Miss Turkey birincisi Nursena Say: Türkiye’nin en güzel kızı değilim!

Güncelleme Tarihi:

Miss Turkey birincisi Nursena Say: Türkiye’nin en güzel kızı değilim
Oluşturulma Tarihi: Eylül 25, 2022 07:00

Yarışmaya başvuran 1.000’in üzerinde genç kadın arasından önce ilk 130’a, ardından ilk 20’ye girerek finale kaldı. Sonra ‘Miss Turkey’ tacını takan kişi oldu. Yeni Türkiye güzeli Nursena Say’la buluştuk, onu daha yakından tanıdık; “Ben Türkiye’nin en güzel kızı değilim. ‘Miss Turkey’ yarışmasına başvurmuş, seçilmiş, kendisini iyi şekilde ifade edebilmiş; genel kültürünü, aldığı eğitimi, oturuşunu, kalkışını, verdiği enerjiyi iyi bir şekilde jüriye yansıtmış biriyim.”

Haberin Devamı

Tacı takmasının üzerinden henüz bir gün geçmişken buluşuyoruz. 1.80 boyunda. Görünce dönüp bir kere daha bakacağınız biri. Çok heyecanlı, bir yanda da bir o kadar da ağırbaşlı. Evrene yolladığı enerjinin geri geleceğine inananlardan. Karşıma yeşil bir elbise ve beyaz bir ceketle çıkıyor, “Bu röportajın bile provasını yapmıştım, hem de bu beyaz ceketle” diyor. Sonra birlikte fotoğraf çektirmek için ben takozun üzerine çıkıyorum, poz veriyoruz ve başlıyoruz muhabbete.

FOTOĞRAFLAR: Muhsin AKGÜN/MASTÜDYO

◊ Öncelikle tebrikler... Bu birincilik beklediğin bir şey miydi?
Kendimi hep birincilik tacını alırken hayal ediyordum ve inanıyordum. O yüzden aslında bekliyordum diyebilirim.
◊ Tacı taktığında ne hissettin?

Dışarıdan çok sakin, o tacı zaten ben alacakmışım gibi duruyormuşum ama içimde fırtınalar kopuyordu. Bir yandan numaram olan 19’u duymayı çok istiyor ve bekliyordum ama bir yandan ‘Duyamayabilirsin, sahne arkasına gidip, eşyalarını giyip pılını pırtını toplayıp evine de dönebilirsin’ diyordum. Bir anda “19 numara” anonsunu duydum ve tacı alıp yürümek gibi ezberlediğimiz koreografiye geçtim.

◊ Gözlerin falan karardı mı?
Tam tersine, o kadar beyazdı ki her şey... Işıklar, flaşlar, insanların sesleri, müzik, Berfu Yenenler’in anonsu... Ağlamak istiyordum. Ama beynime o kadar komut vermişim ki eğer birinci olursam yapacaklarıma dair, robot gibi gayet cool bir şekilde tacımı aldım. O kadar heyecanlıydım ki o gazla yürüdüm podyumda. Jürimizi selamladım, hepsinin gözünün içine baktım ve hepsi o kadar güzel bakıyordu...

◊ Sence neden seni seçtiler?
Enerjimi karşı tarafa çok iyi verdiğime inanıyorum. Bu yarışmaya katılmaya aslında bir yıl önce karar vermiş ve kimseye söylememiştim. Aynanın karşısına geçip ‘Nursena birinci olduktan sonra ne yapacaksın?’, ‘Ülkeni nasıl temsil edeceksin?’ diye kendime soruyordum. Benim en büyük hayalim gerçekten buydu. Ben bir meslek grubuna dahil olayım, Miss Turkey’i bu şekilde kullanayım gibi düşünmedim. Modellik yapmak istesem bir modellik ajansına kaydolurdum. Oyunculuk yapmak istesem eğitim alırdım ki reklam oyunculuğu geçmişim var. Ama gerçekten kişisel çıkarlarımın, egolarımın ötesinde amacım kendimi iyi ifade edebilecek bir şekilde ülkemi temsil etmekti. İşte bu heyecanımı karşıya yansıtabildiğimi düşünüyorum. Kamp sürecinde sürekli mülakatlara girdik, röportajlara gittik orada kendimizi anlatma fırsatı bulduk, Can Sandıkçıoğlu (Miss Turkey Başkanı) her bir kızla uzun uzun konuştu. Aynı zamanda gülüş, yürüyüş, özgüven... Ve bunların hepsi sahnede aslında çok iyi bir şekilde anlaşılıyor.

