‘Çocuklar derslerden çok sosyalleşmeye odaklanabilir’
Güncelleme Tarihi:
Yeni eğitim-öğretim yılı başlıyor ve artık tüm okullarda yüz yüze eğitime geçiliyor. Bir yandan büyük bir heyecan, diğer yandan büyük bir endişe var. Pek çok velinin aklında aynı sorular: Okullarda hijyenik bir ortam sağlanabilecek mi? Kronik hastalığı olan çocuklar derslerden geri kalacak mı? Uzun bir aradan sonra okula tekrar başlayan çocuklar uyum sorunu yaşar mı? Okullarda alınan tedbirleri ve hem pediatrik hem psikolojik açıdan çocukları okula nasıl hazırlamak gerektiğini uzmanlara sorduk.
Okullar 6 Eylül itibariyle açılıyor. Özel okullar uyum eğitimine başladı bile, okulöncesi ve birinci sınıf öğrencileri de bu hafta okulla tanışacak. Bu yıl öğrenciler sınıflara, eski sistemle dönecek.
Hürriyet Eğitim Servisi Müdürü Nuran Çakmakçı artık eğitimin yüz yüze olacağını söylüyor. “Tüm kademelerde haftada 5 gün, ders saati azaltılmadan yüz yüze eğitim yapılacak. Çocuğun bir mazereti varsa ve bu belgelenebiliyorsa bir süre daha TRT EBA TV ve EBA platformundan eğitimine devam edebilecek. Ama prensip olarak dersler yüz yüze devam edecek” diyen Çakmakçı şöyle devam ediyor: “Bunun için de gerekli tedbirler alınıyor. Artık okullara öğrenci ve öğretmen dışında kimse alınmayacak. Girişte ücretsiz maske dağıtılacak ve dezenfektan verilecek. Öğretmenler aşı olacak, aşılanmayanlardan haftada 2 gün PCR testi istenecek. Okullardaki sınıflar ve diğer tüm kapalı alanlar her gün dezenfekte edilecek ve sık sık havalandırılacak.”
Türkiye Özel Okullar Derneği (TÖZOK) Başkanı Zafer Öztürk de “Özel okulların tamamına yakını ‘temiz okul’ belgesi aldı. Öğrencileri okula ateş kontrolü yaparak alıyoruz. Çocukla aynı evdeki kişilerin HES kodlarını da alıyoruz. Okullarımızda görevli tüm personel çift aşılı. 15 yaş üzerindeki öğrenciler de aşı olmaya başladı” diyor.
Öztürk şunları da ekliyor: “Yüz yüze eğitimin yerini, en iyi çevrimiçi eğitim dahi alamaz. Çocuklar en değerli varlıklarımız ama okullar birçok yerden, hatta en az ev kadar güvenli. Bu korkuları, bu travmayı okul, veli, öğretmen, öğrenci işbirliğiyle aşacağız.”
‘DENGELİ BESLENİYOR, GÜNEŞ IŞIĞI ALIYORSA VİTAMİN TAKVİYESİNE İHTİYACI YOK’
Prof. Dr. Enver Hasanoğlu, Uluslararası Pediatri Kurumu Başkanı
- Delta varyantı şu anda dünyada oldukça yaygın. Çocukların eğitim kurumlarında maske takmaları, öğretmenler gözetiminde sosyal mesafenin sürdürülmesi, sınıfların bu kurallara uygun düzenlenmesi gerekiyor.
- COVID-19 teması olan çocuklarda öksürük, ateş, hızlı nefes alıp verme ve solunum sıkıntısından en az birinin varlığında doktora başvurmalıyız. Ayrıca çocuğunuzda bilinen COVID-19 teması olmaksızın ateş, öksürük, hızlı soluma, solunum sıkıntısı belirti ve bulgularının en az ikisi birlikte mevcutsa mutlaka COVID-19 açısından değerlendirilmek ve test edilmek üzere doktora başvurulmalı.
