YKS’ye hazırlananlara tavsiyeler

Güncelleme Tarihi:

YKS’ye hazırlananlara tavsiyeler
Oluşturulma Tarihi: Şubat 12, 2024 10:19

2023-2024 Eğitim-öğretim yılı bahar dönemi’nin hepiniz için güzel geçmesini temenni ediyor; her birinize üstün başarılar diliyorum.

Haberin Devamı

Sevgili Gençler,

Gençlik, hayatın en güzel dönemidir; lise yıllarım, beni hâlâ gülümseten birçok hatıra ile doludur. Her şeyden önce, gençlik yıllarınızın ve biraz da başınızda esen kavak yellerinin kıymetini bilmelisiniz. Büyümek için hiç de acele etmeyin! Ancak potansiyelinizi keşfetmek ve sizi mutlu eden bir alanda en iyi olmak için çaba harcamaktan da geri durmayın. Çünkü enerji dolu bu güzel yıllar, hayatınızı kurgulama döneminin başlangıcına karşılık gelmektedir. Kıvrak zekânıza hayran olduğum sevgili gençler, izninizle edindiğim bazı tecrübeleri sizlerle paylaşmak istiyorum.

SEVDİĞİ İŞİ YAPAN YORULMAZ
Lise yılları, özellikle de lise son sınıf, hayat yolculuğumuzda belki de en çok zorlandığımız duraklardan birisi olabilir. Yoğun geçen okul hayatı, sizi anlamadığınızı düşündüğünüz bir aile ortamı, başarısız olmak kaygısı taşıyabileceğiniz bir üniversite sınavı hazırlık dönemi, nasıl bir meslek seçeceğinizi bilememenin verdiği şaşkınlık ve bir yandan da karnınızda uçuşan kelebekler… Aslında tüm uğraş ve duyguların üstesinden gelmek elinizde. Gerçekten tamamen sizin elinizde! Öncelikle kendinize dönüp şu soruyu sormalısınız: Ben ne istiyorum? Ben hangi konuda iyiyim ve daha iyi olmak için daha fazla çaba göstermeye hazır mıyım?

Kendimden örnek verirsem; beni en çok motive eden itici gücün yaptığım işi sevmem olduğunu düşünüyorum. Sevdiği işi yapan bir kişi yorulmaz ve başarı doğal olarak gelir. Öğrencilerimle birlikte bir üretimin parçası olmak, onlarla sohbet etmek ve sorunlarına çözümler üretmek beni son derece mutlu ediyor. Çünkü biliyorum ki gençlerimiz mutlu olurlarsa daha iyisini yapmak ve başarmak için çalışacak ve bizi daha güzel yarınlara ulaştıracaklardır. İlgi ve yeteneğinize uygun, sevdiğiniz bir işi yapmaya özen gösterin.

POTANSİYELİNİZİ TANIYIN
Sevgili Gençler,
Hayat yolculuğunuzda öncelikle kendinizi ve potansiyelinizi tanımaya ve yeteneklerinizi ortaya çıkarmaya odaklanın. Bu bağlamda öncelikle size değer katacak insanlarla arkadaş olun. Lise yılları, ömür boyu süren ve yerini doldurması zor olan arkadaşlıkların kurulduğu dönemdir. Ancak eskilerin hâlâ değerini kaybetmemiş bir sözünü hatırlatmama izin verin: “Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.” Dolayısıyla, arkadaşlarınız sizi hayallerinize ulaştırabileceği gibi sizi zor duruma da düşürebilirler. Bu sadece saf bir iyi-kötü hikâyesi değildir. Vizyonu açık, vicdanı temiz insanlar, hayat yolculuğunuzda size destek, yol gösterecek rehberler olabilir.

Sevgili Gençler,
Bir eğitimci olarak son dönemde gençlerimize dair gözlemlediğim önemli bir sorunu sizlerle paylaşmak istiyorum: Odaklanma sorunu. Amerika’da saygın bir kurum tarafından yeni yapılan bir araştırmaya göre ABD’de üniversite öğrencileri artık yalnızca 65 saniye boyunca tek bir göreve odaklanıyor, ofis çalışanları ortalama olarak yalnızca üç dakikayı yönetebiliyor. Bu durum oldukça ürkütücü bir sonuç doğurmaktadır. Nitekim, odaklanma yeteneği kaybolduğunda, sorunları çözme ve karar verme yeteneği de etkilenmektedir. Bu da sizin kötü hissetmenize ve daha fazla sorunla karşılaşmanıza neden olabilmektedir.

Haberin Devamı

DİKKATİNİ DAĞITAN UNSURLARI YÖNETİN
Biliyorum, ekranınızın mavi ışığı sürekli yanıyor, 7/24 bir haber döngüsünde yaşıyorsunuz. Akranlarınız sürekli çevrim içi. Sosyal medyadaki ‘trend’lerden ya da WhatsApp’taki grup sohbetlerinden uzak kalmanız, arkadaşlarınızla aranıza istemediğiniz mesafeler girmesine hatta arkadaşlarınızdan soyutlanmanıza yol açabiliyor. Size, akıllı telefonları ya da dijital teknolojiyi tamamen bırakın, hayatınızdan çıkarın demiyorum. Söyle düşünelim; bir pandemi dönemi yaşadık ve uzun süre maske takmak zorunda kaldık. Maske takmak son derece eziyetli bir iş olmasına karşın maske takmamak da bir çözüm değildi. Esas çözüm, pandemiye sebep olan virüse çözüm üretebilmekti. Virüs kontrol altına alındı ve maske hayatımızdan çıktı. Dolayısıyla burada da çözüm basit, sizin konsantrasyonunuzu bozan, dikkatinizi dağıtan unsurları kontrol altına almanız gerekiyor. Onlar sizi değil, siz onları yönetin.

