Locarno Film Festivali
locarno-film-festivali’a ait tüm site haberleri
Bol bol dans, bol bol kahkaha
Bu hafta dünyaca ünlü çellist Hauser, Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’nda; Dhafer Youssef, Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde konser verecek. Elektronik müzikseverler Bob Moses ve GusGus için gün sayıyor. Özellikle astroloji meraklısı olanlar Dinçer Güner’in ‘Astro Sahne’ isimli eğlenceli performansını kaçırmasın.
#Uygar Taylan
Matt Dillon: 14 yaşındayken bile sinemanın geleceğim olduğunu biliyordum
1964 doğumlu Amerikalı oyuncu, yönetmen ve senarist Matt Dillon, kariyeri boyunca birçok başarılı işe imza attı. 2004 yılında “Çarpışma” (Crash) filmindeki ırkçı polis rolüyle Akademi Ödülleri’nde ‘en iyi yardımcı erkek oyuncu’ dalında Oscar’a aday gösterildi. 2002 yılında hem senaryosunu kaleme aldığı hem de yönetmen koltuğunda oturduğu “City of Ghosts” isimli filmde Gérard Depardieu ve James Caan ile beraber başrolü paylaştı. 2020’de “Capone” filminde Johnny karakterini canlandırdı. 2021’de ise “Land of Dreams” adlı filmde Alan karakterine hayat verdi. Son olarak Locarno Film Festivali’nde ‘Yaşam Boyu Başarı Ödülü’ne layık görülen Matt Dillon, hakkında bilinmeyenleri ve kariyerinin dönüm noktalarını Barbaros Tapan’a anlattı.
#Matt Dillon
14 yaşındayken bile sinemanın geleceğim olduğunu biliyordum
1964 doğumlu Amerikalı oyuncu, yönetmen ve senarist Matt Dillon, kariyeri boyunca birçok başarılı işe imza attı. 2004 yılında “Çarpışma” (Crash) filmindeki ırkçı polis rolüyle Akademi Ödülleri’nde ‘en iyi yardımcı erkek oyuncu’ dalında Oscar’a aday gösterildi. 2002 yılında hem senaryosunu kaleme aldığı hem de yönetmen koltuğunda oturduğu “City of Ghosts” isimli filmde Gérard Depardieu ve James Caan ile beraber başrolü paylaştı. 2020’de “Capone” filminde Johnny karakterini canlandırdı. 2021’de ise “Land of Dreams” adlı filmde Alan karakterine hayat verdi. Son olarak Locarno Film Festivali’nde ‘Yaşam Boyu Başarı Ödülü’ne layık görülen Matt Dillon, hakkında bilinmeyenleri ve kariyerinin dönüm noktalarını Barbaros Tapan’a anlattı.
#Barbaros Tapan
İsviçre’nin Altın Leopar'ı 75 yaşında
İsviçre’nin en prestijli film etkinliği Locarno Film Festivali, bu yıl 75’inci yaşını kutluyor. Korona sebebiyle geçtiğimiz iki yıl boyunca online düzenlenen festival, bu aranın ardından 75’inci yaşında tüm şaşaası ile sinemaseverleri Locarno’da bir araya getiriyor.
#Locarno Film Festivali
Filmekimi biletleri 28 Eylül’de satışta...
Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan alan ‘Joker’le açılacak 18 Filmekimi, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından bu yıl TV+ işbirliğiyle 4-13 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek. İstanbul ile birlikte Ankara ve İzmir’de de sinemaseverlerle buluşacak 18. Filmekimi’nin biletleri 28 Eylül Cumartesi günü satışa çıkıyor. İşte filmlerin açıklamalı tam listesi...
#Filmekimi 2019
Kuş kızın hikâyesi
Haftanın en iyi filmi hiç kuşkusuz “Sibel”. Yılın en merakla beklenen yerli yapımlarından olan film, Adana Film Festivali’nde “En İyi Kadın Oyuncu” seçilen Damla Sönmez’in kusursuz performansıyla öne çıkıyor. Haftanın diğer seçeceği “Ölüm Günün Kutlu Olsun 2”, korku filmi tutkunlarını memnun edecek.
#Sinema
Altın Küre’de bir ilk yaşatan Fatih Akın kimdir?
Altın Küre gecesinde ödül alan isimlerden biri de Fatih Akın oldu. 75 yıllık tören tarihinde ödül alan ilk Türk olan Fatih Akın, gecenin en dikkat çeken ismiydi. Peki ‘In the Fade (Paramparça)’ filmiyle ‘En İyi Yabancı Film’ ödülünün sahibi olan Fatih Akın kimdir?
