Rusya lideri Putin'in 70 yıllık hayatına damga vuran 7 dönüm noktası

Güncelleme Tarihi:

Rusya lideri Putinin 70 yıllık hayatına damga vuran 7 dönüm noktası
Oluşturulma Tarihi: Ekim 07, 2022 13:19

Bugün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in doğum günü. 70 yaşına giren Rus liderin hayatında dünya görüşünü özetleyen ve şekillendiren birçok önemli olay mevcut ancak bazıları özellikle öne çıkıyor.

Haberin Devamı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 7 Ekim 1952 doğumlu, yani bugün 70 yaşına basıyor.

İngiliz siyaset bilimci Mart Galeotti, Putin'in 70 yıllık hayatındaki 7 önemli dönüm noktasını BBC News için kaleme aldı. İşte Galeotti'nin yorumlarıyla genç Vladimir'in "Vladimir Putin" haline gelmesinde etkili olan 7 olay...

Rusya lideri Putinin 70 yıllık hayatına damga vuran 7 dönüm noktası

1964 - JUDOYA BAŞLADI

İkinci Dünya Savaşı sırasındaki 872 günlük kuşatmanın izlerini taşımakta olan Leningrad şehrinde dünyaya gelen genç Vladimir okul hayatı boyunca hep huysuz ve kavgacı bir çocuk olarak tanındı. Hatta o yıllardaki en yakın arkadaşının aktardığına göre, "Kavgaya girerken karşısında kim olduğuna hiç bakmazdı çünkü hiç korkmazdı".

Haberin Devamı

Leningrad sokakları çetelerden geçilmiyordu. Bu ufak tefek ama gözü pek çocuk, hasımları karşısında öne geçmesine yardımcı olacak bir beceriye ihtiyacı olduğunu biliyordu.

O nedenle 12 yaşındayken önce Rusya'ya özgü bir savunma sporu olan 'sambo'ya ardından da judoya başladı.

Kararlı ve disiplinli bir sporcuydu. 18 yaşına geldiğinde judoda siyah kuşak sahibi oldu ve ulusal gençler şampiyonasında üçüncülük elde etti.

Takip edenlerin bildiği üzere, judodaki başarısı Putin'in yıllardır dikkatle inşa ettiği sert erkek imajının en önemli ayaklarından birini oluşturuyor. Ancak judonun Putin'in hayatındaki önemi bununla sınırlı değil; aynı zamanda dış dünyanın tehlikelerine karşı her zaman hazır olmayı savunan hayat felsefesinin de bir parçası.

Putin'in biyografilerinde sık sık karşımıza çıkan şu sözünü de unutmayalım: "Eğer kavga kaçınılmazsa önce sen vurmalısın. O kadar sert vurmalısın ki rakibin ayağını bile kaldıramamalı."

Rusya lideri Putinin 70 yıllık hayatına damga vuran 7 dönüm noktası

1968 - KGB'YE İŞ BAŞVURUSU YAPTI

Leningrad'ın Liteyniy Prospekt isimli geniş caddesinin 4 numarasında bulunan ve şehrin en yüksek binası olan Bolşoy Dom (büyük ev) KGB'nin siyasi polis kolunun merkezi olarak hizmet veriyordu.

Haberin Devamı

Vatandaşların rahat rahat girip çıkmak şöyle dursun, mümkün olduğunca uzak durmaya çalıştığı bir binaydı Bolşoy Dom. Hatta Stalin döneminde burada sorgulanan o kadar çok kişi gulag'lara (çalışma kampı) gönderilmişti ki halk arasında bu yüksek binanın bodrum katından Sibirya'nın görülebildiğine dair espriler bile yapılır olmuştu.

Genç Vladimir, 16 yaşındayken o binanın kapısından girdi, kırmızı halılarla kaplı resepsiyonda ilerleyip danışmada bekleyen görevliye "Buraya nasıl katılabilirim?" diye sordu. Karşısındaki gencin bu sorusunun şaka olabileceğini düşünen görevliden "Önce askerlik yapman ya da bir üniversiteden mezun olman gerek" yanıtını aldığında ise "Hangi bölümü okusam daha iyi olur?" diye sormayı ihmal etmedi.

