Bir sorunuz varsa direkt bize sorun

Güncelleme Tarihi:

Bir sorunuz varsa direkt bize sorun
Oluşturulma Tarihi: Aralık 12, 2020 18:27

Ona baktığımı sanan bir hanımefendiden tokat yiyordum. Sonra kızlarıma sordum, bana da bakan çok oluyormuş. Bence bir sorunuz varsa uygun bir dille muhatabına sormanız gerekiyor.

Haberin Devamı

Metroda, otobüste, parkta ya da yolda karşılaştığınız, tanımadığınız insanlara kaç saniye bakıyorsunuz? Kaç saniyeden sonra bakışınız rahatsız edici oluyor? Benim hiç düşünmediğim bir şey...

Bir keresinde, Bodrum’da bir tokat yiyordum “Ne bakıyorsunuz” diye sinirlenen bir hanımefendiden. Çünkü elimde bastonum yoksa anlaşılmıyor kör olduğum. Sonradan olduğum için gözbebeklerimde hâlâ hareket var. Sesin geldiği yöne doğru dönüyorum. Hanımefendi de ona bakıyorum sanmış. Az kalsın yiyordum dayağı, barmen tanıyordu Allah’tan. Neyse, bir tatil arkadaşımız oldu.

‘O sopayla ne arıyorsun?’

Birlikte zaman geçirdiğim arkadaşlarıma, kızlarıma sordum “Dışarıda bana bakanlar oluyor mu” diye... “Tabii ki, bastonunla ilgi çekiyorsun” diyorlar. “Sen dururken bana mı bakacaklar” diyen de oldu. İkinci sorum: Farklı bir yüz ifadesiyle bakan oluyor mu? Az da olsa oluyormuş. “Siz onlara nasıl bakıyorsunuz” diye sordum. Büyük kızım şu cevabı verdi: “Gülümsüyorum ve bakmayı bırakıyorlar.” Küçüğe sordum, “Hafifçe gülüyorum baba” diye cevap verdi. Ama kendi derdi benimkinden büyükmüş. Tedavi amaçlı göz bandı takıyor. “Bana daha garip bakıyorlar baba” dedi, o da karşılığında kaşlarını çatıyormuş. “Bu sefer onlar gülüyor” diyor.

Haberin Devamı

Salgından önce işe giderken hep aynı saatte otobüse bindiğim için, üstgeçitten geçerken hep aynı anne-kıza rastlıyordum. Altı yaşındaki Damla her sabah annesine soruyor: “O adam ne yapıyor elindeki sopayla. Yerlerde bir şey mi arıyor?” Ertesi gün aynı şey... Sonunda dayanamadım çünkü anne çocuğu sürekli susturuyor. Çocukların sorularına cevap vermezsek kafalarında bir cevap yaratırlar. Meraklılar, dünyayı keşfedecekler... “İzin verir misiniz, iki dakika konuşabilir miyim Damla’yla” diye sohbeti başlattım. “İsmimi nereden biliyorsunuz?” dedi. “Her sabah annenden duyuyorum” dedim. Teyzesiymiş. Bu da benim önyargım oldu.

Bu konular nedense tabu

“Sorularını bana sorabilirsin” dedim. Ama o teyzesine bakıyor. Onayı aldı. “O sopayla ne arıyorsunuz” diye başladı. Anlattım göremediğimi, “O sopayla yere elle dokunur gibi dokunup önümdeki cisimleri, yolun kıvrımlarını fark ediyorum. Bir nevi benim gözüm o” dedim. Yaratıcı çocukluk, “İsmi var mı” diye sordu. O anda “Sevgi” dedim: “Onu bana hediye eden kişinin adı.” “Onu seviyor musun” diye sorunca teyzesi devreye girmeye çalıştı ama engelleyip anlattım. Artık karşılaşınca selamlaşıyoruz.

Haberin Devamı

Küçükleri susturmak yerine meraklarını gidermeyi deneyelim. Susturulduklarında konuşmaya çekinmeye başlarlar. Bu konular nedense tabu. Bazen insanlar itiraf ediyor “Konuşmaya çekiniyoruz” diye... Konunun muhatabı olay yerinde, uygun bir dille kendisine sorabiliriz.

BAKMADAN GEÇME!