Su aygırları pek çoğumuzun doğa belgesellerinden tanıdığı, sakin görünüşlü çoğunlukla otçul hayvanlar. Peki her yıl yüzlerce kişinin su aygırı saldırısına uğradığını ve çoğunun hayatını kaybettiğini biliyor muydunuz? Elbette istisnalar da var. Onlardan biri de Paul Templer. Templer üç kez su aygırı tarafından yutuldu ama sağ kurtulmayı başardı. İşte Templer'ın akıllara durgunluk verecek film gibi hikayesi...
#Paul TemplerOnun hikâyesinin kahramanı Saint Exupery bir posta pilotuydu. Çöle zorunlu iniş yaptığında hayal görür ve kendi kahramanı Küçük Prensi yaratır. Aslında çizgileriyle bir dünya yaratmıştı. Ama onun çizdiklerini kimse anlamadı. Fil yutmuş boğa yılanı resmini herkes bir şapkaya benzetti. Yine de vazgeçmedi ve çizmeye devam etti.
Saint-Exupèry, çöle zorunlu iniş yaptığında hayal görür ve kendi kahramanı Küçük Prens’i yaratır. Aslında çizgileriyle bir dünya kurmuştu. Ama onun çizdiklerini kimse anlamadı. Fil yutmuş boa yılanı resmini herkes bir şapkaya benzetti. Yine de vazgeçmedi ve çizmeye devam etti.
#Uçak32 yıllık hayatı acılarla doluydu Hafız Koca’nın. 1 yaşında babasını, 6 yaşında annesini kaybetti. Amcası kendi çocuklarından ayırt etmeden büyüttü yeğenini, okuttu, sevdiği kadınla evlendirdi. Genç yaşta baba olduktan sonra tek hayali bir ev sahibi olabilmekti Hafız’ın. İşte bu hayal talihsiz gencin ölümünün başlangıcını hazırladı. 2006 yılında uçak teknisyeni Hafız Koca’nın diri diri toprağa gömülerek öldürüldüğü vahşi cinayetin ayrıntıları Olay Yeri’nde…
Mine’yi çok keyifle okuduğunuzu biliyorum. Yazılarını talep ediyorsunuz zaten. Sizin Mine’yi okumak için bu köşeye girmeniz benim işime gelir, ne kadar tıklansam o kadar iyi. (Manevî açıdan...) Ama Mine’nin her yazısını aşıramıyorum, ayıp olur diye. Mine Kılıç’ın burada bulamayacağınız yazılarına, Hürriyetim’in açılış sayfasından ulaşabilirsiniz. (Mesela bugün, sol altta yenibir.com–editörden diye kocaman anonsu var.)