Bir İstanbul tanıklığı

Güncelleme Tarihi:

Bir İstanbul tanıklığı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 14, 2022 09:01

Defne Suman, yeni romanı ‘Çember Apartmanı’nda okuru Bay Periklis’le tanıştırıyor. 75 yaşında bir ihtiyar delikanlı Bay Periklis. Acılarla, aşkla, zorluklarla geçmiş bir hayatı var. ‘Çember Apartmanı’, Beyoğlu’nun tarihi, hafızası, kayıt kutusu...

Haberin Devamı

Hayat daireseldir; başlar, biter, yeniden başlar. Yaşadığımız gün daireseldir; güneş doğar, batar, yeniden doğar. Aşk daireseldir tıpkı Ömer Hayyam’ın “Sevgili, seninle ben pergel gibiyiz: İki başımız var, bir tek bedenimiz” dediği gibi. Bilimsel araştırmalar gösterdi ki sürdürülebilir bir geleceğin şekli de dairesel. Yaşam denen bu yol düz değil, çember... Tıpkı ‘Çember Apartmanı’ gibi.
‘Çember Apartmanı’, Beyoğlu’nun tarihi, hafızası, kayıt kutusu. Apartmanın en eski sakini İstanbullu Rum Bay Periklis de bu tarihin en önemli tanığı. Defne Suman, yeni romanı ‘Çember Apartmanı’nda okuru Bay Periklis’le tanıştırıyor. 75 yaşında bir ihtiyar delikanlı Bay Periklis. Acılarla, aşkla, zorluklarla geçmiş bir hayatı var. Kaç kere gelmiş dertler, darbeler de yıkılmamış, hep çakı gibi, hep dimdik, yüreği hem umutla dolu kalmış. Tarlabaşı’nın şiddet dolu tarihine inat ihtişamla duran Çember Apartmanı’nda yaşıyor Bay Periklis doğduğundan beri. Hayatının kimilerine göre sonbaharında, ki romanı okuyunca anlıyorsunuz Bay Periklis için sonbahar yok, o hep ilkbaharın peşinde, yorgun bedeni aşkla canlanıveriyor. Yarı yaşından küçük Leyla’ya âşık oluyor ve pandemi öncesinde apartmana taşınmasına vesile olduğu bu genç kadına kendini anlatmak için birlikte anılarını yazıyor. İstiyor ki Leyla onu tanısın, bilsin. Leyla’ya kendini anlatırken okuru da Beyoğlu’nun, İstanbul’un tarihiyle tanıştırıyor. Belki de çoğumuza artık bir masal gibi yıllarda başlıyor hikâye. Hani herkes birbirine dostça gülümserken, hani kimse birbirine ihanet etmemiş, hani komşu komşuyu kırmamış, hani henüz nefret arkadaşların arasını bozmamış, hani kimse birbirini öldürmemişken...

Haberin Devamı

YÜREĞE SALINAN KORKU
Bay Periklis ve ailesi ilk darbeyi Varlı Vergisi’yle alıyor. Sonra o korkunç günler geliyor: 6-7 Eylül olayları. Henüz çocuk olan Bey Periklis ilk kez ait olduğu bu topraklarda yabancı gibi hissediyor kendini. “Önce malınıza sonra canınıza! Kahrolsun gavurlar!” sözleriyle sarsılıyor mutlu çocukluk günleri. Ama ailesi vazgeçmek istemiyor bu topraklardan. 1964’te 30 bin Rum, sürgün edildiğinde yepyeni bir dönem başlıyor onun için. Babası ile annesi Yunanistan’a giderken eczacılık okuyan Periklis, kocasıyla gitmek istemeyen halası ve kuzeniyle İstanbul’da kalıyor. Aşk onu bu topraklarda tutan sebep. Hem İstanbul’a hem de bir Türk kızına duyduğu aşk. İlk gençliğinde gösteremediği cesareti hayatı psikiyatri hastanelerinde geçen genç bir kıza yaşam ihtimali sunarak gösteriyor. Kahramanı olmak istediği kadınla evleniyor. Ama bu evlilik ikisini de Çember Apartmanı’nın ‘çemberine’ mahkûm ediyor. Karısı çıkamazken bu çemberden Bay Periklis kendine nefes alacak zamanlar yaratıyor. Gün geliyor, o büyük aşkı dönüyor. Bırakıyor bu kez kendini aşkın kollarına ama ‘çember’ ya hayat, yine kaybetme döngüselliğine yeniliyor ikisi de. O hayata tutunmaya çalışırken Beyoğlu kendine yapılan saldırılara direnemiyor. Rant uğruna feda edilen sokakları, binaları, Beyoğlu’nu Çember Apartmanı’ndaki evinden seyrediyor. Sonra bir gün genç yaşına rağmen uzun bir hikâyesi olan Leyla giriveriyor hayatına. Yeni bir umut doğuyor Bey Perikles’e. Anılarını yazmak için aldığı yayınevinden teklifi onunla paylaşıp bu görevi Leyla’ya veriyor.

Haberin Devamı

Bey Periklis’in anlattıkları sadece onun değil İstanbul’un hikâyesi. Bu hikâyede yerinden yurdundan edilen dahası vatan haini damgası vurulan Rumlar var. Her şeye rağmen bu topraklarda mücadele eden isimleri unutulmuş insanlar var. Rant uğruna Beyoğlu’nu katleden, aslında kendi aczlerini şehrin sokaklarından, insanlarından çıkaran ve artlarından yıkık dökük bir tarih bırakan sözde ‘güçlü’ adamlar var. Yaşından erken yaşlanan kadınlar, geleceklerini geçmişlerinde arayanlar var. Bir İstanbul tanıklığı ‘Çember Apartmanı’. Bay Periklis tüm yaşadıklarına, tanıklıklarına aşka kucak açarak dayanmaya çalışıyor. Defne Suman da ustaca Beyoğlu’nun, İstanbul’un tarihinde dolaştığı bu kitabıyla bize hem çemberi gösteriyor hem de kentin hafızasının yeniden canlandırıp dünün bugünü nasıl şekillendirdiğine tanıklık etmemizi sağlıyor.

Haberin Devamı

Bir İstanbul tanıklığı
Çember Apartmanı
Defne Suman
Doğan Kitap, 2022
352 sayfa.

BAKMADAN GEÇME!