'Bebeğimin neden ağladığını bir tek ben bilirim' Yapay zekâ annenin bile anlamadığı sorunu tahmin edebilir mi?

Bebeklerin neden ağladığını yüzde 90'ın üzerinde doğruluk payıyla tahmin ettiğini iddia eden yapay zekâ destekli uygulamalar son dönemde oldukça popüler. Biz de hem bu uygulamaların çalışma mantığını uzmanı ile konuştuk hem de annelere fikirlerini sorduk.

Haberin Devamı

Bebekler konuşamadıkları için acıktıklarında, bir ağrıları olduğunda ya da altlarını kirlettiklerinde dertlerini ağlayarak anlatmaya çalışır. Özellikle yeni anne babalar bazen saatlerce ağlayan bebeklerinin sıkıntısını anlamaya çalışırken zor anlar yaşayabilir. Artık böyle durumlarda teknoloji anne babaların imdadına yetişiyor.

Gündelik yaşamımıza hızla entegre olan yapay zekâ, çeşitli uygulamalarla anne babaların hayatını da kolaylaştırıyor. Bu uygulamalardan biri de yapay zekâ sayesinde bebeklerin ağlamalarını analiz ederek, hangi nedenle ağladığı konusunda ailelere ipucu veriyor. 

Peki siz böyle bir uygulamayı kullanır mısınız ya da konu bebeğiniz olduğunda bu uygulamaya güvenir misiniz?

Bu uygulamalar gerçekten doğru tespitlerde bulunuyor mu?

Haberin Devamı

Yapay zekâ annenin bile anlamadığı sorunu tahmin edebilir mi?

Hem akademisyen ve teknoloji yatırımcısı Ergi Şener ile konuştuk hem de çocuk sahibi olan ailelere bu uygulama hakkında görüşlerini sorduk.

* * * * *

'ÇOCUĞUM AÇ MI AĞRISI MI VAR, BİR TEK BEN BİLİRİM’

Işıl P. (29)

Benim bir çocuğum var ve bebekken inanılmaz ağlıyordu. Bazı geceler o kadar ağlardı ki eşimle ne yapacağımızı şaşırırdık. Karnı tok, bezi temiz olmasına, hasta olmamasına rağmen kesintisiz ağlayınca susturmak için bin dereden su getirirdik. Gerçekten çok zor günler, uykusuz geceler geçirdik. O zaman bana bu uygulamadan bahsetseydiniz çaresizlikten denerdim belki de ama çok da inanarak kullanmazdım.

Teknolojinin nimetlerinden yararlanalım elbette ama bu uygulamaların doğruluğuna inanmıyorum ben. Bizim saatlerce susturamadığımız, neden ağladığını bir türlü anlamlandıramadığımız çocuğumuzun neden ağladığını bu uygulama nasıl bilecek? Çocuğum aç mı ağrısı mı var bir tek ben bilirim. Benim bilemediğimi yapay zekâ nasıl bilecek? Hiçbir yapay zekâ bir annenin sezgilerinin önüne geçemez. Dolayısıyla bu tarz uygulamalara inanmıyorum ve kullanmıyorum.

‘GAYET FAYDALI BİR UYGULAMA, DENEMEKTEN ZARAR GELMEZ’

Nihal B. (33)

Benim bir bebeğim var, genelde ağladığında neden ağladığını annelik içgüdüsü ile tahmin edebiliyorum ve yanıldığım olmadı. Ancak dönem dönem gece sabaha kadar aralıklarla ağladığı oldu ve o gecelerde ne yapacağımızı bilemedik. Hastaneye bile gitmeyi düşündük ama ne ateşi vardı ne halsizdi ne de başka bir belirti vardı. Hastaneye ‘Bebeğimiz çok ağlıyor ve bir türlü susturamıyoruz’ diye giden aileler vardır eminim ama biz utandık gitmeye. O birkaç gece neden ağladığını da hiçbir zaman anlayamadık, öyle kendiliğinden kesildi.

