Hükümete sarı kart

�

AMA CSU lideri ve Bavyera Eyalet Başbakanı Markus Söder, buna rağmen ‘memnundu’.
Seçim sonuçları şekillenmeye başlar başlamaz, kürsüye çıkan Söder, “Bavyera seçti. Bavyera istikrarı seçti. Seçimleri CSU kazandı” diyerek, adeta kendi kendini kandırmayı yeğledi.
Tabii, Özgür Seçmenler’le (FW) 2018 yılında oluşturdukları koalisyon hükumetini sürdüreceklerini de ilan ederek, iki partinin de üyelerini ve taraftarlarını rahatlattı.
Evet...
*
CSU tarihi bir yenilgi aldı, ama ‘kazanan’ da ‘kaybeden’ de Markus Söder oldu.
Söder kazandı, çünkü koltuğunu korudu.
Ancak bu tarihi yenilgiyle Söder, 2025 yılında yapılacak genel seçimlerde kardeş parti olarak bilinen CSU ile Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin (CDU) başbakan adayı olma şansını ‘sıfırladı’.
Bavyera’daki seçimlerin kazananı lise yıllarında okul çantasında Yahudi düşmanlığı içeren afişler bulunduğu suçlamalarına hedef olan FW Genel Başkanı Hubert Aiwanger oldu.
Aiwanger’in partisi seçimlerden ‘ikinci güçlü parti’ olarak çıktı.

İKİ EYALETİN DE KAZANANI AfD OLDU
Hessen’de ise kazanan CDU ve CDU’lu Eyalet Başbakanı Boris Rhein oldu.
CDU oy oranını yüzde 7.6 artırarak toplam oyların yüzde 34.6’sını alırken, Rhein başbakanlık koktuğunu korudu.
Ancak CDU ve Rhein çok iyi oldukları için değil, SPD’nin başbakan adayı Federal İçişleri ve Yurt Bakanı Nancy Faeser’in özellikle düzensiz göç ve sığınmacılar politikasındaki hataları yüzünden kazandı.
Hem Bavyera’da hem de Hessen’de seçimlerin kazananı yabancı ve sığınmacı, İslam ve Yahudi düşmanı sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) oldu.
AfD, Hessen’de CDU’nun ardından ‘ikinci güçlü parti’ konumuna yükseldi.
Hem de ‘halk partisi’ SPD’yi geride bırakarak.
Bavyera’da da ‘üçüncü güçlü parti’ oldu.
*
Ve diğer partilere “Siz ne yaparsanız yapın, biz geliyoruz” diyerek adeta meydan okudu.
Seçimlerin asıl kaybedeni ise federal düzeyde koalisyon hükümetini oluşturan SPD, Yeşiller ve FDP oldu.
Hükümet partilerine Hessen’de seçmenlerin ancak her üç seçmenden sadece biri destek verdi.
Bavyera’da ise her dört seçmenden biri.
Yaşanan enerji krizine rağmen Yeşiller’in bastırması üzerine Scholz hükümetinin Almanya’da üretim yapan son 3 nükleer santralı da 15 Nisan’da kapatması, düzensiz göç ve sığınmacı sayısındaki artışın engellenmesi için somut adımlar atıp önlem almaması, Kalorifer Yasası olarak bilinen Bina Enerji Yasası çerçevesinde 2024 yılı itibariyle yeni yapılacak konutlarda ve eski konutlarda en az yüde 60 yenilenebilir enerji tüketecek ısıtıcı sistem monte edilmesi planları seçmenleri küplere indirdi.
Ve yanlış politikanın faturasını Scholz hükümetine kesti.
Yani seçmenler Scholz hükümetine ‘sarı kart’ gösterdi.
Hükümetin küçük ortağı FDP’nin Hessen’de yüzde 5 oy alarak yüzde 5 barajını zar zor aşması, Bavyera’da ise yüzde 3’le barajın altında kalması daha şimdiden “koalisyonda sancılar artacak” sinyalini de vermeye başladı.