Mardin’de ’Bir Yetime Aile Olmak’ Paneli

Güncelleme Tarihi:

Mardin’de ’Bir Yetime Aile Olmak’ Paneli
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 18, 2015 16:08

MARDİN AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR İL MÜDÜRLÜĞÜ VE MARDİN İL MÜFTÜLÜĞÜ TARAFINDAN ORTAKLAŞA 'KORUYUCU AİLE, BİR YETİME AİLE OLMAK' PANELİ DÜZENLEDİ.

Mardin Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ve Mardin İl Müftülüğü tarafından ortaklaşa ’Koruyucu Aile, Bir Yetime Aile Olmak’ paneli düzenledi.
Mardin İl Müftülüğü ve Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nün ortaklaşa öksüz ve yetimleri korumak, kollamak, toplumda yetimler konusunda bir farkındalık oluşturabilmek amacıyla ’Bir Yetime Aile Olmak’ konulu panel düzenlendi. Mardin Müftülüğü Toplantı Salonu’nda yapılan panele İl Müftüsü Dursun Ali Coşkun, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Mustafa Peltek, İl Müftü Yardımcısı İsmail Ünal, Artuklu İlçe Müftüsü Mustafa Ali Işık, Aile ve Sosyal politikalar görevlisi Susam Ertaş, din görevlileri, bayan vaizler ve müftülük personeli katıldı. Sadık Yay Camii İmam Hatibi Veysel Oyman’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan panelin açılış konuşmasını yapan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Mustafa Peltek, çocukların sağlıklı gelişmeleri için huzurlu bir aile ortamına ihtiyacı olduğunu belirterek, her çocuğun ailesi olması için emek veren herkese teşekkür etti. Peltek, "Şu anda Türkiye genelinde 10 bin 526 koruma ve bakım altında Mardin’deki sayı 4 yıl önce Musa Cihaner Çocuk Yuvası’nda 126 çocuk vardı. Kuruluş olarak 6 tane çocuk evinde 36 çocuk var, Musa Cihaner Sevgi Sitesi’nde 40 çocuk var. Çocuk Destek Merkezi 13 çocuk da orada var. 126 çocuktan 40 çocuğa düştük bu düşüş koruyucu aile ve aile yanında destek sistemi sayesinde gerçekleşti. Aile olarak bu zorluğu hep birlikte yaşarken kurum olarak bakım daha da zorlaşıyor. Kurumda çocuk izole bir hayat yaşıyor. Normal şartlar altında aileler yanında kalan çocuklar hayatın bütün yönleriyle tanışıyorken, kurumda kalan çocuklar tamamen izole bir hayat yaşıyor. Bu nedenle kurumdan ayrıldığı zaman, tabiri caizse sudan çıkmış balığa dönüyor. O yüzden bakanlığımız koruyucu aile konusuna ağırlık verdi Koruyucu aile sisteminde Türkiye genelinde 2 bin 860 kişi aile yanına verildi. Mardin’de 16 çocuk koruyucu aile sisteminde ailelerin yanında yaşıyor. Bizler de 1 -3 ve 6 aylık periyotlarla ziyaret ediyoruz. Tabi bunları artısı daha fazla toplumdan izole edilmiş bir çocuk daha sonra karşımıza farklı ve daha büyük sorunlarla dönebiliyor. Öz güvenlerini yitirmiş her şeyi devletten bekleyen bir birey olarak dönüyor ve bu bizi gerçekten üzüyor. Bir çocuğun devlete maliyete aylık 3 bin lira ve üzerinde güvenliğinden aşçısına kadar fakat buna rağmen, çocuk hayatı boyunca her şeyi devletten görmüş, her şeyi bedava olan bir hayat yaşadıktan sonra, normal hayata adaptasyonda çok zorlanıyor. Her şeyi veriyoruz ama değerini veremiyoruz. İşte bu sistem sayesinde çocuklar ailelerin yanında hem değeri öğreniyor hem de sevgiyi yaşıyorlar. Bu nedenle bu sistemin daha fazla tanınması ve yaygınlaştırılması adına düzenlediğimiz bu paneli düzenledik. Katılımınız için teşekkür ediyorum” dedi.
