BEYAZ BİR SAYFA

Lige verilen bir haftalık milli maç arasının Karşıyaka’ya nasıl bir dönüşü olacağı taraftarlar tarafından merak edilen bir konuydu. Altı haftadır maç kazanamayıp yalnız bir galibiyetle ligin dibine demir atan bir takımın böyle bir aradan nasıl bir motivasyonla döneceğini görecektik. Üç oyuncusunu milli takımımıza gönderen Yeşil Kırmızılılar hafta içi tam kadro çalışma fırsatı bulamadı. Yine de Şampiyonlar Ligi maçlarını da düşündüğümüzde haftada iki maç yapan bir ekip için bu dinlenmeyi şans olarak nitelendirebiliriz.

Puan tablosuna bakmaya uzun süredir korkan Karşıyakalılar için Trabzonspor çok kritik bir dönemeçti. Muratbey Uşak ve Gaziantep Basketbol’un bu haftaki maçlarını kaybetmesiyle alınacak bir galibiyet Karşıyaka’yı hem düşme hattından kurtaracak, hem de play off hattıyla arasındaki mesafeyi iki galibiyete indirecekti. Bir o tarafa bir bu tarafa gelen maçı da ısrarlı oyunuyla kazanmasını bilen İzmir temsilcisi, lige tekrardan döndü.

İlk yarıyı 44-38 önde kapatan Karşıyaka için kabus dolu üçüncü çeyreklerden biri yine tekrarlandı. Takımın basit top kayıplarıyla oyun direnci düşünce Trabzon’un öne geçmesi kaçınılmaz oldu. 24’er sayı bulan rakibin oyuncuları Eldridge-eski Karşıyakalı- ve Caleb Green yanlarına bir destek skorer bulabilseydi fark bir anda açılabilirdi. Özellikle kendisinden büyük sorumluluklar beklenen Dj Kennedy’nin maç boyunca kolay pozisyonları bencilce kullanmaya çalışırken yaptığı top kayıpları adeta Trabzon’u oyunda tutmaya itti. Maaşları yatmayan Trabzonlu oyuncuların maça gelmeye son anda ikna edilmesine rağmen gösterdikleri özverili performans maçı son topa kadar taşıdı. Karşıyaka için ise artık iyiden iyiye çalmaya başlayan tehlike çanları sadece bir sayıyla şimdilik sustu. Maç sonu koç Trifunovic de çok şanslı olduklarını hatta son topta bile şanslarının yaver gittiğini söylemekten çekinmemesi maçı özetleyen açıklamaydı.

Yine de her şeyi şansa bağlamak pek doğru olmaz. Oyunda Jarrod Jones gibi bir oyuncunuz varsa galibiyeti sadece tesadüflerle açıklayamazsınız. Kritik anlarda çok soğukkanlı bir şekilde kullandığı toplar ve rakibin direncini kıran basket faul pozisyonları Yeşil Kırmızılıları ayakta tuttu. Attığı 21 sayının yanı sıra istatistik hanesinde boş yer bırakmayan ‘’JayJay’’ 8 ribaunt ve 4 asistiyle de galibiyetin baş mimarı oldu. Tüm bu pozitif hamlelerine karşın Jones’a eleştiri getirilecek bir yön olarak ikili oyun savunmalarını gösterebiliriz. Hücumda gücünü saklı tutmaya çalışan 27 yaşındaki Amerikalı yıldız tepeden oynanan ikili oyunlarda eksilen oyuncu olarak çok sık göze çarpıyor. Katkısı tartışılmasa da savunmada bazı dakikalarda takıma zarar veriyor.

Öte yandan Türk oyuncuların yükselen performansları ve kritik dakikalarda sorumluluk almaktan çekinmemeleri gerçekten mutluluk verici.  Son periyotta zor atışlardan buldukları sayılarla takımı sırtlayan iki isim olarak Waters ve Jones dikkat çekse de 1998 doğumlu Alp’in Wood’u kesip savunmada Sarunas’ı devre dışı bırakması izlenmeye değerdi. Diğer taraftan Berk’in korkusuzca kendisinden cüsse olarak çok üstte olan Green’in üstüne gidip attığı turnikenin arkasından bir de üç sayılık atışta isabet sağlaması takdire şayan. Metin ve Egemen’in de maç içinde yaptıkları sayı katkısı, Karşıyaka’nın geleceğinin parlak olduğunun habercisi… Şayet yasak kaldırılıp bir de transfer yapılabilirse daha fazla galibiyet sayısının geleceğinden eminim.

Transfer yasağıyla ilgili de FIBA ile görüşme halinde olan yönetim en azından kiralık olarak yerli bir oyuncu alabilme formülünü sundu. Duruma sıcak baktığı söylenen FIBA Yönetiminin kararından sonra gelişmeleri hep beraber izleyeceğiz. Sonuçta taraftarıyla, basketbol kültürüyle ve camiasıyla lige ve Şampiyonlar Ligi’ne renk katan İzmir ekibinin FIBA’nın marka değerini yükselttiği çok açık. Transfer yasağındaki ufak bir pürüzün giderilmesi iki tarafı da karlı çıkaracaktır. Benim naçizane tavsiyem ise şu an boşta olan Cenk Akyol’un takıma kazandırılma ihtimali. Şu anki form durumu hakkında bir takım endişeler olsa da henüz 30 yaşında olan ve oynadığı takımlar itibariyle büyük tecrübeler kazanan Cenk’in Karşıyaka gibi dinamik bir camiada kendini tekrar bulma olasılığını yüksek görüyorum. Dış atışlarda Wood dışında istikrarlı oyuncusu olmayan takımda en azından rotasyonu bir nebze daha genişleten bir oyuncu olacaktır. Yerli oyuncu açısından fazla seçeneği olmayan yönetimin bu seçeneği değerlendirmesini umuyorum.

Son olarak haftaya Yeşilgiresun deplasmanı da Karşıyaka için çok kritik. Sadece bir galibiyet önünde bulunan rakibe karşı alınacak bir galibiyet Karşıyaka’yı tekrardan lig yarışının içine sokacaktır. Bu durum da oyuncuların üstünden ölü toprağını atması için çok önemli. Ligin henüz ilk haftasında Anadolu Efes’i mağlup edebilen bir takımın tavanı az çok belli oluyor. Gerekli hamleler yapıldığı sürece Karşıyaka’nın bir şekilde kendini play offlara atması imkânsız değil. Her ne olumsuzluk olursa olsun şehir ile takım iç içe olarak belli bir seviyede basketbolunu sürdürecektir. Trabzonspor’a karşı alınan bu değerli galibiyet ise açılan bembeyaz bir sayfanın ilk cümleleri…