GeriSeyahat Zamanın durduÄŸu ülke
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Zamanın durduÄŸu ülke

Zamanın durduÄŸu ülke

Dünyada bazı ülkeler var ki ancak beklentilerinizi doÄŸru tanımlar ve orada nasıl bir tatil geçireceÄŸinize dair bir fikriniz olursa, hayal kırıklığına uÄŸramadan geri dönersiniz. Nepal de böyle ülkelerden biri.Zor ÅŸartlar, fakirlik, çok hijyenik olmayan bir ortam. Tibet ve Hindistan gibi iki dev ülkenin arasına sıkışmış kalmış küçücük bir ülke olmasına raÄŸmen hakkında çok konuÅŸulan, insanların zamanında ve hálá Himalayalar’ı keÅŸfetmekten çok kendi sınırlarını tanımak için gittikleri topraklar. Birçok batılının içinde yaÅŸadığı düzenden kaçmak için hayalini kurduÄŸu Katmandu, yeni dünya düzeninin etkileÅŸimiyle artık mistikten çok nostaljik denebilecek bir baÅŸkent halini almış... Ben Nepal’e biraz tesadüfi de olsa, uzun ve yorucu bir GüneydoÄŸu Asya yolculuÄŸu sonrasında, Bangkok’ta tanıştığım Ä°srailli seyyah bir grupla gittim. Hindistan’a doÄŸru giden yol arkadaÅŸlarımla, keyfini çıkararak, yaÅŸayarak gezme fırsatını bulduÄŸum Nepal, beklentilerimin altına hiçbir zaman düşmedi. OlaÄŸanüstü tarihi yapıları, tapınakları ve manastırlarıyla Vadi’nin üç görkemli ÅŸehri Katmandu, Bhaktapur ve Patan’ı görmek ve genel olarak Nepal’in zor ÅŸartlarında seyahat etmek, Hindistan yolculuÄŸuna hazırlananlara hızlandırılmış bir kurs gibiydi. Hindu ve Budist dünyaları arasına sıkışmış ve turistler akın etmeden dünyanın en güvenli yerlerinden biri olan Nepal, hiçbir zaman sömürge olmamış ve bununla çok gurur duyuyor. Yine de komÅŸularına ticari anlamda bağımlı olan Nepal, Hindistan’dan bağımsız ve ileri bir ülke olduÄŸunu kanıtlamak istercesine, yerel saati Hindistan’ın 15 dakika ilerisine almış!Seyahatlerimden sonra kesin emin olduÄŸum bir konu; Asya’nın birçok ülkesinde zamanın geliÅŸmiÅŸ ülkelerde olduÄŸu kadar deÄŸerli bir ÅŸey olmadığı... Ãœlkelerin büyük kısmında sadece yürüyerek yol alabilen Nepalliler için 15 dakika ileri ya da geri pek bir ÅŸey farketmiyor haliyle...HÄ°MALAYALAR’DA TREKKÄ°NGGözkamaÅŸtıran Newari Pagoda’larıyla (Newari, Katmandu vadisinin yerlilerine verilen ad, Pagoda ise kat kat küçülerek yükselen Japon mimarisinde görülen bina türü) süslü meydanların, Sadhu’larla (Hinduizm’de kutsal adam) dolu sokakların büyüsünün yanında Nepal aynı zamanda bir açıkhava sporları cenneti. Dünyanın en yüksek bungee jumping’lerinden biri Nepal’de. Bunun yanında birçok nehirde farklı zorluklarda rafting imkanı var. Trisuli Nehri, Kali Gandaki ve Karnali bunlardan bazıları. Ama tabii Nepal’in en önemli gelir kaynağı ve birçok turistin gelme sebebi Himalayalar’da trekking. Bunların arasında Pokhara çıkışlı beÅŸ günlük Poon Hill yürüyüşü, 12 günlük Annapurna Base Camp, 2-3 haftalık Annapurna çevresinde yürüyüş, on günlük Langtang/Helambu trekleri veya Sagarmata Milli Parkı’nda (Everest’in Nepalce adı) yapılabilecek 25-30 günlük yürüyüşler mevcut.Sherpa’lar (Himalayalar’ın yerlileri) içinse daÄŸlarda yürümenin üç amacı var sadece: Köylerine eÅŸya ve yiyecek götürmek, kutsal bölgelere ulaÅŸmak ve turistlerin çantalarını taşıyarak para kazanmak. Onlar için daÄŸlara tırmanmaya gelen yabancıları anlamak imkansız. Sherpa’nın birinin Ä°stanbul trafiÄŸinde iÅŸe gitmeyi denemek istemesi bize ne kadar absürd gelirse, onlar için de durum öyle...Biz yine de ilk haftanın sonunda Katmandu’dan alınması gereken yürüyüş malzemelerini ve uyku tulumlarını edinip, Gosainkund’a, kutsal göller bölgesine yapacağımız Trek’e doÄŸru yola koyuluyoruz. Katmandu’dan 50 kilometre uzaklıkta Dunche adında bir daÄŸ köyünden yürümeye baÅŸlayacağımızı biliyorum ancak 50 kilometrenin Nepal’de iyi ihtimalle yedi saat, kötü ihtimalle 12 saatlik bir otobüs yolculuÄŸuna dönüşebileceÄŸini daha sonra öğreniyorum. Katmandu’dan sabah altıda bir halk minibüsüyle hareket ediyoruz. Bazı yürüyüşlerde, belli bir yere kadar uçulabiliyor ancak Langtang Milli Parkı’na gitmenin baÅŸka yolu yok. Katmandu’dan çıkar çıkmaz bir yola giriyoruz ki ancak şöyle tasvir edebilirim: Standart üçüncü dünya ülkesinin otobanını al, tek ÅŸeride indir, milyon viraj ekle, iki bin metreye çıkar, bir yanında iki kilometrelik bir uçurum, öteki yanında düz bir duvar gibi duran dağı koy, bir süre sonra yolu da kaldır, çukurlardan oluÅŸan bir patika haline döndür. Bu yetmezmiÅŸ gibi minibüsün içine 58 kiÅŸi doldur ve her on metrede bir dolmuÅŸ gibi durdur. Arada sırada tepeden taÅŸ yaÄŸmasında da sakınca yoktur. Bu halde, kelle koltukta; Nepalli teyze ve bebeÄŸi kucağımda gidiyoruz. Sabah serinliÄŸi geçip öğle sıcağı bastırınca durduÄŸumuz bir daÄŸ köyünde kendimi minibüsün tepesine atıyorum. 20 kadar insan bir anda minibüsün tepesine çıkmaya baÅŸlıyor. Yol bitmek bilmiyor. Sekiz saat tepede insanların ve çuvalların arasında ezile ezile bir hal oluyoruz. Sabah altıda bindiÄŸimiz otobüsten öğleden sonra üçte iki bin metrede bir daÄŸ köyü olan Dunche’de iniyoruz. Bu arada minibüsün tepesinde üç Sherpa ile sırt çantalarımızı taşımaları için anlaşıyoruz. Çok üzücü ancak bu insanlar günde dört dolar alıyorlar, sırtlarında 25 kilo, saatlerce yürümek için...OTELLERÄ°N BEDAVA OLMASI NORMALKaldığımız yerde sıcak su ve elektrik olmadığı gibi odada ısıtma yok. Himalayalar’da oteller bedava, sadece kalınan yerde yemek gerekiyor. Bedava olması da çok normal çünkü sadece oda ve yatak veriyorlar. Buz gibi daÄŸ suyunda yıkanmak isterseniz, su da var!Sabah altıda kalkıp Gosainkund’a doÄŸru olan yürüyüşe baÅŸlıyoruz. Altı kiÅŸi ve üç çanta taşıyıcı. Minibüsün tepesinde tanıştığımız Fransız bilgisayar mühendisi de bize katılıyor. Ä°lk gün enfes manzaraların arasından 7-8 saatlik bir yürüyüş. Bizim taşıyıcılar türküler çığıra çığıra önden gidiyorlar. Herkesin temposu farklı, o yüzden yalnız yürüyoruz genelde. Öğleden sonra bir sherpa daÄŸ köyüne varıyoruz. Bu arada yanımızda iki ÅŸiÅŸe su var, o bitince iyot veya klor karıştırıp dezenfekte ederek daÄŸ suyu içmeye baÅŸlıyoruz. DaÄŸdaki bütün çöp aÅŸağı hamalların sırtına iniyor. Yakılabilen yakılıyor ama plastik ÅŸiÅŸeler yakılamadığı için ÅŸiÅŸe suyu kullanılması, etrafa atılan ÅŸiÅŸelerden dolayı hoÅŸ karşılanmıyor. 