Haberin Devamı

Miss Turkey birincisi Nursena Say: Türkiye’nin en güzel kızı değilim

◊ Türkiye’nin en güzel kızını yakından tanısak... Nerede ve nasıl başlıyor hikâyen?
24 yaşındayım, Mersin’de doğup büyüdüm. 18 yaşında üniversite için İstanbul’a geldim. Annem ve babam eğitimci, aynı zamanda anaokulları var. Bir erkek kardeşim var, 18 yaşına bastı, adı Çağrı.

◊ Mersin daha küçük bir yer, orada yaşamanın hayata etkisi senin için ne oldu?
Bunu İstanbul’a geldikten sonra anladım, Mersin’de biraz fanusun içinde gibiymişim. Çünkü Mersin çok tatlı bir şehir olmasına rağmen yapacaklarınız çok kısıtlı. İstanbul’a geldiğimde çok özgürleşmiş hissettim çünkü sadece gençler için değil, her kitle için her türlü aktivite mevcuttu. Mimarlık okuyordum, İstanbul’un her yerinde ayrı güzellikte eserler olduğu için eğitimime de çok katkısı oldu.

Haberin Devamı

Aynanın karşısına geçip ‘Nursena birinci olduktan sonra ne yapacaksın?’ diye kendime soruyordum.

◊ Nerede okudun mimarlık?
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Bölümü.

◊ Neden mimarlığı seçtin?
Mimarlık benim eskiden beri hayalimdi. Çocukken bir şeyler çizmeyi, tasarlamayı, üretmeyi, hayal kurmayı çok severdim. İlk başta bu üretme heyecanım bebeklerime kıyafet çizmek, onları dikmek, daha sonra bebeklerime ev yapmakla ilerledi. Lisedeyken artık bir karar vermem gerekiyordu. Hayal gücünü ön plana çıkaracak, beni her türlü heyecanlandıracak işler yapmak istiyordum, mimarlık yazdım ve asla pişman değilim.

Miss Turkey birincisi Nursena Say: Türkiye’nin en güzel kızı değilim

◊ Mesleğini yapıyor musun?
Bir yıldır mimarlık yapıyorum, yapmaya devam edeceğim.

Haberin Devamı

Genelde erkeklerden uzun oluyorum

◊ Ölçülerin ne?
Boyum 1.80, kilom 57-58 değişiyor, 65 bile olabiliyor. Çok hızlı kilo alıp veriyorum. Şu anda 57-58 kilodayım. Beden ölçülerim 86-87 üst beden, belim 57, basen ölçüm sanırım 87’ydi.

◊ Estetik var mı?
Hiç estetiğim yok. Dolgu, botoks da yok. Doğallıktan yanayım.

◊ Hep beğenilen kız mıydın?
Bir anım var, ilkokulda 7-8 yaşlarındayken sınıf öğretmenimiz, sınıfın en güzeli ve en yakışıklısı yarışması düzenledi. Şu an baktığımda bu çocuk psikolojisinde korkunç bir şey aslında. Şunu hatırlıyorum sadece, yarışmadan önceki teneffüste tuvalete gittim, yanaklarımı ovdum, kızarttım, dudaklarımı ısırdım ve yarışmaya çıktım. Kazandım. Ama bir çocuğu böyle bir strese sokmak... O psikolojiyi düşünüyorum, arkadaşlarım acaba ne hissetti? Keşke böyle bir anım olmasaydı.

