Anlatılan felaket çok da uzak değil

Güncelleme Tarihi:

Anlatılan felaket çok da uzak değil
Oluşturulma Tarihi: Ekim 07, 2022 14:28

Jessie Greengrass’ın ‘Issız Ev’inde yakın bir gelecekte iklim değişikliği sonucu dünya sular altında kalırken, sahildeki bir tepecikte biri çocuk dört kişi hayata tutunmaya çalışıyor. Çevre felaketinin bir adım uzağındaki karakterin kurtulma içgüdüsü ile annelik motivasyonu birbirine karışıyor...

Haberin Devamı

Margaret Atwood’un 2009 yılında yayımladığı ‘Tufan Zamanı’nda, bilim ve doğayı kaynaştıran bir din olan ‘Tanrı’nın Bahçıvanları’nın önderi Âdem Bir, küresel bir salgını öngörür. Grip benzeri salgın, bir felakete dönüşür. İnsan yaşamı büyük ölçüde yok olur. Bu tür kıyamet senaryoları, 13 yıl önce bile spekülatif geliyordu. İngiliz yazar Jessie Greengrass’ın uygarlığın gerçek bir sel tarafından yutulduğu çok yakın bir geleceği kurguladığı romanı ‘Issız Ev’ öyle değil. Okuru ürpertici bir şekilde kaçınılmazlık hissiyle baş başa bırakıyor. Tamamen distopik bir gelecekten bahsetmiyor yazar, tamamen iklim değişikliğiyle yok olmuş bir dünya değil bu. İnsanlık iklim değişikliğini izleyip bu konuda hiçbir şey yapmadıkça harap olan dünyanın tasvirine girişiyor. ‘Issız Ev’ iklim krizinin psikolojik üst noktasına ulaşmasının yanı sıra bir annenin çocuğunu gelecekte olabileceklerden koruma ve kurtarma dürtüsünün çok katmanlı bir portresini de sunuyor.
İklimbilimci ve çevre aktivisti, Pauly’nin annesi ve Caro’nun üvey annesi Francesca, dünyadakilerin kendisini dinlemesini sağlamak için boşuna uğraşıyor. O neyin geldiğini biliyor ve bunun için plan yapıyor. Hiç kimse onun uyarılarına kulak asmazken, en azından ailesini kurtarmak için gerekli adımları atıyor. Francesca kendisi gibi biliminsanı olan kocasıyla birlikte iklim değişikliğiyle ilgili bir konferansa gittiğinde bunun son yolculuğu olduğunu biliyor ve çocukları Pauly ile Caro’yu ‘Issız Ev’e gönderiyor. Büyük Britanya’da deniz kenarındaki küçük bir kasabadan uzakta, eğimli bir tepenin üzerinde yer alan ev, bir gelgit havuzuna, bir değirmene, sebze bahçesine ve en önemlisi de erzak dolu bir ahıra sahip. Caro ve Pauly zorlu bir yolculuğun ardından eve geldiklerinde Sally ve dedesi Grandy ile karşılaşıyor. Onlar aslında işgalci değiller. Onları eve yerleştiren de çocuklarına her zaman sert davranan Francesca. Kasabayı tehdit eden ve belki de dünyayı çoktan yok etmiş yükselen suya karşı güvendeler. Ama nereye kadar? Onları koruyup kollayan Grandy’nin kalçası kırıldıktan sonra sonun yaklaşma hızı daha da artıyor. Bu sığınağın aslında Francesca’nın mirası olduğu ve oğlunu korumaları için Caro, Sally ve Grandy’yi oraya gönderdiği anlaşılıyor.
Romanın gerçeğe benzerliği okurun ilk dikkatini çeken şey olacaktır. Hayatta kalanların suçlulukları ve kavrayamadan boğuştukları gerçeklikler hiç de uzak değil. Karakterlerin yok olması işten bile değilken neden hayata tutunmaya çalıştıkları okuyucuda merak duygusunu tetikliyor. Dördü birlikte yaşamayı öğreniyor. Pauly’nin doğayla karşılaşma sevinci yazar tarafından kusursuz bir şekilde tasvir ediliyor. Caro’nun kederi ve Sally’nin zorluklar karşısındaki pratikliği kitap boyunca devam eden iki unsur oluyor. Kıskançlık, küskünlük ve terk edilme sorunları, dünya sular altında kaldığı sıralarda iki kadının zihninde su yüzüne çıkıyor. Ama bunları bir kenara bırakmalı ve kendilerini ve onlarsız olamayacak Pauly’yi de yaşatmayı başarmalılar.
Dünya insanlara kıyameti yaşatarak intikamını alıyor. Endişe ve yaklaşmakta olan tehdit ortamı Greengrass tarafından kusursuz bir şekilde çizilmiş. Kitap tehdidin oldukça yakında olduğu gerçeğini okuyucunun yüzüne vuruyor. Yazar bunu doğadaki değişimi aşırı şekilde işlemeden veriyor. Dramatize etmiyor. Yemek pişirme, temizlik, bahçe çapalamak, birbirimizle ilgilenmek gibi işler hâlâ devam etmek zorunda. ‘Issız Ev’de gündelik yaşam ve kriz yan yana duruyor. Dünya yok oluyor, hayat devam ediyor sonuçta. Greengrass okuyucusuna “Dünyayı bu hale getireceksen, hayatını da değiştirme bari” diyor. İklim değişikliğiyle ilgili gidişatımızı değiştirsek iyi olur. Daha fazla anıyı dünyamıza bırakmak, gelecekler nesiller için daha iyi olacaktır.
  
ISSIZ EV

Anlatılan felaket çok da uzak değil

Jessie Greengrass
Çeviren: Rabia Elif Özcan
Timaş Yayınları, 2022
280 sayfa.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!