Güncelleme Tarihi:
YAŞAR Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Huriye Toker’in koordinatörlüğünde yürütülen ve Jean Monnet modül projesi olarak 2017 yılında hibe almaya hak kazanan proje, 3 yıldır aralıksız devam ediyor. Canlı bağlantıyla seminer dersine katılarak AB-Türkiye ilişkileri ve AB İletişim Stratejisine ilişkin bilgiler aktaran Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Faruk Kaymakçı, 2018 yılında gerileyen Türkiye-AB ilişkilerini tekrar canlandırmak için reformları hızlandırma gayreti içine girdiklerini söyledi. Kaymakçı, “Türkiye’nin adaylığının resmen onaylandığı 1999 yılından, AB’ye katılım müzakerelerin başladığı 2005 yılına kadar çok önemli reformlar yapıldı. Hatta Türkiye Cumhuriyeti’nin en reformcu dönemi oldu diyebilirim. 2018 yılında ise soğuyan ve gerileyen Türkiye-AB ilişkilerini yeniden yumuşatmak ve canlandırmak için reformları tekrar hızlandırdık. Vize serbestisi diyaloğunda da yerine getirmemiz gereken 6 kriter bulunuyor. Bunların büyük bir bölümü siyasi alanla ilgili. Umarım bu reform dalgasını hızlandıracağız” dedi.
AB, KRİZ DÖNEMİNE DAYALI BİR YAPI DEĞİL
Pandemi sürecinde AB’nin dayanışma tutumunu değerlendiren Kaymakçı, “Pandemi ile mücadele ve sağlık konuları kurumsal olarak AB’nin görev alanında değil. Mart başında çok büyük bir beklenti vardı, kriz çıktı ve AB bunu nasıl çözecek diye. Ama AB, kurumsal olarak hareket edemedi çünkü bunun nedenleri vardı. AB, kriz yönetimine dayılı bir yapı değil. Gelir artırma alanı var ama tek ses olma, krizlere karşı esnek olma gibi bir yapıya sahip değil. Eğer AB’yi yetersiz kaldı diye suçlayacaksak bu kriterler çerçevesinde suçlayalım. Duygulardan uzak, verilerle konuşmak gerekirse AB Komisyonu 750 milyar Euro’luk ekonomik kurtarma paketini açıkladı. Dünyanın hiçbir coğrafyasında böyle bir rakam açıklanamadı” dedi.