Sivil ölümlerini kabul etti ama İsrail’e sahip çıktı

“KENDİNİZİ Hamas’ın destekçilerine kullandırmayın. Kendi adınıza konuşun. Terörü kesin bir dille reddedin. Almanya göçmen kökenli bir ülke ve burada toplumsal barışın koşulları var. Bu koşullar şimdiye kadarkinden daha açık bir biçimde ifade edilmeli. Bu ülkede yaşayanlar ya da yaşamak isteyenler bir arada barışçıl yaşamanın kurallarına riayet etmek zorunda, tarihimizi bilmek zorunda. Almanya’da Yahudi yaşantısını korumak, devletin görevi ve vatandaşın vazifesidir. Bu, ülkede yaşayan herkes için geçerli. Bu hedefi şimdiye kadar olduğundan daha açık bir biçimde formüle etmemiz gerektiği kanısındayım. Bu terör ve nefret zamanında samimi olmayan ifadelerle bunları kabul etmek yeterli olmaz.”

‘MÜSLÜMANLAR ZAN ALTINDA BIRAKILMAMALI’
“Hepinizin Gazze’deki sivillerden ötürü acılarınızı ve çaresizliğinizi göstermek, bunu başkalarıyla paylaşmak için alanınız olmalı. Bunu kamusal alanda barışçıl şekilde yapma hakkı, anayasamız tarafından güvence altına alınmıştır, bu hak tartışılamaz. Müslümanlara karşı ırkçılık olmamalı, Müslümanlar genel zan altında bırakılmamalı. Barışçıl protestolar, dayanışma ve duygudaşlık meşru ve anayasa ile korunan özgürlüğün ifadesidir. Ancak özgürlüğün şiddete ve nefrete döndüğü yerde sınırlar vardır. Halkı antisemitik bir biçimde kışkırtmak, sinegoglara saldırılar, İsrail bayraklarını yakmak özgürlüğün kullanımı değildir. Bu tür eylemler ciddi bir biçimde kovuşturulmalı ve cezalandırılmalı.”
İsrail ile gösterilen dayanışmadan sevinç duyduğunu belirten Steinmeier, İsrail ile Hamas arasındaki çatışmaların Almanya’daki barışçıl hayatı olumsuz etkilemesinden ise endişe ettiğini söyledi.