Anayasal eşitliği özledik

Güncelleme Tarihi:

Anayasal eşitliği özledik
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 26, 2023 11:45

Almanya’da koalisyon hükümetini oluşturan SPD, Yeşiller ve FDP, 7 Aralık 2021 tarihinde imzaladıkları ‘koalisyon sözleşmesi’nde yer alan ve ‘çifte vatandaşlık’ yolunu açan Modern Alman Vatandaşlık Yasası’yla ilgili ilk somut adımı attı. Ve bu geçen çarşamba günü yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında, Federal İçişleri ve Yurt Bakanı Nancy Faeser öncülüğünde hazırlanan tasarı kabul edildi.

Haberin Devamı

Anayasal eşitliği özledik
BAKANLAR Kurulu’nun onayının hemen ardından Bakan Faeser, bir basın toplantısı düzenledi.
Ve hayata geçirilecek bu yasanın koalisyon hükümetinin ‘en önemli reformu’ olacağının altını çizdi.
Tabii, “Biz, çoktandır toplumumuzun bir parçası olan insanların ülkemizi demokratik olarak birlikte şekillendirmelerini istiyoruz” dedi.
Bu hiç şüphesiz çok çok önemli bir gelişmedir.
Ama bu yöndeki ilk adımlar yıllar önce de atıldı.

İLK ADIM SCHMIDT DÖNEMİNDE ATILDI
Almanya’nın eski SPD’li Başbakanı Helmut Schmidt’in göreve getirdiği ilk ‘Yabancılar Sorumlusu’ olan Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eski Eyalet Başbakanı Heinz Kühn’ün, 1979 yılında hazırladığı ‘Kühn Memorandum’da, demokratik katılımın gerçekleşmesi için Almanya’da 8 yıldır yasal olarak yaşayan yabancılara yerel seçimlerde seçme ve seçilme hakkı verilmesi önerildi.
Ama yıllarca somut adımlar atılmadı.
SPD’nin iktidarda olduğu Schleswig Holstein Eyalet Parlamentosu 14 Şubat 1989 tarihinde, eyalette en az 5 yıldır yasal olarak yaşayan yabancılara yerel seçimlere katılma hakkı verilmesini karara bağladı.
20 Şubat 1989’da da SPD ve FDP’nin desteğiyle Hamburg Eyalet Parlamentosu en az 8 yıldır yasal olarak yaşayan yabancılara yerel seçim hakkı verilmesini kararlaştırdı.
Tabii CDU/CSU hemen itiraz etti.
Karlsruhe’deki Federal Anayasa Mahkemesi, 31 Ekim 1990’da iki eyaletin kararını da “Almanya Federal Cumhuriyeti demokratik ve sosyal bir federe devlettir. Egemenlik tümüyle halkındır. Halk egemenliğini seçimler ve oylamalar aracılığıyla ve yasama, yürütme ve yargı yetkileriyle donanmış özel organlar eliyle kullanır” içerikli Alman Anayasası’nın 20’nci maddesiyle bağdaşmadığı gerekçesiyle iptal etti.
Yani Almanya’nın en yüksek yargıçları, “Alman Anayasası’na göre halk Almanlardan, Alman vatandaşlarından oluşuyor” görüşünü savundular.
Bu egemenlik haklarından da ancak Alman vatandaşı olanların oluşturduğu ‘halkın’ yararlanabileceğini.

Anayasal eşitliği özledik
MAASTRICHT SÖZLEMESİ’YLE DEĞİŞTİ
Ancak Federal Anayasa Mahkemesi’nin bu kararından 15 ay sonra, 7 Şubat 1992 tarihinde, Avrupa Konseyi’nin imzaladığı Maastricht Sözleşmesi ile AB vatandaşlarına yaşadıkları üye ülkelerdeki yerel seçimlere katılma hakkı verildi.
AB üyesi ülkelerden gelen ve 3 ay Almanya’da yaşayanlar da anayasada yapılan bir değişiklikle 1994 yılından beri yerel seçimlere katılma, seçme ve seçilme hakkına sahip.
Yani Maastricht Sözleşmesi ile Alman politikacıların da Alman yargıçların da ‘halk’ anlayışı birden değişiverdi.
Nedense Federal Anayasa Mahkemesi yargıçlarının biri bile “Bu sözleşme Alman Anayasası ile bağdaşmıyor” diye itiraz etmedi.
Bu uygulama ile Alman Anayasası’nın “Bütün insanlar yasa önünde eşittir. Cinsiyeti, soyu, ırkı, dili, yurdu ve kökeni, inancı, dini veya siyasi görüşleri dolayısıyla hiç kimse mağdur edilemez ve hiç kimseye imtiyaz tanınamaz” denilen 3’üncü maddesinin apaçık ihlal edildiğini söyleyen olmadı.
AB üyesi İsveç, 1975 yılında yabancılara yerel seçimlere katılma hakkı verdi.
Belçika, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Hollanda, İrlanda, İspanya, İsveç, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Portekiz, Slovakya ve Slovenya gibi AB ülkelerinde AB üyesi olmayan ülkelerden gelenler de yıllardır yerel seçimlere katılma hakkına sahip.
Ama Almanya’da doğup büyüyen, yıllardır bu ülkede yaşayan, bu ülkenin kalkınmasına katkıda bulunan Türk vatandaşları -tabii daha başka uluslardan olanlar da var- bu haktan mahrum.

Haberin Devamı

EYALETLER MECLİSİ’NİN ONAYINA GEREK YOK
Aynı şey ‘çifte vatandaşlık’ için de geçerlidir.
1998 yılında Gerhard Schröder başbakanlığında SPD ile Yeşiller’in oluşturduğu koalisyon hükümeti, ‘çifte vatandaşlığı’ da içeren Almanya’da kana dayalı (ius sanguinis) vatandaşlık yerine, doğulan yere (ius soli) dayalı vatandaşlık için harekete geçerek bir Vatandaşlık Yasa Tasarısı hazırladı.
CDU ile CSU karşı çıkarak bir imza kampanyası başlattı.
Hessen Eyalet Parlamentosu seçimleri öncesi “Türklere karşı nerede imza atılıyor?” diyenler, kurulan stantlara koştu.
Doğulan yere dayalı vatandaşlık 1 Ocak 2000 tarihi itibariyle uygulamaya konuldu, ama CDU/CSU’nun karşı çıkması nedeniyle ‘çifte vatandaşlık’ Eyaletler Meclisi’nden döndü.
Ve Türklere ‘çifte vatandaşlık hakkı’ yattı.
Almanya, diğer 26 AB üyesi vatandaşlarının yanı sıra aralarında ABD, Kanada, Avustralya, Güney Kore, Japonya gibi ülkelerin de bulunduğu 50’den fazla ülke vatandaşlarına ‘çifte vatandaşlık’ hakkı vermektedir.
İşte şimdi, daha önce yapılan değişiklikle Eyaletler Meclisi’nin onayına gerek olmadığı için Almanya’da yasal olarak 5 yıl -bazı durumlarda 3 yıl- yaşayan herkese ‘çifte vatandaşlığı’ da içeren Modern Alman Vatandaşlığı Yasası’nın hayata geçirilmesine aylar kaldı.
Tabii Alman Anayasası’nın 3’üncü maddesindeki ‘anayasal eşitlik özlemi’nin sona ermesine de...

BAKMADAN GEÇME!