Şampiyonlukta ipler G.Saray'ın elinde

‘Sarı kırmızılılar, Beşiktaş’la kendi sahasında oynayacak. Kazanırsa, Kartal’ı yarışın dışına iter. F.Bahçe’yi de Arena’da ağırlayacak olan Cimbom, o derbiyi de aldığı takdirde sıralamayı değiştirir. Bu sezon mutlu sona ulaşacak ekibi, G.Saray belirler.’

Haberin Devamı

LİGDE ikinci yarı her zaman zordur, geride kalırsanız tekrar toparlanma şansı bulamazsınız. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş üçlüsü şampiyonluk yarışının baş aktörleri... Fenerbahçe’nin puan olarak önemli bir avantajı var. Ama buna rağmen, bu sezonun şampiyonunu belirleyen takımın Galatasaray olacağını düşünüyorum. Şöyle ki; Beşiktaş ile kendi sahalarında oynayacaklar. Kazanırlarsa, Beşiktaş’ı yarışın dışına iterler.

FİKSTÜR ÖNEMLİ

F.Bahçe’yle de Arena’da karşılaşacaklar. O derbiyi de galip bitirirlerse, sıralama değişebilir. Ama en önemlisi fikstür olacak. Önümüzdeki 1 ay Galatasaray’ın şampiyonluk yarışında söz sahibi olup olmayacağını netleştirecek maçlara sahne olacak. Lig, kupa ve Şampiyonlar Ligi karşılaşmaları, hem fiziki hem de mental olarak yorucu ve zor bir dönem yaşatacak Galatasaray’a... İşte bu dönemde Galatasaraylı oyuncular ve teknik heyetin performansı, takımın sıralamadaki yerini ortaya koyacak.

Haberin Devamı

ROBERTO MANCINI PLANLARIN NERESİNDE?

G.SARAY’ın ilk yarının ortalarında bir takım için sarsıcı ve kırıcı olan değişimi, çabuk, hatta başarılı olarak atlatması önemli bir süreçti. Şimdi bu sürecin devamı için çok ciddi ama bir o kadar da soru işaretleri ortaya çıkaran transferler yapıldı.
Yabancı sınırlaması sıkıntısına rağmen Telles, Hajroviç ve Burdisso’nun alınması, çok anlam veremediğim hamleler oldu. Hatta bu hamleler, planlanmamış gibi gözüktü. Alınan oyuncuların isimleri, kariyerleri ve zamanı bu transferleri Mancini’nin istediği izlenimi doğuruyor.

CİDDİ ÇELİŞKİ VAR

Yerli oyuncu transferi ile ilgili söylenecek çok birşey yok. Ülkede yetenekli oyuncu enflasyonu yaşandığı bir dönemde bu riske girilebilir. Tutarsa ‘piyango’ olur tutmazsa çok şey kaybetmezsin. Ama yabancı transferi öyle değil. Hassas olunması gereken bir konu. Bir tarafta Drogba, Sneijder, Melo, Eboue ve Muslera gibi dünyaca ünlü yıldızlar varken diğer tarafta bu yeni transferler...
Buradan bakınca ciddi bir çelişki görülüyor! Sayın başkan, bu transferleri “Gelecek 10 yılın Galatasarayı’nı oluşturuyoruz” diyerek açıkladı. Ama benim merak ettiğim şu; Mancini gelecek 10 yılın Galatasarayı’nın neresinde?

Haberin Devamı

EBOUE ŞİMDİDEN GİTTİ!

G.SARAY, yabancı sınırlamasının kesinleşmesinden sonra transferde kritik ama aceleci hamleler yaptı. Bunlardan 2 tanesi Salih ve Veysel oldu. Her ikisi de sağ bek olan bu oyuncular, G.Ssaray’ın geleceğinde yerli isimlerin olacağının işareti... Fakat bu durum başka bir sonuca da yol açıyor. Demek oluyor ki Eboue’nin G.Saray macerası sezon sonunda bitecek. Elde tecrübeli ve ne zaman ihtiyaç duyulursa hazır olan Sabri de varken, bu ayrılık kaçınılmaz hale geliyor.

KENDiLERiNi BiTiRENLER

SERCAN Yıldırım, geçen hafta Bursa formasıyla G.Saray karşısında sürpriz şekilde forma bulunca o ve benzeri kaderi paylaşan oyuncular hakkında yazmak geldi aklıma... Türk futbolunun hizmet beklediği, ümit bağladığı ve geleceğini şekillendirmesini umduğu bu golcüler, hepimize büyük hayalkırıklığı yaşattı.
Sercan ve Batuhan Karadeniz’den bahsediyorum. Her ikisi de kalitesi, yetenekleri ile futbolumuzda oynadıkları pozisyonun açığını uzun yıllar giderebilecek oyunculardı. Ama onlar ne yaptı? Her seferinde fazla şans verilmesine rağmen bunu ellerinin tersiyle ittiler.

Haberin Devamı

TOPARLANMALILAR

Bu yaptıkları sadece kendilerine mi zarar verdi? Hayır. Bugün futbolumuzda önemli bir forvet eksiği varsa bunun sebeplerinden ikisidir Sercan ve Batuhan... Hele Batuhan’ın müthiş fiziği ve nadir bulunan forvet özellikleri ile sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın bile konuşması gereken bir oyuncu olması lazımdı.

KARTAL STATLA KANATLANIR AMA...