◊ Boyunun 1.80 olduğunu söyledin. Uzun boylu kadın olmanın zorluklarını yaşadın mı?
Kızlar erkeklere göre ergenliğe biraz daha erken girdiği için sınıftaki bütün erkeklerden uzundum, onlara hep üstten bakıyordum. O zamanlar tabii ergenliğin de verdiği o enerjiyle kötü hissediyor, karşı taraftan uzun olduğum için bazı kötü yorumlar alıyordum. Özellikle kıyafet bulma konusunda zorlanıyordum, hızlı uzadığım için her şey küçük kalıyordu. Ama lisede boyumun verdiği özgüven beni çok mutlu etti. Üniversitede de artık takmıyordum, kısaymışım uzunmuşum, çok geride kalmıştı bunlar. Şu anda da çok memnunum boyumdan.

Miss Turkey birincisi Nursena Say: Türkiye’nin en güzel kızı değilim

◊ Uzun boylu olman ilişkilerine nasıl yansıdı?
Genelde erkeklerden uzun oluyorum ama şu ana kadar öyle bir sorun yaşamadım. Yaşarsam da çok komplekse girecek biri değilim. Öyle babet giyeyim, daha kısa durayım diye düşünmem. Karşımdaki de özgüvene sahipse hiçbir problem olmaz.

◊ Bir sevgilin var mı? Güzel seçildikten sonra nasıl tepki verdi?
Özel hayatımla ilgili detay vermek istemiyorum ama ben hayatımda bir şeye karar verdiysem ve kendime güveniyorsam, karşımdaki kişi de bana güveniyorsa bu tarz problemlerin olmaması gerekiyor. Zaten hayatımdaki kişinin bu özgüvende olması gerekiyor.

Haberin Devamı

Yapıcı olduğu sürece yorumlara açığım

◊ Mimarken, bir işin varken güzellik yarışmasına girmek nereden çıktı? Asıl amaç güzelliğini tescil etmek mi yoksa oyunculuk veya modellik mi?
Önce okulumu bitirdim, sonra iş hayatını merak ettim, beni biraz zorlamasını istiyordum. Oldu. Bir yıl önce de yarışmaya girmeye karar verdim. Hayatta kendime periyotlar belirliyorum ve tam planladığım gibi oluyor. Mimarlık çok engin bir dünya. Her türlü detaya hâkim olman gerek. Şu anda freelance olarak çalışıyorum, aynı zamanda da ekran önünde olup birazcık bu dünyaya adapte olmak, ikisini bir arada yürütmek istiyorum.

◊ “Neden seçildi”, “Daha güzelleri vardı” gibi yapılan sosyal medya yorumları seni nasıl etkiliyor?
Yapıcı olduğu sürece ben bütün yorumlara açığım. Bir hareketimle ilgili bir şey varsa onu düzeltmeye çalışırım ama burnumla, kaşımla, gözümle ilgili yorum yapıp “Bu gerçekten Türkiye’nin en güzeli mi” diye soruyorlarsa şunu diyebilirim: Ben Türkiye’yi dünya çapındaki yarışmalarda temsil edebilecek adaylar arasında en iyisiymişim ki beni buna layık gördüler. O yüzden yapılan yorumlar beni çok etkilemiyor. Zaten etkileseydi bu yarışmaya katılacak özgüvene sahip olmazdım.

◊ Yarışmada “Türkiye’nin sınır komşuları hangileri”, “Cumhuriyet kaç yılında kuruldu” gibi sorular oluyor. Güzel bir kadın, zeki ve bilgili olamazmış gibi davranılıyor. Bu tavır ve algı için ne dersin?
Öncelikle herkes her şeyi düşünebilir, buna yapacak bir şey yok. Yine söyleyeyim, ben Türkiye’nin en güzel kızı değilim. Ben Miss Turkey yarışmasına başvurmuş, seçilmiş, daha sonra kendisini iyi şekilde ifade edebilmiş; genel kültürünü, aldığı eğitimi, oturuşunu, kalkışını, verdiği enerjiyi iyi bir şekilde jüriye yansıtmış biriyim. Kimse bana hayatımda “Nursena sen güzelsin ve hayat zaten sana çok güzeldir” demedi, öyle bir şey yok. Hayatım boyunca çalışmanın, istikrarın önemine inandım.

