GeriSeyahat Istanbul'u Dinliyorum
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Istanbul'u Dinliyorum

Istanbul'u Dinliyorum

Nilgun GEDIKOGLU

Ucsuz bucaksiz bir zenginlige teget

Botta iki kisiydiler. Suda ilerlerken once bir agacin yanindan gectiler, sonra da bir pencereye yanastilar. Amerika'nin ucra bir kasabasinda sel sulari evlerin zemin katini coktan asmis, neredeyse ikinci kata ulasmak uzere. Bottakiler, penceresine yanastiklari eve girip ust kata yoneliyorlar. Yatak odasinda, elleriyle koymus gibi yatagin altindaki kediyi bulup aliyorlar.

Evden ayriliyorlar.

Simdi botta iki kisi ve sarman bir kedi var.

Tedirgin, usumus, somurtuk sisko bir sarman.

Bottakiler bir baska eve, sonra bir baska eve yanasiyor.

Donus yolunda iyice kalabaliklasiyorlar. Bir kedi, bir kopek, bir papagan.

Daha dolasilacak cok ev var. Birkac sefer daha gerekiyor.

Bu sahneler, izledigim bir belgesele ait. Amerika'da sel sularina gomulmus bir kasabada yurutulen bir kurtarma calismasi.

Yalnizca evlerdeki evciller icin. (Insanlar coktan kurtarilmis.)

Bottakiler sarman kediyi sahibesine teslim ettiklerinde, gorup gorebilecegim en sicak kavusma sahnelerinden birine tanik oluyorum.

Kadin gozlerinde yaslarla kediyi bagrina basiyor ve ‘‘Onu getirdiniz ya, dunyalar benim oldu. Size minnetarim,’’ diyor.

Kadinin evi, arabasi, esyalari, kisacasi herseyi sel sulariyla gitmis.

Ama hic onemli degil. Kedisine kavustu cunku.

Bu ne muthis bir zenginlik...

Herseyini kaybetmis birisine dunyalari kazandiran bir kedicik.

Bu ruh zenginligi hayvan sevgisiyle kazanilmis.

Bunu yalnizca hayvanseverler bilir ve yasar.

Ve bu ucsuz bucaksiz zenginlik dunyanin en bonkor zenginligidir.

Sevgi enflasyonu

Ama ulusca bizde bir tuhaflik var.

Hayvanlara karsi cogumuzun kalbinde bir set...

Hayvanlara karsi ya hicbir sey hissetmiyoruz, ya da korkuyoruz.

Kedileri cok sevdigim icin neler isitmedim ki. Itirazlar dunyanin en sacma argumani uzerine kuruluydu: ‘‘Insan sevmek varken....’’ Daha ilkokuldayken, kocaman kocaman insanlara sunu derdim hep: ‘‘Ben, uc tane kedi seviyorum diye uc kisiyi eksik sevmiyorum ki...’’ Tabii o zamanlar insanlari, yani ‘‘herkes’’i sevmeyi marifet sanirdim. E, dogrusu bu konuda hic secici davranmayip, dis kapinin mandalina dek sevgi doluydum! (Ta ki yillar yillar once bir arkadasim gozumu acana dek. Bir gun hastanede arkadasim Dr. Kemal'le lafliyorduk. Birisinden konu acildi. Onu cok sevdigimi soyledim. Kemal o anda bana, ‘‘Senin sevginden n'olacak ki, sen herkesi seviyorsun’’ demisti. Cok hakliydi. Herkes sevilemezdi.)

Onceki gun bir TV kanalinda yavru bir aslan hakkinda cevredekilerin dusunceleri soruluyordu. Aslan yavrusu, tipki bir kedi yavrusu gibi kucagindaki kisinin kollarini, ellerini oyun amaciyla kemiriyor gibi yapip, kedice (tabii biraz kalin bir tonda) sesler cikariyordu. Kocaman patileri, sismanliktan cukurlasan beli ve ciddi-komik suratiyla bende yalnizca bagrima basip opme duygusu uyandiran bu yavru icin mikrofon uzatilan herkes su sozcugu kullandi: ‘‘Korkunc!’’

Kulaklarima inanamadim.

Acik hava kahvesinde otururken masalardan birine sahipli bir kopek yaklasiyor. Masadakilerden en az ikisi ocu gormus gibi yerlerinden ziplayarak kacmaya calisiyor.

Minik bir kedi yavrusu genc bir kizin odunu kopariyor.

Fobiyi anlarim ama, fobi cok kisisel bir seydir. Bizde toplu halde hayvanlara karsi olumsuz bir yaklasim var.

Hayvanlara yapilan eziyetten, acimasizliktan hic soz etmeyecegim.

En masumumuz belki sadece kayitsiz hayvanlara karsi.

Butun bunlari niye mi soyluyorum. Biliyorum, kimileri bunca onemli sorun varken hayvan sevgisinden soz etmenin yersizliginden dem vuracak. Ben oyle dusunmuyorum. Bu hafta bize telefon, faks ya da e-mail'le ulasan okurlarimiz semtlerinde hayvanlara yapilan eziyetleri konu etmisler, ben de zamani geldi diye dusundum.

Bakirkoy'den bir sahne

Hafta basinda arayan bir okurumuz, Bakirkoy, Sakizagaci'nda cumartesi gunu karsilastigi bir manzarayi anlatti: Bir kopegin cinsel organina tel baglanmis. Telin uclari bacaklarina batiyormus. Aci icinde kivranan kopek idrarini yapamiyormus. Evet. Birisi, ya da birileri, bir tel bulmuslar, kopegi tutmuslar, cinsel organina tel baglamislar. Muhtemelen biraz seyredip, hevslerini alinca da onu oylece birakip gitmisler.

Ciftehavuzlar'dan bir faks geldi. Pazar gunu, kopeklerinin aglama sesi uzerine cama kosan okurumuz, elinde silahla bir kisinin kopeklere ates edip belediyeye ait bir kamyonete ‘‘firlatip attigini’’ gormus.

Ayni yerde iki gun once sabaha kadar havlayan bir kopegin zehirlenerek olduruldugune de tanik olmus okurumuz.

Adim gibi biliyorum ki, bu yazilanlar birilerini hic mi hic ilgilendirmeyecek. Hayvan sevgisinin nasil bir zenginlik oldugundan bihaber, kayitsiz kalacaklar.

Dunyalari kazandiran bu zenginlige yabanci, hayata katilabilecek bir renkten yoksun, bildikleri gibi devam edecekler.

Kedi, kopek, kus ve daha bircok guzellige teget,

Bir kedileri bile olmayacak...

False