Kelimeler kifayetsiz ama çocuklarımıza da bir şeyler söylememiz gerek

Güncelleme Tarihi:

Kelimeler kifayetsiz ama çocuklarımıza da bir şeyler söylememiz gerek
Oluşturulma Tarihi: Şubat 11, 2023 07:00

Çocuklarımız deprem bölgesinden gelen kayıp haberlerini duyuyor, endişeleniyor, nasıl tepki vereceklerini kestiremiyorlar. Peki, ebeveynler olarak duyan, gören çocuklara durumu nasıl anlatmalıyız? Uzmanlar onları yaşananlardan tamamen uzak tutmanın gerçekçi olmadığı görüşünde.

Haberin Devamı

Gizem: Melis, başladığımızdan beri, 2 yılın en zor köşesini yazıyoruz bugün. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Deprem bölgesindeki çocukları görmeye dayanamıyorum. Eminim tüm anne-babalar aynı acıyı paylaşıyor...

Melis: Ben çok sarsıldım Gizem. Önce çocuklara hiç söylememeyi, televizyonu hiç açmamayı düşündüm. Ama benim halimden anlayacaklarına emindim bir yandan. Zaten daha uyanır uyanmaz Deniz’in en yakın arkadaşı arayıp söylemiş bile. Anladım ki çocuklardan saklamak doğru da değil mümkün de... Ben de uzmanlarla konuştum çocuklara bunu nasıl anlatmak gerekir diye...

Doç. Dr. Aslı Çarkoğlu, klinik psikolog Deniz Bozunoğulları, klinik psikolog Berçem Göktürk Duru
TPD-İstanbul Travma ve Afet Birimi adına

‘Kontrolü ele alıp siz onlara anlatın’

Çocukları deprem haberlerinden, hem ulusal medyadan hem de sosyal medyadaki, nasıl uzak tutabilir, nasıl koruyabiliriz?

Haberin Devamı

6 yaş ve üstü çocuklar için kontrollü kullanım öneririz. Evde TV haberlerini devamlı açık tutmayın, sosyal medya erişimlerine normalden fazla dikkat edin. Onlar için alternatif aktiviteler yaratın: Beraber kitap okuma, film izleme, boyama, yapboz yapma gibi.

* Çocukları haberlerden tamamen uzak mı tutmalıyız, yoksa onlara, anlayabilecekleri bir dille gerçekleri anlatmalı mıyız?

Tamamen uzak tutmak gerçekçi değil, sizin gerginliğinizi hissedecek, telefondaki
konuşmalarınızı duyacaklar. Parça parça duyup, kafalarında büyütüp korkma ihtimalleri var. Bu sebeple kontrolü ele alıp siz onlara anlatın. Anlayabilecekleri dilde, çok detaya girmeden durumu özetleyin. Mağdurlar için duyduğunuz üzüntüyü paylaşın. Onlara
ne düşündüklerini sorun, endişe ve korkularını dile getirmeleri için fırsat verin. Anlattıklarında da onlara sarılıp kucaklayın, onları sevdiğinizi ve koruyacağınızı hatırlatın.

* Endişelerini gidermek için yapabileceğimiz şeyler var mı?

Beraber aile deprem çantanızı hazırlayın. Deprem sırasında kendini korumak için ne yapması gerektiğini konuşun. Hazırlık ve önlem, sakinleştirici ve güven vericidir. Deprem mağduru çocuklara yardım için beraber
bir aktivite yapın. Böyle durumlarda başkalarının da ona yardım edebileceğini örnekleyin.Uyku öncesi düşüncelerini tekrar sorup endişe veya korku gördüğünüzde sarılın, kucaklayın ve yanında olduğunuzu, onu koruyacağınızı hatırlatın. Onu korkutan şeyler görüp duyabileceğini, böyle durumlarda sizinle konuşmasını söyleyin. Günlük rutinini bozmayın, bozulduysa geri dönmesini sağlayın. Rutinlerin sakinleştirici etkisini unutmayın.

Haberin Devamı

* Deprem bölgesinde olan aileler çocuklarıyla nasıl konuşmalı? Ölümler yaşanıyorsa ne denmeli?