Haberin Devamı

Aldığı cevap "hukuk"tu. O andan itibaren hukuk fakültesini başarıyla tamamlamaya odaklanan Putin, mezun olduktan sonra KGB'ye katıldı.

Putin için KGB, çetelerle dolu Leningrad sokaklarının en güçlü çetesiydi. Parti bağlantısı olmayanlara bile güvenlik ve ilerleme imkânı sağlayan bir kurumdu.

Aynı zamanda bir şeyleri değiştirip ülkesinin ve halkının geleceğinde fark yaratmasına da imkân sağlayan bir işti bu. İlerleyen yıllarda gençliğinde severek izlediği casus filmleriyle ilgili olarak, "Bir ajan binlerce kişinin kaderine karar verebiliyor" diyecekti.

Rusya lideri Putinin 70 yıllık hayatına damga vuran 7 dönüm noktası

Dresden yıllarında çıkarılan Stasi kimlik kartı

Haberin Devamı

1989 - ÖFKELİ KALABALIK ETRAFINI SARDI

Ne var ki büyük umutlarla adım attığı KGB kariyeri, Putin'in beklediği gibi gitmedi. Kötü bir çalışan değildi ama çok fazla yükseleceğe de benzemiyordu. Yine de büyük bir çabayla Almanca öğrendi ve 1985 yılında KGB'nin Dresden'de bulunan iletişim ofisine tayin oldu.

Putin'in Almanya'daki hayatı oldukça rahat ve keyifli giderken Kasım 1989'da Doğu Almanya rejimi akıl almaz bir hızla yıkılmaya başladı.

5 Aralık günü öfkeli bir kalabalık, Dresden'de bulunan KGB binasının etrafını sardı. Putin can havliyle en yakın Kızıl Ordu garnizonunu arayıp koruma istedi. Telefonun diğer ucundaki çaresiz sesten, "Moskova'dan emir gelmedikçe hiçbir şey yapamayız ve Moskova'dan hiç ses yok" cevabını aldı.

Haberin Devamı

Putin merkezi gücün aniden çökmesinin ne kadar korkutucu bir şey olduğuna Dresden'de şahit oldu. Bunun sebebinin Sovyetler Birliği lideri Mihail Gorbaçov'un bir hatası olduğunu düşünüyordu. Gorbaçov, karşısına çıkan muhalefete hızla ve kararlılıkla yanıt vermemişti. Putin aynı hatayı asla tekrarlamamaya yemin etti.

Batı dünyasında Rusya liderine dair yapılmış en kapsamlı çalışmalardan biri kabul edilen "We Need To Talk About Putin" (Putin Hakkında Konuşmalıyız) ve yakın zamanda raflarla buluşacak olan "Putin's Wars" (Putin'in Savaşları) kitaplarının yazarı olan Prof. Mark Galeotti, aynı zamanda da Mayak Intelligence'ın direktörü.

Rusya lideri Putinin 70 yıllık hayatına damga vuran 7 dönüm noktası

Putin'in Dresden'de görev yaptığı yıllarda çekilmiş askeri üniformalı bir fotoğrafı

1992 - 'PETROL KARŞILIĞI GIDA' PROGRAMININ ARABULUCULUĞUNU YAPTI

Sovyetler Birliği'nin çöküşünün ardından KGB'den ayrılan Putin yeni adı St. Petersburg olan şehrin reformcu belediye başkanının yanında çalışmaya başladı.

Ekonomi serbest düşüş halindeydi. Putin'e şehrin halkının hayatını kolaylaştıracak bir anlaşmayı yürütme görevi verildi: 100 milyon dolar değerinde petrol ve metal karşılığında gıda tedarikini sağlamak.

Ancak bu anlaşmanın halkın hayatına pek etkisi olmadı. Hatta anlaşmaya ilişkin bir soruşturma kapsamında 100 milyon doların Putin'in, arkadaşlarının ve şehirde faaliyet gösteren çetelerin kasasına gittiği öne sürüldü. (Soruşturma dosyası kısa süre içinde kapatıldı.)

90'lı yıllarda Putin siyasi nüfuzun paraya çevrilebilecek bir değer olduğunu öğrendi.

