyorum ve bundan gurur duyuyorum.

Haberin Devamı

‘Tekrar etme hali mükemmelliğe ulaştırıyor’

Çalışmalarınız kültürel ve tarihsel olduğu kadar sosyopolitik yaklaşımlara dair de ironik bir dil barındırıyor hep. Sizin dünyanızda bu ironiyi besleyen şey ne?

Bahsettiğiniz ironi, yeteneğimin bir parçası bence, dünyayı böyle görüp gözlemliyorum. Türkiye’de doğdum ve büyüdüm, etrafımda olan ve gelişen şeyler hayatımı hep etkiledi. Dolayısıyla bu topraklardan çıkmış, anayurdunu çok iyi bilen bir sanatçıyım. Türkiye tarihsel ve kültürel olarak zengin bir ülke, bir sanatçı için bu bir hazine!

Tekrar etmek meselesi çalışmalarınızda çokça ön plana çıkan bir konu. Üretim aşaması boyunca da bu tekrarın oluşturduğu formlar ve anlamlar karşımıza çıkıyor. Bu tekrar etme hali bir derinleşme gayreti mi aynı zamanda?
Tekrar etme hali bence sizi mükemmelliğe ulaştırıyor. Bir tekniği tekrar tekrar yaparak elinizi ve beyninizi otomatik olarak en iyiye doğru eğitiyorsunuz. Bütünden en ince detaya kadar, yaptığınız her tekrar sizi bir sefer daha da profesyonelleştiriyor. Sonra bu mükemmellik bir eylem olmaktan çıkıyor ve alışkanlığa dönüyor. Bahsettiğim şey, eserlerin kendini tekrarı değil, eserin oluşumundaki sürecin, düşünmenin, tekniğin ve hareketin tekrarı. Derinlik, asla vazgeçemeyeceğim, okuduğum kitaptan tanıştığım insana kadar özlemle aradığım bir duygu.

Haberin Devamı

Bir şeyleri tekrar ederken aynı zamanda yeni bir şeyleri de ortaya çıkarıyorsunuz. Bu tekrar halinin sizin üretim sürecinizdeki karşılığı nedir bir sanatçı olarak?
Aslında bu bir yetenek, kelimelerle ne kadar açıklayabilirim bilemiyorum. Bunu biliyorsunuz ve içinizde hissediyorsunuz. Fikirleriniz yaratım aşamasındayken de üretim disiplininiz bu süreci destekliyor.

‘HER MALZEME KATMAN VE DERİNLİK DEMEK’
Cam, neon ve post-it gibi birbirinden çok başka malzemeler ile çalışıyorsunuz. Bu her bir malzemenin sizin için anlamı ve değeri nedir?
Her bir malzeme benim için katman ve derinlik demek. Bu soru aslında bir tez sorusu ama şöyle basitçe özetlemeye çalışacağım: Renk, ışık, derinlik, zaman ve bütünlüğün içinde parçalanmışlık demek...

Haberin Devamı

İmgenin tüketim sürecini farklı şekillerde sorgulamaya da olanak sağlayan malzemelere dönüşüyor bunlar eserlerinizde. Gerek tüketim alışkanlıkları gerek üretim araçları sürekli ve hızla değişirken siz eserlerinizi nasıl bir noktada konumlandırıyorsunuz?
Ben sanata ve sanatçıya inanıyorum. Yaşadığımız sürreel dünya ve bu kaygan zaman içinde eserlerimi bir noktada henüz konumlandıramıyorum. Sanırım bunu bir sanatçı olarak ben değil, bizden sonra gelecek nesiller konumlandıracak. Bu zamanın sanatçısı olarak doğdum ama bu zamanı tanımlamak, gelecekten gelecek.

Bir yandan kültürel anlamlar taşıyan ya da tarihsel göndermelere sahip çalışmalar üretmektesiniz. Bu açıdan bakacak olursak Türkiye seyircisi ile Amerika seyircisi arasında ortaklıklar ya da farklılıklar nedir size göre?
Eğer ürettiğiniz eser iyiyse, bu bir kitap olabilir veya bir tiyatro oyunu da olabilir, onu nerede sergilerseniz sergileyin, iş iyiyse hep iyi olacaktır. Bunun izleyici farklılığıyla bir ilişkisi yok aslında. İyi bir sanat eseri muhakkak kendi yerini bulacaktır. New York seyircisi orijinalliğin peşinde ve bunu bulduğu zaman peşini bırakmıyor.

Haberin Devamı

Ankara Siyah Beyaz Galeri’de gerçekleştirmeyi planladığınız bir sonraki serginize dair ipuçları verebilir misiniz?
Sadece serginin adını paylaşabilirim; ‘local artist’, yani ‘yerel sanatçı’. Ben hep “Bir sonraki sergisinde acaba ne yapacak Ardan” dedirten bir sanatçı oldum ve umarım bu hep böyle devam eder.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!