2800 metrede hava çok daha soÄŸuk, elektrik yok, verilen mumu alarak ve donarak odaya çıkıp yatılıyor. Yemek olarak daal-bhaat (Yani mercimekli pilav) var. Onlar daal-bhaat ve Tibet ekmeÄŸi dışında hiçbir ÅŸey yemiyorlar çünkü baÅŸka bir ÅŸeyleri zaten yok. Ä°kinci gün sabah yedide yola çıkılıyor; üç bin metreye varınca kar baÅŸlıyor. Karın içinden, ormanların arasından yürüyoruz. Manzara olaÄŸanüstü. Arada daÄŸ köylerinden geçiliyor, bizim sherpa Babu, sırtında iki kiÅŸinin çantası piti piti gidiyor önden, ÅŸarkılar söyleyerek. Ä°kinci gece üç bin metre civarında konaklıyoruz. Yukarı çıktıkça nefes almak iyice zorlaşıyor. Ben içinden sobanın borusu geçen odayı kapıyorum, sıcak diye. Bu uyanıklığım yüzünden bütün gece uyuyamıyorum, çünkü soba sönünce odadaki azıcık oksijeni de aÅŸağı çekiyor boru. Ä°NSANLIÄžIN EVRÄ°MÄ°NÄ° GERÄ° ÇEVÄ°RÄ°YORUMErtesi sabah uykusuz ve bitap, yine tırmanışa geçiyoruz.Bir saat sonra ben, insanlığın ÅŸimdiye kadar katettiÄŸi tüm evrimi geri çevirmiÅŸ ve ön ayaklarımı kullanmaya baÅŸlamış buluyorum kendimi. AMS, yani yüksekliÄŸin, oksijenin azalmasından ve basınçtan dolayı yaÅŸadığım rahatsızlık, bende erken baÅŸgösteriyor.BeÅŸinci günün sonunda 4380 metredeki Gosaikund’a varıyoruz. Enfes bir yer; donmuÅŸ göller, bulutların üstünde kalıyor. Ben biraz dinlenip, bir 200-300 metre daha tırmanıyorum. Gece rahat uyuyabilmek için, dengeleme yapmak gerekiyor. Biraz daha tırmanınca vücut o yüksekliÄŸe alışıyor. Yani bir nevi bünyeyi kandırma durumu. 4600 metrede Katmandu iniÅŸine geçilen Laubirinayak geçidine varmamız lazım ama feci bir tipi baÅŸlıyor ve iki saat içinde geçiÅŸ kapanıyor. Geri dönmek de neredeyse imkansız, hava eksi 20 derece civarı, uyku tulumlarının içinde, üstümüzde daÄŸ battaniyeleri, yine de donuyoruz. Tabii ki elektrik yok, su yok (donmuÅŸ), tuvalet dışarıda. Sabah kalktığımda baÅŸucumdaki suyu da donmuÅŸ buluyorum. Öyle bir odada uyuyorum yani.Ertesi sabah, geçiÅŸin açılmayacağını öğrenip geldiÄŸimiz daÄŸların civarından inerek geri dönüyoruz. Ä°niÅŸ insanın daha çok oksijen alması açısından rahatlatıcı ama bacaklar feci ağırıyor bu sefer. Ä°niÅŸ üç gün sürüyor. Otobüsün önüne düşen kayayla kapanan yola ve patlayan lastiÄŸe raÄŸmen, on saatte varıyoruz Katmandu’ya...Böylece bitiyor benim Himalayalar’la olan haşır neÅŸirliÄŸim. Bundan sonra ancak Pokhara’da göl kenarında keyif yaparken uzaktan izliyorum daÄŸları... Ve bir daha emin oluyorum, Himalayalar’da zamanın durduÄŸuna.Â
False