#Fatih Akın
Gezici Festival’de yolculuk başlıyor
Ankara Sinema Derneği’nin düzenlediği Gezici Festival, 23’üncü yolculuğuna bugün Ankara’dan başlıyor. Festival, 1-7 Aralık’ta Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleşecek başkent gösterimlerinin ardından, 8-11 Aralık tarihleri arasında Sinop’ta olacak ve yolculuğunu 12-14 Aralık’ta Kastamonu’da tamamlayacak.
#Gezici Festival
‘Hiç burjuva hikayesi anlatmadım’
8 Ekim'e kadar devam edecek olan Filmekimi'nde Fransız sokak sanatçısı JR. ile çektiği 'Visages Villages' (Mekânlar Yüzler) filmi ile gündemde olan, modern sinemanın yaratıcıları sayılan Yeni Dalga akımı yönetmenlerine öncülük ederek başlayan ve yarım asırı çoktan geçen sinema kariyeri boyunca denemeler yapmaktan hiç vazgeçmeyen bir sinemacı, Fransız sinemasının büyükannesi AGNÈS VARDA, kendisine takdim edilen onur ödülü Donostia’yı almak üzere katıldığı San Sebastian Film Festivali’nde sorularımızı yanıtladı.
#Kitap Sanat
Avrupa’nın en iyi cast direktörü seçildi!
Harika Uygur, Locarno Film Festivali’nde “Avrupa Cast Direktörü” ödülünü aldı! Uygur, “Mustang” filmindeki cast çalışmasıyla, 24 ülkeden 83 üyesi bulunan International Casting Directors Network (ICDN) tarafından verilen ödülü, 16 aday arasından kazanan isim oldu.
#Harika Uygur
SAROYAN ÜLKESİ
Lusin Dink’in 32. İstanbul Film Festivali’nde prömiyerini yapan ilk filmi Saroyan Ülkesi, 07 - 17 Ağustos 2013 tarihlerinde gerçekleştirilecek 66. Locarno Film Festivali’ne seçildi. Festivalin “Open Doors” bölümünde gösterilecek olan film, geçtiğimiz hafta 10. Altın Kayısı Film Festivali’nde “Ermenistan Panoraması” bölümünde yarışmış ve Gümüş Kayısı ödülünü kazanmıştı. Dink filminde dünyaca ünlü, Ermeni asıllı Amerikalı yazar Willam Saroyan’ın memleketi Bitlis’e yolculuğunun onda bıraktığı derin etkinin izlerinden giderken, Saroyan’ın metinlerini şiirsel bir gerçekçilikle bugüne taşıyor.
#Saroyan
Ankara’ya ‘hareket’ geliyor
Tahrir’den Occupy’a kadar dünyayı çalkalayan sokak hareketlerinin damgasını vurduğu geçen yıla el sallayıp ‘Hareket’ temasıyla yola çıkan !f Bağımsız Filmler Festivali gelecek hafta Ankara’da... 1-4 Mart tarihlerinde Ankara’yı sallayacak !f Ankara’nın bu yılki programı da heyecan verici. O zaman, bize de ‘hareket’ etmek ve filmleri izlemek düşüyor. Ve işte; !f Ankara programından kaçırmamanız gereken 10 film...
Almanya'ya göçeli yarım asır oldu
“Türkler göçebe millettir” denir ya, Cumhuriyet döneminin en büyük göçünü gerçekleştirmeye başladığımız tarihin üzerinden tam 50 yıl geçti. 1961’deki ilk ‘konuk Türk işçisi’nin ardından milyonlarca erkek ve kadın ‘acı vatan’a gitti. Başta hepsi 1-2 yıllığına diye niyetlendi ama çoğu geri dönmedi. Orada evlendiler, çocuk sahibi oldular, iş kurdular, yaşlandılar ve öldüler. En büyük zorluğu ‘Alamancı’ olarak anılan ilk nesil çekti. Ne Almanya’da Alman ne de Türkiye’de Türk olabildiler. Hep yabancı gibi yaşadılar. Ama onların çocukları ve torunları, bugün Alman toplumunda her alanda söz sahibi. Üçüncü nesil, kendini iki ülkenin ve kültürün karışımı olarak tanımlıyor. Aralarından dünyaca ünlü yönetmenler, yazarlar, oyuncular, sporcular, bilim insanları ve siyasetçiler çıkıyor
