'Bağırmakla yönetilse en gelişmiş ülke olurduk'

Güncelleme Tarihi:

Bağırmakla yönetilse en gelişmiş ülke olurduk
Oluşturulma Tarihi: Kasım 27, 2017 00:29

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kavgalardan bıktıklarını belirterek, "Bu ülkede hangi görüşte olursak olalım, bir arada kardeşçe yaşayabiliriz. Bağırıp çağırmakla ülkeler yönetilseydi, büyüyebilseydik vallahi biz şu anda dünyanın en gelişmiş ülkesi olurduk" dedi.

Haberin Devamı

HUZUR İSTİYORUZ
Antalya’da temaslarda bulunan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Kemer’de Belediye Başkanı Mustafa Gül'ü makamında ziyaret etti, partililerle selamlaştı. 14 Kasım’da Kumluca ile Finike’de oluşan hortum nedeniyle sera ve evleri zarar görenleri de ziyaret eden Kılıçdaroğlu özetle şunları söyledi:

“Türkiye'de huzur içinde yaşamak istiyoruz. İster doğu, ister batıda, ister güney, ister kuzeyde huzur içinde olmalıyız. Görüşlerimiz, kimliklerimiz, yaşadığımız bölgeler farklı olabilir, ama bayrağımızın altında güzel vatanımızda huzur içinde yaşamak istiyoruz. Dertlerimiz de olabilir, afetler de yaşayabiliriz. Ama huzur olduğu zaman dayanışma içinde bütün sıkıntıları aşabiliriz. Ben size sadece ve sadece huzur vaat ediyorum. Ben size güzel bir Türkiye vaat ediyorum.
Bunun mücadelesini el birliğiyle vereceğiz. 2019'a az kaldı. Gerginlik ve kavgalardan bıktık. Yeter artık. Bu ülkede hangi görüşte olursak olalım, bir arada kardeşçe yaşayabiliriz. Bağırıp çağırmakla ülkeler yönetilseydi, büyüyebilseydik vallahi biz şu anda dünyanın en gelişmiş ülkesi olurduk. Demek ki bu işler bağırmakla, kavga ederek olmuyor. Bu işler başka ülkelere kafa tutarak olmuyor.

PARAYLA İŞİM YOK
Hepimizde geleceğe yönelik kaygı var. Dolar aldı başını gidiyor, fiyatlar yükseliyor, insanlar huzursuz. Türkiye nereye gidiyor diye kaygı duyuyorlar. Ben 80 milyona huzurlu bir ülke vaat ediyorum. Benim kitabımda yandaş yok. Vatandaşın bütün dertlerini dinleyeceğiz. Vatandaşa hizmet etmek hakka hizmet etmek demek. Her kuruşun hesabını vereceğiz. Benim parayla da işim yok. Siyaseti vatandaşa hizmet etmek için yapıyoruz. Hapishaneler tıka basa dolu, insanlar rahat konuşamıyor. ‘Acaba başımıza bir felaket gelir mi?’ diye korkuyorlar. Demokraside ise insanlar rahatlıkla çıkıp derdini dile getirecek. 2019’da düşünüp sandığa gitmek lazım. Vatandaş kendini ülkücü, Atatürkçü, muhafazakâr; ne olarak tanımlarsa tanımlasın, hepimizin tek derdinin demokrasi olması lazım.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!