Haberin Devamı

Eğer bu uygulamalar bize bebeğin sebepsiz ağlama nedenini gerçekten söyleyebiliyorsa ben denemek isterim. Sonuçta ne zararı olacak ki. En azından bizim aklımıza gelmeyen bir noktaya dikkat çekebilir. Bazen öyle oluyor ki elin ayağın birbirine dolanıyor, kafan duruyor, ne yapacağını ne düşüneceğini şaşırıyorsun. İşte o zamanlarda birinin sana bebeğinin neden ağladığı hakkında isabetli yorum yapması çok işe yarayabilir, gayet faydalı bir uygulama.

Bebeğimin neden ağladığını bir tek ben bilirim Yapay zekâ annenin bile anlamadığı sorunu tahmin edebilir mi

‘BENİM UYGULAMAM ANNEM VE BİR TELEFON UZAĞIMDA’

Serpil Y. (41)

Ben iki çocuğumu büyütürken en büyük yardımcım annem oldu. Lohusalık döneminde zaten hep yanımdaydı, onun sayesinde o zorlu dönemi kolay atlattım ama o kendi evine döndükten sonra biraz zorlandım.

Haberin Devamı

Bebeğim bazen emmesine, gazı olmamasına rağmen ağlıyordu ve bir türlü susturamıyorduk. Hemen telefona sarılıp annemi arıyordum. ‘Anne bu çocuk sürekli ağlıyor, susturamıyorum’ diyordum. Annem de ‘Telefonu yakınına getir, bakayım nasıl ağlıyor’ derdi. Yani tıpkı sizin bahsettiğiniz uygulama gibi ağlama sesine göre bana olasılıkları sıralardı. Bazen de görüntülü görmek isterdi. O ne derse doğru çıkıyordu ve ağlaması kesiliyordu. Mesela bir gün yine böyle soluksuz ağlıyordu, annemi aradım görüntülü, ‘Üstü kalın ondan bunalmış’ dedi. Üstündekileri çıkarınca kesti bebeğim ağlamayı. Bir kere de yine böyle katılır gibi ağlarken aradım, çoraplarına kadar görmek istedi. Meğer çorabın lastikleri bebeğin bacağını çok sıkmış. Biz bunun farkında bile değildik. Üstüne başına baktık böcek falan mı soktu acaba diye ama çoraplarını çıkarmak aklımıza gelmemişti.

Haberin Devamı

Yani şimdi bu telefon uygulamaları bebeklerin ağlamasını benim annem gibi tahmin edebilir mi? Edeceğini bilsem zevkle kullanırım ama bu mümkün değil. O yüzden benim yapay zekâm, uygulamam annem ve her zaman bir telefon uzağımda. 

Bebeğimin neden ağladığını bir tek ben bilirim Yapay zekâ annenin bile anlamadığı sorunu tahmin edebilir mi

‘BENİM OĞLAN O KADAR ÇOK AĞLIYOR Kİ ONU HİÇBİR UYGULAMA ÇÖZEMEZ’

Pelin D. (28)

Benim oğlum şu anda 2,5 yaşında ama daha küçükken o kadar sebepsiz yere ağlıyordu ki onun ağlamasının sebebini bulabilecek herhangi bir uygulama icat edildiğini sanmıyorum. Hâlâ ağlama krizleri devam ediyor ama en azından artık konuşabildiği için işimiz biraz daha kolaylaştı, ama sadece biraz...

Bebekken acıktığında, canı yandığında ya da hastayken çığlık çığlığa ağlıyordu. Yani biraz yaygaracı bir bebekti ama böyle durumlarda en azından ağlamak için sebebi oluyordu. Asıl sorun hiç sebep yokken kesintisiz ağlamasıydı. Bazen de hiç neden yokken bir ağlamaya başlıyordu susturabilene aşk olsun. Yani onun ağlamasını uygulamaya dinletsem algoritması şaşırır hata verirdi eminim.

