Kendi kendini yiyen takım(!)

Fenerbahçe’den söz ediyorum… Aziz Yıldırım’ı anlatıyorum…

Haberin Devamı

Sezonu açık ara önde bitirmiş, hocası ve oyuncuları hazır, rakipleri problemlerle uğraşırken, sorunu olmayan bir takım;
Nasıl bu hale gelir?
Hem de uzun süre sonra; Şampiyonlar Ligine direk katılacağı en önemli sezonunda(?)
Adı Fenerbahçe ise olur…
Taraftarına rahat bir sezon geçirtmemek için ne yapılması gerekirse onu yapar ve işini zora sokar…

***
Nasıl yaptı özetleyelim;
• Açık ara şampiyon yapan hocasını sezon başlamadan gönderir(!)
• Hem de; “Bu takımı teknik direktörler mi şampiyon yaptı? Diye sorarak… Gelecek hoca başarıya ulaşsa bile değerini yok sayacak bir söylem ile gönderir…
• Takım hazırdır… Bir nokta transfer yeterlidir diye düşünür…
Onu da kendi yapar: Diego…
Bir sezon boyu yararlanamaz…
Hatta pahalı bir transfer olduğu için yer açılması uğruna puanlar yitirilir.
• Çağdaş futbolda geçerliliği azalmış, “koşmayan 10 numaralı” sistemi bırakmak Fenerbahçe’de çok sancılı olmuş ancak başarılmıştır. Sonuç açık ara şampiyon olunarak alınmıştır…
• Ancak tek transfer bu 10 numaraya yapılıp, eski sisteme dönüş arzusu ortaya konur…
• Yeni koç İsmail Kartal; Şampiyon bir takım yerine kocaman bir problemi devir almıştır…
• Bir yanda Aykut Kocaman ve Ersun Yanal ile oturmuş ve başarılı bir sistem… Diğer yanda başkanının arzu ettiği yeni bir Alex…
• İkisinin bir arada olmayacağı defalarca test edildiği halde yeni hoca bu testi yapmak zorundadır ve kaybeder.
• Galatasaray maçında kırmızı kart gören Alves cezalandırılır, 5 hafta forma yüzü göremez…
• Başkanın etkisi midir? Yoksa hocanın mı?
Bilemem. Ancak yanlış olduğu kesindir. Ceza Alves’e değil Fenerbahçe’ye kesilmiştir...
• Alves, Egemen ikilisinin geri dönüşü ile takımın defansı oturmuş, ilk toplar sürekli kazanılır hale gelmiş, defansın son adamı önde oynamaya başlamış, mesafe daraltılmış, top oyuna düzgün sokulur bir hale gelmişken;
• Caner’in cezası Hasan Ali'nin sakatlığı nedeniyle yabancı kısıtlamasına takılan Alves olur…
• Bence büyük bir hatadır. Fenerbahçe’nin elinde tercih yapabileceği;
Emenike, Sow, Diego, Webo, Kuyt gibi beş tane ofansif oyuncu bulunmaktadır. Bu 5 oyuncudan her hangi biri kadro dışında bırakılsa diğerleri ile bu açığın kapanması mümkündür. Nitekim iki tanesi oyuna sonradan girmiştir. Ayrıca bu sezon hiç biri “vazgeçilmez” bir top oynamamıştır!
• Herhangi biri oynamadığında; taraftarın “Ahhh!” diyeceğini sanmıyorum.
• Hatta bir tanesi eksildiğinde, seçim rahatlığı yaratılacağı için “Ohhh” demek mümkündür.
• Hal böyle iken defansif tek oyuncu Alves kadro dışı kalır…
• Bu bence ülkemizin temel ve genel bir düşünce yanlışından kaynaklanır.
• Bizler; Gol istiyorsak hücumcu, yememek istiyorsak da defansif oyuncu oyuna alırız!
• Temel bir hatadır. Oysa oyununun momentumunun değişmesi o günkü şartlara bağlı bir değişkendir.
• Örneğin; Gol gerekirken, Diego çıkar Selçuk Şahin girer ıslıklar arasında skor 5 olur.
• Bazen Selçuk le başlarsın orta sahayı geçemezsin. Çünkü yanında; Topal, Meireles ve Kadlec vardır.
• İşte Alves de bu anlamda savunma oyuncusu değil; Defansı 10 metre önde kurulmasını sağlayan oyuncudur. İlk topa basan oyuncudur… Oyunun düzgün kurulmasını sağlayan oyuncudur.
• Savunma oyuncusu değil hücum aksiyonun için gerekli bir oyuncudur… Sürekli baskılı oynamak istediğinde vazgeçilmezdir. Tıpkı Barcelona’nın yıllarca önde baskı yapabilmesinin isimsiz kahramanının Puyol olması gibi…
• Volkan 4 maç ceza aldı. Caner itirazdan ikinci sarıyı gördü… Sonuç; 5 puan kayıp.
• Pozisyon gereği görülen kartları anlarım… Hakemler, Federasyon falan tamam… Ancak bunları geçiniz. Bu oyuncular ilk kez bu tip ceza almıyor… Defalarca tekrarlıyorlar…
• Hakemler, “ön yargılı” diyebilirsiniz. O da doğrudur ama açıklamaya yetmez…
• Bence bu oyuncuların bu tavırları, kulüpte ve camiada cezalandırılmıyor… Hatta iddia ediyorum; camianın ruhu okşanıyor, “aferin hissi” veriliyor. Bunlarda bu role devam ediyor. İşte size 5 puan buyurun buradan yakın.
• Emenike, Sow’u, defalarca yazdım…
Öncelikle bunlar değerli oyuncular… Hiç biri kötü değil. Ancak nasıl kullanıldığı önemli…
• 22 hafta geçti; Bu oyuncular hata yaptıklarının farkına varamadılar(?) Takımın tamamı ise formanın adaletsiz dağıtıldığının farkında…
Emenike her geçen gün geriye gidiyor. Bu maç o dev vücudu ile Teodosic ile Burak’ın rolüne bürünmüştü… Sürekli acıklı bir ifade ile yere düşüp penaltı istedi. Son derece haklı olan sarı kartı buldu.

