Aşırı hoşgörü öğrencide kaygıyı artırıyor
Güncelleme Tarihi:
Anaokuluna başlamak, aile ve çocuk için büyük bir değişim. Yaşamın ilk yıllarında çocuğun en önemli rol modeli ebeveynleri. Ancak 2,5-3 yaşından sonra çocuk ebeveynlerinin yanı sıra, kendi akranlarıyla birlikte olmak istiyor. Bu evrede okul öncesi eğitim devreye giriyor ve çocuğun sosyal, duygusal, dil, bilişsel, akademik, motor becerileri gibi farklı alanların gelişimiyle ilgili çeşitli destekleyici çalışmalar yapılıyor.
Anaokuluna başlama süreci çocuk için aile dışında sosyalleşme sürecinin ilk basamağı. Kültür Koleji Anaokulu Rehberlik Uzmanı Dilara Çalışkan çocukların, anaokuluna başladığı zaman tüm kuralları bildiği bir aile ortamından, hiçbir kuralı bilmediği ve tanımadığı birçok yetişkin ve çocuğun bulunduğu bir ortama başlangıç yaptığını ve uyum sürecinde birtakım duygusal zorluklar yaşamasının beklenen bir durum olduğunu belirtiyor. Dilara Çalışkan, anaokuluna yeni başlayan çocukların genel olarak belirsizlik ve ayrılık kaygısı yaşamasının normal olduğunu, genel tutumları koruyucu ve aşırı hoşgörüye sahip olan ailelerde çocukların kaygı düzeyinin çok daha yoğun görüldüğüne de dikkat çekiyor. Bu süreçte çocuğun ortama alışması, öğretmenlerini ve arkadaşlarını tanımasının, kaygının zaman içerisinde azalmasına yardımcı olacağı da belirtiliyor.
Aynı kaygı durumunu sadece çocukların değil ebeveynlerin de yaşadığını belirten Dilara Çalışkan, ebeveynlerin ya da bakım veren kişinin kararlılığı ve iç rahatlığının çocuğun uyum sürecini hızlandırdığına dikkat çekiyor. Çocuğun anaokuluna başlama sürecinde ebeveynlerin de duygusal olarak hazır olması gerekiyor. Çocuk ebeveyninden ayrılırken duygusal olarak onların üzüntü, endişe veya kaygısını hissederse uyum süreci zorlaşabiliyor. Anaokulu hakkında çocuğa açıklama yapmak ve anaokulunu tanıtmak uyumu kolaylaştırıyor. Çocukla okula geliş-gidiş saatleri hakkında konuşulması ve belirli bir zaman diliminde anaokulunda kalacağının söylenmesi de çocukların kaygılarını azaltabiliyor.