Rusya lideri Putinin 70 yıllık hayatına damga vuran 7 dönüm noktası

2008 - GÜRCİSTAN'IN İŞGALİ

Putin, 2000 yılında Rusya devlet başkanı olduğunda Batı'yla olumlu bir ilişki kurmayı umuyordu. Bu ilişkinin koşullarını Rusya belirleyecekti. Bir zamanlar Sovyetler Birliği toprağı olan ülkelerin Rusya'nın etki alanında kalması da bu koşullardan biriydi.

Ancak Rus liderin iyimserliği kısa süre içinde önce hayal kırıklığına ardından da öfkeye dönüştü. Putin Batı'nın Rusya'yı etkin bir biçimde yalnızlaştırmaya ve alçaltmaya çalıştığına inanmaya başladı.

Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili'nin ülkesini NATO üyesi yapmaya kararlı olduğunu açıklaması Putin'i daha da öfkelendirdi. Gürcistan'ın Rusya destekli ayrılıkçı bölge Güney Osetya üzerinde yeniden kontrol sağlama yönünde adımlar atması da Putin'e harekete geçmek için ihtiyaç duyduğu ortamı sağladı.

Rus güçleri Gürcistan ordusunu 5 gün içinde yerle bir etti ve Saakaşvili'yi bir barış anlaşması imzalamaya zorladı.

Bu durum Batı'yı öfkelendirdi ancak bir yıl içinde ABD Başkanı Barack Obama, Rusya'yla ilişkileri "sıfırlama" önerisini getirdi. Üstüne bir de Moskova 2018 Dünya Kupası ev sahipliği ile onurlandırıldı.

Bütün bunlar Putin için doğru hareket ettiğini gösteren işaretlerdi: Zayıf ve tutarsız Batı dünyası başta oflayıp poflasa da kararlı irade karşısında eninde sonunda geri adım atıyordu.

2011-2013 - MOSKOVA PROTESTOLARI

2011 yılında gerçekleşen parlamento seçimlerine hile karıştığı yönündeki yaygın inanç protestolara neden oldu. Putin'in 2012'de yapılacak başkanlık seçimlerinde yeniden aday olacağını açıklaması bu protestoları daha da alevlendirdi.

Adını göstericilerin toplandığı meydandan alan Bolotnaya Protestoları, halkın Putin'e yönelik muhalefetinin bugüne kadarki en büyük yansıması oldu.

Putin gösterilerin Washington tarafından başlatıldığını ve idare edildiğine inanıyor ve doğrudan ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ı suçluyordu.

Bu protestolar Putin'i Batı'nın kendisinin sonunu getirmek istediğine yönelik inancını daha da kuvvetlendirdi. Artık savaş başlamıştı.

Rusya lideri Putinin 70 yıllık hayatına damga vuran 7 dönüm noktası

Pandeminin en başında 24 Mart 2020'de çekilen bu kare Moskova'daki bir hastane ziyaretinden

2020-2021 - KORONAVİRÜS KAPANMALARI

Covid-19'un bütün dünyayı kasıp kavurduğu günlerde, Putin kuralları çok keskin bir karantinaya girdi. Kendisiyle görüşecek herkesin, korumaların denetimi altında 15 gün önceden izolasyona girmesini talep ediyordu. Bu kişiler toplantı öncesi de mikropları öldüren ultraviyole ışınlar altından geçiyor ve üstlerine dezenfektan sıkılıyordu.

Bu sıkı kurallar, Putin'in yüz yüze görüştüğü müttefiklerinin ve danışmanlarının sayısını iyice azalttı. Geriye sadece her şeye evet diyen ve en az Putin kadar sert görüşlere sahip olan birkaç kişi kaldı.

Alternatif görüşlere maruziyeti gittikçe azalan, ülkesinin geri kalanıyla bağı gittikçe zayıflayan Putin bütün varsayımlarının doğru, bütün ön yargılarının makul olduğunu düşünmeye başladı. Ukrayna işgalinin tohumları da böyle atıldı.

Rusya lideri Putinin 70 yıllık hayatına damga vuran 7 dönüm noktası

İş insanı Yuri Kovalçuk'un Putin'in pandemi sırasında görüştüğü az sayıdaki kişiden biri olduğu biliniyor.

BBC News'de Mark Galeotti imzasıyla yayımlanan "Vladimir Putin at 70: Seven pivotal moments that made him" başlıklı haberden derlenmiştir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!