Madonna yerde oturur, Obama et sever

SPAGO’NUN ŞEFİ WOLFGANG PUNK

* Başkan Obama: Chicago’da yetiştiği için et ve patates seviyor. Eti iyi pişmiş yer, içi kesinlikle kırmızı olmayacak.
* Madonna: Sean Penn ile düğün yemeğini biz yapmıştık. Küçük bir dairede yaşıyorlardı, hiç mobilya yoktu ya yerde oturuyorlar ya da dans ediyorlardı.
* Leonardo di Caprio: Küçük porsiyonları sever. Biraz makarna, bir ince dilim pizza, az balık. Balığı Asya usulü sever, ha bir de kuzu pirzola!
* Kim Kardashian: 6 yaşından beri tanıyorum. Mickey Mouse şekilli pizzalar yapardım onun için. Birkaç yıl önce restoranın önünde karşılaştığımızda koca bir Bentley’e biniyordu. “Kimmie, sana ne olmuş böyle? Kocaman bir arabaya biniyorsun” dedim. O da “Evet, büyüdüm artık” dedi.
* Justin Bieber: Beyaz trüf mantarlı agnolottiye bayılıyor. Kobe steak gibi bonfileleri de sever, yanında biraz sebze ve patates kızartması. Bir de çikolata parçalı kurabiyeye bayılıyor.
* Tom Cruise: Küçük bir parça bifteğe bayılır. Ben de soğan halkaları ve patates kızartması, yanında sote edilmiş ıspanakla biraz baharatlı olarak hazırlarım.
* Victoria Beckham: Sadece karalahana, ıspanak, brokoli ve diğer yeşil sebzeleri yer.
* Barbara Streisand: Ne zaman görürsem göreyim, hep “Diyetteyim” der.

SÜRGÜNDE TÜRK RAKISI

İnsan düşünmeden edemiyor: Hazır bu kadar açılım yapılırken, bir de rakı açılımı yapılsa: Rakı, Alman istasyonlarında helak olacağına, gelip düz masada keyif yapsa...

N’OLACAK BU ALMANYA'NIN HALİ...

Geçen hafta Berlin’de 3 bin 500 kadar Alman arkadaşla rakı içtik. Bir o kadar da biz vardık; Berlin’in göbeğinde Almanı-Türkü 7 bin 500 kişilik koca bir sofra donattık. Almanların rakıyla ilişkileri tuhaf: İçine su konup beyazladıkça kimya deneyinde gibi büyüleniyorlar. Tek sıkıntıları, aslan sütüne bira muamelesi yapıp erken yamulmaları. Ayakta kalabilseler, Babazula’nın müziklerinde kim bilir daha nasıl kıvırıp, göbek atacaklardı... Bir ara “Tamam” dedim, şimdi birazdan “N’olacak bu Almanya’nın hali” muhabbetine girecekler. Acelesi yok, rakı bir âdâp meselesi; Almanlar da disiplinli millet, zamanla öğrenirler.

Bu kadar Almanın eski bir tren istasyonunda toplaşıp rakı içmesinin sebebi, Yeni Rakı’nın düzenlediği ‘Spirit of İstanbul-İstanbul Ruhu’ isimli festival. Milli içkimizin tanıtımı açısından güzel tabii. Ama Almanya’da yapılabilen bu festival, rakının anavatanı Türkiye’de yapılamıyor çünkü içki firmalarının festival düzenlemesi, sponsor olması falan külliyen yasak. Yapacağı zaman da işte ancak böyle binlerce kilometre uzağa gitmek zorunda kalıyor.

Anlayacağınız; ‘sürgünde Türk rakısı’ vaziyeti... İnsan düşünmeden edemiyor: Hazır bu kadar açılım yapılırken, bir de rakı açılımı yapılsa... Alman istasyonlarında festival yapacağına gelip düz masada keyif yapsa...