Dikkatinizi topladığınızda, odaklanmayı yüzde yüz başarabildiğinizde tüm hedeflerinize ulaşma yetisi de elde edersiniz. Gerek akademik, gerek özel ve kişisel, gerekse sportif başarıya giden en önemli etken odaklanmaktır. Bir müzik aleti çalmayı öğrenmenin, iyi bir resim çizmenin ya da deneme sınavlarından yüzde yüz başarı elde etmenin mutlak koşulu yaptığınız işe odaklanmaktır. Kendinize inanarak ve gayret göstererek istediğiniz her şeyi başarabilecek güçte olduğunuzu sakın unutmayın.

YENİ HEDEFLERE DOĞRU YOL AL
Sevgili Gençler,
Başta da söylediğim gibi çok keyifli bir yaştasınız ve bu yaşta yapacağınız tercihler geleceğinizi şekillendirecek. O yüzden kesinlikle ama kesinlikle çok çalışın. Yeni yerler keşfedin, hobi edinin, dil öğrenin. Mühendis olmayı düşünüyorsunuz diye coğrafya, tarih, edebiyat, kültür ve sanatla beslenmeyi ihmal etmeyin. Merak edin, sorun, öğrenin. Gerçekçi hedefler belirleyin. Her gün 50 soru çözeceğim, 20 sayfa kitap okuyacağım, bir saat yürüyüş yapacağım gibi. Ama bunları askerî eğitim disipliniyle değil; zamanınızı iyi yöneterek planlayın. Bu hedeflerin sizi bunaltmasına ya da kaygılanmanıza yol açmasına izin vermeyin. Herhangi bir faaliyeti ertelediğinizde ise üzülmeyin! Unutmayın ki kötü geçirilen bir gün veya eksik yapılan bir faaliyet sadece 24 saat sürecek ve artık yeni bir gün başlayacaktır. Dolayısıyla, yapamadıkların için üzülmeyi bırakıp şu 'an'da kal ve yeni hedeflere doğru yol al!

İLK GÜNKÜ GİBİ ÇALIŞIYORLAR
Sevgili gençler,
Hepinizi çok önemsiyorum ve önem verdiğim bir konuyu şöyle bir örnekle anlatmak istiyorum. Dünyanın en popüler oyunu futbolu sevmeyen ya da futbolla hiç ilgilenmeyen insanlar bile Messi ve Ronaldo’yu tanır. Neden? Yeşil sahalarda birçok yetenekli, ünlü futbolcu olmasına rağmen neden sizce bu iki ismi tüm dünya tanır. Çünkü tüm popüler spor branşları içinde 16 yıl gibi uzun bir süre zirvede kalabilme başarısına ulaşmış iki fenomen isimdir bu futbolcular: Messi ve Ronaldo. Birçok yetenekli isim, başarıya ulaştıklarını düşündükleri anda o noktaya gelmek için gösterdikleri çalışmayı, disiplini, emeği unutur ve “artık oldum” der. Ama bu iki isim her gün hâlâ ilk günkü gibi çalıştıkları ve sahada olmaktan mutlu oldukları için kırılması zor rekorlara imza attılar.

SOSYALLEŞMEKTEN VAZGEÇMEYİN
Sevgili Gençler,
Belki de şöyle bir sitemde bulunacaksınız. Hani başımızda esen kavak yellerinin kıymetini bilecektik ama hep çalış dediniz. Hayır, öyle bir şey demiyorum. Elbette sosyalleşmekten vazgeçmeyin, yeni insanlarla tanışın, etkinliklere katılın, konserlere gidin ve öğrenci kulüplerine üye olun. Ancak bu kulüpleri seçerken gerçekten ilginizi çekenlere odaklanın. Yeter ki zamanınızı verimli bir şekilde nasıl kullandığınız konusunda bilinçli olun.

Sevgili Gençler,
Unutmayın, hepimiz yeni bir çağın oyuncularıyız ve hızla değişen dünyada yeni hikâye yazarlarına ihtiyaç var. Onların hikayelerine göre biz de değişeceğiz. Düşünün, siz hikâye mi yazmak istiyorsunuz yoksa size verilen metni sorgusuz sualsiz oynamak mı?
Hepiniz farklı yeteneklere sahipsiniz. Kendinizi tanıyın, kendinize inanın, hayal kurun, ön yargılarınızdan kurtulun, konfor alanınızı terk edin ve çok çalışın.
Hepinize üstün başarılarla dolu, verimli ve mutlu bir dönem diliyor, sevgilerimi sunuyorum.

Haberin Devamı

PROF. DR. YUSUF BARAN KİMDİR?
11 Aralık 1977 tarihinde doğdu. 1998 yılında Dicle Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Biyoloji Öğretmenliği Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek Lisans derecesini 2002 ve Doktora derecesini 2006 yılında ODTÜ’den aldı. 2007-2015 yılları arasında İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde öğretim üyesi olarak çalıştı.

Bilim, teknoloji, diplomasi konulu ulusal ve uluslararası toplantı/ kongre/ forumlarda (ABD, Brezilya, Çin, Pakistan, İsveç, Azerbaycan, İsviçre, İsrail, Almanya, Şili, Sudan, Yunanistan, Makedonya, Tayland, Bosna Hersek, Sri Lanka, Hollanda, Rusya, Malezya, Güney Afrika, vb.) 200’ün üzerinde konferans verdi. Birleşmiş Milletler, Avrupa Parlamentosu, Dünya Bilim Forumu, Bakü Forumu, Dünya Ekonomik Forumu, Dünya Yaşam Bilimleri Forumu, Bilim Diplomasisi, Bilim Liderliği gibi çok önemli toplantılara davet edildi ve konferanslar verdi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!