Güncelleme Tarihi:
Raporda başta Almanya olmak üzere yurt dışındaki Türkler ve Türk dünyası ülkelerinde Türkçenin yeri ve önemine ilişkin öneriler yer aldı. Mültecilerin ve Türkiye’de öğrenim gören yabancı öğrencilerin Türkçe eğitimini de kapsayan rapor, kurumlar arasındaki uygulama farklılıklarının giderilmesi, uyumun sağlanması açısından YÖK’ün de sürece dahil olmasını öneriyor.
YABANCILAR İÇİN YÖK’TEN DESTEK ALINMALI
Çalıştayda masaya yatırılan başlıklardan biri Türkçenin yabancı dil olarak öğretimiydi. “Türkiye hâlihazırda dünyada en çok göç alan ülkelerden biridir. Göçün doğuracağı muhtemel sorunların en aza indirilmesi açısından dil öğretimi, sosyal uyum ve bütünleşme için anahtar durumundadır” ifadelerinin yer aldığı raporda, son yıllarda artan göç oranları ve yabancı öğrenci sayısına bakılarak yurt dışından gelenlere Türkçe öğretmenin temel sorunları, Türkçe öğreten kurumlar ve öğretim sistemi ele alındı. Türkçe öğreten kurumların uygulama farklılıklarının giderilmesi, uyumun sağlanması açısından Yükseköğretim Kurulunda (YÖK) yabancı öğrencilerle ilgili bir koordinasyon merkezinin oluşturulması ve bu koordinasyon merkezinin sertifikasyonla ilgili genel çerçeveyi dil merkezlerinin katılımıyla hazırlayıp yürütmesi önerildi.
GURBETÇİLER VE TÜRK DÜNYASI İÇİN ‘TÜRKÇE’
Çalıştayda gündem başlıklarını oluşturan diğer bir konu ise; Türkçenin iki dillilere yani yurt dışında yaşayan Türklere öğretilmesi ve Türkçenin Türk dillilere yani Türk dünyası devletlerinde yaşayanlara öğretilmesiydi.
Raporda, başta Almanya olmak üzere yurt dışındaki Türklere, Türkçe ve Türk kültürü öğretimi dersinin verilmesinin önemine “yurt dışında yaşayan Türklerin Türkiye ile olan bağının devamlılığının sağlanması açısından son derece kıymetlidir” cümleleriyle değinildi. Almanya’daki Türkler için verilen Türkçe ve Türk kültürü öğretiminin iyileştirilmesi gerektiği vurgulandı.
Türk dünyası devletlerine üye Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve gözlemci Macaristan, Türkmenistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Türkçenin önemine de değinilen raporda Türkiye Türkçesine ilginin süreceği ön görüldü. Konuyla ilgili öneri; “Uzaktan öğrenme sürecinin Türkiye Türkçesinin öğretimine uyarlanması Türkçeyi dünyada daha yaygın bir dil hâline getirecektir. Teknolojinin sunduğu imkânlardan yararlanılarak sanal bir Türk dünyası üniversitesinin kurulması, bu sanal üniversiteden verilecek diplomanın Türk dünyasında akredite edilmesi, düşünülmesi gereken hususlardandır” şeklinde oldu.