Deprem sonrası çocuklar ‘Küçüktür, anlamamıştır bir şey’ algısıyla yok sayılmamalı. Her çocuğa sakin ve olabildiğince güvenli bir ortamda, güvendiği bir yetişkin tarafından açıklama yapılmalı. 12 yaş altındaki çocuklar gelişimsel olarak soyut açıklamaları algılamakta zorlanabilir. Mümkün olduğunca yaşına uygun bir biçimde, tane tane, basit, kısa ve somut ifadelerle açıklama yapın. Çocuğa duygusal zarar verecek detayları aktarmayın. Çocukların yanında yapılan konuşmalara, sosyal medya görsellerine çok dikkat edin. 

* Onlarla konuşurken tam olarak ne söylemek gerekiyor?

Haberin Devamı

Yaşanan sarsıntının deprem olduğunu, korkmasının ve endişelenmesinin normal olduğunu vurgulayın. Depremin bir doğa olayı olduğunu ve yer sarsıntısı sebebiyle gürültü ve yıkımların gerçekleştiğini söyleyin. “Çok zor bir andı değil mi, çok korkmuş olmalısın. Önce bir gürültü geldi, ben yanına koştum, sonra koşarak evden çıktık” gibi, bireysel deneyimlerin beraber tekrar edilerek konuşulması, çocukların bu anıyı işlemlemesi konusunda destekleyici olacaktır. Şu anda güvenli bir yerde olduğunu söyleyin. Ülkedeki herkesin yardım için çabaladığını vurgulayarak, bir süre zorlayıcı bir süreçten geçeceğinizi ifade edebilirsiniz. Sormak istediği sorulara alan açıp duygularını ve söylediklerini geçiştirmeden paylaştıklarını dinleyin. Konuşmanın sonunun umut veren ve sakinleştiren bir içerikte olması önemli.

Haberin Devamı

* Bir yakınımızı kaybettiysek çocuklara durum nasıl aktarılmalı?

Çocuğun yaşına uygun biçimde, sakin
ve güvende olabileceği bir alanda, güvendiği bir yetişkin tarafından açıklama yapılmalı. Deprem sonrasında maalesef yıkılan binaların içindeki veya dışındaki insanların yaralanabileceği, bazı kişilerinse vücutlarının daha fazla yaralanarak yaşamını yitirebildiği söylenebilir. Çocuğun zihni, ‘Ölen kişilere ne olur’ sorusuyla meşgul olabilir. Bu durumda ölüm sonrası insanların artık kalbinin atmadığını, nefes almadıklarını, yürümediklerini ve konuşamadıklarını söyleyebilirsiniz. Fakat o kişiye dair anıların kalbinizde ve zihninizde kalmaya devam edeceği bilgisi rahatlatıcı olabilir. 

Haberin Devamı

* Travma oluşmaması için ne yapmalıyız?

Unutmayın ki biz boşluk bıraktığımızda çocuklar o boşlukları kendileri doldurur. Çocuğun yaşına uygun şekilde sorularına cevap verin. Sorularını cevaplarken duygularını sorabilir, duygusuyla ilgili konuşmaya hazır olduğunuzu belirtebilirsiniz.

* Kendi yaşadıkları yerde deprem olup olmayacağını sorduklarında nasıl cevap vermemiz gerekir?

Belirsizlikleri ve çaresizlikleri tüm detayıyla paylaşmamız çocukları daha çok kaygılandırabilir. Ancak yalan söylemeden sorularını cevaplamaya özen gösterin. Örneğin “Deprem ihtimali beni de korkutuyor ama hazırlık yapabiliriz. Gel beraber deprem çantamızı hazırlayalım” diyebilirsiniz. Çözümsüz ve çaresiz ifadelerden kaçının.

Ergenlik çağındakilerle nasıl konuşmalı?
Psikolog Damla Büyük (Çocuk Aile Gelişim ve Eğitim Vakfı)

‘İçe kapanması daha endişe verici’

Yaşanan bir doğal afette, önergenler ve ergenler de yetişkinlere benzer tepkiler verirler. Bu tepkiler hissedildiği zaman sırayla şok, duruma inanamama, durumu inkâr etme, yaşanmamış gibi kabul etme, kendini ve diğerlerini suçlama ve bir süre sonra da durumu kabul etmeye başlamak ve ardından gelen hüzün ve yastır.