SANAYİ TİPİ SOHO: KOLEKTİF HOUSE

Amaç bir araya gelip sosyalleşmek değil mi? Benzer kafada insanları toplayıp birlikte iş yapmalarını teşvik? Müzikse müzik, danssa dans... Hepsi sanayi tipi Soho House’da da var: Kolektif House. Kısa bir süre önce 4. Levent Sanayi Mahallesi’nde açıldı.

Üç katlı bir bina. Giriş, etkinliklere ayrılmış. Herkese açık. Sabahları brunch, akşamüzerleri aperativo, akşamları toplu müzik çalışmaları, geceleri sinema gösterimleri yapılıyor. İkinci kat üyelerin çalışma alanı. Blogger, grafiker, tasarımcı ya da bağımsız sanatçı... İsteyenin ofisi var, isteyen açıkta çalışıyor.

En üst kat yoga vs. gibi özel etkinlikler için kullanılıyor, zaman zaman Google, Youtube gibi şirketlerin özel toplantıları oluyor.

Her yan tasarım, her taraf enstalasyon. Kimi küçük köpüklerle duvar deliklerini tıkıyor, kimi almış eline kalemi-boyayı, resim çiziyor, çizim yapıyor. İşin güzel yanı komşularla da araları iyi: Sanayi Mahallesi’ni hep beraber güzelleştirmek, duvarlarını boyamak için anlaşmışlar. Mahalleye böyle alternatif tiplerin girip çıkması onların da hoşuna gidiyor.

Kabul, biraz Berlin kafası: Boş bir endüstriyel alan bulsak da yerleşsek kaygısı... Kabul, Soho House’un keyifçiliğinden, hedonistliğinden çok uzak... Ama en temelde amaç benzer tipte insanları sosyalleştirmekse bunca insan toplanıp toplanıp pazar günü brunch için haybeye sanayi sitesine gitmiyor.

Boğaz hattında çay mı kalmadı?

YENİ NE VAR?
Capitol ve Akasya’ya Bistro 33
Şehrin Anadolu Yakası’nda Bistro 33 rüzgârı esiyor. Erenköy’deki ilk şubenin meşhur kahvaltısı Kadıköylülerin malumuydu. Şimdi Palladium, Capitol ve Akasya AVM’de de varlar. Özelliği ekmekten soslara her şeyin kendi mutfaklarında hazırlanması. Bütün alışverişi çarşı-pazardan sahipleri bizzat yapıyor. Endüstriyel tavuk kullanmıyorlar mesela. Yolunuz bu AVM’lere düşerse odun ateşinde pişen pizzaları, klasik İtalyan makarnaları, bonfile dilimleriyle enginarı buluşturan özel et yemeğini deneyebilirsiniz.

ONLINE KONSERLER MİSAFİRLİKTE
Müsaitseniz bu akşam Can Bonomo size gelecekti

İlk iki online ev konserleri 121 bin kişi tarafından izlenen Can Bonomo, yarınki üçüncü konserini 20.30’da bir hayranının evinden verecek. Can Bonomo’yu misafir edecek talihli sosyal medya üzerinden bir yarışmayla belirlendi. Bonomo hayranları, Facebook, Twitter ve izlesene.com üzerinden konseri dinleyebiliyor ve sonraki çekilişlere katılabiliyor.

ROXY MÜZİK GÜNLERİ BAŞLIYOR
31 Mart vakası

2 bin 420 müzik grubu... 11 bin 400 müzisyen... 336 finalist grup... 41 bin 500 müziksever... Memleketin en uzun soluklu müzik yarışması ‘Roxy Müzik Günleri’ için başvurular başladı. 31 Mart akşamı 19.30’da Aylin Aslım, Harun Tekin, Kanat Atkaya, Koray Candemir, Ömer Ahunbay, Özge Fışkın, Şafak Ongan, Tamer Öngür gibi müzik dünyasının önemli isimlerinden oluşan jüri üyeleri lansman partisinde toplanıyor.