Yine göç kavgası

Güncelleme Tarihi:

Yine göç kavgası
Oluşturulma Tarihi: Aralık 30, 2016 09:37

Almanya’da muhafazakar kanat olarak bilinen Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU), yıllarca “Almanya göç ülkesi değildir” tezinde, daha doğrusu kendilerinin bile inanmadığı yalanında ısrar ettiler.

Haberin Devamı

BU yüzden de yıllarca ülkeye kontrollü göçü yönlendirecek hiçbir ciddi adım atılmadı.

Oysa ki, Almanya çoktan bir göç ülkesi haline gelmişti.
Kaldı ki, gelişmiş bir sanayi ülkesi olan Almanya’nın kalifiye göçe hep ihtiyacı vardı.
Nitekim bunun bilincine varan Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Yeşiller’den oluşan koalisyon hükümeti, özellikle bilgisayar uzmanlarını ülkeye çekmek için 2000 yılında Green Card (Yeşil Kart) uygulamasını hayata geçirdi.
Dönemin SPD’li başbakanı Gerhard Schröder, çeşitli çevrelerden gelen eleştirilere aldırış etmeden bu konuda kararlı bir tutum sergiledi.
Ancak beklenen ve umulan olmadı.
Bilgisayar uzmanı Hintliler Almanya yerine Amerika Birleşik Devletleri’ni (ABD), İngiltere’yi ve başka ülkeleri tercih ettiler.
O dönemde CDU’lu Kuzey Ren Vestfalya (NRW) Eyalet Başbakanı Jürgen Rüttgers’in “Hintliler yerine çocuklar” sloganıyla sürdürdüğü karşı kampanyanın bunda etkisi de oldu.
Yine SPD-Yeşiller döneminde, Göçü yönlendirme ve sınırlandırma- Avrupa Birliği (AB) vatandaşları ve yabancıların oturum izinlerini düzenleme başlıklı bir Göç Yasası hayata geçirildi.
Bu yasa 1 Ocak 2005 tarihi itibariyle uygulamaya konuldu.
Ama buna rağmen Almanya’ya göç istenilen şekilde yönlendirilemedi.
Son 10 yıldaki rakamlara bakıldığında, Almanya’ya göçün önemli bir bölümünü AB vatandaşlarının oluşturduğu görülmektedir.
Almanya’ya yeni gelenler ile ülkeyi terk edenlerin sayısının birbirine çok yakın olduğu da.
Ancak Suriye’den gelen sığınmacı sayısındaki artış 2015 yılında bu dengeyi bozdu.
Resmi verilere göre 2015 yılında Almanya’ya 2 milyon 100 bin göçmen, sığınmacı ve yabancı geldi.
Bunların yüzde 47’si, yani 967 bini AB vatandaşı.
800 binden fazlası da sığınmacı.
İşte bu yüzden Almanya’da son dönemlerde yeniden bir Göç Yasası kavgası başladı.
Hükümet ortağı SPD ile muhalefetteki Yeşiller, yeni bir Göç Yasası’nın kaçınılmaz olduğunu savunmakta.
CSU ise buna kesinlikle karşı çıkıyor.
CDU’nun için de tek tük destek verenler var ama açık bir biçimde telaffuz etme cesareti gösteremiyorlar.
Ancak ülke nüfusundaki düşüşü göz önünde bulundurarak yapılan tüm araştırmalar, tüm projeksiyonlar Almanya’nın önümüzdeki 10 yıl içinde 5 milyon yeni işgücüne ihtiyacı olduğunu ortaya koymaktadır.
İşte Almanya’nın ekonomik gücünü koruması ve boş işyerlerinin doldurulması için ülkeye kontrollü göçü yönlendirecek yeni bir Göç Yasası’na ihtiyaç vardır.
Bunu hiç şüphesiz Başbakan Angela Merkel de bilmektedir.
Diğer CDU’lular da.
Hatta aşırı sağcı neonaziler de.
Sağ popülist Almanya İçin Alternatif (AfD) yandaşları da.
Ama buna rağmen aşırı sağcılar ve sağ popülistler sokaklara dökülüp Almanya’nın sınırlarının kapatılmasını talep etmekteler.
“Göçmene de sığınmacıya da hayır” demekteler.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!