◊ Miss Turkey geleneksel bir yarışma. Ama sosyal medyada kadınların güzelliklerine göre derecelendirmelerini eleştirenler de oldu. Ne dersin?
Orada Türkiye’nin en güzel üç kızını değil, ülkemizi yurtdışındaki yarışmalarda temsil edecek kızları seçtiler. Biz sadece podyumda yürüyüp kıyafetlerle oturmuyoruz. Kampta çok sıkı bir eğitimden geçiyoruz, sürekli mülakatlara alınıyoruz, İngilizce konuşuyoruz. Katılan herkesin inanıp hayata geçirmeye çalıştığı bir sosyal sorumluluk projesi var. O sebeple “Bu mu güzel” diyorlar ama evet bu güzel, çünkü siz o kişinin içindekini görmek istemiyorsunuz.

◊ Sence dünya güzeli seçilir misin?
Şansım olduğunu düşünüyorum. Çünkü çok iyi projelerim, hazırlanmak için de zamanım var. Destek de alarak bunları geliştirmek istiyorum.

◊ Nasıl bir projen var?
Mimar olduğum için; ekonomik durumu zayıf çevrelerdeki çocukların oyun alanlarını, eğitim alanlarını ele aldığım projelerim vardı, biraz onları geliştirip farklı bir noktaya götürmeye uğraşacağım.

Haberin Devamı

Tuba Büyüküstün’ü çok cool buluyorum

◊ Kişisel gelişim kitapları okuyorum, onun dışında felsefe okumayı çok seviyorum. Tabii ağır felsefe değil, kendimi iyi hissettirecek, dünya görüşüme yön verebilecek isimleri... Daha çok kafamı dağıtacak filmler seçiyorum çünkü günlük hayatta çok düşünen biriyim. Belgesel ve biyografilere bayılıyorum. İnsanların sıfırdan başlayıp yükselme hikâyesi bana ilham oluyor.
◊ Tuba Büyüküstün’ü çok cool buluyorum, biraz da hareketlerimi benzetiyorum açıkçası, soğukkanlı bir kadın ve çok güçlü bir duruşu var. Onunla bir projede oynamak isterdim. Haluk Bilginer de yine aynı şekilde, çok güçlü bir duruşu var.
◊ Yarışmaya hazırlanma sürecinde totem yapmıştım. Gerçekten olmasını istediğiniz bir şeyi hayal ediyorsunuz, ona ulaştığınızı hissediyorsunuz ve kendinizi inandırıp o enerjiye çekiyorsunuz. Ben istediğim her anı hayal ettim. Şaka gibi ama bu üzerimdeki beyaz ceketi giydim, makyajımı yaptım ve kendimi anlatıp röportaj bile verdim.

Enerjiyi çekmeye çok inanıyorum

◊ Seni oyuncu Özge Gürel’e benzettiler...
Evet, önceden de birkaç kez duymuştum fakat yarışmaya katıldıktan sonra beni herkese benzetmeye başladılar.

◊ Ben de Cansu Dere’ye benzettim...
Cansu Dere’ye, Başak Dizer’e, Defne Samyeli’nin kızlarına, Nebahat Çehre’nin gençliğine benzetenler oldu ve hepsi beni aslında çok mutlu ediyor. Hepsine baktığımda da kendimde küçük benzerlikler görüyor ve çok mutlu oluyorum.

◊ Bir reklam filminde eski Türkiye Güzeli Neşe Erberk’in gençliğini canlandırmışsın. Karma gibi...
Enerjiyi çekmeye çok inanıyorum, bu benim yaşantımı ve hareketlerimi etkiliyor.

◊ En beğendiğin yerin neresi?
Dış görünüşümde boyumu çok seviyorum, ne daha uzun ne daha kısa olmak isterdim.

◊ Değiştirmek istediğin bir yerin var mı?
Görünüş olarak yok ama karakter olarak birkaç tane var, onların üzerinde çalışıyorum.

◊ Nedir onlar?
Sabırsızım, biraz tez canlı olabiliyorum bazen. Onun dışında negatif ortamlara gelemiyorum, oradan uzaklaşıyorum. Ama bu yanlış bir şeymiş. Olumsuz bir durum gördüğünde kaçmaktansa onun üzerine gidip çözene kadar orada durmak çok daha önemli. Onu değiştirmek, daha iyi iletişim sahibi birisine dönüşmek istiyorum.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!