Haberin Devamı

***
Bunlar benim gördüğüm hatalar ve yanlışlar…
Ve tabi ki bence;
Aykut Kocaman veya Ersun Yanal ile
bir sonraki sezon Şampiyonlar Liginin planını hazırlayacak bir takım; Sadece üç gün sonrasının planını yapacak hale geldi…
İsmail hocaya hiçbir şey söyleyemem…
Çok iyi bir insan olduğu kesin…
Belki de çok da iyi bir hoca olacak…
Ancak benim muhatabım; Başkandır.
Yukarıda anlattığım hataların tek sorumlusu;
“Futbol takımı hatası ile sevabı ile bana aittir” diyen Aziz Yıldırım’dır…

Haberin Devamı


***
Bu satırları okuyanlar, Aziz Yıldırım için yazdığım yazıları bilirler…
Görüşlerimin hiç biri değişmedi.
Yine üst üste tarihin unutulmaz spor adamlarından birini görüyorum…
Ancak Yıldırım’ı değerlendirecek isem 17 yıllık başkanlığını değil günümüzü değerlendirmek zorumdayım…
Gördüklerimi yazmamanın en başta Yıldırım’a zarar vereceğini düşünüyorum…

***
Bu takım Şampiyonlar Liginde tur atlamanın programını yapması gerekirken lig üçüncüsü konumuna düşmüştür…
Avantajını kendi eli ile rakiplerine vermiştir.
Bir kez daha kendi kendini yemiştir…

***
Fenerbahçe büyük takımdır.
Bu problemi de aşacaktır... Ve belki de şampiyon olacaktır…
O gün alkışı yine Aziz Yıldırım alacaktır…
Bu aslında sevinilecek değil düşündürecek bir konumdur…
Şampiyon olsa bile;
Bu hedef beni kesmez arkadaş!
Ben artık sürekli Türkiye Liginde boğuşan bir takım istemiyorum!
Nasıl basket rakımı Avrupa'yı sallıyorsa,
Nasıl kadın voleybol takımı Avrupa Şampiyonu oluyorsa;
Futbol takımımın da hedefinin artık Avrupa olmasını istiyorum!

Haberin Devamı

İnce Memed ölmez!
Yaşar Kemal öldü. Ancak İnce Memed ölmez!
İnce Memed ölümsüz bir halk kahramanıdır. 1000 yıl sonrada bu topraklarda yaşayacaktır!
Genç okurlarıma tavsiyemdir;
İnce Memedi okumadan yaşadığınız toprakları tanıyamazsınız…
Bir ada hikâyesini okumadan; savaşı, sürgünü, yurt sevgisini ve yaşam aşkını anlayamazsınız!
Şimdiye kadar okumamışsanız mutlaka başlayın ancak kendinize boş bir zaman seçin sizi alıp öylesine sürükleyecek ki… Başka bir şey yapmaya zamanınız olmayacak…
Gençlere bir de Yaşar Kemal’in bir tavsiyesi var;
Sürekli anlatmak istediği bir derdi var.
Lütfen kulak verin;
Benim kitaplarımı okuyanlar;
• Katil olmasın, savaş düşmanı olsun,
• Hep barıştan kardeşlikten yana olsunlar,
• İnsanın insanı sömürmesine karşı çıksın,
• Kimse kimseyi aşağılayamasın, asimile edemesin,
• Yoksullarla birlik olsun, yoksulluk bütün insanlığın utancıdır,
• Hiç kötülük yapamasınlar, iyilikten yana olsunlar…
Diyor İnce Memed!

Yazarın Tüm Yazıları