‘Vodafone Arena, Beşiktaş’ın üst üste şampiyonluklar almasını sağlayabilir. Asıl sorun ise, yabancıların performansı...’

BEŞİKTAŞ haklı olarak çok eksik olarak bir yarış içinde var olmaya çalışıyor. Rakibi Galatasaray ve Fenerbahçe her sezon başı kombine satışından çok ciddi paraları kasasına koyarken, Beşiktaş sezona mağlup başlıyor. Fakat işler değişiyor ve çok ciddi manada değişecek. Olacakları görmek için müneccim olmaya gerek yok.
Beşiktaş stadını bitirdiğinde kazanacağı gelirin yanında kailteli ve tecrübe kazanmış yerli kadrosu ile her zamankinden çok daha güçlü şekilde şampiyonluk adayı olacaktır. Hatta ötesinde peş peşe şampiyonluklar yaşayacağı dönemler bile gelebilir. İşin sırrı karakterli yabancılarla var olan yetenekli yerlileri birleştirmek...

Haberin Devamı

Cenk doğru tercih mi?

KARTAL, yabancı kontenjanına en hazırlıklı takımların başında geliyor. Elindeki yerli oyuncular, önümüzdeki yıllarda hem Beşiktaş’ın hem de Türk futbolunun gelişimine çok ciddi katkıda bulunacak. Problem, yabancı isimler ve onların performansıyla alakalı...
Son olarak yapılan Cenk transferi var. Cenk, Türkiye’ye ilk geldiğinde bir de bu sene kıvılcım kıvamında kalan, yakıcı ateşe dönmeyen performanslar sergiledi. Peki bu Beşiktaş gibi beklentisi yüksek ve başarı için sabırsızlanan bir camiayı tatmin eder mi?
Beklentiler, Cenk’in üzerine çok fazla yük bindirecek ve Cenk bence şu anda ‘büyük takım eşiğini’ atlamış değil. Ama Beşiktaş teknik ekibi “Biz Cenk’e zaman ve kredi verir, bekleriz” diyorsa, şunu da bilmeleri gerekir ki taraftar hazır değil!

Haberin Devamı

ERSUN YANAL, OKYANUSU GEÇTi DEREAĞZI’NDA BOĞULMAMALI

F.BAHÇE’nin geçtiğimiz hafta Eskişehir deplasmanında kazanabileceği bir maçı kaybetmesi, ligde bir anda hesapları değiştirdi. Kötü oynamadılar ama daha önceki maçlarına göre daha az istekliydiler ve daha fazla hata yaptılar. Dikkatimi çeken nokta ise, saha içinde yapılan hatalar kadar kenardan ‘müdahale edilmeyerek’ yapılan hata oldu. F.Bahçe’nin karşısında Eskişehir değil de başka bir rakip olsa ‘Tamam’ diyebiliriz. Ya da F.Bahçe’nin başında Yanal olmasa daha farklı düşünebiliriz.

ÖNLEM ALMAMASI HATA

Fakat Eskişehir’İ kısa süre öncesine kadar çalıştıran, takımın yapısını ve oyuncu özelliklerini iyi bilen Ersun Hoca’nın gerekli önlem ve müdaheleleri yapamamış olması hataydı. Şöyle ki; Erkan, Eskişehir’in en formda ve iyi oyuncusu... Devamlı bindirme yapan Gökhan’ın boşalttığı bölgeleri hızlı ve sonuca yönelik kullanarak maçı kazandı. Ersun Hoca’nın bunu en iyi bilen, bilmesi gereken kişiyken bir bakıma kendi eski tuzağına düştü.
Bu küçük gibi gözüken büyük uyarı sonrası Ersun Hoca’nın işi daha zor. Takımını düşüş trendi içerisine sokmamak ve elindeki az maç yapma avantajını maksimum seviyede kullanmak zorunda... Sezon başında ‘takıma sahip olmak’ gibi sert testi başarılı şekilde geçen Ersun Hoca, okyanusu geçip Dereağzı’nda boğulmaz sanırım!

RÜZGAR YİNE TERSTEN ESERSE...

ENTERESAN bir lig oluyor... Fenerbahçe, ligin ilk yarısını ciddi manada domine edince açılan puan farkı doğal olarak şampiyonluğun en güçlü adayı olmasını sağladı. Üstüne en ciddi rakibi olarak görülen Galatasaray, G.Antep deplasmanında puan kaybı yaşayınca iş tamamına erdi (!) gibi oldu. Ama bir hafta sonra lider yenilip, Galatasaray farklı kazanınca bu kez bütün parametreler tersine döndü.
Döndü mü gerçekten? Haftaya bu hafta yaşadığımız tablonun tersi olursa, yine rüzgar tersine mi esecek? Ya da hiç hesaba katılmayan Beşiktaş, ligin başındaki gibi bir periyot yakalarsa ‘Haydaa nerden çıktı bu Beşiktaş’ mı diyeceğiz?
İşin aslı haftalık ve sonuç bazlı yorum yapıyoruz. Daha lig maratonu çok uzun... Nelerin değişebileceğini görmüş, yaşamışken acele etmeden ligin iki büyük ağabeyi Fenerbehçe-Galatasaray’ın rekabetinin ve bu ikiliyi tehdit eden Beşiktaş’ın mücadelesinin keyfini çıkaralım.

Yazarın Tüm Yazıları