‘Yoksul doğulu’ Budapeşte artık lüks bir başkent

Budapeşte, Komünist rejiminin yadigârı “yoksul doğu” imajını konfor ve lüks ile değiştirmiş olan Avrupa şehirlerinden bir tanesi. Four Seasons Gresham Palace ile birinci sınıf Japon restoranı Nobu’nun burada açılan yeni şubesi durumu özetliyor. Ancak şehrin en canlı uğrak noktaları, Budapeşte’nin yerli mekanları… Her gün sayısı artan yabancı ortaklı yerler bile, şehrin köklü uğrak noktalarını ile boy ölçüşemiyor. Batı’daki görkemli Buda’dan, Tuna Nehri’nin doğusunda kalan Peşte’in eski-şık(shabby-chic) caddeleri yerli sanatçıların, üreticilerin, şarap tüccarlarının ve şeflerin başarılarını gözler önüne seriyor. Hungarikum adı verilen çeşit çeşit yerli lezzeti tatmasanız veya en yeni tasarımcıların peşinden koşmasanız bile, Budapeşte’de geçireceğiniz hafta sonu size şehrin anlayışla karşılanan gururuna rağmen otantik bir yer deneyimleme şansı sunuyor.

Yürüyüş zamanı

Buda’nın dik yokuşları, Peşte’in uzun bulvarları olduğu bir gerçek. Tisza Cipo’dan (tiszacipo.hu) alabileceğiniz yeni bir çift spor ayakkabı ile bacak kaslarınızı geliştirmeye hazır olun. Zamanın Komünist dönemininden bu güne kadar gelen marka 2003 yılında modern sokak modasına uygun olarak yenilendi. Çarpıcı renkleri, dayanıklı malzemesi ve kaliteli işçiliği ile Komünist rejiminden çok uzaklaşmış görünüyor. Markanın Klasszik adlı modeli 170 TL. Budapeşte alışverişinizi tamamladığınızda, favori hatıralık eşyanız bu ayakkabılar olacak.

Şarap Mutfağı

Dünyanın Avrupa’daki en eski şarap bölgelerinden olan Macaristan, aynı zamanda Eski Dünya mutfağına kaynaklık eden bir şehir. Bu iki unsurun en yeni buluşma noktası 2011 yılında açılan Borkonyha (borkonyha.hu). Türkçe adı Şarap Mutfağı olan Borkonyha, 200 farklı çeşit yerli şarabın ikram edildiği modern bir bistro. Arzu ederseniz şarabınızı kadeh olarak sipariş vermeniz de mümkün. Özel olarak Macaristan’ın kuzeyindeki Szilvasvarad köyünden gelen alabalık veya ızgara havuç ile birlikte servis edilen yaban domuzunu (20 TL) Zoltean Gunzer 2009 Kadarka adlı yerli kırmız şarap ile denemeniz önerilir. Şarabın zengin frenk üzümü ve böğürtlen içeriği, California’nın Zinfandel’i ile yarışacak nitelikte. Kadehinin fiyatı yaklaşık 8.5 TL.

Bahçe Barı

Havaların ılık olduğu zamanlarda, Budapeşte civarındaki boş araziler Macarca “Kert” olarak bilinen bahçe barlarına dönüştürülüyor. Sonuç mu? Alman “Beer Garden” (Bira Bahçesi) konsepti ile anarşist yerleşkeleri arasında bir yerde konumlandırılabilecek hafif pasaklı, biraz da salaş açık hava barları.“Kert” trendinin en yeni temsilcilerinden Otkert (Zrinyi utca 4; 36-30-413-1173;otkert.blogspot.com) bahçe barlarına konseptini diğerlerine kıyasla bir üst seviyeye taşıyor. 2010 yılında açılan yer, İngilizce haber ve kültür blogu pestiside.hu tarafından 2011’de kentin “ilk şık kerti” seçildi. Otker’te ilk iş kendinize sessiz bir köşe bulup bir shot armut veya kayısı palinka ile rahatlayın. Sonrasında açık hava dans pistindeki keyifli kalabalığa katılmaktan kendinizi alı koymak istemeyeceksiniz. Üstelik fiyatları oldukça hesaplı.

Butik Avı

Öncelikle ourstyle.huadlı online mağazaya tıklamayı unutmayın. Zira seyyar moda mağazalarından bir tanesi yakınınızda olabilir! Eğer listelenmiş bir şey yoksa Dohany Caddesi Sinagogu (Dohany Street Synagogue), Macaristan Milli Müzesi (The Hungarian National Museum) ve Tuna Nehri arasında kalan bölgeye doğru yola koyulun. Bölgedeki Black Box (blackboxconceptstore.tumblr.com) gibi butikler, gündelik gece elbiselerinden houte coutre elbiselere kadar birçok seçenek sunuyor. Üstelik her şey yerli tasarımcılar tarafından, çok uygun fiyatlara! Eğer kuş motifli, rengarenk keten elbiseler tarzınıza daha çok hitap ediyorsa, aynı bölgede bulunan Eclectick (eclectick.hu) mağazasına uğramadan geçmeyin.

