5 yaşında okula başlayanlar ürkek ve çekingen

Güncelleme Tarihi:

5 yaşında okula başlayanlar ürkek ve çekingen
Oluşturulma Tarihi: Kasım 11, 2013 10:24

Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nin yaptığı araştırmayla 5 yaşında okula başlayan çocuklarda ürkeklik, çekingenlik, hipekaktiflik, yorgunluk, huysuzluk ve unutkanlık olduğu ortaya çıktı.

Haberin Devamı

Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi tarafından 5 ve 6 yaşında ilkokula başlayan çocuklar üzerinde yapılan araştırmaya göre, 5 yaşında okula başlayan çocuklar birçok anlamda dezavantajlı. Dikkat dağınıklığı, hiperaktivite, ev ödevlerini tamamlayamama, arkadaş edinememe, sinirlilik, yorgunluk diğer çocukların canını yakma, matematiği kavrayamama, yorgunluk, huzursuzluk, unutkanlık, arkadaş grubundan dışlanma, düşünmeden hareket etme, sınıfta yerinde oturamama, kelimeleri yazamama, okuma güçlükleri, hemen ağlama, sırasını bekleyememe, ürkeklik, çekingenlik bunlardan sadece birkaçı...

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi öğretim elemanları ‘İlkokul Birinci Sınıfa Farklı Yaşlarda Başlayan Çocukların Ruhsal ve Sosyal Gelişim ile Akademik Benlik Algıları Açısından Karşılaştırılması’ başlıklı bir araştırma yaptı. 2012-2013 eğitim-öğretim döneminde 5 ve 6 yaşında ilkokula başlayan çocuklar çeşitli duygusal, sosyal, davranışsal ve okul sorunları açısından karşılaştırıldı. Ankara’da 87 devlet okulunda düzenlenen çalışma 5 yaşında birinci sınıfa başlayan çocukların 6 yaşındakilere hemen hemen her alanda geriden takip ettiğini ortaya çıkardı. 321’i erkek 297’si kız olmak üzere 618 çocuk üzerinde yapılan araştırma gruplar arasında olumlu ve olumsuz davranışlara da bakıldı. Bunun için 2012 eğitim öğretim yılının başlangıcı ekim-kasım ve eğitim yılının bitimine yakın mayıs-haziran aylarında ikişer hafta, öğretmen ve velilerle yüz yüze görüşme yapıldı. Uzmanlar, sonuçta 5 yaş grubunun her alanda dezavantajlı olduğunu açıkladı.

Haberin Devamı

Araştırmada 5 yaşında okula başlayan çocuklar için ulaşılan sonuçlardan bazıları ise şöyle:
- Ev ödevlerini yapamıyorlar
- Oyun etkinliklerinde dikkatleri dağınık
- Arkadaş edinemiyorlar
- Günlük etkinliklerde unutkanlar
- Matematiği kavramada zorluk çekiyorlar
- Yorgun görünüyorlar
- Dış uyaranlarda dikkatli değiller
- Yetişkinlerin ve yaş grubunda arkadaşların canını yakabiliyorlar
- Düşünmeden hareket ediyorlar
- Fikir üretemiyorlar, düşüncelerini açıklayamıyorlar
- Hata düzeltemekte sorun yaşıyorlar
- Bağımsız çalışamıyorlar

Haberin Devamı

Kendilerini mutlu, huzurlu hissetmeliler

Araştırmanın Koordinatörü Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emine Gül Kapçı, çalışmanın güvenirliği saptanmış değerlendirme araçları kullanılarak yapıldığını belirtti. 5 ve 6 yaş grubu arasında ciddi farklar olduğunu anlatan Prof. Dr. Kapçı, eğitim döneminin bitmesine birkaç hafta kala 5 yaş grubu öğrencilerinin sorunlarının devam ettiğini söyledi. Velilerin okula başlama yaşı konusunda karar verici olması gerektiğini dile getiren Kapcı, çalışmanın Milli Eğitim Bakanlığı ile paylaştıklarını vurguladı. Okul öncesi eğitimin parasız ve zorunlu olması gerektiğini savunan Prof. Dr. Emine Gül Kapçı şöyle konuştu:
“Eğitim döneminin bitmesine birkaç hafta kala dahi 5 yaşındaki öğrencilerin sorunlarının devam ettiğini gördük. Bu araştırmada, 6 yaşındaki çocuklar ise, her şeyin düzgün ve temiz olmasını isteme, ayrıntılarla uğraşma, kontrol etme ve mükemmeliyetçilik gibi konularda 5 yaşındaki çocuklardan daha dikkatli ve özenliler. Her iki gruptaki çocuklar arasında kuralları ihlal etme, kavga etme gibi karşıt gelme davranışları açısından fark yok. Bu sorunların ileride saldırganlığın gelişimine katkıda bulunabilecek ve her iki yaş grubunda da bu tür istenmedik davranışların azaltılması gerekir. İlkokul birinci sınıfta çocukların kendilerini mutlu ve huzurlu hissetmeleri, sevilen, arkadaşları tarafından aranan, başarılı bir öğrenci olarak görmeleri çok önemli. Sadece akademisyenlerin, öğretmenlerin ya da Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerin değil, anne-babaların da bu tür bilimsel araştırma sonuçlarına erişmesi gerekiyor. Çocuklarıyla ilgili karar alma süreçlerinde katılımları ve bilgilendirilmeleri önemli.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!