Haberin Devamı

Bu arada ben bu tarz teknolojik uygulamaları kullanmayı çok seviyorum ve faydasını görüyorum ama ağlama için olanını hiç kullanmayı düşünmedim işe yaramayacağını bildiğim için. Mesela beyaz gürültü dinlettiğimiz uygulama işimize yarıyordu, en azından ağlama süresini kısaltıyordu. Ninni dinlettiğim uygulama vardı, o da uykuya dalmasını kolaylaştırıyordu. Yani bu tarz uygulamaları çok faydalı buluyorum ama benim oğlum sıradan bir çocuk değil, onu hiçbir uygulama çözemez.

‘TECRÜBENİN YERİNİ HİÇBİR ŞEY TUTAMAZ’

Nur. C. (58)

Ben 3 çocuk büyüttüm, şimdi de torunuma bakıyorum. İlk çocuğumu büyütürken elim ayağıma dolanırdı, sürekli panik yapardım. Neden ağladığını anlayamaz, susturamadıkça sinirden ve çaresizlikten ben de onunla birlikte ağlardım. İkinci çocukta daha rahattım, üçüncüsünde ise iyice palazlandım, gözüne baktığımda ne istediğini anlar hale geldim.

Çocuklar büyüdü, şimdi de haftanın 3 günü torunuma bakıyorum. 1 yaşına kadar kızım ile birlikte baktık. Kızımın da tıpkı benim ilk çocuğumda yaşadığım endişeleri yaşadığını gördüm. Eşi ile birlikte 'Şunu indirelim bunu yükleyelim' falan dediklerini duyuyorum arada ama bence bunlar boşa çaba.

Yanınızda bir büyükanne var ise hiçbir uygulamaya ihtiyacınız olmaz çünkü tecrübenin yerini hiçbir şey tutmaz. Bebeğin ağlamasını dinleyince neden ağladığını söyleyecek şey yapay zekâ değil büyükanne zekâsıdır. Siz büyüklerinizin sesine kulak verin.

* * * * *

Uludağ Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Basri Kul, bebek sahibi olduğunda yaşadığı sıkıntılardan yola çıkan  öğrencisiyle birlikte "akıllı beşik cihazı" tasarladı. Kul'un patentini aldığı "akıllı beşik" ile bebeğin neden ağladığı tespit edilerek ebeveynine bildiriliyor. Beşiğe bağlanan cihazla bebeğin sesi sürekli takip ediliyor. Cihaz, bebek ağlamaya başladığında önce ağlama şeklini tespit ediyor. Buna göre bebeğin hangi durumda olduğunu hesaplayan cihaz, ekran üzerinden ebeveyne bebeğin acıktığı, anne şefkatine ihtiyaç duyduğu, uykusu geldiği yönünde bilgi veriyor.

 

Akademisyen ve teknoloji yatırımcısı Ergi Şener, yapay zekâ teknolojisinin bebeklerin ağlamalarını yüzde 90'ın üzerinde doğrulukla tahmin edebilmesinin, bu teknolojinin hayatımızın her alanında ne kadar hızlı ilerlediğini, bundan sonra da büyümeye ve gelişmeye devam edeceğini, yaşamlarımızın olmazsa olmaz bir parçasına dönüşeceğini açıkça ortaya koyduğunu söyledi.

Bebekler açlık, uyku, huzursuzluk, acı ya da ilgi ihtiyacı gibi nedenlerle ağlıyor. Peki yapay zekâ bunu nasıl bir süzgeçten geçiriyor? Algoritmaya girilen veriler, bu unsurları yüzde 100 tahmin edebilir mi?

Yapay zekânın yüzde 100 isabetli tahminler yapma yeteneğine henüz sahip olmadığını belirten Şener, bu uygulamaların bir bebeğin ağlamasının tonunu, frekansını ve ritmini analiz ederek ağlama sebebini belirlemek için makine öğrenimi algoritmalarını kullandığını söyledi ve ekledi:

"Ancak yapay zekâ algoritmalarının doğruluğu, eğitildikleri veriye ve kullanıldıkları koşullara bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle bu tür tahminlerin her zaman yüzde 100 kesin olamaz. Bu algoritmalar ne kadar büyük bir veri kümesi içinde eğitilirse, o kadar doğru sonuçlar verir" dedi.