Açılış konuşmasının ardından başlayan panelin başkanlığını Mardin İl Müftüsü Dursun Ali Coşkun yaparken, Mardin Müftülüğü Bayan Vaizelerinden Deniz seçilmiş ve Aile ve Sosyal Politikalar müdürlüğünden Susam Ertaş panelist olarak katıldı.
İl Müftüsü Dursun Ali Coşkun, İslam toplumlarını ayakta tutan temel dinamiklerden biri ve en önemlisi aile müessesi olduğunu belirterek aile sadece anne, baba ve çocuklardan oluşan nicel bir birliktelik değil, nitelikli bir birlikteliğin adı olduğunu ifade etti. Coşkun, “Bu zaman öyle bir hale geldi ki artık annesi babası hayatta olan yetimler var. Biz ona ’yetim’ demiyoruz ama öyle insanlar var ki anne babaları hayatta ama onların şefkatinden mahrumlar. Anne babaların bir kısmı ilgisiz ama azımsanmayacak bir kısım anne ve baba var ki çocuk onlardan zarar görüyor. Dolayısıyla çocukları korumak gibi bir zorunluluk ortaya çıkıyor. Devlet onlara sahip çıkıyor, onları barındırıyor. O yetimin yaşı önemli değildir. Yetimin, cinsiyeti, mazereti ya da yaşı yoktur. Biz, iman eden insanlarız ve bu yolda hizmet edeceğiz. Ahirette Allah, ’Neden toplumunuzdaki yetimlere el uzatmadınız’ dediğinde, bizlerin dini hassasiyetinden dolayı bir mazereti geçerli olmayacaktır. Bizler, ibadetlerimize, kendi evlatlarımıza gösterdiğimiz özen kadar korunmaya muhtaç bireylere kucak açmadıkça bu sosyal yara, her zaman kanamaya devam edecektir” ifadelerini kullandı.
Panelistlerden Susam Ertaş ise koruyucu ailenin çeşitli nedenlerle öz ailesi yanında bakımları bir süre için sağlanamayan çocuklarımızın kendi aile ortamlarında eğitim, bakım ve yetiştirilme sorumluluğunu kısa veya uzun süreli olarak, ücretli veya gönüllü statüde devlet denetiminde paylaşan hissettikleri toplumsal sorumluluğu gösterebilen uygun aile ya da kişiler olduğunu söyledi. Ertaş “Biliyoruz ki; sağlıklı bir toplum ve mutlu yarınlar için sahip olduğumuz en değerli varlıklarımız çocuklardır. Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde; çocuğun öncelikle ailesi yanında, bu mümkün olmadığı takdirde ise uygun bir aile ortamı içinde yaşamını sürdürmesi ve gelişmesi hakkına özel bir yer verilmektedir. Ülkemizin de imzalamış olduğu bu Sözleşme ile Koruyucu Aile Hizmeti daha da önem kazanmıştır. Koruyucu aile yanına yerleştirilebilen, korunan, tehlikeli ortamlardan uzak tutulan her çocuk sorumluluğu paylaşan herkesin sevinci, başarısı olacaktır” dedi.
Diğer Panelist İl Müftülüğü Vaizesi Deniz Seçilmiş ise yetim çocukların problemleriyle ilgilenmek birey ve toplum olarak herkesin görevi olduğunu kaydetti. Seçilmiş, "Duyarlı olmak, çevremizde yaşanan acı ve ıstıraba seyirci kalmamak zaten yüreğimizde taşıdığımız imanın bir gereğidir. Onlar bizim imtihanımız, onlara olan ilgi ve alakamız, sevgimiz, merhametimiz yüce yaratıcının katında ayrı bir değer bulacaktır” diye konuştu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!