Her yerinden hayat fışkırıyor

Güncelleme Tarihi:

Her yerinden hayat fışkırıyor
Oluşturulma Tarihi: Ocak 29, 2023 07:00

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunulan ve Uludağ Milli Parkı’nın 2 bin 41 hektarlık kısmını Alan Başkanlığı’na devreden düzenleme, Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaşsa da gündemde kalmaya devam ediyor. Tartışmaların odağındaysa dağı mesken tutan nadir canlılar var.

Haberin Devamı

Bursa’dan Kütahya’ya doğru 40 kilometre uzanan, 2 bin 543 metre yükseklikteki zirvesiyle Marmara Bölgesi’nin en yücesi olan Uludağ aynı zamanda dünyadaki 5 Olympos dağından biri. Yani sadece yeşili, canlısı değil, hikâyesi de çok... Türkiye’nin ilk kayak tesislerinin kurulduğu dağın her mevsim geleni gideni bol. İşte bütün tartışmanın temelinde yatan da bu. Turizm Bakanlığı hem büyük potansiyeli olan alanın kullanımını düzenlemek istiyor ve bunu yaparken de “Korumada ben sorumlu olacağım” diyor. Sivil toplum örgütleriyse “Alanın statüsü değişirse alan korunamaz ve hassas bir ekosistemi kaybederiz” diyerek yasanın iptalini istiyor. Zira alanda dünyada eşi benzeri olmayan birçok canlı yaşıyor. Yapılacak en ufak bir hata birçok canlı için kıyamet anlamına gelebilir.

Alan Başkanlığı’na devredilen 2 bin 41 hektarlık bölüm, toplamda 13 bin 24 hektar olan milli parkın kıymetli bir bölümünü oluşturuyor. Türkiye Ormancılar Derneği Genel Başkanı Hüsrev Özkara da “Alan Başkanlığı’na verilen kısım milli parkın tam da kalbi sayılacak bir yer. Buradaki her eylem bölgedeki birçok nadir canlı için kıyamet anlamına gelebilir” diyor.

13 nadir kelebek türü var

Uludağ’ın nadir canlılarıysa saymakla bitmiyor. Doğa Derneği’nin biyolojik çeşitlilik araştırmalarına göre burası Türkiye’nin 305 Önemli Doğa Alanı (ÖDA) arasında ve ülkemizin endemizmi en yüksek bölgelerinden biri.

Örneğin, Uludağ’da 13 nadir kelebek türü var. Nesli küresel ölçekte tehlike altında olan kelebek türlerinden Osmanlı ateşi, apollo, Anadolu çokgözlüsü, çokgözlü Anadolu çillisi bölgede yaşayan endemik kelebeklerden birkaçı. Aynı şey yırtıcı kuşlar için de geçerli. Yaşayan dinozor olarak da bilinen sakallı akbaba, dağkeçilerini bile kaldırıp götüren kayakartalı, Türkiye’de sadece birkaç noktada yaşadığı bilinen paçalı baykuş Uludağ’ı mesken tutan yırtıcılardan bazıları.

Uludağ Milli Parkı’nın yüzde 71’i orman, yüzde 28’i çayırlık ve kayalık alanlar, yüzde 0.4’ü açık alanlar, yüzde 0.5’iyse yerleşim alanından oluşuyor. Ormanlık alanlar, makilik, turbalıklar, subalpin fundalıklar, alpin sarp kayalıklar ve açık alanlar gibi çok zengin bir habitat çeşitliliğine sahip. Biyoçeşitlilik açısından çok zengin olan Uludağ’da 1.320 bitki türü var . Bunların 33’ü Uludağ, 138’yse Türkiye endemiği olmak üzere toplam 171 endemik türe ev sahipliği yapıyor.

Haberin Devamı

Her yerinden hayat fışkırıyor

Her yerinden hayat fışkırıyor

Haberin Devamı

Kenya, kuşlara savaş ilan etti

Evet, yanlış okumadınız, Kenya mahsullere zarar veren milyonlarca kuşa savaş ilan etti. 6 milyon civarındaki kırmızı gagalı quelea kuşunu zehirleyerek öldürme planı yapan yetkililerin amacı pirinç tarlalarını kurtarmak. Uzmanlarsa bunun birçok başka canlıya da zarar vereceğini söylüyor. Bugüne kadar alınan benzer kararlar her defasında daha büyük felaketlere yol açtı. Bunun bir örneği de Türkiye’de 1950 yılında Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaşandı. Bölgede başlayan çekirge istilasını bitirmek için DDT’yle uçaktan ilaçlama yapılması çekirgelerle birlikte bölgede yaşayan birçok canlıyı öldürmüş, kimini de kelaynaklar gibi yok olmanın eşiğine getirmişti.

 

BAKMADAN GEÇME!