13-15 yaş arası önergenler afete direkt maruz kalmasalar da kendileri ve aileleri için yoğun endişe ve keder hissi yaşayabilir. Eğer olayı haberden takip ediyorlarsa kendilerinin de yaşama ihtimalinden, sevdiklerinin ve kendilerinin başlarına bir felaket gelmesinden korkabilirler. Yaşadıkları bu korkuyla uyum zorluğu, isteksizlik, uyku sorunları, iştahsızlık, ani öfke krizleri, çiş kaçırma, sosyal medyada ya da dijital oyunlarda daha fazla vakit geçirme eğiliminde olabilirler. Ya da aksi bir şekilde hiç kaygı duymamış, olaydan hiç etkilenmemiş gibi yaşamlarına devam edebilirler. Ancak bu, acı veren olayın inkârıyla bilinçdışı bir şekilde organizmayı koruma çabası olarak okunmalıdır.

Yaşları 13-18 arasındaki çocuklar dijital platformlarda sıkça vakit geçirdiğinden yaşlarının ilerisinde birçok bilgiye, görsele şahit olabilir. Bunlar kaygılarını daha da arttırabilir. İzlediklerinin onlarda uyandırdığı duygularla baş etmekte zorlanırlar. Bu sebeple gerçekleri yok saymadan ancak daha fazla da maruz bırakmadan onları bu tür haberlerden uzaklaştırmak, duygularını yeniden düzenlemelerine yardımcı olacaktır. Diğer önemli konulardan biri de onların duygularını ifade edebilecekleri ortamı yaratmaktır. Bazı çocuklar  isyan ederek, küçük bir olay karşısında büyük tepkiler vererek duygularını ifade edebilir. Böyle durumlarda ebeveynlerin çocuğa  aslında kızdığı şeyin o olay değil bu afet olduğunu söylemesi, duygularını anlatma alanı açması yardımcı olacaktır.

Bazı çocuklarsa konuşmak yerine içine kapanır. Bu çok daha riskli bir durumdur. Yetişkinlerin bu durumdaki çocuklara kendi duygularını anlatması onların da ifade etmeyi bilemedikleri duyguları için bir yol açacaktır.

Uzman klinik psikolog Büşra Tarçalır

‘Kendinizi hiçe saymayın’

* Kendinizden beklentinizi çok yükseltmeyin. Çocuğunuzu korumak adına kendinizi hiçe saymayın. Duygularınızı görmezden gelmeyin. Bu sizin için de çok zordu. Depremden sonrası daha da zor olabilir. Sevdiklerinizi kollayıp sahip çıkma isteğiniz artabilir ama siz süper kahraman değilsiniz.

* Kontrol edemediğimiz çok şey var. Bu yüzden korumacılığı abartıp çocuğunuzu boğmadığınızdan emin olmaya çalışın.

* Doğal afet deneyimlemiş çocuklarla yapılan araştırmalar, sıradışı bir şeyler olurken hiçbir şey olmamışçasına yaşamaya devam etmenin asıl patolojik sonuçlara sebebiyet verdiğini gösteriyor. Çocuğunuza gerçeği, nasıl hissettiğinizi anlatın.

Klinik psikolog Ayşe Toprak (Moodist Hastanesi)

‘Yaşına uygun içeriklerden yararlanılabilir’

Çocuklara yaşanan bu afet durumunu nasıl anlatmalıyız?

Çocuklara anlayacakları bir dille afetin ne olduğunu ve nelere sebebiyet verdiğini anlatmakta fayda vardır. Bu açıklama yaşanan travmatik deneyimi ve ortaya çıkan hasarı zihninde anlamlandırmasını kolaylaştıracaktır.

3-6 yaş grubuna nasıl yaklaşmalıyız?

Doğal afetler gibi birçok konuyu anlatan, onların diline uygun içerikler var. Önemli olan çocuğa güvende olduğunu hissettirmektir. Bunu sağlamak için “Ben şu an senin yanındayım, güvendeyiz” gibi telkinlerde bulunup fiziksel temasta olmak yararlı olacaktır.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!