Yeşil Amerika’ya yolculuk

Güncelleme Tarihi:

Yeşil Amerika’ya yolculuk
Oluşturulma Tarihi: Eylül 12, 2011 07:51

Amerika gezimin bir bölümünü kuzeydeki vahşi yaşama ayırdım. Küçük kasabalarda, çiftliklerde kalarak, ormanlarda yürüyerek, gürül gürül akan nehirleri izleyerek doğanın keyfini çıkardım.

Haberin Devamı

            

New York’ta pek oyalanmamaya karar vermiştim. Niyetim, kuzeyde, Kanada sınırındaki yeşil topraklarda, doğanın tadını çıkarmaktı. Kentin hır güründen uzakta, sessiz ve serin bir yolculuk planlamıştım. Günlerce uğraşıp çizdiğim rota, hiç bilmediğim kentlerden, kasabalardan, köylerden geçecekti.

 

        KISA HABERLER

Antik dönemde soyluların şimdi sosyetenin gözdesi
Roma’ya yaklaşık bir saat uzaklıktaki Castel Gandolfo, küçük, şirin bir İtalyan kenti. En önemli özelliği, papaların yaz aylarında dinlendiği sarayın burada olması. Albano volkanik gölünün kıyısındaki kentin ünü, antik dönemdeki soylulara kadar uzanıyor. Bugün de Roma sosyetesinin tatil kaçamağı yapmayı tercih ettiği kent olarak biliniyor. Yemekleri, şarapları, antik kalıntıları, muhteşem manzaralı gölüyle görülmeye değer bir yer.

Gökçeada’nın Tuz Gölü’nde çamur banyosu yaptınız mı
Türkiye’nin tek tuz gölü, İç Anadolu’da bulunmuyor. Gökçeada Aydıncık mevkiinde de bir tane var ve ziyaret etmek için en iyi zamanlardayız. Yazın suyunun buharlaşması sonucu ortaya çıkan tuz tabakasıyla dikkat çeken, doğal bir göl. Kıyısında bulunan kükürtlü çamurun, romatizma, sedef, kireçlenme gibi hastalıklara iyi geldiğine inanılıyor. Çamur banyosunun ardından hemen yanı başındaki denize girerek serinliyorsunuz.

ABD’nin kuzey doğusu, gerçekten de oldukça bakirdi. Amazonları andıran el değmemiş ormanlar, güzellikleri ile baştan çıkartan göller, öfkeli nehirler, özgürce yaşam sürdüren vahşi hayvanlar... Petrol şirketleri, otomobil firmaları, ağır sanayi ile tüm dünyayı çirkinleştiren bu ülke, bu bakir topraklara henüz dokunmamıştı. Gördüğüm kadarı ile dokunmak niyetinde de değildi.

 

Haberin Devamı

Aslında çizdiğim rota, geç bir sonbahar rotasıydı. Çünkü sonbaharın son günlerinde doğa burada bir ressamın paletine dönüşüyordu. Akağaçlarının kırmızısını, meşelerin, kavakların sarısını, kestanelerin vişne çürüğünü biliyordum ama ya diğerleri! Öylesine çok renk vardı ki, hangi ağacın hangi renge boyandığını çıkaramıyordum. Bu tabloyu görmek için sonbaharda buraya gelmek gerekiyordu.

 

Haberin Devamı

Önce bildik bir adrese, Kanada sınırındaki Lake Placid’e gittim. Geçen yıl da buraya gelmiş, güzelliğine doyamamıştım. Arkadaşlarım “Demir Adam” Korkut ile Sedef’in göl kıyısındaki evine yine “çulu serdim”. İki gün boyunca, çok lezzetli yemekler yedim, ormanların içinde yürüdüm, gölün serin sularında yüzdüm. Kent pisliğinden arındıktan sonra, gideceğim adresi “yol bulan alete” yükleyip, yolculuğumu başlattım.

 

PEYNİR HALA ELLE ÜRETİLİYOR

 

Vermont’a gidiyordum. Oturanların çoğunun Fransız göçmeni olduğu bu eyaletin adı, Fransızca “Yeşil Dağ” anlamına geliyor. Amerika’nın peynir başkenti. Camembert, brie, taze ve yıllanmış keçi peynirleri, çeşit çeşit çedar, gouda, yaşları bir asrı geçen mandıralarda hala elle üretiliyor. Bunları tadacağım için heyecanlıydım.

 

Haberin Devamı

Yolun başında bir yağmur bulutu peşime takıldı. Uzun süre üstümden ayrılmadı. Otoyol yerine, ormanların içinden geçen ara yolları tercih ediyordum. Yavaş gidiyordum ama inanılmaz güzelliklerle karşılaşıyordum. Uzaklarda irili, ufaklı çiftlikler görüyordum. Tarlalarda, hasattan sonra paketlenen saplar, uzaktan pasta dilimlerini andırıyordu. İnek sürüleri yeşil otların keyfini çıkartıyordu. Özlemlerim ve hayallerim, arabanın penceresinden akıp gidiyordu; Küçük bir çiftlik, birkaç hayvan, süt, peynir, ekmek... Yalın yaşamın somut örnekleriydi gördüklerim. Hep içinde yaşamayı düşleyip de gerçekleştiremediğim görüntüler.

 

Küçük feribotla Champlain Gölü’nü geçtim. Tekrar ormana girdiğimde yağmur bardaktan boşaldı sanki. Islanmayı göze alıp pencereyi araladığımda, ormanın ıslak kokusunu soludum. Gök gürledi, şimşek çaktı, biraz ötemden iki geyik zıplayarak karşıdan karşıya geçti. Güneş gri bulutların arasından sıyrıldığında ben de aradığım adrese vardım: Shelburne Çiftliği.

   

Haberin Devamı

MEHMET YAŞİN'İN YAZISININ TAMAMINI BURADAN OKUYABİLİRSİNİZ

 

  

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!