Bu uygulamanın işitme engelli ebeveynler için nasıl bir fayda sağlayabileceğini sorduğumuz Ergi Şener, bebeklerin neden ağladığını tahmin eden uygulamaların işitme engelli ebeveynlerin bebeklerine daha etkili bir şekilde bakmalarına ve bebeklerinin ihtiyaçlarını anlamalarına yardımcı olmak için oldukça değerli olduğunu ancak yine de bu uygulamaların yüzde100 doğruluğu ve güvenilirliği olmadığı gerçeğini akılda tutmakta fayda olduğunu, ağlama sebebini tahmin etmede görsel yolla bildirim sağlanması, metin mesajları gönderilmesi, titreşim veya dürtme gibi uygulamaların bebeğin temel ihtiyaçlarının anlamada yardımcı olabileceğini, böylece, engelli ebeveynlerin de kendilerini daha rahat ve güvende hissedebileceğini ifade etti.

Peki, ebeveynler bu algoritmaya güvenerek hareket ederse, nasıl tehlikeler ortaya çıkabilir

Yapay zekâ tabanlı tahmin uygulamalarının sağladığı bilgilere tedbirle yaklaşmanın oldukça önemli olduğunu dile getiren Şener, ebeveynlerin bu tür teknolojileri bebeklerinin ihtiyaçlarını anlamak için bir araç olarak kullanabileceğini ancak her zaman yanılma payı olduğunu ve tahminlerin yanlış yönlendirmeler yapabileceğini unutmamak gerektiğini söyledi.

"Benim kişisel görüşüm de ebeveynlerin yine de kendi içgüdülerine güvenmeleri gerektiği, onların herhangi bir yapay zekâ algoritmasından daha güçlü olduğu yönünde" diyen Şener, bu teknolojileri değerlendirirken, avantajlarıyla beraber dezavantajlarını da değerlendirmekte fayda olduğunu, yapay zekâ teknolojilerinin insana olan ihtiyacı azaltabileceğini, öte etik unsurları ve veri gizliliği konularını da göz ardı etmemek gerektiğini vurguladı ve sözlerine şöyle devam etti:

“Yapay zekânın her zaman insanların ya da mesleklerin yerini alması gerekmiyor. Yapay zekâ sayesinde karar mekanizmasını daha doğru ve sağlıklı hale getirebildiğimiz gibi, yaratıcılığı ve üretkenliği artırabilmek de mümkün." 

Şener, ayrıca önceki çalışmalar risk altındaki çocuklarda anormal ses kalıplarını tespit etmede ümit verici sonuçlar vermiş olsa da bu çalışmaların örneklem boyutlarının halen küçük olduğunu ve daha fazla veri toplamak gerektiğinin altını çizdi. 

Yapay zekânın geniş kullanım alanları ve “yıkıcı” etkisinin yanında; bu önemli teknolojinin nasıl geliştirildiği ve hangi alanlarda nasıl kullandırıldığına yönelik daha detaylı düşünülmesi ve tartışılması gereken bir dönemdeyiz. Bu nedenle yapay zekâya popülist bir şekilde yaklaşmaktansa; teknoloji, ekonomik etki, etik ve yapay zeka politikaları geliştirme gibi pek çok açıdan yeni bir çağın ilk aşamalarında olduğumuzun da bilincinde olarak bu önemli teknoloji trendini doğru analiz etmeli, işimizde, çalışmalarımızda nasıl kullanabileceğimizi anlamaya çalışmalı ve bu önemli trende kafa yormalıyız. 

 Akademisyen ve teknoloji yatırımcısı Ergi Şener

 

Yazarın Tüm Yazıları