EGE BİZE DERS OLSUN

Güncelleme Tarihi:

EGE BİZE DERS OLSUN
Oluşturulma Tarihi: Kasım 01, 2020 09:45

İzmir’de yaşanan yıkıcı depremin kurtarma çalışmaları devam ederken Ege ve Batı Akdeniz’i içine alan bölge alarma geçti. Riskli yapıların hızla mercek altına alınmasını isteyen uzmanlar, olası bir depreme karşı hazırlık için ‘master plan’ ve ‘tatbikat’ çağrısı yaptı.

Haberin Devamı

İZMİR’de sebep olduğu can kayıplarıyla yürek yakan depremle birlikte binaların afetlere dayanıklı hale getirilmesi için yapılması gereken çalışmalar bir kez daha gündeme geldi. Yasal değişikliklere ve kurumların iş birliğine ihtiyaç olduğuna vurgu yapan kent dinamikleri, hızla atılması gereken adımlarla ilgili de bilgi verdi.

DEPREM TATBİKATLARI YAPILMALI
Depremler kaç şiddetinde olursa olsun güvenle yaşanabilecek binaların inşa edilmesinin mümkün olduğunu vurgulayan İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı, şöyle konuştu: “Deprem tahminleri yapmak yerine depremle yaşamayı öğrenmeliyiz. Kentteki çürük yapılar tespit edilip mutlaka kentin yapı envanterinden ayıklanmalı. Antalya’da riskli olduğu tespit edildiği halde hala yıkılmamış çok sayıda bina var. Kentsel Dönüşüm Kanunu şehrin güvenli dizayn edilmesi için etkin biçimde kullanılmalı. Tüm enerjimizi bu konu üzerinde titizlikle çalışmaya vermeliyiz. Deprem master planı yapılmasına yönelik bütçelerin ayrılması lazım. Belediyelerin her alanda bütçeleri varken, en can alıcı, en çok korkutan doğa olayına karşı yeterli bütçelerinin olmayışı çok ironik. Halkımızın deprem anında neler yapılması gerektiği konusunda yeterli bilgisi yok. Felaketlere karşı hazırlıklı olabilmemiz için bölge bölge tatbikatlar yapılmalı.”

Haberin Devamı

SAKINIM PLANI VE MASTER PLAN
Depremler afetlere dönüşmeden önlemlerin alınması ve planlı adımların atılması gerekliliğini vurgulayan Şehir Plancıları Odası Antalya Şube Başkanı Ebru Manavoğlu, “Antalya Büyükşehir Belediyesi koordinatörlüğünde, afet risklerinin önlenmesi, kısa, orta ve uzun vadede yapılacak stratejilerin oluşturulması için farklı kurum ve kuruluşlarla işbirliği içerisinde çalışmalar başlatılmalı. Meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla kentteki her türlü riskleri önleyici ‘sakınım planı’ ve bununla bağlantılı ‘deprem master planı’ hazırlanmalı. Riskli yerleşim birimlerimize yönelik olarak, doğal eşikleri gözeten bütüncül risk yönetim sistemi oluşturulması da güvenli ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı bakımından çok önemli. Tüm yetkilileri deprem ve doğal afetlere karşı ivedilikle harekete geçmeye davet ediyoruz” dedi.

Haberin Devamı

EGE VE BATI AKDENİZ’DE TEHLİKE
Ege ve Batı Akdeniz bölgelerinin depremlerle sınanmaya devam etmesinin muhtemel olduğunu belirten Jeofizik Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Engin Erarslan da, belediyelerin zemin etütlerine verdikleri önemin bu süreçte belirleyici olacağının altını çizdi. Erarslan, “Dünyanın zemin yapısında büyük bir değişim yaşanıyor. Tüm dünyada volkanların harekete geçmesiyle birlikte kıta hareketleri de hızlandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne meslek odası olarak deprem tehlikesine karşı yaptığımız uyarılar neticesinde bölgede Deprem Şube Müdürlüğü kuruldu. Antalya’da da bu konuda bir müdürlük oluşturulmuş olsa da henüz aktif değil. İşin uzmanı olan jeoloji ve jeofizik mühendislerinden oluşan bir ekip kurulmalı. Antalya’nın deprem master planı en hızlı şekilde çıkarılmalı. İzmir’deki depremde yıkılan 40 civarında binanın büyük bir kısmı 35 – 40 yaş üstü yapılar. Benzer bir depremin Antalya civarında gerçekleşmesi halinde bölge büyük kayıplar verecektir. Böyle bir felaketin yaşanmaması için hızla önlem almak zorundayız” diye konuştu.

Haberin Devamı

ÖNCELİĞİMİZ ZEMİN ETÜTLERİ
Kentin bütününde zemin etüt raporlarının eksiksiz biçimde oluşturulmasının yerel yönetimlerin öncelikli konusu olması gerektiğini ifade eden Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, şunları söyledi: “İmara açılan her alanda öncelikle zemin yapılarının tespit edilmesi çok önemli. ‘Deprem master planı’ şehir planlamada her sorunu çözecek büyülü bir ifade gibi kullanılsa da aslolan bu planın uygulanabilir olmasıdır. En mükemmel deprem master planları hazırlansa bile uygulanmadığı sürece hiçbir anlam ifade etmez. Kentin imar planına esas jeoteknik raporu hazırlanmadan imar planlarının yapılması ve deprem master planı hazırlanması çok yanlıştır. Bu nedenle önceliğimiz zemin etütleri olmalı. Ayrıca kentsel dönüşüm bu süreçte riskli yapıların tespiti için bir fırsat olarak değerlendirilmeli. Riskli binaların olduğu bölgeler ada bazında ele alınarak çalışmalar başlatılmalı.”

ANTALYA’NIN DEPREM TEHLİKESİ?

Haberin Devamı

Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nihat Dipova, Antalya’ya ilişkin 2007 yılında hazırlanmış eski haritaya göre bölgede birinci dereceden dördüncü dereceye kadar deprem bölgelerinin gözlendiğini söyledi. Dipova, araştırma sonuçlarını şöyle aktardı: “2019’dan beri uygulanan yeni haritalandırma yönteminde ise, Antalya’nın en batı ucunda ve renk tonlamasına göre tehlikenin en fazla olduğu bölgeden en doğudaki bölgeye ivme değerlerinin değiştiği görülüyor. Eski haritada 1’inci derece ile 2’nci derece bölge sınırı Beldibi’nden geçmekte idi. En çok yapılaşmanın gözlendiği Antalya şehir merkezi ise eski haritaya göre 2’nci derecedeydi. Yeni yöntemde ise kent merkezinin doğusunda Liman Mahallesi’nden batıdaki Örnekköy civarında 2’nci dereceden daha düşük bir ivme bulunuyor. Buna göre, Antalya kent merkezinde deprem tehlikesi eski haritaya nazaran azalmıştır. Ancak il geneli düşünüldüğünde, özellikle Kumluca-Kalkan arası, deprem tehlikesi artmıştır. Antalya için tedbirlerin özellikle bu batı bölgeye yoğunlaşması uygun olacaktır.”

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!