- Dengeli ve sağlıklı beslenen, güneş ışığından yeterince yararlanan bir çocuğun, C ve D vitamini dahil herhangi bir vitamin takviyesi almasına gerek yoktur.
- Eve geldiklerinde maskeyi uygun şekilde çıkarıp hemen çöpe atmak, elleri 2 dakika su ve sabunla yıkamak, okul kıyafetlerinin çıkarılıp havalandırılması ve temiz kıyafet giyilmesi gerek.
‘YÜZ YÜZE EĞİTİMİN GÜCÜNE İNANMALI, İNANDIRMALIYIZ’
Prof. Dr. Özge Hacıfazlıoğlu, Hasan Kalyoncu Üni. Rektör Yardımcısı, Uluslararası Öğretmen Eğitimcileri Birliği Yönetim Kurulu Üyesi
- Yaptığımız görüşmelerde liselilerin çok coşkulu; anaokulu ve ilkokuldaysa aile etkisiyle endişelerin olduğunu görüyoruz. Çocukların okullarına güvenmesi, arkadaşlarıyla bir arada olmanın mutluluğunu yaşamaları gerek. Burada velilere görev düşüyor.
- COVID-19 ile ilgili endişe yaratan ifadeler kullanmayın. Aşılanmanın yarattığı güven ortamından, tedbirin onları koruyabileceğinden bahsedin. Yüz yüze eğitimin gücüne inanmalı ve çocuklarımızı da inandırmalıyız.
- Her öğrencinin uyum süreci farklı olacaktır. Baskıcı veya zorlayıcı değil, esnek davranın.
- Spor, sanat ve doğada aktif olsun. Fiziksel hareketliliğe geçiş, okula uyumu destekler.
- Bazı çocuklar için ekranlardan bir anda uzak kalmak kolay olmayabilir. Gerekirse uzman desteği alın.
‘İLK ÜÇ HAFTA DERSLERLE İLGİLİ OLMAMASI OLAĞAN’
Doç. Dr. Aslı Bugay Sökmez, ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü Öğretim Üyesi
- Çocuklar derslerden çok teneffüsü ve arkadaşlarını özledi. Özellikle ilk üç hafta çocukların derslere istenen ölçüde ilgili olmaması olağan kabul edilmeli. Çünkü çocuklar bu süreçte arkadaşlarına öncelik vermek ve ilişkilerini geliştirmek isteyecekler.
- Akademik beklentilerinizi güncelleyin. Uzun zaman antrenman yapmamış bir sporcu gibi düşünün ve pandemide okula gitmeyen çocuğunuzdan aynı performansı beklemeyin. Akademik bilginin her zaman telafisi var, kaygılanmayın.
- Çocuğunuzu kimseyle kıyaslamayın. Duygularını kalpten dinleyin. Bu süreçte bazı çocuklar kaygı, hatta korku gibi duygular yaşıyor olabilir. Onun düşüncelerini ve hislerini yargılamadan kabul edin, onaylayın.
‘ERGENLERE ÇOCUK MUAMELESİ YAPMAYIN’
Şükran Başarır, Uzman psikolojik danışman
- Bazı çocuklar bu süreçte kaygı ve gerginlik hissedebilir. Duygularını ifade etmesine mutlaka fırsat vermeli. Çocukların zihinsel ve duygusal açıdan okula hazır olmaları sağlanmalı.
- Sosyalleşme, oyun oynama ihtiyaçları dikkate alınmalı, yumuşak bir geçiş yapılmalı.
- Evden çıkamayan, okulda hiçbir etkinliğe dahil olamayan çocuklar bir uzmana yönlendirilmeli.
- Çantasını kendi hazırlaması çocuğa hem zihnen hem duygusal olarak okula hazırlık sürecinde yardımcı olacaktır.
- Ergenler çoğunlukla ‘Bana bir şey olmaz’ hissiyle yaşar. Tabii aşırı kaygılı ergenler de var. İki uç da ruh sağlığı açısından biraz desteklenmeye ihtiyaç duyar. Ancak ergenlerle kesinlikle çocuk muamelesi yapmadan konuşulmalı.