Sıcak havadan kaçış

Budapeşte’de yaz günleri, sıcak hatta çok sıcak olabiliyor. Böyle bir günde Sziklakorhaz’ı (sziklakorhaz.hu) ziyaret etmek isteyebilirsiniz. Eskiden gizli bir hastane ve nükleer sığınak olarak kullanılan olan Sziklakorhaz, Buda Kale’sinin altında, dağın derinliklerinde saklı. 2007 yılının ortalarında soğuk savaş müzesi olarak halka açılan bu sıra dışı yeri ziyaret ederseniz yerin altında sıcaklığın 17 derecenin altında olduğu bilgisi aklınızda bulunsun. Müze’yi her saat başı İngilizce veya Macarca düzenlenen turlara katılarak da gezmek mümkün. Bir saat süren turun ardından, Macarların meyve aromalı sodası Marka Soda’yı (2 TL) deneyebilir veya askeri kask, gaz maskesi (9 TL) gibi size bu yer altı sığınağını hatırlatacak hediyelik eşyalardan eve götürmek istediğinizi seçebilirsiniz.

Michelin yıldızlı akşam yemeği

Prag, Komunizm sonrası yeniden yapılanan Avrupa şehirleri arasında ilk kez Michelin yıldızına layık görülen bir restoran açtığında Budapeşteliler biraz homurdanmıştı. 2 yıl sonra Budapeşteliler Onyx (onyxrestaurant.hu) ile öne geçti. Raday Utca’daki stil sahibi restoran Costes’in ardından, Onyx, şehire ikinici Fransız yıldızını getirmiş oldu. Dışarıda yemek yemekten yorulanlara, siyah duvarların üstündeki altın rengi, ağır koltuklar ve usulune uygun masa servisi biraz fazla gözükebilir. Ancak Onyx’in yemekleri, Macar kültürü ile dünya mutfağı arasında adeta bir köprü kuruyor. Marmelat ve kolache ile servis edilen kaz ciğeri turtası (35 TL) veya kremalı havuç püresi ile servis edilen biftek (60 TL, sığırın sırt bölümünden elde ediliyor) için söylenecek söz yok! Hesaplı bir randevu için Onyx’e Salı-Cumartesi günleri arası, saat 14.00’a kadar gelebilirsiniz. Bu gün ve saatler arası sunulan öğle menüleri, 3 farklı yiyeceği sadece 34 TL’ye size sunuyor.

Elektronik müzik vs. Rock

Her ne kadar Macaristan, müzik alanında ünlü DJleri ve elektronik müzik sanatçıları ile anılıyor olsa da ülkenin Indie Rock grupları her geçen gün seslerini biraz daha yükseltiyorlar. Peşte’teki Deak Ferenec meydanından bir kaç adım uzaklıktaki Anker Klub (facebook.com/ankerklub), Kistehen Tanczenekar, Norbet Kristof gibi isimlerin sahneye çıktığı samimi bir mekan. Elektronik müziğe Budapeşte’de alternatif arıyorsanız, Anker Klub’ın programına bir göz atın!

Güneş doğana kadar eğlence

1926 yılında açıldığında efsanevi bir moda merkezi olan Corvin, şimdi Corvinteto (corvinteto.hu) olarak aynı binanın en üst katlarında şehrin geç saatlerine hayat veriyor. Dünya savaşları arasındaki dönemin ihtişamını yansıtan bu mekan, dub, drum ‘n’ bass ve electroclash türlerinde yıl boyu etkinlikler düzenliyor. Oldukça büyük olan teras barı ise, hizmet verdiği ilk bahar son bahar dönemi arasında sabaha kadar eğlenmek ve güneşin doğuşunu izlemek isteyenler için en doğru adres.

Gurme Sandviç

Pazar günü, şehrin trendi halkına Peşte’teki Culunaris’te (culunaris.hu) katılın. Kasa’dan ogle yemeği siparişi alan Culunaris, 2008 yılından beri eski neo-Gotik parlamento binasında gurme yiyecekler sunuyor. Peynir, kurabiye, kraker, makarna, şarap ve bira gibi seçeneklerin olduğu market bölümü öyle zengin ki aç karnına ziyaret ederseniz, sizin için maaliyetli bir hataya dönüşebilir. İsterseniz önce bir dürüm veya Cobb salatası söyleyin (13 TL). Şehirden ayrılmadan once yiyeceğiniz son yemek havalimanından olmasın diyorsanız, jambonlu ve peynirli paket sandviç (15 TL) fikrini bir değerlendirin. Dilerseniz ekmeğini zeytinli ve kepekli tercih edebilirsiniz.

Nerede kalınır?

Tasarım otelleri bazen yetersiz veya eksik hissini uyandırabiliyor. Palazzo Zichy (hotel-palazzo-zichy.hu), bu durumun yaşanmadığı, stil sahibi 80 odalı bir otel. 2009 yıllarında 19. Yüzyıl’dan kalma bir malikanenin restore edilmesinin ardından kapılarını açtı. Kalın duvarları, bu saygınlığını hissettiriyor. Orjinal, neo-barok tarzi merdiveler ve modern-minimalist dekor birleşimi kulağa iyi bir gelmese de Palazzo Zichy’de zıtlığın uyumunu simgeliyor. Otelin fiyatları doluluk oranına göre değişiklik gösterse de, yüksek sezonda çift kişilik oda fiyatı 80 Euro’dan başlıyor. Pest bölgesine daha yakın, turistik bölge Vaci utca’dan az ileride ise bir baska seçenek La Prima (laprimahotelbudapest.com) yer alıyor. Sahipleri tarafından tasarlanıp, 2011 yılında açılan otelde gecelik çift kişilik oda fiyatı 95 Euro’dan başlıyor.