Yeni baÅŸlangıç

Bugün seyir zevki çok yüksek, bol pozisyonlu, heyecanlı bir maç izlemedik belki ama mücadelenin, had safhada olduÄŸu, sertlik dozunun kurallar çerçevesinde olabilecek en yüksek seviyeye çıktığı, gergin bir futbol izledik. Ä°ki takımın geçmiÅŸten gelen rekabeti, Sivas'ın son maçını 4-1 gibi ağır bir skor ile kaybettiÄŸi için bu maçta kazanmak istemesi ve Trabzonspor'un tüm kötü gidiÅŸine son verip artık bir galibiyet serisi yakalamak istemesini hesaba katarsak böyle geçmesi oldukça doÄŸaldı.Â

Tüm bu sertliğin içinde maçı son ana kadar isteyen, maçtan kopmayıp her şeyini ortaya koyan iki takımda tebrik edilmeli.  
 
İLERİ ÜÇLÜ
 
Trabzonspor'un son iki maçının kaderini tayin eden nokta Castillo-N'Doye-Burak üçlüsü oldu. Açıkçası Osmanlıspor'un çok fazla teslim olan bir oyun sergilemesi ve neredeyse hiç pres yapmaması yüzünden bu üçlü hakkında net bir fikre varamamıştım geçen hafta ve sadece Burak'ın çizgi oyunu oynamak zorunda kaldığında çok etkisiz olduğunu söyleyebilmiştim. Bugün ise karşılarında isteyen, baskı yapan bir rakip vardı. Ve şimdi bu üçlü hakkında daha net fikirlere sahibiz. Bence bu üçlü güçlü avantajlarının yanında, oldukça ciddi problemlere sahip. Bu problemler nasıl yok edilir bilemiyorum. Bu Rıza Hoca'nın ısrarına bağlı. Avantajları ve problemleri maddeler içinde yedirerek sıralarsak;
 
Bu 3 oyuncudan hiç biri yaratıcı özelliklere sahip değil. Castillo takım oyunun uzak, böyle olması onun bir çok topu ezmesine sebep oluyor. Bugün bir asist yapıp, gol dahil 2 pozisyon yarattı takımına. Ama maçın geneline, 90 dakikaya baktığımızda ileride ki bireysel oyunu takımının pozisyon bulmasını zorlaştırıyor. Yetenekli ancak istikrarsız.

N'Doye ve Burak merkez forvet temelli iki oyuncu. Ve bu üçlü oynadıkça sürekli olarak ikisinden biri çizgiye geçmek zorunda kalıyor(Ya da Yusuf ile yer değiştiriyorlar). Bu durumda Trabzonspor iki kanattan birinden yeterince iyi faydalanamıyor. Ve yine bu temel 'gol yaratma' durumda ki çeşitliği oldukça azaltıyor. Yapılacak şeyler sınırlı kalıyor.
Haberin Devamı

Burak çizgiye geçtiğinde ligin en iyi bitirici forvetinden tam verimlilik sağlayamıyor, çizgi oyunundan kopuyorsun. N'Doye kanata geçtiğinde ise ileride topu tutma konusunda en iyi oyuncundan oluyorsun.

Çalımbay'ın iki oyuncudan da vazgeçememesi aslında ikisinden de tam manası ile 90 dakika boyunca verim alamamasına sebep oluyor. Sanırım 90 dakika birinden tam verim almaktansa ikisinden anlık olarak verim almayı tercih ediyor.

Çizgide her zaman bir tane merkez forvet oyuncusu olması beklerin işin çok zorlaştırıyor, yalnız kalıyorlar. Ve ileri çıkmada sorun yaşıyorlar.

 
Bu konuda final olarak diyeceğim şey, yer yer Burak ve N'Doye'un akıcı bir şekilde yer ve rol değiştirerek oynaması oyun içinde belli zaman dilimlerinde beklenilenden çok daha fazla etki yaratıyor ve rakip savunmanın işi oldukça zora giriyor. Ancak ikisinin sahada olması takım savunmasına özellikle kanatlardan büyük bir darbe vururken, genel oyun planında kimin ne yaptığı çok fazla belli olmuyor ve ortaya bir kaos futbolu çıkıyor. Bu aşırı akıcı oyun stabil bir performans sunmuyor. Şuan yapacağımız şey bunu izlemek ve neler olacağını takip etmek.
 
SLOVAK ÇETESİ
 
37'inci dakikada Uğur sakatlanıp yerini Hubocan'a bıraktı. Ersun Yanal döneminde ısrar ile sol bekte oynatılan Hubocan bugün kendini Durica'nın yanında buldu. Ve açık ve net bir şekilde bugün Trabzonspor'a maçı bu ikili kazandırdı. Trabzonspor'un bu seneki en büyük açıklığı karşısında pres yapan bir takım olunca savunmadan top çıkartamaması. Ne zaman sağlam bir baskı ile karşılaşsa Trabzonspor bir anda şişme toplar ile topu rakibe teslim ederek ya da kısa pasla çıkarken yapılan basit hatalar ile kalesinde ciddi tehlikeler ile karşılaşıyor. Bugün Onur presinde etkisi ile toplam 32 kere topu uzun bir şekilde atmak zorunda kaldı. Ve sadece yüzde 42'si başarılı oldu. Bu topların yarısından fazlasının rakibe teslimi demek. Bu kadar çok hücuma çıkmada sorun yaşayan Trabzonspor'da stoperlere fazla iş düştü ve ilk 37 dakika Uğur-Durica ve maçın geri kalanında Hubocan-Durica ikilileri görevlerini neredeyse hatasız tamamladılar. Oyuna girdikten sonra ise başka Slovak Kucka stoperlere yaptığı katkı inanılmazdı. Bu başarılı performans ile sağlam bir alkışı hak ettiler.
 
OYUNCU DEĞİŞİKLERİ
 
Osmanlı maçında Çalımbay sonradan yaptığı oyuncu ve sistem değişikleri ile maçın kaybına sebep olabilirdi. Ancak bugün orta sahanın sorununu görüp oraya kuvvet ve saldırganlık katacak Kucka ile ileride takım oyunundan uzak Castillo yerine daha fazla pozisyon üretme odaklı ve top tutabilen Abdülkadir değişiklikleri maçın kaderini değiştirdi. Kucka ile çıkarken yapılan top kayıplarında rakip akınlarına sert bir duvar olacak bir Slovak daha oyuna girerken, Abdülkadir ile üçüncü bölgedeki çeşitliği arttırdı ve bence maçın kazanılmasına direkt olarak etki sağladı. Yaptığı bu hamleler ile yavaş yavaş takım taraftarları gözünde de yükselecektir Rıza Hoca.  
Yazarın Tüm Yazıları