Kadına şiddet dünyanın her yerinde

Güncelleme Tarihi:

Kadına şiddet dünyanın her yerinde
Oluşturulma Tarihi: Kasım 27, 2017 10:19

Birleşmiş Milletler (BM) 1999 yılında 25 Kasım’ı ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ ilan etti. Türkiye’de yayınlanan gazeteleri okuyorum.

Haberin Devamı

Kadına şiddet dünyanın her yerinde
Türkiye’de yayın yapan televizyon kanallarının haber programlarına bakıyorum.
Her gün bir kadın cinayeti haberi.
Resmi verilere göre, Türkiye’de geçen yıl 328 kadın cinayeti işlenmiş.
Bu kadınların yüzde 85’i kocaları, eski kocaları, sevgilileri veya partnerleri tarafından öldürülmüş.
Bu yılın ilk 10 ayında da 240 kadın cinayeti işlenmiş.
Resmi verilere göre, Türkiye’de 15 yaşın üzerindeki her 10 kadından 4’ü şu ana kadar en az bir kere olmak üzere fiziksel, cinsel ve psikolojik tacize uğramış.
Ürkütücü bir gelişme.
Tedirgin edici bir olgu.
Yalnız Türkiye’de mi?
Dünyanın her yerinde öyle.

***
Demokrasinin beşiği olarak bilinen İngiltere’de resmi verilere göre, 2009 yılından beri binden fazla kadın kocaları, eski kocaları, sevgilileri veya partnerleri tarafından öldürülmüş.
Almanya’da da öyle.
Federal Kriminal Dairesi’nin (BKA) verilerine göre, Almanya’da 2015 yılında 331, geçen yıl da 357 kadın cinayeti işlenmiş.
Hem de eşler, eski eşler, sevgililer veya partnerler tarafından.
Diğer Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde de çok farklı değil kadın cinayetlerini içeren veriler.
AB Temel Hakları Ajansı (FRA) tarafından yapılan bir araştırmaya bakıyorum.
Tüm AB ülkelerinde kadınlara dönük fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddeti içeren bir rapor.
Kendi kendime “Olamaz” diyorum.
Utanç duyuyorum.
Bu rapora göre, Almanya’da 18-74 yaş grubu kadınların yüzde 35’i fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddete uğramış.
Aynı yaş grubu kadınların yüzde 20’si de eşleri, eski eşleri, sevgilileri veya partnerleri tarafından fiziksel şiddet yaşamış.
Yüzde 8’i de partnerleri tarafından cinsel şiddet görmüş.
Yüzde 7’si de başkaları tarafından cinsel şiddete uğramış.

Haberin Devamı

Diğer AB ülkelerinde de durum çok farklı değil.
AB genelinde fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddete maruz kalan kadınların oranı yüzde 33’ü buluyor.
Yani her 3 kadından biri.
Aynı rapora göre, sonradan AB üyesi olan eski Doğu Blok ülkelerinden Romanya, Polonya, Çek Cumhuriyeti gibi ülkelerde fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddete maruz kalan kadınların oranı daha düşük.
Hollanda, İsveç, Finlandiya, Estonya, Litvanya gibi ülkelerde ise daha yüksek.
Fransa Devlet Başkanı Emmanuel Macron, ‘çağımızın bu hastalığına’ karşı daha kararlı bir mücadele vermek için harekete geçti.
Macron, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü vesilesiyle yaptığı konuşmasında, hedefin her alanda kadın-erkek eşitliğini sağlamak olduğunu söyledi.
“Toplumumuzda bir cinsiyet hastalığı var” diyen Macron, Elysee Sarayı’ndaki konuşmasında kadın-erkek eşitliğinin öncelikli bir ulusal görev olduğunun da altını çizdi.
Macron, cinsiyet içerikli hakaretlere cezanın artırılması ve gönüllülük çerçevesinde olsa bile cinsel ilişki yaşının yeniden saptanması için çalışma başlattıklarını ilan etti.
“Cinsiyetlerin eşitliği konusunda pazarlık yapılmaz” diyen Macron,
şu üç ilkeyi hayata geçireceklerini söyledi:
- Eşitlik için kültürel mücadele ve eğitim.
- Kurbanlara sahip çıkma.
- Daha ağır ceza içeren yasal düzenlemeler.
Umarız diğer ülkelerde de zaman kaybetmeden benzer adımlar atılır.
Bizim ülkelerimizde de...
Türkiye’de de, Almanya’da da...

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!